(bkz: 19 mayıs gençlik ve witcher bayramı)

(the playmaker - 18 Mayıs 2015 16:46)

metacritic'in 2015'in en iyi oyunları listesine 3. sıradan girmiş oyundur (all time'da 113). gamespot tarihinde 10 üzerinden 10 alan 5-6 oyundan biri oldu.

en çok skyrim ile karşılaştırılıyor ki; ikisi oldukça farklı oyunlar. skyrim'de noname bir kahramansınız içini istediğiniz gibi dolduruyorsunuz, daha çok seçeneğiniz ve oyun tarzında özgürlüğünüz var. witcher'da geralt'ı oynuyorsunuz ve onun tarzında oynamanız gerekiyor. bu sınırlayıcı bir şey gibi görünse de bu sayede çok daha iyi bir hikaye anlatımına şahit oluyorsunuz. oyunun yan görevleri bile pek çok oyunun hikayesinden daha iyi denilebilir.

boş boş konuşmuş olmamak için bir kaç tane ipucu ile entry'i süsleyeyim;

- ilk bölgedeki tüm soru işaretlerini dolaşın, yamulmuyorsam 5 tane place of power var ve her biri birer skill point veriyor, ilaç gibi geliyor.
- oyunun başlarında ayran gönüllü davranıp skill point'leri farklı özelliklere dağıtmayın, çünkü seçtiğiniz skilleri mutagen ağacınıza yerleştirmeden aktif olmuyorlar. oyunun başlarında mutagen ağacınızda sadece 2-3 tane boş yer var, diğerleri ilerledikçe açılıyor.
- eğer pre order yaptıysanız inn'in bulunduğu yerin girişinde, daha önce kurtardığınız merchant'dan item set'ini mümkün olduğunca erken almaya bakın.
- oyunun başında bir yavşak var, sizi drowner'ların arasında bir tüccar arabasına gönderiyor, sonra öğreniyorsunuz ki bu piç öldürmüş merchant'ı. siz nooluyor derken kaçıyor. sinir olmakla kalmıyorsunuz oyun boyunca da o quest'i failed olarak listenizde görüyorsunuz. o yüzden siz siz olun hemen atınıza atlayıp peşine düşün. ne kadar çok insan öldürürse bu yavşağı okadar mutlu olacağım :)
- innkeeper ilk bölgeyi terkettikten sonra ortadan kayboluyor, sattığı nadir gwent kartlarını bir daha alamıyorsunuz. kaçırmayın.
- alchemy'e başta önem verin, potion, bomba ve oil'leri bir kere yapmanız yeterli ondan sonra her meditation'da otomatik olarak doluyorlar.
- para kolay kazanılmıyor, harcarken dikkatli olun.
- disenchant ciddi para yiyor, herşeyi disenchant etmeyin.
- oyunda itemleri bıraktığınız yerde kalıyorlar, kendinize bir nokta seçip kitap vs gibi mevzuları orada biriktirebilirsiniz.
- sarı skiller arasında regenerate etmenize sağlayan bir yetenek var, oyunun başında alırsanız bir daha yemek yemenize pek gerek kalmıyor.
- skillerinizi 1000g karşılığında resetliyebiliyorsunuz.
- mutagen'leri birleştirip daha sağlamcı mutagen yapabiliyorsunuz.
- witcher'ın olayı hazırlık yapmak, dialoglarda veya sonrasında ne tarz bir düşmanla karşılaşacağınızı öğrendiyseniz hemen beastilary'e bakın, zayıf yönlendirine göre oil'inizi sürün, potion'ınızı, bombanızı hazır edip, sign'inınızı aktif edin. bazen ölmesi çok zor düşmanları hazırlık yaparak kolaylıkla alt edebiliyorsunuz.
- ben parry'yi etkisiz ve zayıf buldum, dodge ve roll çok işe yarıyor. özellike sağa-sola dodge'tan hemen sonra 2-3 kere vurabiliyorsunuz.
- witcher'ın hayat felsefesi; "kırk bakireye tapmaya bal yanaktan tatmaya geldim ". gördüğünüz herkese yazın.
- guard'ların önünde loot'larsanız size dalıyorlar sonrada paranızı alıyorlar. sivillerin yanında yetim hakkı demeden umarsızca lootlayabilirsiniz.
- su altında combat yok. ancak crossbow'unuzu kullanabiliyorsunuz. drowner'lar genelde tek vuruşta ölüyorlar.
- gereksiz bir ipucu da; geralt'lar hızlı koşarken stamina'nız bitmeye yakın zıplarsanız stamina doluyor geralt ara vermeden yardırmaya devam ediyor.

yuh 1-2 ipucu yazayım dedim dünya oldu. işte witcher böyle deli duyguların oyunu, tutorial'ı bile 8 saat süren oyundan kısa bahsedemiyorsun.

edit:
- starter bölgesindeki gwent kartlarını inn'in yakındaki merchant satmaya başladı.
- alchemy craft ederken mutagen'li olanlara dikkat edin, aktif mutagenlerinizi de craft malzemesinden sayıyor. yeşili görüp güzelim mutagenleri yaktım, evlat acısı gibi.
- velen'in, yani ikinci bölgenin en kuzeyindeki şehire erken gidip içerde turlarsanız 4-5 tane genel ev / inn buluyorsunuz, hepsinde 4-5 er gwent kartı var, 20'ye yakında kart toplayabiliyorsunuz.
- aynı şehirde banka var, eski paraları misliyle yeni paraya çeviriyor hatta üzerinde 100g açıktan ateşliyor.

edit 2:
- oyun metacritic'in 2015 listesinde ilk 3'te, all time'da 113. sırada. düzeltme için deathbringer ve gleek 'e teşekkürler.

edit 3: gwent ipuçları
- gwent'ler 3 turdan oluşuyor. 1. tur genelde rakibe kart harcatma turu. burada amaç rakibin önemli kartlarını kullandırtmak. siz ne kadar az kart kullanırsanız okadar iyi. rakibiniz yanyana gelince çarpan bonusu alan, deck'ten kart çeken veya hero kartı oynadıysa süper. hemen pass geçin ve roundu rakibinize verin.
- ilk round'da rakibe kart harcattırdıysanız. çoğunlukla 2. round'u çok kart kullanmadan size verecektir.
- eğer ikinci round'u vermiyorsa o zaman tüm kartlarını harcayacaktır. son round'da 2-3 kart ayırabilirseniz oyunu kazanırsınız.
- spy kartları ilk round'da çok işe yarıyor. hem size 2 kart çektiriyor hem de rakibinize kart harcatıyor. eğer ilk rakibiniz başladıysa daha da düzel. rakibiniz bir kart oynuyor, siz spy oynayıp 2 kart çekiyorsunuz, rakibiniz bir kart daha oynuyor siz pass diyorsunuz. bir sonraki oyuna 11 kart vs 8 kart olarak başlıyorsunuz.
- oyunda x2 yapan borazan kartı ile rakibin en yüksek kartlarını yakan scorch kritik. başlarda bu kartlar olmadığı için oyunun kaderini değiştirmek mümkün olmuyor. bu kartları yukarıda yazdığım gibi kuzeye bir tur yaparsanız inn ve genel evlerden toplayabilirsiniz.
- eğer medic kartı bulursanız; daha önceki turlarda oynadığınız veya rakibinizin scorch'ladığı kartları board'a geri döndürebiliyorsunuz. ben şöyle iyi bir taktik buldum; ilk turn'de en güçlü kartımı oynuyorum. rakip dengelemek için birden fazla kart oynamak zorunda kalıyor. rakibe 2-3 kart kullandırttıktan sonra pass geçip roundu veriyorum. sonraki round'larda medic ile o en güçlü kartı tekrar board'a koyuyorum. bu arada; medic sadece hero kartları geri çağıramıyor.
- güzel bir kombo da; medic + decoy kombosu. eğer elinizde medic ve decoy varsa. ilk turlarda daha çok kart harcayabilirsiniz. medic ile discard edilenler arasında bir askerinizi geri getirebildiğiniz gibi, decoy ile geri alacağınız medic'i tekrar oynayarak bir kart daha geri getirebilirsiniz. medic sayısını arttırarak bu komboyu geliştirebilirsiniz.
- eğer bir oyunu kaybediyorsanız dert etmeyin. rakibin ne oynadığına dikkat ederek bir sonraki oyunu ona göre oynayarak kazanabilirsiniz. örneğin rakip ağırlıklı olarak bir hatta yükleniyorsa (mesela yakın dövüşçüler) bir sonraki el desteye bir hava efekti ekleyin ve elinize scorch ile birlikte denk getirmeye bakın. rakibin eli deck'ten kart çeken askerlerle doluysa rakibe hediye ettiğiniz tur'da mümkün olduğunca bu kartları harcatmaya bakın vs.
- bir deck tavsiyesi olarak herkesin önerdiği foltest 2 var. bu deck'in ana kartı başlangıç bölgesindeki inn'den veya yakınındaki tüccardan aldığınız foltest'in ikinci kartı. bu size tüm hava efektlerini temizleyen bir faction özelliği veriyor. böylece elinizde sadece askerlerden oluşan hava efekti olmayan bir deck kuruyorsunuz. rakibiniz hava efekti kullandığı zaman son turn'e kadar bekleyip tüm efektleri temizleyerek adam fazlasından oyunu alıyorsunuz.
- tavsiyem foltest 2 deck'i yapıp içine en azından 1-2 borazan koyup gwent görevlerini yapın direk. dünya kadar kart topluyorsunuz, xp vs de extrası.

edit 4
- oyundaki tüm place of power lokasyonları
- oyunu bitirdikten sonra gördüm ki junkları dismantle etmek anlamsız, hepsini satmak en akıllıcası.
- bir noktadan sonra çok para birikiyor harcayacak birşey olmuyor, pahalı mevzuları ileriye bırakabilirsiniz.
- en büyük xp ana görevlerden ve yan görevlerden geliyor. ana görevleri yaparak 2-3 level birden atlayabiliyorsunuz.
- soru işaretleri tuzak gibi. ne loot olarak ne xp olarak kayda değer bir gelişim sunmuyor. saatlerce gezip hiç bir ilerleme kaydedemeyebilirsiniz. ben en az 10-15 saatimi böyle çöpe attım. place of power'ların yerlerine bakıp diğerlerine çok kasmamak en iyisi.
- boss fight'lar için griffin decoction çok işe yarıyor, hasar aldıkça direnciniz artıyor bir noktadan sonra çok az hasar almaya başlıyorsunuz.
- igni wild hunt'a karşı çok işe yarıyor. ice shield'larını ortadan kaldırıp hasarınızı 2-3 katına çıkarıyor. ayrıca wild hunt için specter oil kullanıyorsunuz.
- ciri ile ilişkiniz oyunun sonunda belirleyici oluyor. dialoglara şu açıdan bakabilirsiniz; çok koruyucu olup kararları siz verirseniz farklı, onunla kanka olup onu yönlendirmeye çalışmassanız kararları ona bırakırsanız farklı.
- oyundaki herşey, hatta diğer 2 oyundaki tüm mevzular oyunun son bölümlerinde birbirine bağlanıyor. bu açıdan oyun muhteşemliğin zirvesinde. oynayan 2 farklı kişi bambaşka şeyler görüyor. tavsiyem yan görevleri mutlaka yapın.
- son olarak zararsız bi mini spoiler; oyunda süprizli bir threesome sahnesi var :)

oyunu bitirenler alternatif endingler için şuraya bakabilir #51927658

(aptal - 25 Mayıs 2015 15:38)

ne çektin türkçe! diyen arkadaşlar olayı bilip bilmeden yine atıp tutmuş. bu ülkede bilmediği şey hakkında uzman olan insan çok fazladır o yüzden bu konuya atılan mesajlara da alıştık. arapça dediğin dil 200 milyondan fazla bir pazarı içine alıyor. türkiye'de ilk oyun neredeyse hiç satış yapamamış ikinci oyun ise 4-5 bin adet satmıştı (ikinci oyun resmi olarak türkçe altyazılı çıkmıştı). üçüncü oyunda ikinci oyunun çevirisini yapan grup büyük bir maddi destek istemişti buraya dikkatinizi çekmek istiyorum ikinci oyunda gönüllülerce yapılan bir çeviri vardı aynı grup üçüncü oyun için uçuk bir rakam istediği için maalesef türkçeyi göremedik. o sevmediğimiz hatta arapça desteklediğinde oha diyoruz ama adamlar oyunların sansürlü halini bile bizim ülkemizdeki insanlardan daha fazla alıyor bu ayıpta bize yeter! bilip bilmeden konuşan arkadaşlar skyrim'in çıktığı yıl 6 bin kişinin skyrim'i orijinal aldığını biliyorlar mı? dünya genelinde 20 milyon satış yapan oyunu türkiye'de 6 bin kişi almış. witcher 2 dünya genelinde 6 milyon satış yapmıştır türkiye'de ise maksimum 2-3 binlik bir satış payı vardır. bilip bilmeden eleştirmeden önce bilmediğiniz bilgileri öğrenmeye çalışsanız dünya ne kadar güzel bir hal alacak.

(franzqq - 27 Mayıs 2015 17:45)

göndermeleriyle gülümsetmeye devam etmekte olan oyundur. bir köyden geçerken yolda oturmuş "war...war never changes" diyen adamın karısının gelip "sen de değişmiyon, oturuyon öküz gibi, kalk git tarlaya çalış azcık" demesinden sonra, novigrad şehrindeki fist fight şampiyonunun adının "durden the tailor" olmasıyla baya baya güldürdü.

atmosfer, çevre tasarımı, görev tasarımı, hikaye, anlatım ve sürükleyicilik konusunda artık benim için benchmark olmuş oyundur.

(the threshold of pain - 1 Haziran 2015 11:35)

bugüne kadar bir oyunda gördüğüm en güzel kadınlara sahip olan oyundur. hepsine ayrı aşık olursun. nasıl başarmışlar bilmiyorum ama kadınların güzellikleri memelerinden kalçalarından değil; gözlerinden, bakışlarından, mimiklerinden geliyor.

ayrıca bazı sahnelerde karakterlere duyguyu okadar başarılı vermişler ki insanın aklı gidiyor.

spoiler sayılmaz; bir sahnede zoltan bir doppler'dan ciri kılığına girmesini ister. geralt ciri'nin peşindedir ama bir yandan da uzun yıllar onu görmemiştir. ne kadar büyüdüğünü bilmemektedir. doppler ciri kılığına girdiği anda geralt dağılır. ya o geralt'ın yüzündeki ifade, bakışlar, o bir babanın evladına hasreti.. böyle duygusal bir sahneyi bir babam ve oğlumda gördüm bir de witcher'da.

(aptal - 7 Haziran 2015 00:01)

10 üzerinden 9.9 puan veririm. 0.1'i de sütçü beygiri roach yüzünden kırarım. ben böyle mal bir at görmedim.

oyuna gelirsek, oynadığım en iyi oyundu. tam anlamıyla inanılmazdı. serinin ilk iki oyununu oynamadım, keşke oynasaydım. oyunlarda genel olarak yan görevleri yapmam. bu oyunda da çok fazla yan görevlere bulaşmadım. buna rağmen günde ikişer üçer saat olmak üzere 25 gündür oynuyorum oyunu. daha yeni bitirdim.

cd projekt ekibi gerçekten harika bir iş çıkarmış. her görevde yeni hikayeler, yeni karakterler, yeni maceralar var. görevler asla birbirini tekrar etmiyor. (assassin's creed'i ve ubisoft'u anmadan geçmeyelim. gördün mü ubisoft, "git, öldür, gel görev tamamdır" basitliğinden uzak oyun yapılabiliyormuş.)

mükkemmel şarkısıyla priscilla'nın mini konseri: https://www.youtube.com/watch?v=2bsk-8c76dc

bu şarkıyı dinledikten sonra yerime çakıldım kaldım. kalbime sızıyı sapladı. bunu yaşatabilen kaç oyun var?

uzun süre böyle harika bir senaryoyu barındıran bir oyunu oynayınca ister istemez karakterler hayatın parçası oluyor. oyunu oynadığım 25 gün boyunca geralt, yennefer, ciri, triss, zoltan, vesemir, keria metz, priscilla, bloody baron kim varsa aklımdan çıkmadı. her gün heyecanla oyunun başına oturacağım anı bekledim.

ilk defa sanal dünyayı kıskandım, orada, kaer morhen'de olmak istedim. diyaloglar içerisine yerleştirilmiş harika espriler, geralt ile yennefer'in itişmeleri, triss ile geralt'ın yakınlaşması, geralt'ın teleportlardan nefreti, sürekli homurdanması, ciri'nin masumiyeti, korku, kaçış, çaresizlik. bir sürü duyguyu başından sonuna kadar yaşatan bu oyun tabi ki insanın hayatının bir parçası haline gelir.

(etliekmek ve sen - 20 Haziran 2015 18:53)

24 mayısta başlayan ilişkimizin 102 saat sonunda bu sabah 07.00 sularında son bulduğu oyun. yaptığımız seçimlerle oyunun sonuna doğrudan etki ediyoruz. geralt of rivia olarak da son maceramız yanlış bilmiyorsam.

oyunda işinize yarayacak birkaç detay var:

1-axii skilli'nin ilk upgradeni 3. seviyeye erken lvl'larda yükseltirseniz oyunda bazı karakterlere fazladan para vermekten(rüşvet), iyilik yapmaktan (görev), dövüşmekten kurtulur zaman kazanırsınız.

2-gwent en başta ilgi çekici gelmeyebilir bir yerden sonra ana görevlerden daha zevkli hal alıyor. kartları toplayın ve işiniz merchantlara düştüğünde en azından 1 el oynayın yenmeniz durumunda merchant size bir adet kart veriyor. ayrıca bazı kartları senaryo gereği belli aralıklarda alabiliyorsunuz ya görev ortadan kalkıyor ya satıcı ortadan kayboluyor, ya da adama kız kardeşinin öldüğünü söylüyorsunuz ve siktir git başımdan yastayım cevabını alıyorsunuz ona göre.

3-ana görevlerin dışında da görevler var tek düze oynamayın siz kaybedersiniz. oyunun ortalarına doğru görevler zorlaşınca zırh ve silah yaptırmanız gerekecek bir blacksmith kardeşe. bir de bakıyorsunuz cepte para yok. ana gelir kaynağınız contractlar.

**contractlara hemen okey demeden önce pazarlık edin. base fiyattan 35 oren fazla isteyin. bu çok fazla diyecek karşı taraf. bir kez daha 35 oren fazla olan teklifi gönderin. bir kez daha hayır cevabı alacaksınız. ardından 30 oren fazla teklif verin bir kez daha hayır cevabı aldınız son olarak 24-25 oren fazla teklif verin. büyük ihtimalle kabul edecektir.

**contract'ı kabul ettiniz, görevi halletiniz, bossu gözlerinden öpüp uğurladınız. sıra ödülü almak için görevi veren arkadaşın yanına gitmeye geldi ama o da ne adam size kardeş para yok haftaya 2 katını veririm diyor. adamın üstüne atlayıp parçalamayın gerçekten de 1 hafta sonra 2 katını ödüyor. böyle birkaç olay daha var halka karşı ılımlı olun.

**contracların ve haritada ? ile gösterilen görevlerin bulunduğu çevrede recipe'ler oluyor genelde. bossu kestim benden bu kadar demeyin ilerde fıldır fıldır ararsınız o recipe'leri.

4-second quest kısmında doğrudan karakterimizin sonuna, skellige'nin geleceğine ve ciri'nin tercihlerine etki edecek görevler var. görev tanımında kişisel bir sebep için birileri sizi bir yere çağırıyorsa gidin mallık yapmayın üzülürsünüz.

5-skill pointleri tüm yeteneklere birden vermeyin. sonuçta kullanabilmek için sağ taraftaki boşluklara yerleştirmeniz gerekli. mutagenleri de skiller ile uyumlu yerleştirirseniz extradan bonus kazanırsınız. örneğin fast attack-strong attack-battle trance skillerini yerleştirdiğiniz kısmın mutageni'ni %5 attack power seçerseniz o %5'in %20 olduğunu göreceksiniz.

6-oyunda bazı potionlar çok önemli. mağaralar ve pek çok contract görevleri bildiğin zifiri karanlık yerler ve rakibin saldırısından refleks olarak kaçıyorsunuz. cat potion bu tarz yerlerde en büyük yardımcınız. diğer önemli potion ise swallow potion. savaş içinde canınızın dolmasını hızlandırıyor. bu iki potionun recipe'ni bulmaya çalışın.

7-greater rune'ları 20lvl altı silahlara işlemeyin boşuna çünkü 20lvl üstü kılıçlar hem atak hem de bonus yönünden oldukça üstün alt seviye kılıçlardan. greater stun rune'nu hattori usta 1.5k orene satıyor örnek vermek gerekirse.

8-alchemy and crafting item bölümünden hiçbir şeyi satmayın. hiç düşünmeyeceğiniz bir çiçek,böcek bi anda kıymete biniyor. tek bir item için şehir şehir gezdiğimi bilirim.

9-en başta size verdiği witcher armorları atmayın. onlar upgrade edilebiliyor. belki oyun içinde daha iyilerine ulaşabiliyorsunuz ama göze o zırh kadar hitap edeni yok. 24lvl da bi pembe tunik giydim zırh diye, 31lvl oldum anca çıkardım. eskiden ortamlarda what a freak diyorlardı bu zırhı giydikten sonra what a boşzamanlarındavurduruyor denmeye başlandı.

10-fistfighting görevlerini yapın. rakip sizden 6-7lvl yüksek bile kazanmak zor değil. rakibiniz tam power punch sallarken fast attackla indiremeyeceğiniz rakip yok. durden the tailor'a selam olsun.

11-*spoiler*
oyun göndermelerle dolu. odun gibi oynamayın az etrafınıza bakın. mesela ciri'yi bulduğunuz evde 4 cüce var. 3 cüce de dışarıda kaybolmuş durumda. pamuk prenses'e güzel bir göndermeydi. mobby dick, game of thrones, lord of the rings, star wars, kill bill, fight club...

not:gelen mesajlara ve hatırlayacağım bilgilere göre birkaç ipucu daha gelebilir. fast traveldan uzak durarak oyunun tadını çıkarın.

(a ile b arasindaki en kisa mesafe - 25 Haziran 2015 23:14)

15 yıldır bilgisayarda rpg oynarım. bg1-2, fallout serileri, icewind dale serileri, newerwinter serileri, morrowind, skyrim, planescape, arcanum, diablo(1-2-3. hack&slash ama olsun) vs. aklına gelebilecek bütün baba serileri ve aklıma gelmeyen bir sürü oyun. bu oyuna overrated veya kötü diyen adamın oyun mantığında bir sıkıntı ararım. grafiği geçtim, oyunun karakter derinlikleri (geralt tek başına yeter) kendine has dünyası ve konsepti, güçlü hikayesi ve yan karakterleri, cinematicleri, diyalogları, mature içeriği vs. gibi konularda aşmış ve yarmıştır. son yıllarda piyasaya sürülmüş en baba rpg oyunudur. skyrim ile kıyas bile kabul etmez. elder scrolls serisinin en casual oyunu falandır skyrim(hikaye olarak baya fail ayrıca). gidin morrowind ile kıyaslayın hiç olmaz ise.

(archimonde - 30 Haziran 2015 23:09)

son zamanlarda beni buhranlardan kurtaran oyun.
içim sıkıldığı an atıyorum kendimi bunun dünyasına, çekiyorum atı dağın yamacına, yaslan be halil ibrahim diyorum.
yemin ediyorum kuş gibi oluyorum.

dağın yamacında oturup, alttan da şu parça geliyorsa bağırıyorum yanımdaki 11 level'lık bandit'e.
derdin nedir bandit kardeş? şu novigrad'ın dağlarında ne kadar acı çekersen çek şunu hiç unutma, çizilicek bi yer hep vardır ve çizecek bi yer. ressam olur insanlar başkalarının kalbini kazıya kazıya, ya da resim olurlar kazına kazına. sen hangisindensin dağları kendine mesken tutmuş kardeş, kazılan mı, kazıyan mı?

anlamıyor bandit, bağırarak üstüme koşuyor. dertli heralde gündüz kuru akşam soğuk rüzgarın gövdesini dövdüğü dağlarda. belki kendi gibi dertlisini görünce sevincinden koşuyor diyorum bekliyorum derdest kardeşi.
pıçak çekiyor koşarken orospu çocuğu, arkasındaki level 12'lik bandit'de döner bıçağını çadırdan alıp çekik gözlü gören ülkücü gibi üstüme geliyorlar.
yabancıları sevmiyorlar heralde diye düşünüp atım roach'a atlayıp gazlıyorum yıllarca hüznün hüküm sürdüğü dağlardan.
şu parlak ve günahkar topraklarda dörtnala giderken, ağzımda mfö'den hep yalnızlık var sonunda...

(eksiyi fethetmeye gelen islamci genc - 5 Temmuz 2015 23:22)

bu oyunu sevmeyene bir daha oyun oynatılmasın. yasaklansın. klavyelerine zincir vurulsun, ekran kartlarına ateşler salınsın.

(all rights rezerved - 29 Temmuz 2015 13:15)

abartmiyorum gelmiş geçmiş en iyi oyun olabilir. rpg ile haşır neşir olmamama rağmen oyun görüşüm witcher ve diğerleri diye yeniden siniflandirildi. assassin's creed filan bunun yanında resmen basit kalıyor. adamlar o kadar uğramış ki 59$ değil 100$ versem az ulan 50$ daha alın derdim oynadiktan sonra. bitecek diye çok üzülüyorum keşke hiç bitmese 10 sezonluk dizi gibi surse gitse. bu arada oyun öyle bir uzun ki 290 saat oynadım daha ana görev bitmedi. yazacak o kadar fazla şey var ki şu oyun hakkında ama ne desem yetmez diye düşünüyorum. commodore 64'ten beri video oyunu oynarım hayatımda oynadığım en güzel ilk 3 oyun arasında bu oyun net.

(dancewiththedevil - 2 Ağustos 2015 01:19)

serinin tüm oyunlarını bitirmiş biri olarak az önce 3. kez bitirdiğim oyun. öyle bir oyun ki, bundan sonra çıkacak olan bu tarzdaki oyunları beğenmemekten korkuyorum dostlar. çıtayı çok yükselttiler çok..

ayrıca yapımcı firma bir sonraki oyunları olan cyberpunk 2077 için "the witcher 3'ten çok çok daha büyük olacak" demiştir. oha lan napıyonuz olm siz?

son olarak korsan almayınız, aldırtmayınız diyorum. özellikle son dönemlerde çıkan özensiz oyunları gördükten sonra cd projekt gibi bir firmanın kıymetini bilmeliyiz bence..

(aiolos - 12 Kasım 2015 01:38)

-halbuki adı witcher olan oyunda witch olmaması gerekiyordu.

(esseq - 16 Ocak 2016 07:56)

bir bloodborne değildir, doğru. bin bloodborne'dur, 10 bin bloodborne'dur.

(deathbringer - 6 Eylül 2016 13:25)

oyunda novigrad halkı kadar orospu çocuğu bir halk yok, herifin biri az önce yüzüme osurup hohoho diye güldü.

(ruh hali bozuk adam - 8 Eylül 2016 11:27)

son steam summer sale'de "artık alayım oynamayanı dövüyorlar" deyip almıştım. birkaç ay oynamaya vaktim olmadı. nihayet geçtiğimiz kış oynadım. hatta oyunu yanlış (dandik) sonla bitirdim. ciri gibi özgürlüğüne düşkün bir tipi ne kadar kendi haline bıraksam o kadar sağduyusuyla karar verir diye düşündüm ama bu sefer de "zaten kimse beni sevmiyor" deyip insanlardan soğuyormuş. son birkaç haftadır hem oyunu istediğim gibi bitirebilmek için hem de teo'nun dlc'leri övmesinden kelli baştan oynuyorum.

baştan oynamam iyi de oldu çünkü oyunda pek çok şeyi ilk oynayışımın sonuna yakın öğrenmiştim. mesela karakter ekranında birden fazla skill ağacı olduğunu, bomba atmayı, crossbow'la nişan almadan ateş etmeyi, armor upgrade etmeyi falan hep 20. level civarında idrak ettim. ilk seferde baya dandik bir karakterim oldu.

bu saatten sonra oyunla ilgili aynı şeyleri tekrar tekrar övmek manasız. grafiklerin, müziklerin ne kadar güzel olduğu bin kere söylenmiş. tarihte en çok ödül almış ikinci oyun (ilki the last of us) (edit: öte yandan en çok "yılın oyunu" ödülü alan oyunmuş). sıkıntılı bug'lı kısımlarından da bol bol bahsedilmiş. onun yerine benim için diğer oyunlardan ayıran özelliklerinden bahsedeyim:

edebiyata gösterilen özen hayran bırakıyor. hem hikaye anlatımındaki dilin zenginliği, akıcılığı, hem de okuyacak çok fazla materyal olması. rafta bulduğun kitaptan, karakter ekranına, mahlukatnameye kadar her şeyi keyifle okuyorsun. üstelik bu boşuna bir okuma da olmuyor. daha ilk yaratık quest'inde (devil by the well) yaratığı def etmekte zorlanmıştım. hakkında biraz okuma yapıp nasıl yok edebileceğimi öğrenince tereyağından kıl çeker gibi kolay oldu. aşırı keyifli.

kitaptan adaptasyon müthiş doğru bir tercih olmuş. tek dezavantajı, kitapta yazılmamış bir patikaya girdiğinizde hikayenin bir anda dandikleşiyor olması. mesela ciri'nin tercihiyle değişen iki oyun sonu arasında dağlar kadar fark var. üstelik dandik patikaya giderken yaptığınız tercihlerde bir yığın ek sekans da kaçırıyorsunuz. oyunun bu açıdan sunduğu her alternatif akışta eşdeğer ölçüde tatminkar olmasını beklerdim. (edit: bu oyunun hikayesi zaten kitaplardan sonrasına aitmiş. ona rağmen ciddi dengesizlik var)

oyunun kadın karakterlerinin kendi oyunları olacak kadar güçlü ve komplike olması oyun dünyası için sıradışı. ciri, cerys, yennefer, triss merigold, keira metz, ves, philippa eilhart, corrine tilly vs hepsi farklı ama arka planda olmayan tipler. tabi oyunun efsane kötüleri ladies of the wood'u da es geçmemek lazım. kadınlar kadar çok sayıda ve belirgin olmasalar da trans/cross-dresser (elihal) ya da gay/bi oldukları ima edilen (mesela lambert, ciri, dandelion vs) karakterler olması da güzel. ana hikayede ırkçılık ve ayrımcılığa yönelik de pek çok göze sokulan unsur da mevcut. günümüzde hikayelerin olmazsa olmazı olan iyilik ve kötülüğün demirbaş karakter özellikleri değil tercihler olduğunu da bolca vurguluyor.

bir gta5 gibi pürüzsüz bir prodüksiyon değil. buna rağmen hikayesi, grafiklerin güzelliği ve soundtrack hepsini telafi ediyor. en kötü oyunumuz böyle olsun.

(ssg - 28 Mart 2017 00:20)

30 yıllık video oyuncusuyum.

bu uzun zaman içinde atari 800 xl bilgisayarımla boulder dash, wizard of wor, joust gibi envai çeşit oyunun tutkunu oldum.

ilk pc denebilecek cihazımda descent, tomb raider, starcraft ile ne geceler tükettim.

3d ekran kartlarıyla yüksek çözünürlükle tanıştım. re-volt'u 1024 çözünürlükle açtığımda gözlerime inanamamıştım. medal of honor, call of duty serilerinin ilk oyunlarıyla günlerimiz geçti.

playstation dönemiyle bambaşka bir dünyaya attık. her geçen yılla birlikte grafiğe, oynanış anlamındaki yeniliklere hayran kaldık.

sözün özü ben çok oyunu tutkuyla oynadım, birçoğuna karşı hala özel sevgim var, saygım var.

ama ben ilk defa bir oyuna aşık oldum, ilk defa bir oyuna takıntılı hale geldim. işyerinde şu saatte bile aklımda eve gidip oyunu oynamak var. 80 saatlik oyun sürem var, haritanın daha yarısı soru işaretiyle dolu. ana görevi daha hafta sonu yeni bitirdim. oyunda yan görev diye size sunulan birçok şey diğer oyunların ana hikayesini bile ezip geçecek düzeyde bir derinliğe ve içeriğe sahip. karakterler kanlı canlı, muhteşem detaylarla işlenmiş. ben oyunu oynarken hiçbir zaman kendimi bir rpg oynar gibi hissetmedim. epik, destansı, çağlardan beri süregelen bir efsanenin masal kahramanını yönetir gibi oynadım.

çok net yazıyorum, video oyunlarını sevdiğini iddia eden kim varsa bu oyunu oynamalı. illa "oynamıycam lan" diye inat eden olursa da pvc residence power pipe atık su sistemleri plastik borusuyla dövün ipneyi, zorla oynatın.

(jokond - 29 Mart 2017 15:00)

oyuna benim gibi yeni başlayanlar için oyunu özetliyorum:

spoiler olmasın diye sallamasyon olacak şekilde diyelim ki bir karakteri kurtarmak istiyorsunuz. asıl amacınız bu.

asıl karakteri en son gören adama gidip soruyorsunuz adam diyor ki "belki söylerim ama önce git şunu döv."

tamam diyip elemanı dövmeye gidiyorsunuz eleman diyor ki "abi beni dövme olaylar bildiğin gibi değil. sen iyisi mi git şu muhabbet kuşunu kurtar."

tamam ulan diyip muhabbet kuşunu kurtarmaya gidiyorsunuz. hop kuş yok. kuşu kurt yemiş. kurtları öldüreyim derken birkaç kere ölüp diriliyorsunuz. hepsi ölünce bi ak sakallı dede çıkıp "kurtları neden öldürdün onları ben besliyodum" diyor. meğer dede muhabbet kuşunu biliyormuş falan. diyor ki "sana anlatırım ama bana ejderha taşşaa lazım".

eyvallah diyip ejderha taşşaa aramaya koyuluyorsunuz. bu sırada beygir üzerinde yardırırken bandit campa denk geliyorsunuz ve öldürüyorlar yine. ejderhayı buluyorsun ejderha diyor ki "alma benim taşaamı git kudret narı topla aynı işi görür" tamam lan diyorsunuz kudret narı toplayayım derken hop beyin gidiyor.

lan ben asıl karakteri kurtaracaktım ne ara buraya geldim ejderha nasıl konuşuyor, nar tarladan mı toplanırmış falan derken ayılıyorsunuz. oyun çok keyifli ama geralt pek saf. bana denk gelse bütün ayak işlerimi yaptırırdım.

"olm bak ciri'nin bir fotoğrafları var bende aklın almaz". diyip akşam 10'dan sonra açık tekel bulmaya yollardım keratayı. muhtemelen bir hafta süren bütün yan questleri yapıp sonunda tekelden 2 kırmızı tuborg bi paket de winston aldıktan sonra gelip "hani abi nerde velen'de mi çekilmiş?" diye sorardı keriz.

(oldboy - 5 Temmuz 2017 08:43)

oyunu oynayan eleman bug, oyunun kendisinde problem yok.

(mimmm - 13 Haziran 2017 11:16)

" ikinci haritaya geçince sıkan ama insanların sevişme var diye sabırla oynadığı oyun. "

aynen karşim, ben de oyunda sırf sevişme var diye aldım, böyle kılıçlı mılıçlı bişey çıktı. ak saçlı bi dedeyi yönettiğimiz oyunda böcek öldürüp harita açıyormuşuz meğer. ben sana cs:go öneririm canım karşim. sen bu oyuna hiç bulaşma. zaten dediğin gibi alan sevişme varmış diye alıyor. haritalar da sıkıcı zaten.

tanım: oyun kültürü olmayan, en sevdiği oyun araba yarışı ve kantır olan dangozların anlayamayacağı güzellikte olan gelmiş geçmiş en iyi oyunlardan biri.

(dedim sozluk falan beni bozar - 23 Nisan 2017 14:43)