1993 eylülünde o zamana kadar görülmemiş bir reklam gazıyla gösterime girmiş filmdir. benim için asıl önemi gittiğim ilk sinema filmi olmasıdır. film sonunda süreyya sinemasındakiler kahramanlar helikopterdeyken alkışı basmışlar ve bundan etkilenip "ha demek ki sinemada böyle yapılıyomuş lan" diyen bendeniz liseye kadar gittiği filmlerin sonunda hep alkışlamış, bir nevi daşşakoğlanı olmuştur.

(zbam - 10 Kasım 2006 16:03)

bu kilometre taşı filmin verdiği esinle birçok konsol ve bilgisayar oyunu peşisıra arz-ı endam etmiştir lakin oyun eleştirmenleri hem oynanabilirlik hem de filme sadakat açısından en başarılı ürünü 1995 yılında sega megadrive için blue sky software tarafından piyasaya sürülen oyun kabul etmiş gibi görünüyorlar. oynayanlardan biri olarak gerek grafikleri, gerek müziği gerekse içine serpiştirilen zekice bilmecelerle standart bir platform oyunundan epey ötede olduğunu rahatlıkla söylemem mümkündür. özellikle kitapta olup filmde olmayan botla nehirden geçiş ve pterodactyl saldırısı bölümlerinin de oyuna dahil edilmesi heyecanı arttırıyor; filmde ve kitapta mevcut olan o kasvetli havayı da çok iyi yakalamışlar. bu güzide oyunu acaba yıllar sonra bulabilir miyim diye bir google araması yaptım ve bingo:

http://takegame.com/action/htm/jurasicpark.htm

emulator falan da lazım değil, yükleyin, unzipleyin, kurun ve oynayın bu kadar. iyi eğlenceler.

(chevalier sans peur - 21 Nisan 2007 01:03)

önce filmini seyredip sonra kitabını okuyup zamanın dinozor gazına da takılıp "paleontolog olacam ben" diye dolanmama neden olan eser...

(madcan - 19 Temmuz 2002 23:18)

öyle bir reklam gazıyla çıkmıştı bu film. yapımcı şirketin 99 yıl boyunca video filmi yapılmayacak, televizyonlarda oynamayacak sinemaya gittiniz gittiniz şeklinde tanıtım yaptığını hatırlayan hatırlar. yani 2092 yılında dahi bu filmin olası bir kopyasının talep göreceğini sanan vizyoner kişiler yapmıştır. ha 5 seneye kalmadı show tv elek etti filmi, haftada bir veriyordu.

gerçi 15 sene önceden bahsediyoruz, film endüstrisi bu kadar gelişmemiş haftada 3-5 bomba film çıkmıyor tabi. jurassic park aylarca vizyonda kalmıştı. ama 99 yıl çok hafız, 99 yıl fazla.

(rrr - 3 Aralık 2008 15:36)

sonrasında dergileri falan çıkmış hatta cipsi bile çıkmış bir klasiktir 90`larda büyüyen çocuklar için.

ama öyle böyle değil,hepimizin dünyasını allak bullak etmişti bu film.hatırlıyorum da oturup sabahlara kadar dinazor isimleri falan ezberlerdik.bir anda kıçıkırık dinazorlar bizim dünyamız olmuştu.artık spielberg nasıl etkilediyse bizi hepimiz bir bilimadamı gibi ortalarda dolaşıyorduk.

ha bir de; bu dergi sayı sayı bizlere koskoca t-rex`in bir parçasını veriyordu, en sonunda onları birleştirip kendi t-rex`imiz oluyodu.bi de fosforluydu şerefsiz,geceleri pek bi güzel parlıyodu.

(nixolidia - 25 Kasım 2009 01:54)

oldukça küçük ya$ta izlediğim için bazı sahnelerinde sinemanın verdiği heyecan ile korktuğum bilim kurgu $aheseri. yapılmı$ en iyi filmler kategorisine kafadan giren bu eser, oldukça gerçekçi dayanaklara dayanmakta ve insana kendi içinde, "ulan, acaba?" diye sordurmaktadır. filmin sonunda, casting listesi geçerken çalan $arkı ise apayrı bir güzelliktir.

1993 senesinde çıkmasına rağmen gözümde yeni filmlere göre oldukça ileride görsel efektlere sahiptir. o zamanlar ba$lattığı görsel efekt devrimini bilmem kaç milyon dolarlar hiç bir zaman geçemedi. bu filmden daha inandırıcı olamadılar.

(78424338345 - 22 Şubat 2010 00:43)

bu filmde oynayan 2 velet sanırım sinema tarihinin en çok küfür yiyen çocuk karakterleridir. aptal kız o feneri kapat, gerzek gerzek bağırma, salak çocuk tencere tavaya dokanma raptor gelecek hepinizi zkecek. bütün film böyle bir gerilimle geçer.

(katamaster - 16 Ekim 2010 17:07)

filmi 50 kere izledim; t-rex'in kafesindeki uçurum nereden çıktı, hala anlayabilmiş değilim.

(deadlocked - 20 Aralık 2012 17:31)

turkce altyazili fragmanini izlerken gorulebilecek "costa rica aciklarinda bir adam var" cevirisine bos bulunup "bir adamin costa rica aciklarinda ne isi var ki, ne alaka?" tepkisi vermemi saglamis film. kac kere izledigimi bilmiyorum, her seferinde beni bir sekilde sasirtiyor.

dr. grant ve dr. sattler'in dinozorlari ilk gordukleri sahnede gaza gelen muziginin o kismini nerede duysam topallaya topallaya durup ufka derin derin bakarak "welcome to jurassic park" diyesim gelir.

(make the world go away - 3 Şubat 2013 04:06)

20 senelik film. saka gibi.

(sea of madness - 3 Şubat 2013 04:25)

ilk izlediğim günü dün gibi hatırladığım film, hala raptor sahnelerinde gerilmiyo değilim.

(beyinless - 3 Şubat 2013 04:28)

17 eylül 1993... geldiği ilk gün ilk seansa gitmek için nerdeyse 1 hafta hazırlık yapmıştık arkadaşlarla. o zamanlar o kadar olaydı yani bu sinema işi. böyle 3 boyutlar, bilgisayar efektleri, uçanlar kaçanlar yok tabi o zamanlar. bi terminator-2 var bi de bu film. haa bi de star wars'lar çekilmiş zamanında o kadar. allahım t-rex in babalar gibi haykırdığı ilk sahnede "allah olum lan geliyo lan" diye birbirimize sarılmıştık arkadaşlarla sinemada . sanırsın hoşlandığım kız geliyo amk. bu film öylesine heyecan verir bana ... ilk göz ağrılarımdan.

(o senin cehennem dedigin yere evim der - 20 Nisan 2013 21:27)

kim ne derse desin hayatımda gördüğüm en vurucu tagline'a sahip filmdir:

"an adventure of 65 million years in the making"

(varos cloudstrider - 20 Ağustos 2013 10:30)

üç boyut falan hikâye, ne güzel film lan bu. terminator 2 judgment day ve the matrix için de yeniden vizyon bekliyoruz efenim. hatta back to the future için de. yapın ulen. daha fazla sikimsonik süperkahraman filmi istemiyoruz.

(buford tannen - 25 Ağustos 2013 02:04)

gerçekten çekildiği yıla göre kendini aşmış süper film. çocukluğumun unutulmaz filmi aynı zamanda.

(love me hate me - 17 Eylül 2013 21:01)

bu filmin en güzel sahnesi t rex'in geldiğini haber eden bir bardak su.

(sametc - 20 Kasım 2014 23:45)

dört buçuk yaşında kızımla, o ilk bilim adamlarının dinozorlarla tanıştığı sahnesini izledik.

- biz de dinozorları görmeye gidelim mi?
- ama onlar biz insanlardan çok çok önce yaşamışlar, senin dedenin dedesinin dedesinin dedesi bile hiç dinozor görmemiş, dedim. çünkü dünyamıza kocaman bir taş çarpmış ve onları öldürmüş. sonra biz insanlar bu dünyada yaşamaya başlamışız.
- ama benim arkadaşım çok uzaklarda dinozorların olduğunu söyledi.
- ı ııh!
- benim arkadaşım yanlış söylemiş değil mi?
- evet yanlış söylemiş. ama müzelerde topraktan onların kemiklerini çıkartıp kemiklerinden oluşan dev heykelleri var. seni onlara götürüceğiz, orada dinozorları görmüş olacaksın.
- benim dinozorum var.
- evet plastikten... yani dinozorların kendisinden.
- ne?
- dinozorlar ölünce petrole dönüştü, biz de petrolde plastik yapıp, o plastiklerden dinozor oyuncaklar yaptık, yani insanlar dinozorlardan dinozor yapıyor.
- anlamadım...

(kilavuzkarga3 - 3 Ocak 2015 12:29)

efendim maalesef filmin basinda gecen molekuler biyolojiyle ilgili muabbetler az biraz yalandan ibarettir.
cunku dna molekulunun gerek sinek kaninin içinde olsun gerek başka bir fosilde, o kadar yil bozunmadan kalmasi mumkun deildir.
iste burada ortaokul ve lise yillarinda kimya dersinde bircok lafi gecen yari-omur faktoru devreye girer. yani milyonlarca yildan sonra her ne kadar kehribarin icinde en optimum sartlarda muhafaza edilse de molekul bozunur, denature olur, orjinal halinden eser kalmaz.
evet bu cok sinir bozucu ve hayalleri paramparca eden bi gercek ama durum bundan ibaret.

yine de film guzeldir, filmin basinda anlatilan teori konuyu boyle detayina kadar incik cincik arastirmayanin aklina yatar .

(thalass - 18 Ağustos 2004 12:49)

micheal crichton'un süper kitabı, inanmazsiniz, filmi de çekildi...

(portakal - 17 Kasım 1999 22:21)

ilk filmin çok beğenilmesi, diğerlerinin o kadar tutmamasinin bir sebebi de, bence, özel efektlerin yarattiği heyecan... yani, ilk seferinde "oha oha dinozor lan bu? canli lan? bababakbak ot yiyor lan? ohaaa" demiş olmamiz, ot yiyen, gerinen, uyuyyan dinozorlari bile ilgiyle seyrediyor olmamizdir... sonraki filmlerde verdiğimiz "e ne var? dinozor işte... hiç mi görmedik? takla atabiliyor mu?" tepkileri ise heyecanimizi kaçirmiş, filmden beklediğimizi alamamamiza yol açmiştir... { (c) auguste comte inceleme - irdeleme - sallama enstitüsü - 2002} (bir de cem yilmaz havasi olmuş bu entryde, araklamaya teğet geçmişim, hatta üzerinden geçmişim)

(portakal - 8 Ocak 2002 13:45)