Benny's Video (~ Benny'nin Videosu) ' Filminin Konusu : Avusturyalı yönetmen Michael Haneke'nin 'Kent Üçlemesi'nin ikinci ayağı olan 'Benny's Video', 14 yaşındaki bir delikanlının çektiği videolarla kendisine yarattığı alternatif gerçeklik içinde nasıl kaybolduğunu anlatan, hazmı güç bir film. Modern burjuvazinin duygusal buzullaşması üzerine yoğunlaşan film şiddetin anlamsızlaştığı bir dünyada bireyler arasında gelişen ilişkilerin şiddetle sınandığı bir öyküyü anlatıyor. Genç Benny'nin akranı bir genç kıza yaşattığı şiddet dolu deneyim ise sinemada çekilmiş en sert sahnelerden bazılarına zemin hazırlıyor.
Amour(2012)(7,9-83482)
Das weiße Band - Eine deutsche Kindergeschichte(2010)(7,8-71046)
Der siebente Kontinent(1992)(7,7-14124)
Funny Games(1997)(7,6-57320)
La pianiste(2001)(7,5-48319)
Caché(2005)(7,3-65212)
71 Fragmente einer Chronologie des Zufalls(1995)(7,3-5701)
Code inconnu: Récit incomplet de divers voyages(2000)(7,2-10493)
Happy End(2017)(6,8-9570)
Le temps du loup(2003)(6,6-8683)
Das Schloß(1997)(6,6-2589)
Funny Games(2008)(6,6-88350)
haneke nin en büyük özelliği kendine has film çekme stili. anlattıklarının gerçekçi gelmesini amaçlar, bu yüzden filmin bir çok kısmını gerçek zamanlı çeker. oyuncuları da çok doğal olmalıdır. böylelikle filmin içine girersiniz, anlattığı öyküyü yaşar ve "ağlanacak halimize gülüyoruz" diye düşünürsünüz. cronenberg tarzı şiddetten de böyle ayırdediyorum ben onu.neredeyse funny games'den daha fazla beğeneceğim bu filmi, sonu farklı olsaydı. sonu her ne kadar bilinçli insanı tatmin edici ve çeşitli sosyal mesaj hediyeli şekilde bittiyse de ben bir sinemasever olarak pek tat alamadım. gerçekleşen son olayları görmemeliydik ve tadında kalmalıydı bence. neyse anladık ki üstad bu üslubunu bundan sonraki filmlerine saklamış.her ne kadar kent üçlemesine dahil de olsa arno frisch faktörüyle funny games ile bağlanıyor bu film. sanki buradaki çocuğun ileride yapacaklarına ipuçları veriyordu o film de(ki böyle oyunları sever yönetmen) lakin sonu böyle olmayacaktı. her neyse yahu. çekilmiş filmin davası olmaz değil mi.
(nihilanth - 9 Ocak 2008 02:33)
1992 tarihli buz gibi bir michael haneke filmi. 14 yasindaki benny'nin -sanki- buyumu$ halini 5yil sonra cekilen funny games'de gorecegizdir.
(freak - 2 Ağustos 2002 19:00)
haneke'nin kafasını taktığı 'nedensiz şiddet'i yine gözümüze sokup beynimize kazımaya çalıştığı film. 'nedensiz şiddet', olay örgüsünde sadece cinayette yer almaz.--- spoiler ---filmin sonunda kendisi (ve kendileri) için akılalmaz pis bir işi yapmaya göze alan ebeveynlerini polise gammazlaması ise en ağırından, nedensiz bir psikolojik şiddet uygulamasıdır gözümde.--- spoiler ---
(adornookuyankimkaldibeyildirimbisenbiben - 22 Mayıs 2009 08:53)
bence benny'nin gerçekle arasına çektiği perdenin bir benzeri de anne-babanın çarpık ahlakı. nasıl ki benny'nin başına iş açan bu gerçeklikle arasındaki uçurumsa, anne-babayı yarıyolda bırakan da neyi nasıl yapacaklarını düzenleyen o çarpık kod. bu arada filmin "rahatsız edici" olduğunu belirteyim de hepimiz rahat edelim. nasıl haneke filmi başlığı lan bu, bir allahın kulu çıkıp da "hmm çok rahatsız edici bir film bence" dememiş. ayıp ayıp.
(jack in the box - 26 Mayıs 2009 00:57)
gözden kaçırılmaması gereken bir nokta da bu benny'nin hep koruma altında olması.. cinayetten sonra da koruma altında, ona hiçbir şey olmaz, o da biliyor zati bunu, çok da tınn havasında..
(juanjuan - 26 Mayıs 2009 01:03)
diger haneke filmlerinde oldugu gibi "manyak misiniz? hepiniz mi hastasiniz? yok daha neler, bakamayacagim" diyerek izledigim rahatsiz film. sanattan anlamayan, duz mantikla yaklasan birisi olarak; --- spoiler ---annesi, babasinin surekli "sakin ol" demesinden dolayi rahatca aglayamayip en sonunda tatilde agladiginda benny'nin "sorun nedir?" demesi bile insanin kanini donduruyor. ama sevgili sozluk sayesinde aslinda benny'nin kafasinda bu cinayeti islemedigini dusundugunu ogrenmis bulunuyoruz (umarim dogru anlamisimdir).--- spoiler ---
(raquelle - 15 Nisan 2010 23:59)
--- spoiler ---sütü döken benny'nin sütü temizlemesi gibi kanı önce kendisinin bezle sonra ailesiyle temizleme çabalarını hatta benny'nin çabasızlığını izlediğimiz haneke filmi. benny büyüyünce komşu kapısına dayanıp başlarında yumurta pişirecektir. *--- spoiler ---
(jael - 26 Nisan 2010 21:20)
bu duygusal buzlaşma dedikleri duygudurum bozukluğu avrupalı, amerikalı adama/kadına özgü bir durum aslında. adamların hayatlarında bizlerin hayatlarında olduğu gibi ağır bir mücadele olmadığı için bir süre sonra yabancılaşmaları had safhaya çıkıyor. kendi hayatı için mücadele vermesi gerekmeyen birey kendinin sistem içindeki yerinin de olsa da olur, olmasa da olur bir seviyede olduğunu farkedince üşüyor. sonra bu benny pezevengi gibi gidip sebisübyan, hiçbir şeyden haberi olamayan kopilleri öldürüyor. sebep: "nasıl olduğunu merak ettim. bir şey hissetmek istedim. üşüyorum." e kız gitti orospu çocuğu?çözüm basit aslında. alacaksın bu avrupalı soğuklardan bir iki tanesini, getireceksin türkiye'ye, haftanın altı günü on iki saatten, asgari ücrete çalıştıracaksın. işe gelip giderken de toplu taşıma aracı eziyeti uygulayacaksın. on beş gün sonra tası tarağı toplayıp, "bir daha üşümez benim ruhum, anamı siksinler üşümez" deyip avrupa'ya doğru koşa koşa gitmezse, benim de adım thomas değil.ki değil de zaten.
(thomas - 15 Temmuz 2010 10:57)
okkadar tırstım ki anlatılanlardan bi türlü bi tarafım yiyip de izleyemiyorum bu filmi.korkuyorum abi yine ebemin haneke'sini görücem diye!!!
(nouhad haddad - 19 Ekim 2010 21:54)
ruh kanirtan haneke filmi. benny nin kendisinden cok annesi ve babasinin tutumlari insani dehsete surukler. seyredip uzerine bir bardak soguk su icmek gerekir.
(szap - 25 Şubat 2003 20:21)
izlemeden önce 2 kez düşünülmesi gerekir, zira psikolojinizle oynanıldığını hissettiriyor. abimizin sosyopat ve psikopatları betimlemede çığır açmış filmlerinden sadece birisi.--- spoiler ---kızı vurduğu sahnede bir ara "domuz gibi kızı da mı gerçekten öldürdüler lan acaba" diye düşünmedim değil.--- spoiler ---
(whynot666 - 18 Ağustos 2011 17:42)
benny mısırdaki bir haftalık tatilleri esnasında annesine, babasının, kızın cesedini parçalara ayırıp tuvalet yoluyla def etmesini kastederek "babam halletmiş midir?" diye sorar. halledilen bu işlem, mezbahada son derece insani bir biçimde, yani önce tabancanın kafasına sıktığı kurşun yoluyla acı çekmeden ölmesi temin edilmiş domuzların acıları dindikten sonra gönül rahatlığıyla kesilmesi gibi öldürülen insanların hal ve gidişatına dair söyleyecek fazla bir şey bırakmaz bize. yakınlarda, kurban bayramınlarındaki vahşet görüntülerinin ortadan kalkması için daha uygar ve modern çözümlerin önerildiğini düşünüyorum. ve ne kadar da modernleşiyoruz demek geliyor içimden. öyle ya avrupa birliğine girersek eğer bu sahnelerde gözler önünden kalkacak. tam da zurnanın zırt dediği yer burasıdır. benny'nin babasının yaptıklarını biliriz. oysa bunları ekranda görmeyiz. ama görmemiş olmamız bu gerçekliği ortadan kaldırmaz. oysa ekranda gördüklerimiz bize gerçeği vermemektedir. modernitenin alameti farikası olan kitle iletişim araçları bize temsilin gerçek olduğunu söyler. oysa gerçeğin temsil edilemez olduğunu idrak etmemiz ancak büyük yıkımlardan sonra vuku bulur.
(hafizami kaybettim hukumsuzdur - 19 Mart 2003 03:19)
her gece bir haneke filmi ve irdelemesi kuşağının ikinci filmi olarak yazın kendisini iyice mevsimlik döngü tatilinde yerini alıp, sonbaharı göreve ısındırdığı şu sıralarda yerini alıyor. bundan sonrası spoiler ibaresi içine girecek;--- spoiler ---glaciation üçlemesinin ikinci filmi olduğunu çok açık şekilde belli ediyor. the seventh continent ile birebir uyumlu onlarca sahne ile, haneke'nin ilk filmde verdiği temayı yansıtmaya devam etmesiyle ve bizzat ilk filmdeki "uzaklaşmanın yok etmediği"ni bu filmde göstererek, ilk filme yaptığı en somut sahne ile belli ediyor bunu.zamansal uyum ile elimden geldiğince irdelemeye çalışır isem; domuzun öldürüldüğü sahnenin the seventh continent'taki balıkların öldürüldüğü sahnenin muadili olduğunu farketmemek zor iş olsa gerek. akabinde sahnenin karıncalanması ile, daha da aktarılan ve yinelenen bir sahne olduğu ortaya konuluyor zaten.film boyunca dikkatin çekilmediği tek şeyden yola çıkmak (haneke'nin the seventh continent'ın gösteriminden sonra kızın öldürülmesinin paraların klozete atılmasından daha fazla ilgi çekmediğinden sitem ettiğini de göz önünde bulundurursak) mantıklı olacaktır herhalde. "<caps>4</caps>" kardeşi olan, video dükkanının önünde çizgi film izleyip, o çizgi filmleri kiralayamayan ve çok çok büyük ihtimalle orta veya alt sınır olarak tasvir edilen bir kızın filmin başında gösterilen domuz ile aynı şekilde öldürülüp işleme tabi tutulmasını göremiyoruz. (öldürülmesini dahi göremiyoruz. haneke'nin buradaki çekimlerde kızın cesedini bilinçli olarak göstermediğini düşünüyorum.) kızın öldürülmesinden çok daha fazla olay mahalinin temizlenmesi, cesedin ortadan kaldırılması ve bu olayın ailenin üzerine patlamaması için neler yapılması gerektiğine dair olanların tartışılmasını izlememiz tesadüf değil, filmin tamamı tek celsede göz önünde bulundurulduğunda.bir diğer nokta da metal dinleyen, sigara içen isyan eden bir genci gözlemlediğimizi sanmamız için elinden geleni yapıyor haneke, bunu göz önüne sokmaktan geri durmuyor. the seventh continent'ta eva'ya indirilen tokadın yerini burada çocuğunun bir cinayeti filmlemesine izin veren, fakat klozette otururken kendisini çekmesine izin vermeyen ve buna agresif bir tavır gösteren annenin sözleri alıyor. filmler arası örtüşen bir diğer sahnenin de bu olduğunu düşünmekten kendimi alamıyorum. burada yine detaylarla işlenmiş, kişinin kişiliğinin şekillenmesinde sosyal yaşamın en büyük faktör olduğunun tasviri var. olayları dışarıdan gözlemleyen insanların "ay çocuğa bak, yaptığı ne kadar da ayıp, nasıl yozlaşmış" gibi tavırlarının arkasında kendi görmemek için hayatları boyunca çok büyük çaba harcadıkları hal ve tavır bütünü var, gösterildiği üzere..para her ne kadar ilk film kadar olmasa da, yine ön planda. fakat bu sefer direkt olarak nominal değerden ziyade, üstü kapalı ve daha göndermeli bir yolu seçmiş haneke. "para kazanmanın" sanat olduğunu söyleyen ve bunun üzerinden pop art akımını çıkaran andy warhol'ün marilynler çalışması defaatle kadraja alınarak ima ediliyor bu. benny'nin üst sınıf bir ailenin çocuğu olması ve tatil için mısır'a gitmesi gibi detaylar da bunu ima ediyor bana kalırsa.--- spoiler ---son olarak diyebilirim ki, bu film the seventh continent'tan çok daha üstü kapalı ve "profesyonel" şekilde altmetinli olmuş. ilk izleyişte kaçırmış olduğuma inandığım bir sürü şey vardır elbet.
(firemc - 12 Eylül 2011 01:48)
filmleriyle seyirci üzerinde çarpıcı etkiler bırakmayı ve düşündürtmeyi amaç edinmiş michael haneke'nin, düşündürten ve gidişatı sorgulatan filmlerinden biri daha.benny'nin o soğukkanlı şekilde işlediği cinayet zaten ürpertici ama, ondan sonraki karelerde sergilediği duyarsızlık insanı gerçekten ürperten tarzda. hele de babasının olayı nasıl halledeceklerini düşündüğü ve plan yaptığı sahneler dünyanın gitgide şiddete eğilimli hâle gelişi, şiddeti kanıksaması ve duyarsızlığı konusunda daha bir dehşete düşürüyor.
(martin jacques mystere - 23 Ekim 2011 22:27)
duygusal buzlanmanın en buz filmi. benny, gerçek olamayacak kadar duygusuz bir ergen. filme genel olarak bakarsak bir yanda refah düzeyi gelişmiş bir toplumun orta üst bir ailesi. diğer yanda kazan gibi kaynayan bir dünya, dağılmakla meşgul sovyetler, bosna vb. "dünya ve sen, farklı sebeplerle de olsa kendinizi yiyip bitiriyorsunuz ey almanya. ama toplumsal ama bireysel" diyor haneke.
(ya iste boyle senden naber - 17 Şubat 2012 00:25)
--- spoiler ---benny hiç tanımadığı masum bi' kızı hiç nedensizce -gerçi sonlarda babası 'neden' diye sorduğunda 'nasıl olduğunu görmek istedim' gibi bir cevap verir- öldürmüş, akşam anne babası ile salonda durum değerlendirmesi yaparken "acıktım ben" der annesine. anne mutfağa bir şeyler hazırlamaya gider.--- spoiler ---zıkkım ye benny e mi
(curve - 15 Eylül 2012 17:01)
cem garipoğlunu hatırlatan film.
(aseflatun - 16 Ocak 2013 17:38)
--- spoiler ---filmin ilk sahnesinde kurbanın, kurban tabancasıyla öldürüldüğünü görürüz. vücudunun parçalara ayrılıp kesildiğini görmeyiz, ancak biliriz.filmin ilerleyen sahnelerinde kızın, kurban tabancasıyla öldürüldüğünü görürüz. vücudunun parçalara ayrılıp kesildiğini görmeyiz, ancak biliriz.--- spoiler ---iyi bayramlar everyone.
(malmazel - 29 Eylül 2014 15:44)
ankara'da 25 eylül 2004 tarihinde film+* suare izlenceleri kapsamında metropol sineması'nda ucuncu sirada gosterilmis filmdir.rahatsiz edici haneke filminde konu, korku verici boyutlar kazaniyor. “sinema izleyiciyi mahvedebilir mi?” sorusunun yaniti, haneke'nin filmleri izlendikten sonra kolaylikla verebilir saniyorum.**“çocuklar duygusal ya da entelektüel destek verilmeksizin televizyonun önünde bırakılırsa, onlar için saraybosna’daki bir cesetle ‘terminatör’deki bir ceset arasında gerçeklik açısından bir fark kalmaz… benny aslında ne yaptığının farkında değil, çünkü videolarda tek yapmanız gereken filmleri geri almak, böylece ölen insanlar yeniden canlanır.” – michael hanekedetayli bilgi icin: http://www.askfest.org/
(lemming - 29 Eylül 2004 14:11)
kumanda kimin elindeyse kontrol ondadır. funny games'te arno frisch geriye sarınca arkadaşı canlanmamış mıydı? burda da geri sarıyor, kafasına kurşun sıkılan domuz canlanıyor. o zaman aynı silahla kıza ateş etmeyi de deneyebilir, kamera çalışıyor nasılsa. başkasının filmi olsa burda seks sahnesi olurdu. haneke olunca cinayet sahnesi oluyor, benny kızı öldürüyor.kumanda burjuvazinin elinde ve burjuvazi vicdanını rahatlatmak için yaptığı her "kaza"dan sonra geri sarıyor. kendinden biri herhangi bir halt ederse görmezden geliyor veya vicdani bir hesaplaşmadan sonra kaza olduğuna karar verip üstünü örtüyor ve fakat bir gün o haltı yiyenler, üstünü örten esas suçluların hesap vermesine sebep olabiliyor.haneke'nin televizyonla olan problemlerini en yoğun biçimde işlediği film bu. esas derdi de şiddeti olduğu gibi vermek yerine bunun sömürüsünü yapan sinema anlayışı. televizyon da bunlarla savaş haberlerini kesiştiren platform oluyor. gitgide ikisi arasındaki fark benny'nin zihninde sıfırlanıyor."there's a pun in german that i'm not sure works in english: "television is there to switch off," meaning not only switching off the machine itself, but switching off your own mind."
(spider from mars - 15 Ağustos 2006 23:52)
Yorum Kaynak Link : benny's video