woody allen'ın yine ve yine varoluşçuluğunu daha açılış sekansından başlayarak gözümüze kaktırdığı filmdir. gözümüze kaktırdığı başka birşey ise hiro nakamura'dan geliyor, aylaav niiyoooook^*.

(dr moriarty - 17 Nisan 2007 03:46)

tagline'ı "life can be a comedy or a tragedy, it all depends on how you look at it." olan woody allen filmi. bu cümleyle kısaca özetlenebilir bir film olsa da kendi hayatlarımız için önemli çıkarımlar yapabileceğimiz bir film aynı anda. çünkü mutlu olmanın formülü olan hayata bakış açısını güzel bir şekilde beyaz perdeye aktarmıştır woody allen, aynı hayatı iki zıt şekilde anlatarak. böylelikle, film kendimize bir kez daha hayata nasıl baktığımızı sorgulama fırsatı veriyor.

--- spoiler ---

will ferrel'ın dokunmaktan tahrik olan radha mitchell'a at yarışı sırasında elleriyle dokunması çok komikti.

bu filmle bir kez daha gördük ki kadınlar anlatmadan anlaşılmaya aşık olmaktan kendilerini alamıyorlar. kadın orda piyano çaldı, piyanist beş saniyede kadını çözdü. kadına anlatınca da kadın hemen aşık oldu. bazen psikolog mu olsaydım diyorum sırf bu yüzden. hemen kızın ruhunu analiz edip kızı kendime aşık ederdim.

ayrıca, iki hayatta da ortak unsur olan sihirli lamba(gerçekten sihirli değil), komedide will ferrel ın dileklerini yerine getirmesine rağmen trajedide radha mitchell 'ın dileklerini yerine getirmemesi önemli bir ayrıntıydı. böylelikle, trajedilerin gerçeğe daha yakın olduğunu düşünebiliriz komediye göre.

bana göre komik olan diğer espri de şuydu:(sözler tıpatıp aynısı değil)

-they said she is sick. clearly she is not homesick.(radha mitchell evdeyken söylemişti bunu.)

--- spoiler ---

(muhteriz darbe - 30 Ocak 2009 10:47)

--- spoiler ---

nevrotik melinda'nın sevgilisinin, melinda'nın en yakın arkadaşıyla olan gizli ilişkisini açıklaması ve akabinde kurduğu ''bilirsin, böyle şeyler olur.yaşam, karmaşık bir şey.'' woody allen gerçekliğinin özeti. her ne kadar ''yüzsüzlüğün bu kadarı'' desem de gerçekten hayat karmaşıktır ve böyle şeyler olur.

ve son sahnede anlatıcının ''komik ya da trajik. en önemli şey hayattan keyif almak. çünkü dünyaya bir kez geliyoruz ve bitince de bitiyor.kardiyogram iyi çıksa da çıkmasa da,hiç beklenmedik bir anda, herşey bitebilir.'' derken parmak şıklatması ve ekranın birden bu hareketle kararması yüzümde kocaman bir gülümsemeye neden oldu.

--- spoiler ---

woody allen'ın en iyi filmlerinden olmayabilir iyi de olmayabilir ama kesinlikle güzel bir film.

(nefertati - 3 Ocak 2012 22:01)

woody allen'ın en iyilerinden birisi sayılmasa da iyi olan ve hak ettiği değeri görmeyen filmlerinden biri. radha mitchell ise filmin komik tarafında naif karakteriyle, mimikleriyle, şapşal bakışlarıyla (çok da benziyor kitapsız) her an aşık olunabilecek bir mia farrow görevini yerine getirmiş. mia farrow eksikliğini doldurmuş.

(halim selim - 1 Şubat 2012 03:49)

super uber woody allen filmi.
en sevdiklerimden.

"optimistler hayat guzeldir derler..
realistler hayatta yasamak zorundayız derler..
pesimistler mi? onlar olmek isterler.."

(tuzbuzz - 20 Mayıs 2013 07:49)

woody allen beyamcamızın closer edasıyla çektiği ve muhtemelen diğer filmlerinin arasında kıyıda köşede yer alan filmlerinden.

çarpık ilişkilerin bu şekilde bu tarz filmlere sense of humour bikbik elit tavrıyla konu edilmesi, bir noktadan sonra festival filmlerine fularıyla gelmeyi unutup direk bornozla gelmiş insanları seyirci kitlesi olarak yapıştırmakla aynı şey gibi geliyor bana. bu da çok gıcık,çok sinir bozucu ve çok "bu ne be" dedirten bir durum. filmde kendini helak eden bir kadın ve bir çok insanın farketmiş olduğu üzere tipik bir helena bonham carter oyunculuğu gördüm radha mitchell'de. delirmesine ve hayatının akışına bir şekilde müdahele etmesine yardımcı olan diğer oyuncularda ise komiklik ve trajiklik namına hiç bir şey göremedim. can sıkıcılardı. yani nebiliyim, melinda tek başına bu deliliğin yükünü sırtlanabilirdi, melinda üzerinden oluşacak koca bir monoloğu ve piyanistle olan iki dakikadan az süren diyaloğunu tüm filme tercih ederdim.

kısacası,hayat böyledir-i bu ve bu gibi filmlerle bağdaştırana çok enteresan el hareketleri yapabilirim. hayattaki bu tarz durumları göstermenin başka bir yolu olmalı çünkü ,gözümüze gözümüze bu şekilde sokup cazip hale getirmekten başka. bir yol.

(arafi gecince solda - 16 Aralık 2013 17:04)

woody allennin ne hakkinda oldugu bilinmeyen su anda cekimleri devam eden yeni filmi.
http://imdb.com/title/tt0378947/

(bt - 22 Mayıs 2004 13:10)

yirmidorduncu uluslararasi istanbul film festivali bünyesinde galalar bölümünde gösterilecek olan woody allen filmi.

(non person - 9 Mart 2005 12:12)

bu aralik ayinda 70 yasina basacak, nevrotik karakterlerin akli buyuk, boyu kucuk yaraticisi woody allen'in anything else kadar olmasa da, sevenlerini uzen, vasat filmi.
seyirciye film boyunca birebir anlatilmayan bir anekdottan dogan, trajik ve komik olarak iki ayri versiyonda betimlenen filmin basrolunde radha mitchell oynuyor. bu filmde tipik woody allen karakterini canlandiran will ferrell basarili tespitlerle bezeli repliklerinin haricinde yine alisilagelmis slapstick bir role sahip. buyuk cussesi yuzunden midir bilinmez; bucur, ezilen ve nevrotik pseudo-woody allen karakterinden cok old schooldaki ferrell i hatirlatiyor seyirciye.
radha mitchell in iki farkli melinda roluyle parladigi film neticede, tatmin edici olmadigi gibi zaman zaman "gulmem lazim ama daha akillica yazilmis bir senaryo olsaydi keske. nerde annie hall, nerde bananas?" demenize sebep oluyor.

(zonta - 24 Mart 2005 19:36)

yirmidorduncu uluslararasi istanbul film festivali'ndeki galasinda bittiginde alkislanan filmdir.

(bkz: ucak inince alkislamak)

(can - 4 Nisan 2005 10:24)

trajedi ve komedi olarak iki ayri kurguya ancak benzer olay orgulerine sahip, insanda zorlama olmayan birkac kahkahanin yani sira gercekten de zorlama esprilere de sahip bir film olarak o anlarda insanda sinirlenme yerine kahkaha olmasa da bir tebessum saglayan bir film olarak gormekteyim melinda and melindayi.. bu duruma da sasirdigimi belirtmeden gecemeyecegim..film bu yonden degisik bir ifade kazandi zira kanimca olaylar, espriler yerli yerinde ve senaryonun cok fazla zorlamayacak ancak bunun yaninda acik da vermeyecek sekilde hazirlanmis.. bu sayede filmin akisina kendinizi kaptirirken butun filmi hafif tebessum, bazen kahkaha icerisinde seyrediyorsunuz.. bu da filmin cok ust duzey olmayisinin acik oldugu ortamda yine de insanin kendini iyi hissetmesini saglamada onemli bir rol oynuyor..

trajedi ve komedi diye bolunen kurgular icinde trajikomik olarak birlesmis sahneler de degisik duygulara itiyor insani.. ancak oyle bu celiskiye cok kafa yorulacak bir film oldugunu da dusunmuyorum ki ben cok kafa yormadim.. tam olarak durum komedisi olmasa da filmin bazi kisimlarinda bu turun icine iyice sokuldugu gozukuyor, bunun iyi ayarlanmis olmasi da film hakkinda cikista kesin bir yargi koymak acisindan ve de durum komedisi ile ilgili yorumlardan uzakta kalabilmesini sagliyor..

face of melinda dinleyerek, aklimda bu sarkinin ve bu sarki ile ilgili anilarin ve olaylarin etkilerini dusunerek, biraz gecmisi sorgulayip biraz gelecegin karanlik durumundan endiselenerek gittigim filmin bu sekilde bir tarza sahip olmasi aslinda beni oldukca sevindirdi.. simdi dusununce ve bundan sonra dusundugumde film hakkinda ne mukemmel ne de kotu dusuncelere sahip olacagim.. melinda kelimesinin anlamina herhangi bir etki yapip beni rahatsiz etmemesine saygi duyup kotu psikolojimden siyrilip eglenmeme olanak tanidigi icin tesekkur ettim ve edecegim..

bir de alkislama olayi da enterasandi.. ladies in lavenderda oldugu gibi yonetmenin katilimi olmayan bir filmde filmi alkislamak niyeydi, bunu anlayamadim.

(lovehippi - 4 Nisan 2005 22:26)

neden her güzel sey çöplükte biter diye soran film. basit ve bilindik hikayeye göre iyi islendigi söylenebilir. bazi noktalarda kafa çorba olmuyor degil ama. 48 kilo olan melinda'nin sismanim ben demesi yakismamistir kendisine. yalniz ev ve dekarasyon seçimleri olmustur. 2 kurguda da konu ayni olup, farkli bakis açilariyla irdelenmektedir. yatakta sevgilisiyle kocasi tarafindan basilan hatunun özetle '' biliyorsun kocacim, issizsin, para gerek, bak onun yardimina ihtiyacimiz var'' demesine karsilik, ayni halti yemek için firsat kollayan koca tarafindan ''aa tabiki, anliyorum'' seklide mükafatlandirilmistir.diger yandan kadininlar yine birbirinin 'erkegine' dalmakta, bunu mesru göstermeye çalismakla vakit geçirmektedirler. eger sana ne katti bu film diyecek olursaniz ben, hiç birsey katmadi ama hos birkaç hatun gördük demekten öteye gidemem. unutmadan, cuma gecemizden 2 saat verdik üstüne.

(nunuca - 22 Nisan 2005 23:58)

yine new york'u, evleri, dekorasyonlari hayran hayran seyrettigim bi filmdi. içki masasinda komedi/trajedi ikilemiyle ortaya çikan, ayni ayrintilarin iki tip hikayede kullanildigi güzel bi yapitti. woody allen'a göre herkes zayif bulmus ama kanimca basarili, hos bir film. sinemadan mutlu ayriliyosunuz. radha mitchell'in performansi özellikle nevrotik alkolik kadinda mükemmel seviyeye ulasti.

(burgerqueen - 27 Nisan 2005 22:29)

diger bircok filminde oldugu gibi icinde yine cole porter'dan inciler bulunduran woody allen filmi.

(london - 14 Mayıs 2005 05:51)

woody allen'in, büyük ölçüde kartezyen bir giriş-gelişme-sonuç kurgusuna bağlı kalarak yazıp yönettiği filmi. hatta daha ileri gidecek olursak, fransız kompozisyon anlayışı çerçevesinde, gelişme bölümü -biraz iç içe geçmiş olmakla birlikte- tez ve anti-tez alt bölümlerini içermektedir. sonuç'un son bölümünde ise, tüm bu anlatılanların üstüne, "bakın böyle böyle dedik ama aslında hayatın anlamı şudur" gibi bir genelleştirme mevcuttur ki, fransız sisteminde buna "élargissement du sujet" adı verilir, fransız liselerinde okuyanlar 8 sene boyunca bu kurallara göre kompozisyon yazmak zorunda bırakılmışlardır.

buna karşın, film, konudan sapmadan, yetenekli oyuncularla hedefini on ikiden vurmaktadır.

--- spoiler ---
ayrıca, iki versiyonda o kadar çok ortak mekan kullanımı yapılmıştır ki, sonuna doğru iki hikayenin bir şekilde birleşeceği izlenimi doğmaktaysa da boş çıkmaktadır.
--- spoiler ---

son olarak, ismi bu kadar zor telaffuz edilip de kendi telaffuzu bu kadar iyi olan chiwetel ejiofor, güçlü bir alkışı hak etmektedir.

(allegretto - 27 Mayıs 2005 09:40)

--- spoiler ---
espri içeren ama woody allen beklentisini karşılamayan film. ne kadar beğensemde radha mitchell'in performansının (bkz: marla singer)dan kopyalarla dolu olduğu gibi nevrotik bir düşünceye kapıldım film boyunca ve bu oldukca rahatsız ediciydi. bunun yanında filmde çiftlerin gittigi sarap mahzeni ya da evi her neyse büyüleyici ve filmin atmosferini soğuk romantizimden kurtarmış.
--- spoiler ---

(suzanne - 15 Temmuz 2005 01:25)

annie hall'un bokunu çıkaranlar hatırlarlar, filmde alvy annie'yi geri kazanamayınca bir oyun yazar ve yönetir, oyunda iki sevgilinin de aşkı mutlu sonla biter, fakat o an oyun içindeki oyuncuların kasti olarak yapmacık tavırlar içinde olduğu rahatlıkla gözlenebilir. çok kısa süren bu sekansta allen bunu muhakkak gerçeklikten kopuk bir melodram olarak göstermek için yapmıştır. kadraja kenarda oturan alvy'nin suratı girer ve "ne yapmamı istiyorsunuz, hayatta istediğimiz şeyler olmuyor, dolayısıyla bunların sanatta vücut bulması için uğraşıyoruz" kabilinden bir laf eder. o film içindeki oyundaki yapmacık melodramı aynen bu filmde gördüm. belki de meşhur ve adı bikaç aylığına muallakta kalan fall project'i terketmenin vakti geldi allen için. charles joffe midir nedir (ve diğer herif) ile ucu bucağı görünmeyen kontratının allen'ı ancak kısırlaştırdığını görüyoruz. "haydi bu yıl da sanat yap?" gibisinden bir sorumluluğa allen artık yetişemiyor. small time crooks'tan beri olmuyor olamıyor, ondan da kısa bir süre öncesinin filmografisi bunun sinyallerini veriyor.

allen'ın kendisini tamamen başka bir aktöre yansıtma girişimi ise gözlerime yaş getirdi. olmamalı böyle.

(frank n furter - 22 Temmuz 2005 21:42)

eski filmlerinin bir fanatiği olarak söyleyebilirim ki tipik bir woody allen filmi.
ancak tatminkar mı, hayır. bana bilmediğim bir şey söyle demek isterdim sevgili woody'ye tanısaydım kendisini, ancak tanımıyorum. yıllar geçtiği ve haliyle yazdığı karakterler için artık yaşlı görünmesinden dolayı oynamadığını düşünüyorum. ancak hiç problem değil, kendisi yerine çok güzel rol yapabilen bir aktör bulmuş: will ferrell. her ne kadar tipleri benzemese de, gözlerimi kapattığımda kulaklarımda woody allen'ın sesi ve beynimde görüntüsü vardı, aynı şeylerden şikayet edip duruyordu. elbette bu tür bir ilişki filminde "mıy mıy" kadınlardan birini kullanmalıydı. eskiden diane keaton ve mia farrow tarafından doldurulan bu ağlayarak, vikvikleyerek konuşan şikayetçi kadın kontenjanı da radha mitchell tarafından doldurulmuş. bu da kendisinin ne kadar tutarlı bir yönetmen/hikayeci olduğunu gösteriyor aslında. kesinlikle yanlış anlaşılmasın, özellikle diane keaton'ın eski woody allen filmlerindeki oyunculuğuna hastayım. sadece yönetmenin film tarihi açısından bir saptama yapmak istedim.

bu entry'nin mesajı: sleeper süper bir filmdir, herkes tarafından izlenmelidir.

(decafeinee - 31 Temmuz 2005 04:16)

içinde yine hepsi nevrotik,çok konuşan,insanı yoran ama yine de pek bi sevdiğimiz woody allen insanlarının bulunduğu film.annie hall,love and death gibi filmler çekmiş olan bir yonetmen için vasat kalsa da renk ve mekan kullanımı için on tam puan verdik biz .
ayrıca aklımız takıldı will ferrell gibi biri gerçekten var mı yoksa onu woody amca mı yarattı hani kendine yedek olsun falan diye.

(ninni - 1 Ekim 2005 23:45)

iki film birden kuşağını ekme sebebi. yeterince doyuma ulaştırıyor insanı; gözler sayın allen'ı arıyor fakat nafile. belki bir köşeden başını uzatmıştır, ayağının ucunu göstermiştir. saptama için tekrar izlenebilir. ışıklarla şımarıkça oynanması bile bu filmi tekrar ziyaret etme sebebidir.

(arien - 7 Ocak 2006 22:30)