Faa yeung nin wa (~ aşk Zamanı) ' Filminin Konusu : 1962 yılının Hong Kong'u... Yerel bir gazetenin yazı işleri müdürü olan Chau ve eşi, Şangaylıların yaşadığı bir apartmana taşınırlar. Chau, taşınma gününde burada yeni kapı komşusu Li-Chun ile tanışır. Her ikisinin de eşlerinin yardımı olmaksızın eşya taşıyor olmaları ilginç bir tesadüftür. Li-Chun ve Chau, eşlerinin işte oldukları zamanı birlikte geçirmeye ve gitgide daha iyi arkadaş olmaya başlarlar. Neden sonra anlarlar ki, aslında ikisinin eşleri arasında bir ilişki vardır ve aldatılmaktadırlar. Durumu keşfetmek, onları aşk hayatlarını yeniden gözden geçirmeye ve birbirlerinden destek almaya itecektir.
Ödüller :
La haine(1995)(8,1-131395)
Paris, Texas(1984)(8,1-72016)
Les quatre cents coups(1959)(8,1-90144)
Before Sunrise(1995)(8,1-250480)
Before Sunset(2004)(8,1-240460)
Chung Hing sam lam(1994)(8,1-51127)
Ah-ga-ssi(2016)(8,1-72919)
Chun gwong cha sit(1997)(7,8-21503)
Do lok tin si(1995)(7,7-20683)
Ah fei zing zyun(1990)(7,6-15134)
2046(2004)(7,5-46912)
Yi dai zong shi(2013)(6,6-28314)
Best Art Direction
Best Costume & Make Up Design
Best Film Editing
Hong Kong Film Awards : "Best Actress"
Hong Kong Film Awards : "Best Actor"
orijinal dvdden izlendiği taktirde “alternatif son” gibi alışılmadık bir ekstrayla karşılaşılan, fazla iyi ve kendine has çekim tarzıyla dikkat çeken, hakkında konuşulası sanat eseri.--- spoiler ---jönümüz chow mo wan alternatif sonda kamboçya’da arkadaşlarıyla tarihi bir tapınağı ziyaret anında tıpkı kendisi gibi arkadaşlarıyla o civarlarda olan mrs chan ile karşılaşır. duyguların had safhada bastırıldığı, kalplerin göğüs kafesini zorlayarak adeta “bırak ulan dışarı çıkacağım” diye çarptığı esnada bir iki dakika süren havadan sudan bir konuşma yapılır, veda edilip bayanımız arkasını dönüp iki adım atmışken seyircinin de kalbini benzer çarpıntılara sürükleyen o replik gelir:-chan, sana bir şey sormam lazım, beni hiç aradın mı ?-hatırlamıyorum.seyirci "öyle bir hatırlıyorsun ki orospu doğru konuş" diye bağırmak ister lakin terbiyesi el vermez.--- spoiler ---
(sos fistik olsun mu - 29 Kasım 2008 10:30)
--- spoiler ---hayatta yalnız kalmanın esas olduğunu hala kabul edemiyor musunuz? bütün yakınlaşmalar, bütün birleşmeler yalancıdır. insanlar ancak muayyen bir hadde kadar birbirlerine sokulabilirler, üst tarafını uydururlar; ve günün birinde hatalarını anlayınca, yeislerinden herşeyi bırakıp kaçarlar.--- spoiler ---
(edgenabby - 13 Kasım 2010 19:53)
cılız ışık veren sokak lambaları, bu sokak lambalarının aydınlattığı kuytu bir sokak, bu kuytu sokağı ıslatan bir yağmur, bu yağmurun altında bir kadın, bu kadının yanında bir adam, bu adamla kadını çevreleyen ve hiç susmayan bir keman. başkalarının yaşadığı bir aşk'ın provasını yapmaya çalışan bu kadın ve adamın, zamansız bir aşkın içine düşmelerinin hikayesi. oysaki; "aşkın provası yoktur, ezberi yoktur, içine bürünüp kendine siper edebileceğin rolleri yoktur, aşk’ın zamanı yoktur." diyen bir aşk hali.kadının alnındaki teri elindeki mendille silmesi gibi, adamın elindeki sigaradan yayılan duman gibi, farklı zamanlarda aynı duvara el izlerini bırakmaları gibi, yanyana evlerde aynı duvara sırtlarını dayayıp düşüncelere dalmaları gibi, farklı pencerelerden aynı hüzne bakmaları gibi, bir akşam vakti hiç konuşmadan bir sokakta yanyana yürümeleri gibi, koridorlarında kırmızı perdelerin uçuştuğu bir otel odasının tenhalığı gibi, yatağın yanında sahipsiz kalan terlikler gibi, “biz onlar gibi olmayacağız” inancı gibi, her gün her gün, ve belki de senelerce, aynı merdivenlerden geçip gitmeleri gibi aşk, bu filmde. o merdivenler ki nefessiz bırakır zaman zaman, acelen vardır hani bazen ve hiçbir şey görmez gözün, bazen yorgunsundur da ağır ağır çıkarsın basamakları, bazen kafanı kaldırıp bakarsın yanından geçip gidenlere ve yanından geçip gitmeden seninle yanyana yürüyenlere. birlikte yol alırken fazla söze gerek duymadan; aşkın zamansızlığında, aşkın halinde/halsizliğinde, ezbersiz, provasız bir aşkı yaşarsın. ve ezberleyebildiğin tek şey olan o eşsiz keman sesine dalarsın. ve belki biraz ağlarsın...
(dolls - 18 Nisan 2012 16:36)
dunyanın en huzunbaz filmi..--- spoiler ---bir adam dusun. isinde gucunde. bir kadın dusun. isinde gucunde. komsular. birbirlerleriyle sıklıkla karsılasıyorlar, selamlasıyorlar.. saygılılar.. ozverililer.. ve bunların eslerinin beraber oldugunu kesfettikleri kapkaranlık bir yolculuk.. gozlerinin icine baka baka yalan soyleyen bir ese sahip olma ortaklıgı.. ve derken ortak sorunların baslattıgı ve git gide daha tutkulu, daha sahici, daha ictenlikli, yapmacıksız bir aska donusen bu diger cift..bu ciftin eslerinden tek farkı, onlar iyi kalpli olanlar.. ve ne olursa olsun eslerini aldatmazlar..opusmeden, birbirine dokunmadan, birbirine temas etmeden sadece yan yana durarak en kuvvetlisinden bir ask yasatılamaz mı sanmıstınız?onlar bu yuzyıldan olmayan kadınlar-adamlar, ama anokranizmli bir halde hala bu yuzyılda varlar..askları o kadar saf, o kadar temiz, o kadar asil ki..siir gibi film derler ya bu film bu soz icin bicilmis kaftan..bana sonsuza kadar surecek bir sır soyle, onu bir agaca fısıldayayım....sonunda ayrı yollara gidecek olsak da, korkak degil sadık, duzenbaz degil cefakar, askı gormez degil sevgiyi secen, kaldır-atcı degil omurluk orada kalmaya sozunu coktan vermis kaderi baska yerde yazılılardık..butun film boyunca siktir edin aldatan eslerinizi, keyfinize baksanıza canım dedik..ama onların her seyden evvel kendilerine saygıları vardı, donmediler..bir kadın. kusursuz. bir adam. kusursuz.o kadar kusursuzlardı ki bu buyuk asklarını yureklerinde hayatlarının sırrı olarak saklayıp yeminli oldukları eslerinde kalmayı sectiler..belki de onları bu secimlerinden dolayı bu kadar sevdik..-hayatımın sırrını hayatımın sonuna kadar saklayacagım. bir agacın deligine fısıldayacagım. sonra uzerini kapatacagım..korkak degillerdi, efendilerdi, once kendilerinin sonra tum carpıklıgına ragmen kurulu duzenlerinin..-kendine iyi bak dediginde sana bakıyor olmak huzunlendiriyor beni....-hayatımın en buyuk sırrıydın, yıllarca seni kendimden bile kacırdım....--- spoiler ---
(tuzbuzz - 30 Nisan 2012 23:56)
"huzursuz bir anda kadın erkeğin yakınlaşmasını sağlamak için başını önüne eğmişti ama erkek yapamadı. çaresizlikten kadın döndü ve uzaklaştı" diye başlayıp "o kaybolan yılları hatırladı. sanki tozlu bir pencereden bakar gibi. geçmiş görebildiği ama dokunamadığı bir şeydi ve gördüğü herşey bulanık ve belirsizdi." diye biten.
(nuri altuzer - 3 Temmuz 2003 17:17)
her yeni sahende kadinin kiyafeti degisir adaminsa kravati. ama yuzleri bir parca daha uzgundur. adamla gecirdigi en guzel anlarda giydigi yesil elbise adamin gidisinin ardindan, onun kaldigi otel odasinda otururken de uzerindedir. degisen kadinn yuzudur. cevrelerindeki o kadar aldatmaya ve seviyesizlige ragmen onlar oyle olmamislardir. mukemmel bir uzakdogu filmi. hep soylemisimdir eger bati dunyanin beyniyse, dogu kalbidir.
(henryleyden - 15 Ağustos 2003 23:49)
insanın nesneyle imtihanından bröve alarak çıkmış yine wong kar vai..temin, söylemin içerdiği mananın çok da mühim olmadığının sert bir vurgusudur film -neyi anlattığının değil de nasıl anlattığının ehemmiyeti konulu doğru klişe üzerinde temellenmiş bir sanat olarak tanımlıyoruz bu yüzden sinemayı zaar..hayatın gündelik deviniminin/hayhuyunun içindeki o afakanbasar durağanlığını da uzun sekanslarla -hatta film belki bir sekanstan müteşekkildir- vermesi ayrıca bir değiniyi hakeder kuşkusuz..aşkın duvardaki çatlaktan, elin duruşundan, adımın atılışından başka bir zamana ihtiyaç duymadığının, portelere yazılmış halidir işte film, bu tumturaklı söylemi de fazla uzatmaya gerek yoktur..
(atlantisten gelen zekiye - 18 Ekim 2001 03:58)
aşk, iki kişi arasında bir sırdan başka nedir ki dedirten film.. görüntüleri,müziği, kadının kırılganlığı, yitişlerden ibaret yaşamların öyküsü.(bkz: gizli ask)
(ile - 21 Ekim 2001 22:31)
filmden çıkartılan bir sahne şöyledir: bayan chan ve bay chow 2046 numaralı odada yatağın üzerine yanyana, yüzleri seyirciye dönük bir şekilde otururlar. sevişeceklerdir, sevişmeleri gerekmektedir. adamın yüzünde inanılmaz mutsuz, ağladı ağlayacak bir ifade vardır. aynı hüzünle kravatını, gömleğini, pantolonunu çıkartır. kadın güzel kırmızı elbisesinin boyun kısmındaki düğmelerini açar. yüzünde inanılmaz tedirgin bir ifade vardır. birbirlerine hiç bakmazlar. sonra yüzlerini birbirlerine dönerler, öpüşecekken öpüşemezler. kadın da adam da geri çekilir. kadın, yapamam der. sen hiç kocama benzemiyorsun, ben de senin karına benzemiyorum. yüzlerinde aynı üzgün ifadeyle oturmaya devam ederler. aldatılmış ve hayal kırıklığına uğramış iki insan olmalarına rağmen, birbirlerine aşık olmalarına rağmen, onlar gibi olamazlar, onlar gibi olmayı reddederler.
(tenar - 7 Ağustos 2005 13:15)
sigara dumanina, sirt sirta vermis iki kisinin bir duvarin iki yaninda durusuna, yumeji's theme calarken merdivenlere, yagmur damlalarina kilitlenen wong kar wai kamerasi.. ask her zaman soylenmeli mi yoksa hic dile getirilmemeli mi bir delige sir olarak fisildanip sonsuza kadar hapis mi edilmeli.. maggie cheung'un camda dururken, cicekli elbisesi, elindeki cicekli bardak, cicekli perdeler, arkadaki cicekli abajur, her sey bir inceligi bir zarafeti mi yansitiyordu.. her kare her nota her harekeket askin inceligini, kirilganligini mi gostermek istiyordu.. baslarda siradan bir tip gibi gorunen adamin film ilerledikce asik olunasi bir karaktere donusmesi, merdivenlerde karsilastikca kacamak bakislardan oteye gitmeyen iletisim.. adamin pesinden singapura gidip de sadece oteldeki odasinda o yokken saatler geciren kadin, hangi histir ki aska ulasmanin otesinde bunun zevkine varmakla yetinir..
(charlottesometimes - 24 Ocak 2002 21:34)
Yorum Kaynak Link : fa yeung nin wa