ken loach abimizin yeni filmi. cannes film festivalinde görücüye çıkıyor. bu sefer mekan ırak.

(hirondelle - 23 Mayıs 2010 09:22)

filmekimi 2010 kapsamında gösterilecek olan ken loach filmi.

(isikokunem - 19 Eylül 2010 18:00)

--- spoiler ---

"ayrıldığı gizli servis ile hesaplaşan tek kişilik ordu" klişesini ters çevirip izleyiciyi tokat manyağı yapan harika yönetmenin filmekimi kapsamında gösterilen filmi.

--- spoiler ---

(aman kaptan - 14 Ekim 2010 08:33)

ken loach'un süper aksiyon filmi çekebileceğini cümle aleme kanıtladığı başyapıtı.

(kunta kinte - 25 Ekim 2010 10:51)

gecen hafta izledigim carpici bir film. liverpool da gecen sahneleri de bagdat ta gecen sahneleri de cok ilgi cekici. ingilizlerden bir nefret etme olayi olabiliyor film sonrasi ama ne yaparsin hangi batili ulke fakir bir halka zulm etmedi ki? izlenmesi gereken bir film zira biraz da olsa irak taki savasin gercek yuzunu ortaya dokuyor. arada liverpool u gormekte fena degil tabi.

(mermeignacio - 5 Nisan 2011 10:16)

ayrıca eamonn crudden imzalı bir belgesel. ikinci körfez savaşı'nda shannon havalimanı'nın abd ordusu tarafından aktarma yeri olarak kullanılmasına karşı irlanda'da yapılan protesto gösterilerini anlatır.
film ücretsizdir. torrent dosyası buradan indirilebilir.

(omnius - 13 Mayıs 2011 14:52)

irak savaşının artık oturma odamızda olduğunu söyleyen yönetmen dünyanın her yerindeki ezilmiş tarafa eğilmeye devam ediyor. daha önce ispanya iç savaşı ve meksikalı göçmenleri konu olmuştu. şimdi de ırak ve büyük şirketlerin para uğruna hayatları hiçe sayışını konu alıyor büyük usta.

fergus kendisiyle birlikte irak'a götürdüğü arkadaşının ölümünün ardından "yanlış zamanda yanlış yerde" olduğuna inanmaz ve araştırınca büyük şirketler ve insanlıktan nasibini almamış insanların hesabını kesmeye karar verir.

film gerek kurgusu gerek hareket oranının yüksekliği ile farklı bir loach filmi. eleştiri dozu ise çoğundan yüksek. ama klişeleri yıkan yapısı ile gönülleri fethediyor. kendi ipini kendi çekecek kadar cesur adamların hikayesi.

not: filmde tek dikkat çeken şey; loach için fazla ölümün olması hatta bazı ölümleri bizim isteyecek hale gelmemiz ve bunların rasyonelleşmesi.

*

(porco rosso - 17 Haziran 2011 09:42)

savaşların insan psikolojisi üzerinde yarattığı tahribatı ajitasyondan uzak, yalın ve bir o kadar da sert bir dille anlatan yine bir ken loach filmi.
sosyalist yönetmen,
temasının çatısını genel olarak ezilen, haksızlığa uğrayan, ölen ve öldürülen halklar üzerine kuruyor. o çatı her zaman emperyalizme, sömürüye karşıdır. "ırak'a barışı götürmek için gittik" diyen emperyalist amerika bu filmin en kötü karakteridir. kamerasını bu karakterin iğrenç yüzüne, omurgasız politikasına, masum insanlar üzerindeki zulmüne, şiddetine, caniliğine çeviren ken loach, bir insanlık dramını beyaz perdeye taşıyarak, tarihe bir not düşüyor.
tabii
bu kötü karakterin emrinde çalışan ve onun kötü emellerine alet olan askerlerin, zaman içerisinde nasıl vahşileştiğini, insanlığını kaybettiğini ve bu yüzden nasıl insanlıktan çıktığına da şahit oluyoruz. o kadar kan, vahşet, zulümden sonra psikolojisi bozulmadan normal hayata devam etmek imkansız.
para için orada bulunan askerler, belki de başlarına gelecek olan şeyi bilselerdi ruh sağlıklarını kaybetmek uğruna bu işe girişmezlerdi.
hoş dedeleri, daha önce vietnam'da aynı şeyi yaşadı da ne oldu! maalesef torunları da, onların düştüğü hatadan ders almayıp aynı hataya düştü.

(zzebercett - 28 Haziran 2011 18:53)

sadece ken loach hatırına katlanılacak film.

(fezader - 5 Temmuz 2011 00:58)

çok işlenmiş bir mevzu, loach el attığında daha samimi bir dille anlatılmış. askerin insanlıktan çıkmasından başka karşı taraftakilerin de insan olduğunun öne çıkması pek rastlanılan bir durum değil çünkü.

(paradigma - 10 Ağustos 2011 04:46)

okumaktan belki de usandığımız haberlerin gizli öznelerinden bir film çıkartmış gene ken loach. otobüste çekinip yanına oturmadığımız sinirli abiler, çok güzel ama neden böyle garip diye bir düşünüp sonra unuttuğumuz ablalar, mesela ingiltere'ye gittiğimde arkadaşımın "çok yaklaşma" diye uyardığı tipler, bu adamın filmleriyle hayatımda yer ediniyor ve ben bundan mutlu oluyorum.

(puskinskaya - 11 Şubat 2013 12:03)