katherine heigl'ın (bkz: roswell) baş rolünde oynadığı, türü romantik/komedi olan film. trailerı için (bkz: http://www.apple.com/…ailers/fox/27dresses/trailer/).

(sargonnas - 28 Ekim 2007 09:22)

türkçeye benimle evlenir misin şeklinde çevrilmiş film.

bilet gişesindeki çocuğa teklif mi ediyoruz filme mi gidiyoruz belli değil.

(dentistgirl - 2 Mart 2008 01:42)

bildiğin romantik komedi, son derece klişe sahneler içeren bir film. sinemada izlemeye değmez ama evde tek başınıza oturup eğlence olsun diye izleyebilirsiniz. erkek kısmısı lafım size, sakın izlemeyin baygınlık geçirirsiniz çünkü kadın filmi bu. hadi canım bekleme yapmayın^*

(venus - 14 Mart 2008 00:37)

(bkz: chick flick)

(cryogenix - 14 Mart 2008 00:49)

klasik romantik komedi yöntemlerin hepsinden yararlanan, şaşarıtmayan ama sevimli film. erkeklerinde gidip eğlenebileceği romantik komedilerden sayılmaz ,gerçi katherine heigl in gerçekten çok güzel bir insan evladı olması gerçeğini unutmamak lazım. kendisine sevgili cyclops umuz james marsden eşlik etmekte. kafa dağıtmalık , eğlencelik film.

(amarie - 3 Nisan 2008 17:02)

sevgili ile izlenmesi gereken filmlerden birisidir.

--- spoiler ---

sekiz yasından beri dugun koordine eden jane, patronu george'a asıktır ama bır turlu acılamaz.film ismini jane'in 27 nedime elbisesinden alır.jane tam acılmaya karar verır jane'in kız kardesi tess george ile cıkmaya baslar.bu arada kevin isimli cocuk ki kendisi otoyol 60'dan tanıdıgımız cocuk olur, jane kızımıza yazmaya baslar ama jane yuz vermez.tess kendisini george'a normalde oldugu insan olarak anlatmaz.tabi bu durum jane'i sinir eder.bu arada kevin'in aslında sevdigi dugun yazıları yazan yazar oldugunu ogrenir ve yakınlasırlar.jane kimseye hayır diyemez ve kevin da jane'e hayır demeyi ogretir.

bu arada kevin, jane hakkında bir makale yazar ki bana bir erkek 10 gunde nasıl kaybedilir filmini anımsatmadı degil hani.tess annesinin gelinliginin agzına sıcar onu modern yapıcam derken ve bu jane'i ofkeden cıldırtır.tess gercekleri soylemedigi icin jane onun george la evlenmesini istemez ve tess'in evlenecegi gun slayt gosterısınde gercekleri bir tokat gibi yuzune carpar.dugun iptal olur tess ile jane'in araları acılır.sonra kevin bir suru cicek gonderir, ozur diler ve oyle bir konusur ki jane kendini pesinden gitmesi gerektigini hisseder ve bir dugunde askını ilan eder.aradan bir sene gecer ve jane ile kevin evlenir ve jane'in zamanında nedime olarak gittigi kızlar onun dugununde kendileri nedime olur ve mutlu son...

--- spoiler ---

(lenyo - 17 Nisan 2008 03:42)

sonunda herkesin mutlu olduğu,sizin de sırıtmanızı sağlayan tipik romantik filmlerden.

(chaud - 22 Nisan 2008 13:16)

son zamanlarda holywood'un evlilik uzerine yaptigi onlarca kotu filminden birisi. bu gidisle fransizlarin eline vermeleri pardon su dokmeleri epey zor. guzel ve komik bir evlilik filmi izlemek isteyenler icin (bkz: prete-moi ta main)

tabii ki bu entry akrep burcu katherine heigl'i kapsamamaktadir.

(arcano - 22 Nisan 2008 13:24)

fragmanındaki elbiselere tav olup izlediğim klişe. ama hollywood gösterip de vermemekte o kadar başarılı ki fragmandakinden fazla elbise göremediğim gibi son ana kadar sabırla izledim.

bazen diyorum erkek olsam da kurtulsam; ama o zaman da futbola filan sararım, gangster sinemasıyla da uyuturlar beni. nalet olsun ya?

(alice in sourland - 22 Nisan 2008 13:28)

epey bir kisminda uyudugum romantik komedilerden bir tanesi. 110 dakika fazla, yine de moviemax'de falan rastlarsaniz, saat 21'i gecmediyse izlenebilir.

(vinyl - 26 Mayıs 2008 18:13)

aman allahim, bu filme romantik film yaftasi yapistirip "hostu" diyenler ne ictilerse ben de ondan istiyorum. su an insanliga ve romantizme dair son duygularimda can cekisiyor, midem bulaniyor. offfff.

niye mi? konuya bak, konuya!
jane (katherine heigl) cocukken katildigi bir dugunde gelinin tekine yardim eder ve o an nedime olmaya karar verir. buyudugunde neredeyse hic tanimadigi insanlarin dugunlerinde nedime olup, her turlu dugun hazirligina yardimci olur. gelinleri isetmek bile onun hosuna gitmektedir. bir doga dergisinde yonetici asistani olarak calismaktadir ayni zamanda jane ve patronu george (edward burns) 'a karsi derin mi derin duygular beslemektedir ama bir turlu acilamamaktadir. george'un ona karsi en ufak bir tepkisi yoktur. bla bla bla, birgun kardesi patronuyla tanisir, sevisir ve jane ablamiz hic sesini cikartmaz. tam tersine o kadar hosuna gider ki bu. derken o sirada gazetede dugunler hakkinda yazilar yazan kevin doyle (james marsden) ile tanisir, ona asik olur gibi olur olamaz, patronunda gonlunun bir kismini birakir, kardesi orospunun tekidir, kendisinin ne oldugunu anlayamaz falan fismakan. off ya oturmus ciddi ciddi konusunu yaziyorum.

direkt giriyorum gelisme kismini gecip.
romantik? neresi romantik lan? sizin romantizm anlayisinizin icine, he mi?
mide bulandirici, hasta ruhlu, cikarci, igrenc, iki yuzlu ve gerzek bir film bu. ne kadar iyi deger varsa hepsine zit gittigi yetmezmis gibi, askin adini da kirletiyor. bunu goremeyen, gormek istemeyen ve ustune "hos filmdi" diyen herkesin beynine tukureyim!

(entrapmen - 27 Mayıs 2008 19:14)

"katherine heigl çok güzel, james marsden çok şirin" demenin uzun yolu olan film. evde pijama partisi ayarında ritüeller yaparken izlemek için ideal, o ayrı.

(pinkhead - 1 Temmuz 2008 23:56)

erkek erkeğe oturup bir güzel seyrettiğimiz film olmuştur. aynı zamanda soktuğumun amerikan toplumunda bireyin ne kadar önemli olduğunu ve işine sıkı sıkıya sarılmanın önemini öğrenmiş olduk sayesinde. insanın işi dışında gözünün hiç bir şeyi görmediği ya da işinin ne kadar boktan olduğunu görüpte yinede en iyisini yapmak zorunda olduğunu bize anlatan güzel, sevimli bir filmdi. zannımca senarist toplum psikolojisinden anlayan bir arkadaş olmalı, tüketim toplumu ve genel amerikan aptalı üzerinden güzel göndermelerde bulunmuş. beklendiği gibi salt, klişe bir romantizm yok filmde. aslında tek derdi bu değil bir şeyler anlatmaya çalışmış kendince, sonunda da anlaşıldığı gibi "kendin olmalısın" mesajını görebilene göstermiştir.

(libertad - 8 Temmuz 2008 21:03)

hakkında söyleyebileceğim tek güzel şeyin (bir telefonla konuşma sahnesindeydi sanırım) the turtles'ın nefis şarkısı happy together'ı çalması olan film...

(holy diver - 8 Ağustos 2008 10:30)

hatasini yakaladigim film.

hanim kiz bir japonun nedimeligini [bridesmaid] yaparken bir fotograf sonrasi dik durarak diger asyali elemanlardan uzun oldugunu gosteriyor. ama final sahnedeki japon nedimeye bir bakin. aman allah, anlatamayacagim kadar dehset verici.

1 haftada 10 chick flick izleyip kayislari gevsettimdir.

(ole de olur bole de - 24 Aralık 2008 00:23)

hiç bir zaman romantik komedi türünden hazetmemiş biri olarak son derece keyifle izlediğim film. eğer söz konusu türü bir de seviyorsanız oturup mısır patlağı ve iki üç bira eşliğinde seyredin derim...

not: filmi seyrederken pijama ve kanka şiddetle tavsiye edilir.

(licorice - 5 Ocak 2009 21:14)

ankara - eskişehir arası tcdd nin hızlı tren adını koydugu trende maruz kaldığım işkence aracı. bir filmde olmaması gereken bütün klişeler mevcut.

(kapasitor - 8 Ekim 2009 00:42)

filmde jane ve kevin bardayken arka fonda bir josh kelley şarkısı çalmaktadır. gerçek hayatta ise josh kelley ve katherine hegl evlidirler.

(kimya enginari - 13 Ekim 2010 11:34)

(bkz: bennie and the jets)

http://www.youtube.com/watch?v=m6msldohju4

(su nanesi - 20 Aralık 2010 16:19)

katherine heigl'in rol aldığı çok güzel bir romantik komedi. küçüklükten itibaren kızlarda oluşan o beyaz elbise aşkı.. bütün amacı insanları mutlu edebilmek üzerine kurulu bir hayat.. uzun soluklu bir gelin nedimeliği kariyerini sürdürmeye çalışan jane’in kendi mutlu sonunun anlatıldığı güzel bir film.

" ı feel like ı just found out my favorite love song was written about a sandwich."

"love is patient, love is kind, love means slowly losing your mind."

(kubravril - 4 Aralık 2013 02:12)