Süre                : 1 Saat 44 dakika
Çıkış Tarihi     : 01 Temmuz 2015 Çarşamba, Yapım Yılı : 2015
Türü                : Komedi,Drama,Romantik
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Indian Paintbrush
Yönetmen       : Alfonso Gomez-Rejon (IMDB)
Senarist          : Jesse Andrews (IMDB)(ekşi),Jesse Andrews (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Jon Bernthal (IMDB)(ekşi), Nick Offerman (IMDB)(ekşi), Olivia Cooke (IMDB)(ekşi), Connie Britton (IMDB)(ekşi), Thomas Mann (IMDB)(ekşi), Molly Shannon (IMDB), Bobb'e J. Thompson (IMDB)(ekşi), Katherine C. Hughes (IMDB)(ekşi), Matt Bennett (IMDB), RJ Cyler (IMDB), Masam Holden (IMDB), Chelsea T. Zhang (IMDB), Mike Walker (IMDB), Kaza Marie Ayersman (IMDB), Jeremy Long (IMDB), Edward DeBruce III (IMDB), Natalie Marchelletta (IMDB), Gavin Dietz (IMDB), Nicole Tubbs (IMDB), Elly Silberstein (IMDB), LaTrallo Presley (IMDB), Alicia Patricia (IMDB), Zander Lyons (IMDB), Conor Hannon (IMDB), Jake Scheib (IMDB), Chris Frank (IMDB), Jackson Nunn (IMDB), Trent Joynson (IMDB), Evelyn Wawrzyniak (IMDB), Nick J. Shields (IMDB), Colleen Clark (IMDB), Bahar Ataai (IMDB), Jennifer Nicole Baker (IMDB), Randon Bopp (IMDB), Daniel Peng (IMDB), Shelby Solomon (IMDB), John Tarr (IMDB), Gabriela Gonzalez (IMDB), Dominic Servello (IMDB), Robert Chung (IMDB) >>devamı>>

Me and Earl and the Dying Girl (~ Ben, Earl ve Ölen Kiz) ' Filminin Konusu :
Birçok sosyal ortamın içinde bulunmasına rağmen neredeyse hiçbir gerçek arkadaşı bulunmayan lise son sınıf öğrencisi Greg'in (Thomas Mann) yakınındaki tek insan, birlikte klasik filmlerin küçük çaplı parodilerini yaptığı Earl'dür (RJ Cyler). Bir gün, anne ve babasının da zorlamasıyla pek konuşmadığı Rachel (Olivia Cooke) ile arkadaşlık etmeye başlar. Rachel'a kısa süre önce lösemi teşhisi konmuştur. Çok fazla ortak noktaları yokmuş gibi görünen ikili, giderek daha çok vakit geçirmeye başlar. Rachel'ın kemoterapisi başlar, Greg ve Earl de Rachel için de bir film yapmaya karar verir.

Ödüller      :

Sundance Film Festivali:Audience Award-Dramatic


  • "dikkat: bunu izleyen son kişi komaya girdi ve öldü"
  • "aslında çok sade ve sıradanmış gibi ilerlerken, sıkılmadan izlenen; sonunda da derinden etkileyen film."
  • "oyuncu seçimi oldukça başarılı film. zaten sevimli,hasta genç kız diyorsan yapıştır olivia cooke u geç. senenin en iyi filmlerinden." eyes wide butt ""
  • "işkillenmiştim ama böyle bir orospu çocukluğu beklemiyordum."




Facebook Yorumları
  • comment image

    seattle film festivali'nde en iyi yonetmen ve en iyi aktor odulunu alan film amerikalilarin little miss sunshine'dan sonra yaptigi populer indi'ler icinde en guzeli olabilir. replikleri cok vurucu, karakterleri siradisi, hikayesi derinden vurucu. izledikten sonra saatlerce etkisinden cikmadim. bir de yonetmen surekli izleyiciyi ters koseye yatiriyor. daha bir tadindan yenmez oluyor.
    keske jurassic park, fast and furious, terminator'u dolduran o kalabalik bos izleyici kitlesine supriz yapip bu filmi izletseler de dunya daha guzel daha bilincli bir yer olsa.


    (servicio - 7 Temmuz 2015 07:20)

  • comment image

    agzima yuzume sican filmdir. eglenceli bir film beklerken, salya sumuk birakan guzel bir film, yalniz cok adisin senarist diye seslenmek istiyorum burdan. kendi romanini senaryoya uyarlarken, bu kadar acimasiz olmasin bir insan!


    (yetersiz veri - 25 Eylül 2015 23:19)

  • comment image

    çok güzel ve sade bi film. filmi bu kadar beğendiysem kitabına bayılırdım herhalde.

    --- spoiler ---

    earl'ün bayık bakışlarına, rachel ve greg'in arasındaki her muhabbete, nick offerman'ın greg'in babası rolüne bayıldım.

    bütün filmi he iyi kız ölmüyomuş diye keyifli keyifli izlerken bi anda ağzıma sıçıldı o ayrı.

    ---
    spoiler ---


    (varyasuperim - 25 Eylül 2015 23:32)

  • comment image

    filmekimi bir başlasın, torrent üzerinden bi izlensin ve en sonunda vizyona girsin, o zaman görün, başlar cümbüş. evet, ben sevdiği film herkes tarafından konuşulmaya başlayınca surat asan adamım, memnun oldum.

    edit.

    --- spoiler ---

    bundan sonrasını okumayın, zira çok güzel bir anı, enfes bir sahneyi, izlediğinizde benim ilk hissettiğim olayı hissetmeyeceksiniz. hala uzatıyorum, okumayın bundan sonrasını.

    gelelim asıl sahneye. hani asıl oğlan, asıl kızın evinden çıkar ve kamera kızın odasından çocuğu göstermeye başlar ya, sonrasında asıl kızın pencereye çizdiği şey takılır gözünüze. o ne güzel bir sahne. resmen durduk yere sırıttım valla. güzel de bir ah çektim valla.

    spoiller veremedik yine, okuduysan da zaten, o sahnede aynısını yaşayacaksın!
    ---
    spoiler ---


    (michonne - 29 Eylül 2015 02:33)

  • comment image

    asla sıkmadan ilerleyen, tatlı tatlı gülümsetip bir anda hüzne boğabilen bir film.

    --- spoiler ---

    bir kişiyi kaybettikten sonra tanımakla ilgili bölüm çok etkileyiciydi... öylesine bir sohbet sahnesi gibiydi kızın babası ile olan ilişkisini anlatması, sincap konusunda esprileşmeleri. ama işte o sahne vurdu geçti resmen. evet dış ses ve esas oğlanın dediği gibi biz o tatlı kızı zaten sevmiştik ve ölmesini istemiyorduk ama tanıyınca onu daha çok sevdik aynen kendi yaptığı gibi.
    ---
    spoiler ---


    (erik cok guzel erik - 29 Eylül 2015 09:50)

  • comment image

    --- spoiler ---

    "man, ı don't even know. ıt might be his folks. ı mean, dude's mom always tellin' him how handsome he is, which he ain't. so now he think he can't trust anybody close to him. dude's weird-ass dad don't socialize with anybody 'cept the cat. so that's a role model ain't got no friends. bottom line, dude's terrified of callin' somebody his friend..."
    ---
    spoiler ---

    bu sene izlediğim en güzel filmlerden biri. kaçırmayın.


    (heartcollector - 2 Ekim 2015 01:31)

  • comment image

    sabun köpüğü gibi bir film.

    süzüle süzüle gözünüzün önüne geliyor, gelişini seviyorsunuz, yükseliyor, yükselişini seviyorsunuz, alçalıyor, alçalışını seviyorsunuz, gereksiz dönüp duruyor bazen, yolu uzatıyor, dayanamıyor bunu da seviyorsunuz. evet, sonunun nereye varacağını bile bile bazı filmleri izlemeyi seviyorum. çünkü oraya nasıl varacağı beni daha çok merakta bırakıyor.

    "diğer tüm bölümlerden sonraki bölümde", hepinizle tanışmak dileğiyle... birbirimiz hakkında burada öğren(e)mediğimiz, öğrenmek için çabalamadığımız ne varsa, orada öğrenebilmeyi umuyorum. tanışınca çok memnun olalım, olur mu?

    (sıralı tam liste varken, müziklerine bakmayı da ihmal etmeyelim; #55019302)


    (dolls - 7 Ekim 2015 00:07)

  • comment image

    tek başına the fault in our stars'ın mızmız yanından yoksun olduğunu bilmek bile bu filmi güzel yapan detaylardan. sen, ben ve diğer herkes kanseri biliyor bir şekilde. ne yaşandığını, neler hissedildiğini sayısız defa kendi hayatımızda, filmlerde ve kitaplarda gördük bugüne dek. filmin isminde bangır bangır bağıran ölüme rağmen, yönetmen kolaya yönelip gereksiz duygusallığın cezbediciliğinden kaçınmayı başarmakla kalmayıp, hikayeyi yavanlaşmaktan kopartan detaylarla da izleyici tatmin etmeyi deniyor ve bunda da gayet başarılı olduğunu söylemek gerek.

    elbette filmin eksik kalan yönleri yok değil. rachel'ın* hikayeden bir anda çıkıp uzun bir süre görünmemesi veya greg ve earl'in favori öğretmeninin bir türlü perdeye tam yansımayan potansiyeli ilk akla gelenlerden. her şeye rağmen, ara ara wes anderson filmlerini hatırlatan çekimleri, klasiklere çaktığı selam, sadeliği ve dürüstlüğüyle gayet güzel bir film çıkmış ortaya.


    (hunterofphoenix - 7 Ekim 2015 19:42)

  • comment image

    filmi bir arkadas tavsiye etmisti. ucus sirasinda turk hava yollarinin eglence sisteminde gorunce izleyeyim dedim. demez olaydim. film resmen agzima sicti.

    --- spoiler ---

    anlaticinin "kiz olmeyecek, merak etmeyin" demesine cok guvendigimden, galiba butun kalkanlari indirdim. sonra da aglamamak icin kendimi zor tuttum.

    boyle yalanla dolanla seyirciyi etkilemeye calismasa daha cok sevebilirdim.

    greg ve earl'ün çektiği klasik film parodilerine verdikleri isimler yeşilçam pornoları kadar yaratıcıydı. anatomy of a burger* ve ate 1/2 of my lunch* hatırlayabildiklerim.

    üzüldüm be greg. çok üzüldüm.

    ---
    spoiler ---


    (hiko seijuro - 12 Ekim 2015 08:51)

  • comment image

    --- spoiler ---

    film boyunca greg'in iki defa "ona bir şey olmayacak, ölmeyecek" demesini nedense anlamlı buldum. bu tıpkı gerçekten kanserden ölmek üzere olan birine "iyi olacaksın, sana inanıyoruz, başaracaksın" demek gibi bir şeydi. herkesin içten içe bildiği onun aslında ölüyor olduğu gerçeğini yok saymak gibi, bir çeşit avuntu yani. tabi hepimizi buna inandırdı, o ayrı konu.
    ---
    spoiler ---


    (kankusupkolaictimderim - 14 Ekim 2015 15:48)

  • comment image

    --- spoiler ---

    rachel - ama yine de kendimle ilgili şeyleri paylaşmayı sevmiyorum ben.
    greg -sen eşittir ben işte. kimseyle konuşmak istemiyorsan yapabileceğin bir şey var. insanlık dışı hal almak.

    ---

    greg -beni hiç smokinin içinde gördün mü? zorla insan kıyafeti giydirilmiş köpek gibi olurum. gördün mü hiç?

    ---
    spoiler ---

    çok güzel bir film. greg rolündeki thomas mann muhteşem oynamış. senarist harika bir tipleme yaratmış. yönetmen ve diğer oyuncular da üzerine düşeni hakkı ile yapmışlar. betimlemeler ve espriler muazzamdı. başarılı!


    (filosofo - 19 Ekim 2015 00:55)

  • comment image

    --- spoiler ---

    + yalanabilir teknoloji. sandviçten mesaj atabilirim mesela. telefonların geleceği bu.

    + eskiden babamla sokakta yürür, sincapları sayardık.
    - niye? baban sincap nüfus sayımında mı çalışıyordu?

    + lise, üniversite derken hayatımızın bazı yıllarını hiçbir ortak noktamızın olmadığı rastgele seçilmiş insanlardan oluşan gruplarla yaşamaya zorlanıyoruz. tam bir kabus. aksini söyleyen herkes yalan söylüyordur.

    + ne sesi bu? -pişman kutup ayısı. kutup ayıları hayvanlar alemindeki en saf pişmanlık ifadesine sahiptir. ne kadar rahatsız edici ve üzüntülü ses çıkardıklarını dinlesene.

    http://i.hizliresim.com/xja3vr.jpg

    http://i.hizliresim.com/agaxmp.jpg

    +peki ya öldükten sonra da birini tanımaya devam etmek?

    http://i.hizliresim.com/d0pn5v.jpg

    ---
    spoiler ---

    sockwork orange, sincaplar, makaslar, merdivenler.

    çok güzel film.


    (zuhican - 22 Kasım 2015 03:11)

  • comment image

    bir "ergen" filmi değildir. zira bünyesinde herzog ve kurosawa vurgusu barındıran bir gençlik filmine rast gelmedim şimdiye kadar. son yıllarda klişeleşmeye başlamış bir temanın farklı tarzda ele alınması denilebilir özet olarak. sinema klasiklerine ilginiz varsa ve sıra dışı sinema yorumlarına olumsuz bakan bir yapıya sahip değilseniz, filmi beğenmeme olasılığınız düşük seviyededir bence. sinema dünyasının bu tür yapımların varlığıyla renklendiğini bir kere daha hatırlamak gerek.


    (karanlik taraf emekcisi - 25 Kasım 2015 20:33)

  • comment image

    ajitasyon yok, vıcık vıcık romantizm yok. kanserin ne olduğunu çok iyi bilen biri olarak kanser tam olarak bu.
    tertemiz. işte bunu arıyorum lan. kılçıksız film. bir hikayesi var ve bu hikayesinin filmini çekmiş adam. çok basit. ne kadar güzel ya. bu lan işte bu.

    rachel'ın kel halini bi tek ben mi v for vendettadaki natalie portmana benzettim?


    (vakamijin - 12 Aralık 2015 01:11)

  • comment image

    çok tesiri altında kaldığım film. tamam greg, rachel, earl, greg'in babası, hocası filan da hep tesir etti de en çok madison koydu bana.

    hani bu seksi hatun kişiler hep geyik gibi salina salına dolaşırken, erkişileri sincap gibi üstüne basa basa hep eziyorlardı ya. bu metefordan artık gına geldiğini hisseden greg yemekhanede can havliyle bir hamle yapıp madison'un ayakları altından yana sıçradı. işte ben bugün bunu uyguladım:

    -müdürden fırça yemeden önceki bölüm

    bizim de işyerinde seksi gibi uzunca boylu, irice memeli bir hatun var. adı yasemin. her ne zaman işi düşse madison gibi salını salını gelir ve yasemin bizden, ki biz bir grup am budalasıyız, ofiste ne isterse anında yerine getirilir. bu zalım karı yine bugün, ahenkle dans eden saçlarını ve kalçalarını attıra attıra ofise geldi ve şansa bakın ki benim masaya yanaştı. ellerini yanaklarına, dirseklerini masaya, memelerini de kolları arasına alıp "ne haber kardeş" dedi.
    yekten "olmaz" dedim, "nedir bu, memeleri çerçeve edip masaya yayma? dostça mi davranıyorsun yoksa istediğini yaptırmak için hesaplanmış manevra mi? çünkü güzel, seksi ayrıca düşünceli bir kızın cılız, solgun, kunduz suratlı çocuğun masasına memeleri koyduğunda ne yaptığını anlaman gerek."
    yasemin önce afalladı, yüzüme baktı "neren cılız lan senin, camış gibi adamsın!" dedi. sami abi, ihsan abi, it necati hep güldüler. sonra da "geçen ayın istatistikleri hazır, mailine gönderdim diyecektim salak" dedi. az önce saydığım vasıfsızlar bir kez daha güldüler. yasemin sivri topuklu ayakkabılarıyla üzerime basıp ve topuklarını içimde sağa-sola bir tur kanırtıp gitti.

    -müdürden fırça yiyip üstüne şeften hakaret işittiğim bölüm.

    yasemin kaltağı, olayı yetkili mercilere taşımış, müdür beni odasına çağırdı, "evladım bu mobidiğe girer" dedi. he amk balina gibi karı, başka neye girecek, diyemiyorsun tabii. "tamam efendim, bir daha olmaz efendim" deyip çıktım odasından. o esnada kapıda karşıma kısım şefi dikildi. ki o da böyle filimdeki tarih hocası gibi bir adam: kaslı, dövmeli ve öfkeli. kısım şefi dedi: "lan yavşak yasko'ya bi daha atar yaptığını duymayayım!" (tokmakçısı buymuş herhal) dedim abi, yok ben bi filmin kurbanı oldum, filmin sonunda kız ölüyor ona kapıldım, kandırıldım. kısım şefi "spoiler vermesene davar" deyip tatlı sert enseme vurdu.

    -özgüven yetmezliğinden yerin dibine girip orda kaldığım bölüm.

    amcuk ağızlı necati, yaşanan tüm gelişmeleri tüm personele yaymış, ofiste, yermekte, çıkışta, serviste hep güldüler, rapor aldım ben de, oturuyom evde.


    (suret035 - 3 Şubat 2016 19:54)

Yorum Kaynak Link : me and earl and the dying girl