serinin bu son filminin soundtracklerini zz top yapmıştı... hatta "doubleback" diye bir şarkılarını hatırlıyorum... filmin bir karesinde de hani şu saat kulesinin açılış töreninde görünmekteydiler...

(slijngaard - 3 Mart 2002 03:09)

back to the future serisinin son filmidir. senaryoyu toplar. professor un gecmiste yasamaya baslamasi uyuz eder adami

(newage - 3 Mart 2002 03:25)

--- spoiler ---

profösörün son anda trenle gelmesi herkesi dumur etmiştir..

--- spoiler ---

(ptahmos - 3 Mart 2002 23:24)

(bkz: clara clayton)

(slijngaard - 5 Şubat 2003 04:04)

marty mcfly in elinde colt peacemaker ile tennan la yapacagi duellodan bir gun once aynadaki goruntusune silahi dondurup
"you talkin to me?, you talkin to me?" demesi taxi driver a gondermedir
hmm baska minik ayrintilar serif, yani tennanin festivalde silahlarini alan uzun sacli sahis back to the future 1 ve 2 deki okul muduru stricktland (strickland da olabilir) in buyukbuyuk babasidir ismi aynidir

(stargazer - 19 Şubat 2003 18:24)

minik ayrintilara tam gaz devam goguse metal plaka yerlestirme numarasi back to the future 2 de alternatif gecmis de biff tarafindan kuvette izlenen bir clint eastwood filminde uygulaniyordu, marty de kendini clint eastwood olarak tanitmistir... ne enteresan degil mi?

(stargazer - 19 Şubat 2003 18:25)

back to the future serisinin vah$i batida gecen ucuncusu..

(ssg - 3 Kasım 2000 15:35)

serinin diğer filmlerinden tamamen farkli bir havada olsa bile, yine de süper filmdir, iyi ki de çekilmiştir...

(portakal - 9 Ağustos 2003 11:48)

(bkz: back to the future)
(bkz: back to the future 2)

(portakal - 9 Ağustos 2003 11:49)

şöyle bir süper sahnesi vardir, emmet brown'un kafasi bozuktur, bara girer geceyarisi, barmen "her zamankinden mi emmet?" der (her zamanki yasemin çayi ayarinda birşey) "hayir filip" der emmet, "daha sert bişeyler istiyorum... bana... viski ver!" barmen şaşirir, "viski mi emmet? ama geçen sefer olanlari biliyorsun" ama emmet viskisini alir, işte o sirada gaza gelir ve geleceği anlatmaya başlar, saat sabaha karşi sekize on kala marty geldiğinde doc hala anlatiyordur, konuşurlar, "tamam geliyorum" der doc, içkisini kafasina diker ve aninda sizar. marty sorar "ne kadar içti?" diye, barmenin cevabi süper: " o ilk bardağiydi"

(portakal - 9 Ağustos 2003 11:53)

ilk ikisinde yeterince kafa kari$tirmami$lar gibi, bunda da bi oraya bi buraya cekiyo yonetmen adami, insanin buralar nireler, biz kimik diyesi geliyor, zaman mekan baglaminda kafayi yedirtiyor insana ..

(lostdwarf - 9 Ağustos 2003 12:41)

serinin en duygusal, en çileden çıkaran, en nefret edilen bölümüdür zira son bölümdür.
(bkz: back to the future 4 çekilsin kampanyası)^*

ayrıca daha sonra yapılan çizgi diziye önayak olmuştur zira bölümün sonundaki zamanda yolculuğu sağlayan tren(garip bi' açıklama oldu sanki) ve doktorun çocukları çizgi dizinin de baş kahramanlarıdır. (bkz: jules) (bkz: verne)

(kafka - 29 Aralık 2004 22:41)

"doktor ama pazar günü öleceksin" repliği nedense aklıma kazınmış olan film. ben bu back to the future serisinin hepsini çok severim. ama su marty'nin annesinin kendisine yazdığı back to the future (sanırım 1) beni biraz ürkütüyo.

(feta - 29 Aralık 2004 23:01)

inanilmaz bir mantik hatasinin oldugu film ama gene de muhtesem. doktor brown yildirim carpmasi sonucu 1885'e doner. marty de bunun oldurulecegini anlayip ne yapar eder 1885'e kurtarmaya gider ve arabanin benzin deposu delinir kizilderililerden kacarken. 1885'te benzin bulamazlar falan. peki, doktor brown 'un 1885'e gittigi arabaya ne olmustur? yani 2 araba olmasi gerekir bu durumda...

(seviyorsevmiyorseviyorsevmiyorseviyor - 14 Nisan 2005 08:18)

serinin, konusu ve mekani^* diger filmlerle alakasiz gibi görünüyor olsa da daha önceden çekileceginin sinyali verilmis, hatta beklenen sonudur. zira dr. emmet brown her zaman vahsi batida yasamak istedigini belirtmistir.

bu son filmde, üç film boyunca her seyin ters gitmesi, son ana kadar heyecanin dorukta olmasina marty'nin isyanini da görürüz. treni kaçirip gelecege dönülecegi sabah, yani tannen'la düello yapilacagi sabah dr. brown'un içtigi ilk shot viskiyle iptal olmasi, saatin tam 07.50 olmasi, 08.00 düello saati olmasi üzerine "wake up juice" hazirlamakta olan barmen; "in about ten minutes, he's gonna be as sober as a priest on sunday." der. marty olan bitenden illallah demistir ve üç filmi özetleyen cümlesini eder:

ten minutes?! why do we have to cut these things so damn close!

(tosantosun - 22 Nisan 2005 01:22)

deleted scenelerden birinde maddog tannen kasabanın şerifiyle karşılaşır ve "bırak da yoluma gideyim. senle işim yok" der. şerifin yanında oğlu da vardır. silahlar çekilmiştir tabi. ama tannen şeriften daha hızlı bir silahşordur. elindeki silahı vurur şerifin. "gidin burdan" der şerife ve oğluna. onlar da uslu uslu uzaklaşırken tannen şerifi sırtından vurur. şerifin oğluna son nasihati disiplinden ayrılma falan gibi birşeydir. böylece bu disiplin bağımlılığı kuşaktan kuşağa geçerek devam eder. ileride de zaten şerifin torununun çocuğu hill valley high'ın disiplinli müdürü olacaktır..

(eleventh american esme has met - 8 Haziran 2005 11:28)

her anı muhteşem olan bir film.ancak beni benden alan sahnesi (2.bölümün sonu ve 3.sünün başında)süperdir.

--- spoiler ---
marty ve doktor 1955te martynin anne ve babasının birleşmesini sağladıktan ve yaşlı biffin genç biffe verdiği almanağı aldıktan sonra 1985e dönmek üzeredirler.doktor içerde yere inmeye çalışırken deloraene yıldırım düşmesi ve doktor ortadan kaybolduktan sonra marty şaşkınlık içindedir.

işte tam bu sırada hill valley yolu üzerinde ne yapacağını bilmez durumda bekleyen marty nin yanına bir araba yanaşır ve içinden inen bi adam "bay mcfly siz misiniz" diye sorar.evet cevabından sonra, marty ye mektup getirdiğini ve mektubun özel talimatla yollandığını yani tam 12 kasım 1955te o saatte orada olması gerektiğini söyler.ve o mektubun tam 70 yıl 3 ay ve 12 gündür posta deposunda beklediğini, arkadaşlarıyla orada marty adında birinin olup olmayacağı hakkında iddiaya bile girdiklerini söyler ve " sanırım ben kaybettim " der.

gelen mektup doktordandır.doktor marty ye yaptığı hesaplara göre deloraene yıldırım çarptıktan hemen sonra bu mektubu alacağını ve kendisini merak etmemesini, 1885 yılına gittiğini, demircilik yaptığını ve hayatından memnun olduğunu söyler.mektupta doktorun deloraeni sakladığı madenin haritası da vardır.doktor martyye madenden arabayı alıp 1985 e dönmesini söyler.ayrıca kendisini almak için 1885 e gelmemesini tembih eder.
--- spoiler ---

ve olaylar gelişir.. (bkz: hastasıyım)

(mabeynihumayun - 27 Temmuz 2005 03:03)

doktorun buharlı trenden zaman makinesi yapmasıyla "ohhaa" nidalarına sebep olmuştur. hayır hadi 88 mile çıktın. akı kondansitörünü nası yaptın be adam.

(kofteburger - 30 Temmuz 2005 14:52)

back to the future serisinin son filmi olan back to the future 3 te beni en cok üzen olay tren yolunda zaman makinasının parçalanması olmuştu ama hemen o sahneden sonra doctor emmet brown 'un yeni yapmış olduğu trenden bozma zaman makinesi ile gelmesi ise beni aynı derecede sevindirmişti filmin yeni versiyonu bulunsa fena olmazdı

(mufuma - 19 Aralık 2005 14:19)

filmin başında, 1955'teki doc'un 1885'teki doc'tan gelen mektubu okuduğu sahne filmlerdeki, mektubun, mektubu alan kişi değil de gönderen kişinin sesiyle okunması klişesine hoş bir gönderme olmuştur bence.

(codename47 - 6 Şubat 2006 20:44)