insanı salya sümük harcatan anime . hele küçük kardeşiniz varsa vay halinize. film(ya da her ne ise) her ne kadar görünürde savaşı eleştiriyor gibi görünse de aslında savaş anında insanların hayatta kalabilmek uğruna ne kadar acımasız olabileceğinin altını çiziyor. iki çocukla yemeğini paylaşmak o kadar zor mu, savaş ve yokluk beni de bu kadar acımasız yapar mı? diye sordurtuyor

(ixus - 24 Nisan 2007 00:05)

savasin gercek yuzunu ve insanlarin insanliklarini kaybettikleri kirilma noktalarindan biri oldugu gercegini bir tokat gibi yüzümüze vuran ve belki de utanctan aglatan film, cünkü bu utanc aclikla ve sefalatle yüzyüze gelsek bir tabak pirinci paylasacak güce sahip olamayabilisimizden kaynaklanir...
hayatimda daha önce hic bir animeyi izledikten sonra karakterler gercek oyuncuymus gibi hissetmemistim.

--- spoiler ---
tüm film boyunca aglamadan dayanan bünye bile kücük kizin kardesine camurdan yaptigi köfteleri uzattigi sahnede mutaka dagiliyordur. halbuki kardesi ona karpuz getirmistir, zavalli cocuk iki isirik alir ve son sözü tesekkurler seita olur :(

--- spoiler ---

(daydreams - 22 Aralık 2007 03:37)

filmin başında pirinç yiyen çocukları görünce, "filmi bitirince çin yemeği yiyeyim" diye düşünürsünüz. film biter, ne çin yemeği yersiniz ne de başka birşey, bir iki gün de yediğiniz şeylerden bir zevk almazsınız. öyle bir filmdir.

(not black but dark - 9 Kasım 2008 08:32)

--- spoiler ---
bir yerde küçük kız (k) ile abisi (a) arasında öyle detay bir diyalog geçiyor ki "japon kültürü" nün enginliğini anlatıyor:

abi kendi yaptığı yemekleri bitirdikten sonra sırtının üstüne devrilip keyif çatarken küçük kızdan uyarı gelir:

k- hayıır, kötü oturuş
a- artık istediğimiz gibi oturabiliriz

işte burda koptum: bunu duyan küçük kız rahat etmek için dizlerinin üzerinde otururken sadece ayağını biraz dışarıya doğru açıyor, o kadar... rahatlık denilen şey bu ona göre...
--- spoiler ---

(bas git - 23 Mayıs 2010 17:23)

--- spoiler ---

"neden ateş böcekleri bu kadar çabuk ölmek zorundalar"

setsuko'nun şekerlemelerden arda kalanlarla karıştırdığı suyu içtiğindeki o çocukluğun özüyle ışıldayan gülümsemesi...

sahildeki anılar geliyor. her şeyi değişmiş buluyorlar.

seita gece yiyecek çalarken yakalanıp öldüresiye dayak yer. sonrasında polise götürülür ve polisin iyi niyeti sayesinde serbest kalır. kapıdan çıkar. işte tam o sırada setsuko karşısındadır. kan revan içindeki zavallı abisini izler küçük kız. abisi de her yanından sefalet akan, tatlı, küçük kız kardeşini... seita orda öyle bir ağlar ki, nasıl hissettirdiğini, insanın içini acıttığını anlatmamın imkanı yok. sonra setsuko küçük elleriyle abisine sarılır. "neren acıyor? doktor çağırayım mı?" diye sorar. gözlerden yaşlar akar gider.

seita'nın kardeşine yaptığı tabut, alevlerin içinde masum, güzel, paçavralar içinde bir kız çocuğunun cesedi...

"yatma zamanı, tamam mı?"

her sahnesi insanca olduğu kadar hüzünlü, mükemmel bir hikaye...

--- spoiler ---

(marley - 3 Ağustos 2010 01:07)

saat sabahın körü. bu anime biteli birkaç dakika oldu.

öncelikle buradan seslenmek istiyorum: hala mısın teyze misin nesin senin ta amına koyum orospu karı! bit kadar kızanları aç bırakıp kazık kadar heriflere yemeğin bol kısmından veriyosun! kocasıyla kızı vatan için çalışıyomuş da bilmemne de! taş düşsün kafanıza da ölün istedim ben! çocuk orda ağlıyo, kalkıp neyin var yavrum diyeceğine abisini azarlıyosun sustur şunu çocuklarım işe gitçek diye! orospu çocuğu orospusun sen kaltak karı! yatacak yerin yok senin! bit kadar sabi sübyanı sokaklarda bıraktın aç bıraktın! hem öksüz hem yetim kalmış onlar tamam mı! annelerinin kimonolarını bile sattın gözün doymadı! gidip hallerini hatırlarını sormadın! bu yaptığın insanlığa sığar mı? sığar mı atalay? sığar mı he? mezarında hortla inşalla!

bu film aç karnına, susuzken, tuvalete gitmen gerekirken, mümkünse karanlıkta izlenmeli. o abi, nasıl bir abisin sen öyle? o nasıl bir özendir kardeşine... bizim abiler olsa "kalk lan su getir" diye kardeşini iteleyen ayılar olurdu. ama öyle mi? çocuk aklıyla o kıza baktı be. baktı. ama o kız da ona baktı. zaten, ufaklık gidince, abinin de yaşama gücü kalmadı ki.

o küçücük çocuk aklıyla, abisinin ağladığını görünce "neren ağrıyor doktora götüreyim" diye soran kocaman yürekli küçücük bi kız gitti. öyle. kardeşinin cesedine sarılan, küllerini bir şeker kutusuna koyup boynunda taşıyan bir abi gitti. neden? hiç uğruna! boktan bi savaş yüzünden. savaşı çıkardıkları neden, bu ikisine değer miydi? sadece iki kişi mi öldü? yanlarında daha niceleri gitti. hepsi boktan bi savaş yüzünden. daha çok para için. elde edilense bisikim yok. bu iki kardeş öldü. ama yaşasalardı bence dünya çok daha güzel bir yer olurdu. ateş böcekleri neden bu kadar çabuk ölüyor?

bu filmi izleyin. ama aç karnına, susuzken ve karanlıkta izleyin. korkmuş ve çişiniz varken. sizi tuvalete götürecek bir abi yokken yanınızda, yalnızken.

(zipirinsan - 14 Ağustos 2010 06:34)

ev arkadaşlarının^* yine mi çizgi film izliyon tepkileri eşliğinde izlenmiş, gözlerde buğulanmaya sebep olmuş bir animedir.
küçük kız çocuğunun^* seita, seita şeklindeki yakarışları hala kulaklarımda çınlıyor..

ayrıca (bkz: sen hic atesbocegi gordun mu)

(parantez - 16 Aralık 2002 20:15)

film izlerken ağlamak hobimdir ama bu seferki mahvetti beni, perişan etti, amıma koydu, şaftım kaydı, götüm başım dağıldı, gözlerim şişti. setsuko'nun acısına daha ne kadar dayanabilirim bilmiyorum :( allah belanızı versin ulan.

(melankomik - 4 Mayıs 2011 01:02)

4,5 yaşında kızı olan biri olarak söyleyebilirim ki özellikle setsuko'nun mağaramtırak yerdeki uyuması, uyku sırasındaki hareketleri daha güzel yapılamazdı.

(cabus - 11 Mayıs 2011 09:49)

konu nosaka akiyuki adli birinin otobiyografisinden alinma ama ufak degisiklikler mevcut.. misal amcam yiyecek eline gectiginde kardesine vermek yerine kendi yedigini soyluyor, oldugunde kardesi ister istemez rahatladigindan soz ediyor vs.. dedikleri sindirmesi cok zor seyler, ama filmdeki seita gibi hareket etseydi, sonu da onun gibi olacakti muhtemelen..
film herkesin dedigi gibi tarihin en acikli animesi.. havasi bi mononoke himeden ya da spirited awayden cok farkli.. insan onlara voa boyle super, surasi soyle muhtesem, boyle eglenceli diyebilirken bunun hakkinda birseyler yazmak cok zor, hemen her karesi huzun dolu.. yine de her zaman en iyi 2-3 cizgi filmden biri olarak kalacak bi basyapit..

(preacher - 7 Mart 2003 12:50)

böyle insanın kalbini en başında eline alıp sonuna kadar bura bura giden ve en sonunda o yamrı yumru haliyle çöpe atan bir anime. bir pazar akşamı keyfi vardı ağzımıza sıçtı. kendime gelmek için 3 bölüm modern family izlemek zorunda kaldım.

(ssg - 5 Aralık 2011 15:39)

biraz önce izledim , şu anda herşey boş geliyor. özeneerek döşediğim odam , gözüm gibi baktiğim kütüphanem , 2 de bir upgrade ettiğim bilgisayarim , biraz önce yediğim yemek , zırt pırt kullandiğim cep telefonum (gereksiz ve utanç duyulasi liste uzar gider).... hepsine gözümü kırpmadan arkami dönerim setsuko için

(euprathes - 2 Temmuz 2003 02:49)

"izlemez olaydım" dediğim anime. hakkında söyleyeceklerim ise şunlar:

--- spoiler ---
el kadar bebeyle bir avuç pirinç paylaşmayan japonların allah da belasını versin. 3 tane patates için ufacık çocuğu döven aç gözlü orospu çocuğu japonların da allah belasını versin. bir deri bir kemik kalmış küçücük kız çocuğundan iğneyi esirgeyen doktorun götüne hipokrat yemini girsin, o sırada setsuko yu itekleyen inek karının da ta amına koyayım. hepsinden önemlisi o savaşı başlatanların götüne girsin bütün o bombalar.

--- spoiler ---

bu anime bir de yaşanmış bir hikayeden esinlenilmiş. ibne japonların suratımı avuçlarıma gömdürüp beni hüngür hüngür ağlatan ibne animesi.

(emmeline - 26 Ocak 2013 02:33)

bilinen en acıklı anime olarak tarihe geçen başyapıt.

(jolietjake - 21 Mayıs 2001 17:58)

--- spoiler ---
seita öyle çaresizdir ki, kardeşi setsuko'yu doyurabilmek için hırsızlık yapar. fakat yakalanır, dayak yer. kardeşinin kendisini o durumda görmesi üzerine de dayanamaz, ağlamaya başlar. ve kardeşi ona şöyle der :
- neren acıyor ? doktor çağırayım mı ?
setsuko 4 yaşında ufacık bir çocuktur ve o an abisinin ağlamasını sadece yaralarının acımasına bağlar.

onun saflığı ve abisinin bu saflık karşısındaki yapayalnızlığı tüm açıklığıyla ortaya çıkar bu sahnede.
--- spoiler ---

gerçek dünyaya dair yaşanan acıların çizgi dünyasında böylesine vurucu bir şekilde anlatılması insanı üzer, fazlasıyla da şaşırtır. zira, çizgi film denen kavramı tom ve jerry'den ibaret sanan çocukluklardık biz; alışkın değildik hiç çizgilerin ağlamasına...

(antrakt - 1 Aralık 2004 23:53)

ikinci dunya savasi sirasinda, anne ve babasini yitirmis bir abi-kardesin drami..

--- spoiler ---
filmde ates bocekleri insanlari temsil etmektedir.. kucuk kiz ates bocekleri icin mezar hazirlarken bir kac saniye kadar, insanlarin toplu sekilde mezarlara gomulmeleri gosterilir.. kucuk kiz sorar, ates bocekleri icin yaptigi mezari kapattiktan sonra "neden ates bocekleri bu kadar cabuk ölüyor?".. neden insanlar bu kadar cabuk ölüyor?
--- spoiler ---

(whatdreamsmaycome - 31 Ocak 2006 14:02)

günlük güneşlik bir hava sonrası, bombarduman etkisiyle grıleşen gökyüzü ve patlamayan bombaların çıkardığı tok metalik sesler ve havaya kalkan küller gibi detaylarla süslenmiş anime. bu tarz hassasiyetler profesyonelliğin bir diğer parçasıdır.

--- spoiler ---

seita'nın annesini hastanedeki ziyaretinden sonra, kız kardeşinin ağlaması ve içindeki her türlü hissi bastırabilmek için, oyun bahçesindeki barda parandeler atması, sanırım sinema tarihinin en insanî sahnelerinden biridir.

--- spoiler ---

(celebi - 31 Mart 2006 18:47)

asla bir daha izlemek istemiyecegeniz, dunyanin en guzel filmi. sonu gelmez.

(ray kinsella - 8 Mayıs 2006 02:08)

4 yaşındaki bir çocuğun hareket ve davranışlarını en iyi şekilde yansıtabilmiş yapıttır kanımca. üstelik bir anime ile.
japon imparatorunun, zaten kudurmaya meraklı halkının başına açtığı belayı da güzel anlatır bu film.

--- spoiler ---

bu hareketlerden en tatlısı belki de, seita'nın ilk defa kendisi yemek pişirip setsuko ile birlikte yediklerinde, yemeği bitirir bitirmez sofra başında uzanması ve setsukonun onu düzgün oturuşla ilgili uyarmasından sonradır.(japonların yemekte dizüstü oturuşlarını bilirsiniz) seita bunun o an önemsiz olduğunu söyler. setsuko sadece o minik ayaklarından birini yana doğru 10 cm açar...

--- spoiler ---

(can cekisen sanat - 13 Temmuz 2006 17:52)

--- spoiler ---
gece uyurken seita'nın setsuko'ya sarılmaya çalışması, setsuko'nun buna karşılık "öf seita" tavrıyla onu kenara itmesi gülümsetir bizi. abi-ablanın kardeşini -sevgiden- sıkıştırmasına karşılık kardeşin bu itişi fazlasıyla gerçekçi ve tanıdıktır.
filmin sonlarında bir sahnede setsuko'nun yanında yatmaktadır seita. ama bu kez setsuko onu itmez, itemez...
--- spoiler ---

(sare - 24 Temmuz 2006 19:17)