şu an yayınlanan bir demet tiyatro'dan önce atv'ye yapılması düşünülen ve fakat daha görücüye bile çıkamadan rafa kaldırılmasıyla, şu an bir demet tiyatro'nun atv'de yayınlanmasını borçlu olduğu dizi.

bu olayın detaylı hikayesi de şudur:

bkm'nin atv ile yeni bir dizi için anlaşmasıyla, başrollerini yine yılmaz erdoğan ve demet akbağ'ın oynadığı tatlım tatlım adlı dizinin ilk bölümünün tüm çekimi yapılır, montajlanır.

ve tamamlanmış bölümü oturup izlediklerinde başta yılmaz erdoğan olmak üzere hiç kimse ortaya çıkan işten yani diziden memnun olmaz ve böylece tatlım tatlım dizisi ekrana çıkmaz ama rafa çıkar.

işte ancak bunun üzerine, bir demet tiyatro'nun tekrar hazırlanmasına karar verirler.

konunun başlıkla ilgili kısmı bu kadar...

ancak, meraklısına başlıkla ilgili olmayan kalan kısmı da şöyle...

efendim, bir demet tiyatro'nun ilk bölümlerinin çekimleri yapılır. montaj tamamlanır ve yayınlanmak üzere kaset kanala gönderilir.

ancak bu kez de atv yönetimi bir demet tiyatro'nun ilk bölümünü beğenmez. ortaya çıkan işin komik olmadığını söyler. ve bu şekilde yayınlanamaz diyerek kaseti bkm'ye iade eder.

bunu duyan yılmaz erdoğan bir celallenir bir celallenir ki sormayın. (tahmin ediyorum mükremin abi edasıyla) "ne demek komik olmamış, ben yılmaz erdoğan'ım. boş kaset göndersem bile yayınlayacaklar." diye karşı atakta bulunarak kanala tepkisini koymuş..

ve sonra da oturup (lütfiye'nin gördüğü) bir rüya sahnesi yazıp ekleyerek kanala kaseti bu şekilde göndermiş...

rüya sahnesini hatırlarsanız, başka kanallardan teklif almış olmaktan, çekip gitmekten, zamanın artık bunu gerektirdiğinden falan bahsediyordu... işte bu sahneler atv yönetiminin davranışına karşılık, daha sonradan yılmaz erdoğan'ın kendi işini kullanarak eklediği ve sanki aba altından sopa göstermesi gibi bişi olmuş...

bundan sonrası için du bakali nolcek....

(holy diver - 3 Aralık 2006 12:25)

haybeden gerçeküstü konuşmalar kitabından sahneye uyarlanan haybeden gerçeküstü aşklar oyununun sinemaya uyarlanmış hali.. yakında vizyona girecek. oyuncular açıklandı ama çiftler nasıl olacak, henüz belli değil. ben tahminimi yazayım..

serkan keskin - büşra pekin

çağlar çorumlu - şebnem bozoklu

fatih artman - gupse özay

bülent emrah parlak - aylin kontente

(el bombai - 28 Ocak 2017 00:56)

zaman gecirmek ve kafa dagitmak icin gidilebilcek bir film bence.eglenceli,komik.herkesinde karakterin birinde kendisinde buldugu bazi seyler vardir mutlaka.busra pekin'in sarhos oldugu sahnelerde en cok guldugum yerleri olmustur.

(susan van dyke - 18 Mart 2017 14:03)

çağlar çorumlu ve şebnem bozoklu'nun karakterleri için extension niteliğinde ayrı bir film bile çekilebilir; çok keyifli, çok komik bir film olmuş ...

(summer68 - 19 Mart 2017 00:27)

en fazla tiyatro olarak sahnelebilecek bir eser sinema diye insanlara yutturulmak istenmiş.
her ne kadar başarılı oyuncular olsa da çiftler birbiri ile uyumsuz duruyor. duyguyu kesinlikle verememiş. gerçek hayatta görsen asker arkadaş gibi kalırlar yan yana. vıcık vıcık konuşmalar, klasikleşmiş kavgalar, söylemler ne yazıkki film bundan ibaret.

sonuç olarak çok fazla emek gösterilmeden hazırlanmış, dört duvar arasında çekilmiş, harcadığınız zaman ve paraya üzülebileceğiniz bir film olmuş.
bu oyuncular gitseler tiyatro yapsalardı belki severek izler hatta alkışlardım ama sinema başka bir şey. olmamış.

(hep yer hep bakar - 21 Mart 2017 22:26)

he amk bunu beğenmeyen herkes elitist. çünkü recep ivedik'i de çağlar çorumlu'yu da saçma sapan bkm, güldür güldür ekibi komedilerini beğenmiyorsak kesin woody allen izliyor, viski yudumluyor ve broadway'de müzikalleri takip ediyoruz.

aynı zamanda çocuklarımızı kuran kursu'na göndermeyip bale kursuna gönderiyoruz. elitistiz biz. halktan kopuğuz. zaten cumhuriyeti de bir grup elitist kurdu. gerçi ismail saymaz, o lafı eden populist yavşağa cevabını verdi.
(bkz: https://www.youtube.com/watch?v=fo9kvclglmm)

şöyle aptal aptal saptamalar yapmayın olm. gülmüyorum işte basit, ucuz, kafa yorulmamış işlere gülmüyorum. woody allen'a da gülmüyorum bu arada.

ortalamanın üstü beklentilerim var diye beni ve benim gibi insanları elitist yavşak olmakla suçlamayın lan artık.

(tavsani tekmele - 22 Mart 2017 09:46)

bkm'nin heralde sözlükte yazan baya elamanı varki, fimi beğenmeyenleri bir siki beğenmeme timi ilan etmişler.
bu eser tiyatro oyunu abicim. gider bu grupla tiyatrosunu yaparsan sahnede anlık reaksiyonlarla beğeni toplarsın.
sinema başka bir şey kalkıp tiyatro eserini sinema diye yutturamazsın.
oldu yapsın millet tiyatroyu, gitsin sonra sinemasını yapsın, bizde sinemaya gidelim bi de orada izleyelim. bi de beğenmeyince laf yiyelim. oldu ya oldu. hı hı tamam.

(hep yer hep bakar - 22 Mart 2017 20:13)

film arasında hemen koştur koştur sözlüğe entry girdirebilecek kadar bağımlı insanları görmemizi sağlayan film.
ne ara bu kadar bağımlı oldunuz yahu? biraz hayatınızı yaşayın hayatınızı. illa buraya gelip canlı yayın ne düşündüğünüzü anlatmanıza gerek yok.
''yemeği yedim, şu anda sindiriyorum ama olmamış.''
''çay geldi ama soğuk, puanım 3''
''yarısında çıktım.''

oğlum,
bak kötü konuşmak istemiyorum ama keriz misiniz siz?
adam diyor ki, ''kitabını okumadım, tiyatrosunu izlemedim; bir de filmini yapmış.. yuh.''
lan güzel kardeşim, sen diğer ikisini izlememişsin/okumamışsın; senin gibilere ulaştırmak için yapılmış bir yapımdır bu belki de?
adamlar uğraşmış, emek harcamış.
biraz yapıcı eleştirsenize?
'yarısında çıktım' yazdığınızda, gözümde fularlı bir entelektüel belirmiyor. onu söyleyeyim. hatta siz öyle dediğinizde ''kerize bak, parayı vermiş bir de izlemiyor'' diyorum. hiç sempatik ya da entelektüel değil gördüğünüz gibi.

filme gelince,
açıkçası oyununu birden fazla kez seyrettiğim için hep yılmaz erdoğan tonlamasını aradım erkeklerde. kadınlar biraz daha kotarmış diyebilirim. özellikle şebnem bozoklu tam bir afet-i devran gibi oynamış. açıkçası ben beğendim. her hareketi güzeldi.

eğlenceli film işte. vakit geçirmek için ideal. özellikle oyunu izlemeyenler için bence gayet de keyifli.
biraz sıyrılın şu ''başkalarının beğenmediği şeyi benim de beğenmemem lazım'' tribinizden.

not: müziğini kim yapmışsa eline sağlık. telefon melodisi yapılacak kadar güzel. (ve evet, benim güzel müzik anlayışım/eşiğim budur.)

(keten prens - 27 Mart 2017 12:28)

"haybeden gerçeküstü aşk" oyununu yıllar önce izlemiş ve çok sevmiş birisi olarak gidip izlediğim film. genel olarak oyunculuklar başarılı olsa da yılmaz erdoğan ve demet akbağ'ın performansları (sadece kalite olarak değil, beynimize yerleşmiş tarzları olarak da) söz konusu olunca insan bir yadırgıyor tabii. kendimi filmin akışına bırakabilmek için biraz çaba sarf etmem gerekti açıkçası. çünkü ister istemez her sahnede her diyalogtaki oyunculukları akbağ ve erdoğan'ın tarzıyla, jest ve mimikleriyle, tonlamalarıyla karşılaştırıyor insan. birkaç yerde "tiyatro oyunundakinden daha iyi olmuş" desem de filmin genelinde hep tersi oldu. güldürdü ve eğlendirdi yine de...

son olarak yılmaz erdoğan'ın kalemine sağlık diyor ve entarimi sonlandırıyorum. seviyoruz kendisini...

(32 13 - 30 Mart 2017 04:01)

filmi izlemedim ama filmden bağımsız olarak şarkısı hoşuma gitti.

(braveheart xakah - 30 Nisan 2017 22:52)