The Devil Wears Prada ' Filminin Konusu : New York’ta yaşayan sade ve naif bir genç kız olan, henüz gazecilikten mezun Andrea Sachs bir işe girer. Güçlü ve sofistike bir kadın olan Runaway Magazin’in acımasız yöneticisi Miranda Priestly'nin ikinci asistanı olarak çalışmaya başlar. Andrea’nın hayali iyi bir gazeteci olmaktır. Söz konusu görev için aslında sıradan bir tarzı olsa da mücadeleci yapısı ile hızla başarı kazanır. Ancak bu durumun da bedelleri vardır. Andy, kendisine uzak gibi görünen Miranda’nın o şatafatlı dünyasında bir yer kazanmıştır ancak önceki dostları ve tüm sevdikleri kendisinden kilometrelerce uzakta kalmış gibidir.
Easy A(2010)(7,1-323799)
Pretty Woman(1990)(7,0-302785)
Mean Girls(2004)(7,0-295129)
Clueless(1995)(6,8-152462)
The Proposal(2009)(6,7-267169)
Bridget Jones's Diary(2001)(6,7-202674)
Friends with Benefits(2011)(6,6-312091)
How to Lose a Guy in 10 Days(2003)(6,4-190367)
Legally Blonde(2001)(6,3-164367)
13 Going on 30(2004)(6,2-177088)
Miss Congeniality(2000)(6,2-165467)
27 Dresses(2008)(6,1-144323)
merly streep'in zarafet ve sinsiliği aynı anda mükemmel bir biçimde sunduğu filimdir. kadın sadece bakışlarıyla oyunculuk dersi veriyor .
(eski insan - 7 Ekim 2006 20:16)
(bkz: meryl streep)film adına söylenebilecek başka bişey yok. kadın beyaz saçıyla bile değme 0 beden çıtırlara taş çıkartacak çekicilikte. budur.
(empas kumpas - 10 Ekim 2006 23:49)
alışveriş ve sıfır beden manyaklığını körükleyen yapımlardan bir diğeri.filmde tarifi verilen peynir diyetini yapanlar bile çıkacaktır eminim. şahsen pazartesi başlıyorum.
(poison - 11 Ekim 2006 10:35)
sırf merly streep in tek eliyle gözlüğünü tutarak başını eğdiği o yüzündeki doğaüstü kinayeli ifadeye tanık olmak için görülmeye değer film.
(helyumungizi - 16 Ekim 2006 01:11)
iki gunde iki kere izlenebilecek bir filmmis. meryl streep'in bakislarina, anne hathaway'in dudaklarina sahip olmak istiyorum sozluk, kiyafetler onlarin olsun.
(chanandler bong - 20 Ekim 2006 02:02)
bir istanbul masalini sevenler bu filmi de seveceklerdir.
(mr moon - 20 Kasım 2006 12:34)
--- spoiler ---harry potter in son kitabinin yazilmis oldugunu ve ulasmanin da sizi tavlamaya calisan bir adet editore baktigini varsayan defilemsi film.benim aklima takilan , seviyeli bir iliski surduren cirkin ordek yavrusu misali sonradan guzelleşen(klişe) kizimiz andrea , erkek arkadasina , pariste gecirdigi felekten bir gece icin ne diyecek peki?we were on a break ??--- spoiler ---
(sirius black - 12 Aralık 2006 00:58)
her gün bi kere seyretmek istediğim bi film.ne güzel hemen birisi olabilmeler, hemen başkası olabilmeler, hemen kararlar alabilmeler, kararlara bağlı kalabilmeler, kendini sorgulamaları kısa tutmalar. bunun yanısıra, bang&olufsen telefonlar, chanel çantalar, prada ayakkabılar, new yorku sallayan paltolar, ceketler, ikinci defa kullanılmayan aksesuarlar, insana kendini unutturan meslekler.önüne değil, ileriye bakan, gece saat 11 dedin mi telefonunu kapatıp uyuyan, içki veya antidepresansız sosyalleşebilen genç kızlar. benim gözümde uzayın kraliçesi sizlersiniz
(deja - 13 Şubat 2007 20:51)
meryl streep hayranı olmayanların seyredip hayran olması gerektiği filmdir. bu rolü bu kadar iyi yapabilmesinin kendinden bulduğu parçalardan olması imkansız gibi görünüyor,tepeden tırnağa yetenek bu kadın. bendeki öküzlük ki, bu filme kadar anlayamamışım.
(pillibebek - 21 Şubat 2007 15:33)
--- spoiler ---ciddi anlamda bir bölümünü anlayamadığım film. birisinin terfi gibi bir durumu vardı sanırım, miranda birine sağ gösterip sol vurdu, herkes şaşırdı, iyi de noldu lan ben anlamadım? kafam çok dağınıktı, ona veriyorum**--- spoiler ---
(elmalikek - 24 Şubat 2007 00:31)
filmde anne hathaway 'in ve emily blunt'ın new york sokaklarında bir o yana, bir bu yana topuklu ayakkabılarla koşturup durduğu film. filmi izlerken, ben acı çektiğimi belli etmeden üzerlerinde bile duramıyorum, bu kızlar o topuklularla nasıl koşturup duruyolar öyle diye düşünüp kendi beceriksizliğime yanmıştım. filmin kamera arkası görüntülerinde gördüm ki onlar da pek becerememişler, sapır sapır dökülmüşler, bol bol yere yapışmışlar.* *
(galicia - 12 Nisan 2007 17:17)
moda temalı eğlencelik film. filmdeki elbiseler, ayakkabılar göz alıcı evet. miranda'nın harry potter'ın yayınlanmamış baskılarını talep eden şımarık ikiz veletlerini odunla dövesim, zavallı andrea'ya şişman diyen başta miranda olmak üzere tüm vogue kafilesine kafa atasım, film öncesinde yediğim çikolataları kusasım gelmiştir.--- spoiler ---nigel, adrea'ya bu bilmem kaç milyar dolarlık endüstri hep "iç güzelliği" için demiş gülümsetmiştir--- spoiler ---
(ajanspress - 18 Kasım 2007 21:11)
izlerken atıştırmak için aldığım koca bir paket cipsi birkaç sahneden sonra rafa kaldırıp çilek ve yoğurtla* yetindiğim filmdir, o derece etkilidir***.
(isolde - 25 Nisan 2008 02:42)
sevgili haydar abi,ben ankara'dan durmuş. abi iki ay önce evde tek başıma the devil wears prada diye bi film izledim. abi ben dalyan gibi bir delikanlıydım. bu filmi izledikten sonra bacaklarımdaki kıllardan rahatsız olmaya başladım. sonra her sabah içimde bi kuaföre gitme isteği oluşuyor. geçen gün okuldan kız arkadaşlar geyiğine permaya çağırdı az daha gidiyordum. anneme telefonda ''naber şekerim'' dediğimi fark ettim. her ayın belli günlerinde veriyorum kendimi çikolataya. bu değişim hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyim? ne yapmalıyım?sevgili durmuş,a benim olum, insan izlemeden önce nasıl bi film izleyeceğine az çok bi bakar. senin izlediğin film kadın filmidir. benim küçük oğlan da aynı filmi izledikten sonra, markette, baba bana orkid al diye başımın etini yemişti. bu aşamdan sonra yapılacak şey; hemen gidip recep ivediği izliyorsun. onun üstüne hiç ara vermeden bi de the godfather'ı izle. eğer bunlardan netice alamazsan şahin k'nın bütün serilerini hiç atlamadan izlemen lazım. en yakın sürede aramıza dönmen dileğiyle. hoş çakal seniii.
(hanrygale - 4 Ağustos 2008 02:05)
lüzümsuz bir uzunluğu vardı. tabi ki merly streep'e , anne hathaway'e emily blunt'a söz söylemek haddime değil ama şahsım adına bir hata, hatun kişiler adına izlenesi filmdi.--- spoiler ---filmde dikkat ettiğim nokta -ki bence dönüm noktası- miranda'nın oturma planına baktıktan sonra andy'ye dosyayı vermek için az da olsa yerinden kalkarak çaba sarfetmesidir. miradna için küçük , andy için büyük bir adımdır o (ya da ben abartıyorum) . normal şartlarda miranda emir verir dosyayı andy alırdı. yoksa öyle değil mi lan sözlük?--- spoiler ---
(aylak adam - 26 Ağustos 2008 11:03)
gülmeyin ama, bu filmi "kurum kültürünü benimse(t)me" amaçlı eğitim çalışmalarına dahil ediyorlar. neymiş efendim, kendinizden beklenen performans için ve yaptığınız işte mükemmelliğe ulaşmak için kurum kültürüyle bütünleşmek lazımmış bilmem ne.
(malloryknox - 27 Nisan 2009 15:12)
filmin en can alici repligi is dunyasinda kadin ve erkeklerin toplumun gozundeki esitsizligini gozler onune seren tek bir cumledir. paris'te yemek yerlerken christian thompson, andy'ye miranda'dan icin "itiraf et iste sadistin teki o" minvali uzere bir seyler soylediginde andy soyle cevap verir: "ok she is tough but if miranda were a man, no one would notice anything except how great she is at her job."tabi siz derin dusuncelere dalamadan christian abimiz bombayi patlatir:"you, my friend, are crossing over to the dark side."
(twodimensionprism - 6 Haziran 2010 08:07)
bu filmi o kadar seviyorum ki sonunda dayanamayip kitabini da okudum. normalde once kitabi okumayi yeglerim; es kaza filmi once seyrettiysem de kitaba kasmam hic, ama bu defalik boyle oldugu iyi olmus cunku diger orneklerin aksine film kitaptan daha guzel.--- spoiler ---kitapta andy sachs sarisin, 1.78 boyunda ve 52 kilo. hic oyle filmdeki gibi 40 beden giyecek bi tip degil, ki filmdeki haliyle kitapta elias & clarke'in kapisindan dahi sokmazlardi herhalde. sasirtici olan su ki, bu haliyle de andy'ye kendisini sisman hissettirmeyi basariyorlar. tekrar ediyorum, 1.78'e 52; ve kendini sisman hissediyor.andy'nin en yakin arkadasi lily'ye cok daha fazla yer var kitapta. kendisi columbia'da bir master ogrencisi ama ayni zamanda da alkolik ve seks duskunu. bir noktada artik yatagina aldigi adami sabah kalktiginda tanimayacak hale kadar dusuyor. andy'nin kendini runway'e ne kadar kaptirdiginin ciddiyeti de bu sekilde anlatiliyor aslinda: lily tum bu hizli dususunu yasarken andy buna seyirci kaliyor ve kitabin sonuna dogru kiz bir araba kazasinda komalik oldugunda andy zahmet edip onun icin paris'ten donmuyor. "nasilsa komada, benim orda olmadigimin farkina bile varmaz" seklindeki acinasi teselli calismalari insana filmdeki andy'yle kitaptaki andy'nin farkini gosteriyor. filmdeki andy'nin boyle bi sey yapabilecegini aklinizdan dahi gecirmezsiniz.baska bi farkliliksa, kitaptaki andy'nin miranda'dan cok, cok, cok daha fazla korktugu. filmde bunu gormuyorsunuz, hatta sezmiyorsunuz bile ama kitapta andy miranda'yi her gordugunde ufak capli bi panik atak hatta bi kalp spazmi geciriyor demek cok da abarti olmaz. hos zaten kitaptaki miranda'nin yaninda meryl streep'in karakteri gokten inmis bir melaike gibi kalir. gercek miranda tam bi despot, tam bi diktator. filmde onumuze sunulan insani taraflarindan kitapta eser yok. en belirginini soyle soyleyeyim; nihayet paris'te isi biraktiktan sonra andy'nin new york'ta yeni bir is bulmasi miranda'nin kisisel faksiyla degil, miranda'dan en az andy kadar nefret eden insanlar sayesinde oluyor. kitapta andy, emily'ye kazik atmiyor. emily mono'ya tutuldugu icin paris'e gidemiyor ve andy'ye bu konuda kesinlikle kirgin falan degil. andy'nin gozunu acan sey de, dolayisiyla, emily'yi cigneyip gecmis oldugunun farkina varmasi degil, miranda'nin andy'ye onda kendi gencligini gordugunu soylemesi oluyor. yine kitaptakinin aksine, andy paris'ten sessiz sakin degil; miranda'ya buyuk bir kalabaligin ortasinda "canin cehenneme" dedikten sonra ayriliyor.bu nevi farkliliklar kitap uyarlamalarinda makul, bazi seyler filmin daha akici olmasi ve illa ki hollywood'un klise alt metinlerini icerebilmesi icin degistiriliyor; ama andy'nin erkek arkadasinin neden komple degistirildigini anlayabilmis degilim. filmde abimiz nate adinda bir asci, malum; ama kitapta ismi alex ve meslegi ogretmenlik. brown'dan (north western'dan degil) andy'yle birlikte mezun olmuslar. birlikte de yasamiyorlar. belli bi sure iki hintli kizla yasadiktan sonra andy, lily'yle eve cikiyor.christian thompson'insa soyismi farkli (simdi unuttum) ve andy onunla yatmiyor. ama filmdekinden cok daha fazla asik oluyor tabi kendisine. ha yatmiyorlar deyince aklima geldi; french runway'den gelen hatun; yok miranda'yi yerinden etme calismalari, andy'nin bunu onleme girisimleri falan hepsi hikaye. andy emily'ye kazik atmadigi gibi miranda da nigel'a kazik atmiyor. nigel kitapta bir iki yerde geciyor sadece zaten.--- spoiler ---bosa harcayabileceginiz ekstra bir gununuz varsa kitabi da okuyabilirsiniz tabi, ama film daha guzel kesinlikle.
(twodimensionprism - 5 Ekim 2010 14:26)
bu film izleyenlerine büyük bir aydınlanma yaşatmayacaktır ama moda sektöründen öte, iş hayatında güçlü olmak için gerekiyorsa, ruhunu şeytana satmanın başarıya giden yoldaki etkisi görülecektir. evet klişeleri boldur, evet müzikleri güzeldir, meryl streep her zamanki gibi döktürmüştür. ama hanımlar sakın erkek arkadaşınıza bu filmi izlemeyi teklif etmeyin, zorlamayın. en güzeli kız kıza izleyin. onlar sağ, siz selamet.
(granderuedepera - 29 Ocak 2011 00:08)
-spoiler içerebilir-henüz filmini izlediğimdir. iş hayatının insan üzerindeki etkileri gayet iyi anlatılmış, iş hayatının sosyal hayata etkisi ve alıp götürdükleri. ancak film bitti ve aklımda kalan tek şey; kandırılmış ve aldatılmış bir adam. filmin sonunda özür dilemesi gereken kadın iken neredeyse adam özür dileyip onu ikna ediyordu; evet evet öyle oldu zaten.modern yaşantı için ise endişelendiren nokta bir kadın başka bir adamın statüsünden, mesleğinden, karizmasından etkilenip onunla beraber olabiliyor ve bunu sevgiisine hiç belli etmiyor, modern aldatma sanırım bu.-spoiler içerebilir-
(kibris sehitlerinde tur atan genc - 19 Temmuz 2013 01:55)
Yorum Kaynak Link : the devil wears prada