• "-bu türkan hanım dedikleri kadar şey midir?-ney midir?-güzel midir?-ne kadar dediler?-çok dediler.-az demişler."
  • "çehov'un trajedisi gibi olmuş; perde kapandığında kimse ölmüyor ama herkes üzgün, herkesin başı yerde... ya da özdemir asaf'ın yazdığı gibi "ölüm gibi birşey oldu... ama kimse ölmedi""
  • "ben benden razi değilim"
  • "......yıllar sonra gidip bir de çay içmişler; kendisi, o, bir de kocası. ......"
  • "çok beğendim, çok. başta yılmaz erdoğan olmak üzere emeği geçen herkese tebrikler ve teşekkürler. -sen her şeyi unutunca biz ne güzel arkadaş olduk değil mi baba?"




Facebook Yorumları
  • comment image

    -bu türkan hanım dedikleri kadar şey midir?
    -ney midir?
    -güzel midir?
    -ne kadar dediler?
    -çok dediler.
    -az demişler.


    (bbhkeydefe - 29 Eylül 2016 12:36)

  • comment image

    az önce çıktığım tipik bir yılmaz erdoğan filmi.

    ilk yarısı şakalar,şahane diyaloglar ve mükemmel müziklerle su gibi aktı geçti.

    ikinci yarısı güneş gitti bulutlar geldi tam boğazımiza bir düğüm atti yilmaz erdoğan, film bitene kadar da yutkunamadik.

    sözün özü; yilmaz erdogan filmine gidilir arkadaş, duru bir anlatim etkili oyunculuklar ve kaliteli bir senaryo ile karsilasilacagindan emin olarak gidilir.


    (ssg nin pederi - 28 Ekim 2016 16:21)

  • comment image

    ipek şal gibi film. her şeyi dozunda, mizahı, hüznü, duygusu.. ben yılmaz erdoğan'ın hikayelerini, sinemasını anlatmaktan usanmadığı o sarı sıcak memleket iklimini seviyorum. 114 dakika uzunluğu da ideal. sıkmadı. iyi ki demet akbağ yoktu ve keşke şükran ovalı yerine biraz daha güçlü bir kadın oyuncu seçilseydi.


    (gonulcuk - 28 Ekim 2016 22:14)

  • comment image

    filmin bir sahnesinde çok kısa 1984 de pkk nın ilk silahlı eylemi olan şemdinli olayından bahsedilmektedir. pkk ya karşı ilk şehit bu baskında verilmiştir. bu baskının elebaşı olduğu iddia edilen seferi yılmaz şu anda şemdinli de belediye başkanıdır. bu da acı bir olay olarak nitelendirilmektedir.

    kaynak


    (kibmelez - 29 Ekim 2016 01:46)

  • comment image

    çehov'un trajedisi gibi olmuş; perde kapandığında kimse ölmüyor ama herkes üzgün, herkesin başı yerde... ya da özdemir asaf'ın yazdığı gibi "ölüm gibi birşey oldu... ama kimse ölmedi"


    (amanvermezavni - 29 Ekim 2016 08:03)

  • comment image

    kendisiyle ilgili "televizyonda izlerim diye sinemada izlemedim" şeklinde bilgiler verilen film. kardeş gerçekten müthiş bi bilgi bu, böyle halka açık bir mecraya yazmasaydın keşke. bu bilgiye tonla para verecek insanlar var gerçekten. muazzam bir bilgi bu. sinema sektörüne çağ atlatır, yeşilçam'ı diriltir bu bilgi. demek izlemeden döndün he. televizyonda verirler yani. bu nasıl bir bilgiydi yarabbim, yarın hafızamın yarısını sildirip bu bilgiyi koyacağım boşalan yere. aman tanrım.

    edit:

    siz hatırlamazsınız ama eskiden buraya girip bir şeyler öğreniyor, bilgi alıyorduk. bak filmle ilgili verilen bilgilere bak "merak ettiğim film." "televizyonda verirler diye sinemada izlemediğim film". olm konuyla ilgili bir fikriniz yoksa, bir şeyler yazmak zorunda değilsiniz lan. vallaha bak. yazarlık kotalı bişe değil ki aq, neyi doldurmaya çalışıyosunuz.

    --- spoiler ---

    neyse o kadar yazdım filmle ilgili bir iki kelam edeyim. yılmaz erdoğan aziz'in alzheimer olduğunu biraz hatta bayağı erken göstermiş bana göre. hee bunlar eskiden olanlarmış deyip onların şimdiki zaman dilimine geçiş yapsak daha güzel olabilirmiş. filmin en etkili sahnesi de safiye, cevdet ve hatip'in yan yana oturduğu sahneydi. o ortamın ağırlığı sinema salonuna çöktü resmen.

    ---
    spoiler ---


    (nutella yerken sandalyeden dusup geldim - 6 Kasım 2016 21:14)

  • comment image

    --- spoiler ---

    bir zamanlar astığı astık kestiği kestik insanların sonra kuzuya döndüğünü, o otoriter günlerinden eser kalmadığını görmek çok çarpıcı geliyor bana.

    bu filmde de belediye başkanının, kızlarına hayatı zehir ettikten sonra onlara muhtaç hale gelmesi çok acınası.

    o kadar belediye reisisin, ücra şehrine teleferik getirme, turist çekme gibi ilerici planların var, kızlarını da okutsaydın ya. (bir kızını okutmuş, o da en sevdiği kızı oluyor herhalde ama en sevdiğini bile çok seviyor sayılmaz.)

    kızlar da pırlanta gibi kızlar.

    evlilikleri üzerinden konuşacağım;

    büyük kız ((bkz: songül öden). ben bu kadının oyunculuğunu çok beğeniyorum. şeklini şemalini de beğeniyorum.)

    sevdiği bir adam var. adam da bunu seviyor. ama lanet baba izin vermiyor evlenmelerine. araya hatırlı dostlar girince razı oluyor.

    bu kavuşma için mutlu bir son demeyi beklerken adam ayyaş çıkıyor, kadın boşanmayı düşünüyor.

    ortanca kız ((bkz: şükran ovalı)) müthiş efendi mühendis bey talip oluyor, ama baba yine izin vermiyor. neymiş, adamcağız reis gibi bir adam değilmiş. hötzöt değil diye yani.

    kız bu adama aslında aşık değildi bence. sadece adam antalyalı diye onunla evlenmek istedi, çünkü böylece çok sevdiği denizi görebilecekti.

    açıkçası bu kız için kiminle evlendiğinin bir önemi yoktu diye düşünüyorum. kim olursa olsun asıl önemli olan kendi hayalleriydi. ve bunu da gerçekleştirdi.

    sadece filmin sonuna doğru mühendis ve kızın kocası yan yana gelince iç burkan bir görüntü oluştu. mühendis efendi, düzgün, akıllı, yakışıklıca bir adam. kızın kocası şişman, saf, çirkince. ama dediğim gibi kız bunu pek de dert eder gibi gözükmüyordu.

    küçük kızın ((bkz: farah zeynep abdullah) sürpriz oldu benim için aşık olduğu adama kavuşması. açıkçası pek ummamıştım. kız "onun beni ilk ve son öpüşüydü" dediği için kavuşamayacaklarına ikna olmuştum. sevindim bu sona.

    beğendim ben filmi.

    ama ben zaten izlediğim her filmi beğenebiliyorum.
    ---
    spoiler ---


    (muhabirkedi - 10 Kasım 2016 22:53)

  • comment image

    çok beğendim, çok. başta yılmaz erdoğan olmak üzere emeği geçen herkese tebrikler ve teşekkürler.

    --- spoiler ---

    -sen her şeyi unutunca biz ne güzel arkadaş olduk değil mi baba?

    ---
    spoiler ---


    (pbkc - 11 Kasım 2016 00:28)

Yorum Kaynak Link : ekşi elmalar