Süre                : 1 Saat 54 dakika
Çıkış Tarihi     : 19 Ekim 2007 Cuma, Yapım Yılı : 2007
Türü                : Cinayet,Drama,Gizemli,Heyecanlı
Taglar             : ahlaki ikilem,Kayıp çocuk,Sürpriz biten,Kaçırma,özel dedektif
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  LivePlanet , Miramax , The Ladd Company
Yönetmen       : Ben Affleck (IMDB)
Senarist          : Ben Affleck (IMDB),Aaron Stockard (IMDB)(ekşi),Dennis Lehane (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Casey Affleck (IMDB)(ekşi), Michelle Monaghan (IMDB), Morgan Freeman (IMDB)(ekşi), Ed Harris (IMDB)(ekşi), John Ashton (IMDB), Amy Ryan (IMDB), Amy Madigan (IMDB)(ekşi), Titus Welliver (IMDB)(ekşi), Michael K. Williams (IMDB), Edi Gathegi (IMDB), Mark Margolis (IMDB), Madeline O'Brien (IMDB), Slaine (IMDB), Trudi Goodman (IMDB), Matthew Maher (IMDB), Jill Quigg (IMDB), Sean Malone (IMDB), Brian Scannell (IMDB), Jay Giannone (IMDB), William Lee (IMDB), William Marlowe (IMDB), Daniel DeMiller Jr. (IMDB), Kenneth Butler Jr. (IMDB), Stephen Curran (IMDB), Michael T. Blythe (IMDB), Bob J. Leary (IMDB), Mike Pusateri (IMDB), Paul Sullivan (IMDB), John McColgam (IMDB), Nicholas Donovan (IMDB), Joseph Thomas-O'Brien (IMDB), Jimmy LeBlanc (IMDB), Mary Bounphasaysonh (IMDB), Fanshen Cox (IMDB), Kippy Goldfarb (IMDB), Elizabeth Duff (IMDB), Cathie Callanan (IMDB), Cameron Henry (IMDB), Bobby Curcuro (IMDB), Kevin Molis (IMDB) >>devamı>>

Gone Baby Gone (~ Kizimi kurtarin) ' Filminin Konusu :
“Good Will Hunting”in senaryosuyla Oscar ödülü kazanan oyuncu Ben Affleck’in ilk yönetmenlik sınavı “Gone, Baby, Gone”ın başrollerinde Casey Affleck (Ocean’s Eleven), Michelle Monaghan (Mission: Impossible III), Oscar ödüllü Morgan Freeman ve Oscar adayı aktör Ed Harris oynuyorlar. “Mystic River”ın da yazarı olan Dennis Lehane’nin romanından uyarlanan, senaryosunu Ben Affleck ile Aaron Stockard’ın yazdığı filmde Boston yeraltı dünyasının en çirkin, en tehlikeli/belalı kesimlerinde kaçırılan 4 yaşındaki bir kız çocuğunu bulmaya çalışan iki özel detektifin sürükleyici öyküsü anlatılıyor.


  • "ben affleck'in kariyer değişikliğine gidip, oyunculuktan çok yönetmenliği denemesi gerektiğini kanıtlayan film."
  • "filmin sonunda anabella lakırdısı duyulduğunda dudaklardan dökülen kelimeler bütünü çok büyük ihtimalle stupid asshole olacaktır. etik olanın her zaman doğru olan olmadığını gösteren filmdir."
  • "son beş dakikasını patrick'e küfür ederek geçireceğiniz filimdir."
  • "güzel,akıcı bir film. bence filmde iyi olanın yapılması gerekiyordu, doğru olanın değil. kızın hayatı kurtulurdu şimdi ise...yazık..."




Facebook Yorumları
  • comment image

    beklentilerinizi buyuk tutabileceginiz zira bu beklentileri karsilama kapasitesine sahip bir film.ben affleck'in yonetmenligi aktorlugunden daha basarili, filmde mekanlar, oyuncular ve oyunculuk gayet dogal,bu yuzden cok inandirici olmus, ayrica dramanin dozu da cok iyi ayarlanmis.ed harris ustun performans gostermis ve filmden cikinca 'acaba ben olsaydim ne yapardim'diye bir soruyla ister istemez karsi karsiya kaliyorsunuz.


    (soda - 25 Kasım 2007 16:51)

  • comment image

    2007 nin en iyi filmi bence. ağır ilerleyen, uzun diyaloglarla örülü psikolojik bir film*.

    filmin ana fikri aslında şu felsefi sorunun içinde gizli : "doğruyu yapmak her zaman doğru mu?"

    casey affleck isimli arkadaşın mirsad türkcan olmadığını filmin ortasında anladım. acayip benziyor adam mirsad'a.

    bütün oyuncular başarılı. kısaca güzel film.


    (spartacusun donusu - 23 Aralık 2007 19:57)

  • comment image

    --- spoiler ---

    filmin sonunda anabella lakırdısı duyulduğunda dudaklardan dökülen kelimeler bütünü çok büyük ihtimalle stupid asshole olacaktır. etik olanın her zaman doğru olan olmadığını gösteren filmdir.

    ---
    spoiler ---


    (sendorm - 27 Ocak 2008 23:31)

  • comment image

    4 yasindaki amanda birgun evde otururken, annesinin komsuya yarim saatligine gidip gelisi sirasinda ortadan kaybolur. amanda'nin kacirildigini dusunen uyusturucu muptelasi annesi (amy ryan) olanlarin vahametine tam varamamis olsa da eski bir suclu ve uyusturucu bagimlisi olan amcasi (titus welliver) ve her seyi duzeltmeye calisan yengesi (amy madigan) onu bulabilmek icin ellerinden geleni yapmaya kararlidir. bu amacla normalde mahallelerinde borc batagindan oturu ortadan kaybolan insanlari bulma isiyle ugrasan ozel dedektif patrick (casey affleck) ve angie (michelle monaghan) ciftiyle temasa gecerler. kayip burosunun cocuklardan sorumlu dedektifleri yuzbasi jack (morgan freeman), dtf. remy (ed harris) ve dtf. nick (john ashton) de ellerinden geleni ardlarina koymayacaklarina medya onunde soz verir...

    basit gorunen bir hikayesi olan film ben affleck'in hem senaryosu hem de yonetimiyle karsimiza geliyor. dennis lehane'in (mystic river'inda yazari) ayni isimdeki romanindan uyarlanan film nereye dokunacagini gayet iyi bilerek ise basliyor.
    dogruyu soylemek gerekirse ben affleck'i pek sevmem. sansosyonel yasantisindan ve iliskisinden oturu olsa gerek itici gelmistir bana her daim. matt damon ile ortaklasa yazdiklari ve buyuk cabalarla hollywood'a girdikleri good will hunting den sonra bir numarasini gordugumuz de soylenemez. matt damon good will huntingden sonra almis basini yurumustur, ben affleck ise kendisini tabiri caizse harcamistir. en azindan harcamaktaydi. bu film makus talihinde bir donum noktasi olur mu bilemiyorum ama film gercekten iyi.

    filmin en buyuk eksikligi belki de tam bir bas aktoru olmamasi. casey affleck'i abisinin tersine sevdigim bile soylenebilir. daha yetenekli bir oyuncu oldugunu dusunuyorum, abisine bakarak hic yoktan. bu filmde ise tum senaryo uzerinden yurumesine ragmen maalesef bekleneni vermekten cok uzakta. kotu oynamiyor ama iyi oynuyor diyebilmek icin herhalde adama asik olmak gerek. anlamadigim bir noktada angie olayi. neredeyse zorla tutturulmus gibi duran bir karakter. oyuncunun eksikligi bunda etkili olsa da zayif ve patrick karakterini yavaslatan bir sey olmanin otesinde hicbir numarasi yok. birkac sahnede sadece perdede gorunmekten ileriye gidebiliyor ve olaya mudahil oluyor. sirf bunun icin bir karakteri filme dahil etmek? iste bundan pek emin degilim. aslinda filmin basinda olaya yari yariya mudahil olacakmis hissi yaratiyor ama ilerledikce hikayenin disina itiliyor ve bir sure sonra neredeyse unutuluyor taa ki son sahneye kadar.
    bunlari saymazsak dokunmak istedigi yerleri iyi bilen, ayagi yere basan ne yaptigini bilen bir film karsimizdaki. bir adimini atmadan once nereye basacagini, ne zaman ne yapmasi gerektigini gayet iyi biliyor. yonetmenlik acisindan ve senaryo acisindan gayet iyi oldugu su goturmez bir gercek.

    tum oscar adayi yardimci kadin oyunculari gormedim ama amy ryan'in bu filmdeki helene roluyle guclu bir aday oldugunu soylemek guc degil. kendisinden istenileni gayet iyi yerine getiriyor, ustune o kadar iyi bir oyunculuk sergiliyor ki kendisine kufur etmemek icin kendimi guc tuttum. neyse bu konuda spoiler vermek istemiyorum.

    --- hafif spoiler ---

    basit gibi gorunen bir hikayesi var demistim en basta. evet, gercekten basit isleyen ve bu basitlikten oturu izleyiciyi icine alan bir yapisi var. sonlara dogru bu basitligi oyle guzel devam ettiriyor ki sapka cikartmamak elde degil. arada verilen ufak mesajlar ve izleyiciye gelecege dair bilgilendirmeler cok yerli yerinde. burada ufak bir sorunum var yalniz, izleyiciye gosterildigi halde tekrar gosterilen bir anlama flashback'i var filmin sonunda. patrick jackle konusurken tum olayi bir kez daha gozuyle goruyor ki bu son derece gereksizdi. hele ki restaurant sahnesinde lionel'in remy'e "onlara fidye icin kacirdigimizi soyledim" deyisi ve remy'nin silahini indirisi gercekten iyi bir sahneydi. son donem filmlerinden, tam manasiyla isinamasam da kotu bulmadigim, no country for old men'de hayran kaldigim bir nokta vardi. yapilan seyleri olaganlik icersinde verip aciklama yapmamasi (yerde bogusmanin izleri, anton chigurh'un botlarinin altina kan bulasmis mi diye bakisi...). bu filmde de her seyin boyle olmasini bekledim. hele ki isleyisi hayat gibi oradan oraya giderken... remy'nin niye boyle bir ise girdigi aslinda cok da kotu bir polis olmadigi veyahut filmin sonundaki mirabelle annabelle konusmasi (en sonda deginecegim buna) nasil araya yedirilmisse bu da boyle birakilabilirdi flashback yerine. ne de olsa hayatta kimse durup size bir seyleri aciklamaya calismaz. olaylar oylece olur, anlarsaniz anlarsiniz, anlamazsaniz da... her neyse bunlar ufak seyler ve filmi golgeleyecek kadar onem teskil etmiyor.

    --- hafif spoiler ---

    bu senenin guclu filmlerinden hangisini izlesem dibine kadar bir gercekcilik akimi hissediyorum. her filmin sonunda suratima cakilan tokatlardan oturu biraz suurumu kaybettigim bile soylenebilir. fakat hayatta boyle degil mi?

    --- agir spoiler ---
    son kisimdaki amandanin film boyunca yaptigi tek konusma cok guzeldi. gozyaslarinin dokulmesine yetebilecek bir gucu vardi. helene'nin ray'in olusunu gordugunde yasadigi uyanis gibi bizlerde iyimserlikten bir uyanis yasariz...

    haber bulteninde helene'in aktardigi bilgiler dile getirilmektedir. ekranda bir bez bebek gorunur: "annesi, amanda’nin yaninda bebegi mirabelle’in olabilecegini söyledi...
    ---
    patrick: (bebegini gostererek) bu mirabelle mi?
    amanda: annabelle.

    kamera yavasca televizyonun uzerinden kaymaya baslar...

    --- agir spoiler ---


    (entrapmen - 31 Ocak 2008 01:35)

  • comment image

    "doğru olanı mı, iyi olanı mı yapmalıyız?" sorusunu soran film. filmdeki karakterler kendi cevaplarını veriyorlar. film, -bence- bir cevabı seçip dikte etmek yerine ikisinin de ipuçlarını verip bizi vicdanımızla baş başa bırakıyor.

    angie karakteri filmde etkisiz eleman pozisyonunda. muhtemelen, "abi rezervuar köpekleri'ni mi çekiyoruz, filmde bir de kadın karakter olsun" düşüncesiyle filme katılmış. ed harris'i bunca yıl sonra saçlı görmek enteresan oldu.


    (fantom slx - 3 Şubat 2008 01:47)

  • comment image

    o baby face, kızlarla findirgeşen, jennifer lopez'le alem yapan ve boktan oyunculuğunu boktan bir film olan pearl harbor'da sergileyen ben affleck'ten çıkmış bir filmdir. ama şaşırttı beni bu adam velhasıl lanet olası. filmin etkisinde kaldım, çok küfür vardı filmde, biraz kaba konuşuyorum lanet olası boktan dünya, boktan herifler, ciğerlerine soktuklarım.

    neyse kıssadan hisse; insana bazı etik değerleri sorgulatıyor. hey gidi ben affleck beni bir yaşıma daha soktun hadi bakalım. durmak yok yola devam. aslansın. shit.


    (xuleldar - 9 Şubat 2008 00:59)

  • comment image

    beni, "ben affleck acaba kaç senedir başka başka sahte isimlerle film çekiyor da haberimiz yok?" tarzı uç noktada komplo teorilerine sürükleyen, hemen tüm detayıyla "gerçek" bir sinema filmi. evet evet, yeni bir clint eastwood geliyor galiba.


    (minca - 12 Şubat 2008 03:55)

  • comment image

    senaryo güzel (not perfect)
    yönetmenlik güzel
    oyuncular gayet iyi.. dennis lehane iyi bir yardımcı kadın oyunculuk çıkarmış:)
    görüntü yönetmenliğide gayet iyi..
    casey affleck bence iyi.. rolüne uygun.. şöyle ki; öyle bebek yüzlü biri öyle pislik bir çevrede ayakta kalabilecekse yürekli, hayata lakayt(konuşmasıyla veriyor bunu) ve biraz pislik olacak(gereksiz agresifleşiyor) -- bu tezim bazen doğru oluyor çünkü yakınımdan örnek verebilirim..

    sonuç: izlenir, ortalamanın kesinlikle üzerinde bir film. birleşik devletlerin sosyal sorunlarına değiniyor. bu arada bize doğru olan mı, iyi olan mı? diye soruyor... naçizane fikrim; doğru=iyi. realite ile ilgili (büyük resimle ilgili) yanlışları düzeltmek için bireysel müdahelelerimizin anlamı yoktur. büyük sorunlara daha geniş kapsamlı yaklaşımlar geliştirmeliyiz.. yani niye o kadın uyşturucuya o kadar kolay erişebiliyor? neden devlet o çocuğu almıyor elinden? neden alkoliklik yaygın? neden insanlara ulaşamıyoruz? neden onlara bazı değerleri öğretemiyoruz?

    ben çocuğu annesinden ayırmaya göz yumacak olsaydım.. yaptıklarından dolayı anneyide öldürürdüm! bunun bi sonu yok ki! sınırı kim çiziyor?


    (cryosync - 21 Mart 2008 03:44)

  • comment image

    --- spoiler olabilitesi var ---

    film gibi film denilebilecek bir eser gone baby gone. basit bir temel üzerine kurulmuş bir senaryo, sürekli twistlerle (böyle mi deniyor, sallıyor da olabilirim) çeşitli yönlere çekiliyor, hedef şaşırtıyor,filmin sonuna duygusal bir şekilde yaklaşmamak ise mümkün değil elbette. child abuse, etik vs. mantık, bilinçli tercihler ve bunların yapabileceği değişiklikler... sonuncuya pek değinilmemiş, girişteki cümle filmin sonunda hatırlanmalı tekrar:

    i always believed it was the things you don't choose that makes you who you are. your city, your neighborhood, your family. people here take pride in these things, like it was something they'd accomplished.

    amanda'nın hayatına bu cümle üzerinden bakmak gerek mutlaka, filmi anlamanın da önemli noktalarından biri kesinlikle.

    film gibi film dedim, çünkü senaryo dışında olağanüstü denebilecek bir şeyi yok filmin; ama filmi oluşturan bütün elementler çok iyi hazırlanmış, hiçbir eksik yok ve haliyle bütün olarak bakıldığında çok başarılı bir film çıkıyor ortaya. kamera ve müzik kullanımını özellikle beğendim, onu da belirtmek isterim.

    sonuç olarak, en az 2 defa seyredilmesi gereken; insanın aklını başından alan bir film olmuş gone baby gone, forza ben affleck...

    --- spoiler ---


    (zaugnakhaldun - 4 Nisan 2008 13:55)

  • comment image

    bu filmde amy ryan'ın aksanı o kadar başarılıdır ki, bir sabah sete geldiğinde görevliler tarafından "sıradan vatandaş" olduğu gerekçesiyle sete girmesi engellenmiştir. bunun dışında film madeleine mccann olayı yüzünden ingiltere'de yaklaşık 10 aylık bir geçikmeyle gösterilmiştir.


    (bad astronaut - 26 Mayıs 2008 14:40)

  • comment image

    fena olmayan bir polisiye/drama. ben affleck gayet temiz bir iş çıkarmış, eldeki malzemeden alabileceği maksimum verimi almış. bazı gereksiz şeyler yok değildi tabi misal michelle monaghan'ın tamamen manasız, filme de bir katkısı olmayan karakteri gibi. ama anlattığı hikayenin elverdiği ölçüde iyi bir film. ama zaten hikayesi daha iyi olan, başrollerinde daha iyi oyuncuların olduğu morgan freeman polisiyesine biz se7en diyoruz.


    (sambalici - 31 Ekim 2008 22:28)

  • comment image

    filmle ilgili anlamadığım iki şey:

    1) amerikada emeklilik yaşı kaç, 80 mi? nasıl oluyor da 70 yaşındaki* adam başkomiser (morgan freeman), 65 yaşındaki adam aktif görevlere çıkan, ev falan basan, "siktir et swat'ı ben hallederim" modunda takılan bir sivil polis (ed harris) olabiliyor? ulan bizim ülkemizde genelkurmay başkanı bile en fazla 68 yaşında emekli ediliyor. genç polis yok mu amerika'da? 65 yaşında adam ya!

    --- spoiler içerebilir ---

    2) polis olmayan biri bir ev baskınına karışıp suçlu olduğuna kanaat getirdiği bir kişiyi kafasından vurarak öldürüyor, sadece ifadesi alınıyor o kadar. lan burada polis adamı ayağından vurdu diye bin tane soruşturma geçiriyor, yazık o zaman bizim polislere. nasıl oluyor coni bu iş? kafadan vurdu lan herifi! (not: tamam herif şerefsiz hasta ruhlu sapığın tekiydi ama insan bi soruşturma falan yapar yine de. böyle heriflerin yaşamaması gerektiğine inansam da dünyadaki kanunların benim kanunlarımdan daha hümanist olduğunu sanıyordum)

    --- hafif spoiler içerebildi ---

    onun dışında insanı ikileme düşürmeyi iyi beceren film. alelade geçen ilk 1 saatten sonra gittikçe ilginçleşen hikayesi ile izleyiciyi avucunun içine alıveriyor. tavsiye edilir.

    not: ed harris 1950 doğumluymuş, film çekildiğinde 57 yaşındaymış, duy da inanma. çökmüş adam be. benim amcam 64 yaşında daha genç gösteriyor bence. tamam belki karizmatik değil ama daha genç gösterdiği kesin.
    morgan freeman ise film çekildiğinde tam 70 yaşındaymış. onu tutturduk. ama 75 gösterdiği konusunda ısrarcıyım.


    (schlingel - 22 Ocak 2010 22:06)

  • comment image

    ------ fena halde spoiler içerme ihtimali var, yazmaya baslayınca görücez ------

    çok pis ikilemde bırakan filmdir. filmin sonunda ilk önce morgan freeman ı savunduğumu düşündüm, sonra caseyciğim konusmaya basladı yok lan nolursa olsun dedim. daha sonra tekrar düşündüm ve morgan freeman ın mükemmel bi baba olacağında kanaat kıldım ki tam o sırada da annesiyle amanda nın sarıldığı an göründü ekranda. en son kararımı da o sevimli yaratığı koltuğun üzerinde anabelle midir nedir, onunla oynarken, ayyaş kadının tekini bakması için beklerken elinde bira şişesi ve ağzında fuck lafıyla anneyi gördüm.

    ne olursa olsun bir çocuğun yanı annesinin kucağıdır dersiniz, tamam kabul ediyorum. ama aklıma bütün annelerin çocuklarını göğsüne sımsıkı basmadığı geliyor sonra. amerika da ki yozlasmıslık falan değil sadece. beni etkileyen tarafı tamamen aile yönü oldu. bir yanda ellerinden alınan amanda ya daha çok sarılmaya calısan jack doyle un karısı, diğer yanda da helene.

    neyse sözlük hal tam karar veremiyorum aslında. ama yine de düşündürmüş ve kafa karıstırmıs bir filmmiş.

    not: ben affleck i daha çok sevdiğimi söylemem lazım. yönetmenmiş teknikmiş falan zerre kadar anlamadığım işlerdir ama beni etkiledi yani. mucuk

    ------ harbiden çok spoiler var lan izlemediysen aman diyim ------


    (whoopee - 5 Aralık 2011 03:53)

  • comment image

    "sizi siz yapanın seçemedikleriniz olduğuna inanmışımdır hep. yaşadığınız şehir. mahalleniz. aileniz. buradaki insanlar bunlarla gurur duyar, sanki kendi başarılarıymış gibi. ruhlarını çevreleyen bedenler. etraflarını saran şehirler." (filmden)


    (baymuhalefet - 17 Şubat 2012 21:44)

  • comment image

    film, aslında temel olarak şirk konusunu işliyor. ortada bir hakikat var, doğru olan yapıldığında sonuçları herkes için kötü olabilir. eğer yanlış olan tercih edilirse, muhtemelen herkes kazanmış gibi gözükecek. çoğu insanın kendini tanrı yerine koyup, kader tayin edeceği bir noktada, tercih hangi yönde olacak? film, senaryosu itibariyle polisiye bir olay gibi gözükse de, hakikatte içimizdeki tanrı'yı anlatıyor... doğal olarak, tanrılığı seçenlerin şirke düştüğünü.


    (zhang - 17 Mart 2013 00:39)

  • comment image

    güzel,akıcı bir film.

    --- spoiler ---

    bence filmde iyi olanın yapılması gerekiyordu, doğru olanın değil. kızın hayatı kurtulurdu şimdi ise...yazık...
    ---
    spoiler ---


    (adsorsiyon - 27 Ekim 2013 12:54)

  • comment image

    --- spoiler ---

    filmle ilgili anlayamadığım bir nokta var:
    şimdi madem amaç bu kızın hayatını kurtarmak, annesinden kurtarmak falan da neden bu kadar planlar, twistler kasılıyor, hapse girmelere, cinayetlere sebep oluyorlar da anneye tuzak kurup hapse attır mıyorlar? madem polisimiz evlere delil koyabiliyor, tuzak hazırlıyor, koy annenin de evine kokaini, ihbar et. kanunları, yasaları falan bilmiyorum fakat mantıken o yaştaki çocuk da en yakın akrabasına verilir böyle bir durumda.

    ---
    spoiler ---


    (azazel13 - 15 Mart 2014 23:24)

Yorum Kaynak Link : gone baby gone