Ang-ma-reul bo-at-da (~ Seytani gördüm) ' Filminin Konusu : Zevk için öldüren bir psikopatla bir gizli ajan arasındaki kedi-fare oyununu izleyen bir intikam filmi. Şeytani zekâsıyla dehşetengiz cinayetler işleyen, kurbanları arasında çocuklar bile bulunan seri katil Kyung-chul'u polis bir türlü yakalayamaz. Ancak, emekli bir polisin kızı öldürüldüğünde, kızın nişanlısı, gizli ajan Dae-hoon, katili kendi bulup cezalandırmaya karar verir. İntikamı kanlı olacaktır, bir canavara dönüşse bile.
Oldeuboi(2003)(8,4-447217)
Salinui chueok(2003)(8,1-97032)
Chugyeogja(2008)(7,9-48358)
Madeo(2009)(7,8-36886)
Ajeossi(2010)(7,8-53936)
Boksuneun naui geot(2002)(7,6-57871)
Dalkomhan insaeng(2005)(7,6-30935)
Chinjeolhan geumjassi(2005)(7,6-72442)
Sinsegye(2013)(7,6-17110)
Gok-seong(2016)(7,4-39075)
Hwanghae(2010)(7,3-16143)
Janghwa, Hongryeon(2003)(7,2-50511)
filmekimi 2010'da izleme fırsatı bulduğum harika film. sınırları olmayan bir sertliğin kullanıldığı filmde, bunun amerikan benzerlerinde olduğu gibi amaç halinde getirilmediğini hissettirdiği ve 144 dakikalık uzun ve zor bir filmi nefessiz bir şekilde izlettirmeyi başardığı için yönetmen ji-woon kim'i, ve mükemmel oyunculuklarından dolayı byung-hun lee'yi ama özellikle son derece başarılı bir kötü adam karakteri için min-sik choi'yi tebrik etmek gerek. min-sik choi'yi sinema tarihinin en kötü seri katillerinden birini canlandırdığı bu filmle tanımış olanlar imdb'deki tek fotoğrafını gördükten sonra ondan güzel bir sopa yemiş gibi hissedecekler:http://www.imdb.com/media/rm534090240/nm0158856
(ceseth - 12 Ekim 2010 13:39)
2,5 saatlik sağlam mide, dayanıklılık isteyen film. --- spoiler ---vura vura , döve döve öldürmeler tarif edilemez derecede sinir bozucuydu. kanı manı herşeyi geçtim aklımda kof kof kof sopa sesleri kaldı.bi de filmin en vurucu noktası herhalde "şeytan"ın acı ve korku duymadığı söylemesi üzerine adamın gözlerinden yaşlar gelmesiydi. --- spoiler ---
(mesecina - 15 Ekim 2010 11:39)
--- spoiler ---başroldeki elemanın, karısının öldürülmesi sonucu hissettiği boşluk, hayatında bir amaç edinebilmek uğruna katilin peşine düşmesi ama hemen öldürmek istememesi iyi işlenmiş filmde. katili hemen öldürse belki de hayatta tutunacak bir amacı kalmadığını düşünüyor kurbanın kocası. bu perspektifle incelenirse böyle bir olayı yaşamış bir insanın nasıl manyak bir ruh haline girebileceği ,psikolojik çöküntüye uğradığı gözlemlenebilir. zaten filmin sonunda katili öldürdüğünde yaşadığı çöküntü, nasıl bir insan haline geldiği düşüncesinin kendisine verdiği acı karakterin yüzünden okunmakta. çok sığ bir film değil kesinlikle. şiddetin dozajı çok yüksek gerçekten, ama salt şiddet filmi dememek lazım kanımca. oldboy'daki amca da her yeni filmde kendini aşıyor gerçekten. adam aldı yürüdü resmen. --- spoiler ---
(rosenrot - 3 Aralık 2010 13:27)
min-sik choi'yu özlemiş olsam da,bu filmin beni doyurabileceğine pek ihtimal vermiyordum.yanılmışım.film hayli kalın ve farklı bir intikam filmi imiş.tok karna zararsızca izlenebilir zevkle.yönetmeni ji-woon kim hayli ilgi odağı olmayı başarmış.zaten,hollywood; "ji-woon kim'in bu ikinci filmi toy'dur biraz daha olgunlaşmasını bekleyelim" bile demeden kapmışlar yönetmeni yeni bir proje için.artık hamuruyla da bir güzel oynarlar çekik gözlümün bu amerikan rüyası.
(fteotdgs - 24 Aralık 2010 23:08)
korelilerin kafasına çekiçle vur vur vur ölmez bunlar temalı film.
(nornir - 27 Aralık 2010 12:18)
çok gereksiz yere uzatılmış film, filmin genel örgüsüne baktığında 144 dk. değil 90 dakikada bitebilecek bir film.--- spoiler ---katil adamın kim olduğunu öğrenir öğrenmez, adamın kayınpederinin adresine hemen nasıl ulaşıpda evine gidebiliyor?hem de bu adam 30 yıl cinayet masası müdürlüğü yapmış bir adam,korede herkes istediğinde istediği adrese hemen ulaşabiliyor mu? ayrıca adam nişanlısın intikamını almak için, arada 10 kişi de heba olup gitti, nasıl intikamsa bu,alışık olduğumuz şekilde bizi şaşırtacak bir kore filmi değildi--- spoiler ---
(jfree - 16 Ocak 2011 23:07)
klişeler konusu gereksiz bir biçimde kafaya takılmış film. evet, klişe iyi değildir, tüdür, kakadır ama film bittiğinde de kafamda klişelerden çok filmin kurgusu, sonu, karakterlerin psikolojisi kaldı. film bu bahsettiğim konularda gayet iyi, özellikle de karakterlerin psikolojisi ve bunun perdeye yansıtılması konusunda. oyunculuk da gayet iyi olunca ortaya şahane film çıkmış. keşke filmekimi'nde gitseydim diyebilirim. --- spoiler ---filmin başlarında arabanın üstündeki karları gösterdiği sahne çok iyi gerçekten. bir de aracı uzaktan çektiği sahne. kar görememiş biri olduğumdan belki de benim fazlasıyla hoşuma gitti.yanılmıyorsam bakjwi'de göz koyduğumuz ok-bin kim de bu filmde var. onun olduğunu düşünüyorum lakin imdb aynı fikirde değil.--- spoiler ---not: film gerçekten vahşi sahneler içermekte, bu yüzden herkese tavsiye edilmez. ama "yok abi, nolacak yea" derseniz izleyin derim.
(lorwyn - 6 Şubat 2011 03:16)
neffis bir müzik (devil's bossa) ile başlayan film. uzun zamandır bu kadar güzel bir eser dinlememiştim. maksimum haz için perdelerin uçuştuğu yaz gecelerini bekleyeceğiz gerçi. ayrıca parçayı filmin bitiş sahnesine de koysalar iyi olacakmış, neyse. film ise klişe diyenlere inat, uzun da sürmesine rağmen oldukça sürükleyici. "dı oricinıl" bir senaryosu var. oyunculuklar çok iyi, aşırı şiddet içeren sahneler de iyi çekilmiş. filmde eleştirilecek hiç bir yan yok neredeyse. soundtrack i de çok leziz, en başta "devil's bossa" .
(kumrengi - 14 Mart 2011 00:50)
--- spoiler ---herşeyi geçtin bi buna mı takıldın denebilir belki ama belirtmeden geçemeyeceğim:"hadi diyelim kayınpederinin cep telefonu yok evden arıyorsun; ulaşamıyorsun, e be dingil, baldızını arasana bari cepten. numarası bende yok ki deme kalbini kırarım..."--- spoiler ---
(eugenol - 19 Mayıs 2011 22:19)
bu tarz filmlerden ne bekliyorsam, aşağı yukarı onu bulduğum yapım oldu. yalnız imdb'de falan türünün korku-gerilim olarak geçmesine bi anlam veremedim. min sik choi adi, şerefsiz ve de ırz düşmanı sapık rolünü gayet güzel kotarıyor. lee byung hun da üzerine düşeni yapıyor diyebiliriz. senaryo yer yer aksıyor. bunun dışında tempo yerindeydi bence. ancak süre gereğinden fazla uzun.--- spoiler ---filmde üzerinde durulan nokta ise intikam alınırken ne kadar ileri gidilebileceği üzerine. bu bağlamda hadise bir noktadan sonra "uçuruma uzun süre bakarsan, uçurum da sana bakar." meselesine kayıyor. "sen kazanamazsın. çünkü çoktan kaybettin." sözüyle de adamımızı o yarın ucunda bırakarak bitiyor.--- spoiler ---ben son tahlilde sevdim bu filmi. ne burada anlatıldığı gibi çok kötü bir yapım; ne de çok iyi. vasatın üstünde, söyleyecek sözü olan, izlenesi bir film.
(yerli mal - 21 Mayıs 2011 11:59)
--- spoiler ---özellikle finalde yönetmen filmi çok iyi bağlıyor ve izlediğinizin iyi bir film olduğuna emin oluyorsunuz. intikamcımız, bir yerde acı vererek karşısındakini pişman edebileceğini sanıyor ama adamın 'bomboş' bir kalbe sahip olduğu gerçeği ile yüzleşiyor ve ne yaparsa yapsın içindeki intikam duygusunu asla tatmin edemeyeceğini geç de olsa anlıyor. bunun üzerine son kozunu bir anlamda adamın ailesi üzerine oynuyor fakat bu kozu oynadığında da o adam kadar boş kalpli olmadığı ve bu vicdani sorumluluğu kalan ömrü boyunca hep üzerinde taşıyacağı gerçeğiyle yüzleşiyor...--- spoiler ---(http://hayatimizsinema.blogspot.com/…rdum-2010.html)
(diamant - 29 Mayıs 2011 12:42)
izlerken kimin psikopat olduğunu şaşırtan filmdir. tecavüzcü ve katil adam mı, öldürülen karısının öcünü alan mı, yoksa gördüğü şiddetten zevk alan biz mi? şahsen ben tecavüzcü adama yönelen şiddetten zevk aldım. şeytanın nerede olduğu oldukça tartışmalı! ana fikri güzel film.
(nadainnada - 11 Ağustos 2011 03:10)
abartı şiddet var ama testere gibi sığ değil,kurgu da var ama oldboy gibi derin değil.başyapıt mı, hayır. velakin;adamı alt üst ediyor mu evet. izlettiriyor mu evet. kore malı mı, evet hem de hası.
(visitors - 20 Ağustos 2011 05:45)
2010 yapımı kim ji-woon filmi. şimdi baktığımızda özellikle 2000'li yıllarla birlikte güney kore sinemasında türü ne olursa ne olsun hem bir yaratıcılık hem bir özgünlük hem de bir farklılık durumu var. öyle bir farklılık ve tazelik ki bu artık "intikam" temalı filmlerde yeni bir şey ortaya koyamayıp kendilerini tekrar eden bir yapı içerisine gömülebilirler derken yeni bir güney kore filmi seyrettiğinizde hemen kendi tezinizi çürütmüş oluyorsunuz.--- spoiler ---film aslında mantık olarak ortasında bitiyormuş gibi bir izlenim verip bütün sürprizini artık neye dayandıracak derken bu kadar acımasızını daha önce izlemedik diyebileceğimiz türden bir av-avcı oyununa dönüşüyor.karakterin intikamını aldıktan sonra yolda onunla birlikte yürüyen kameranın onu terkedip bomboş yolda bir başına bırakması ise karakterin hem kendi intikamını alıp bizimler katarsis oluşturması hem de film boyunca sürdürdüğü amacına ulaşmış olmasına rağmen tipik bir güney kore finali olması ise ayrı bir cesaret örneği idi.--- spoiler ---144 dakikalık süresini hikayesinin gerilim ve aksiyon öğelerine o kadar ekonomik ve teknik olarak üst düzeyde içine yediriyor ki sıkılmak ne kelime orataya çıkan karşısında saygı duyuyorsunuz.başrollerdeki lee byung-hun ve bizim oldboy choi min-sik'in güçlü performanslarıyla değer kattığı film sadece güney kore sinemasının ve türün hayranlarını değil günümüzde özellikle hollywood filmlerinde göremeyeceğimiz bir sinemasl haz bırakıyor.
(umutsaoirse - 2 Mart 2013 16:08)
olumlu ve olumsuz yönleriyle, hakkında söylenebilecek her şeyin zaten söylendiği 2010 yapımı kim ji-woon filmi. bir oldboy değil, ama yine de çok sıkı bi film diyerek özetleyebiliriz sanırım.--- spoiler ---asıl dikkatimi çeken, gözü yaşlı ajanımız, ele geçirilmiş villaya girip, sapık piçlerin hakkından gelip, ufak bir zayiatla asayişi berkemal hale getirdikten sonra bizim oldboy'u attığı tren yolu altgeçidi, memories of murder olarak da bilinen, orijinal ismiyle salinui chueok'ta, dedektiflerin şüpheliyi getirip, ağzını burnunu kırdıkları; o anda amerika'dan gelen dna eşleşmesinin negatif çıktığına dair raporun sonucunda ise bırakmak zorunda kaldıkları ve zanlının, altgeçidin karanlığına doğru koştuğu tren yolunun ta kendisidir diye düşünüyorum. hatta seul'den gelen ve cinayetler sonucunda psikolojisi bozulup, başlarda karşı olmasına rağmen şiddete meyletmeye başlayan dedektif, arkasından ateş etmişti zanlının. işte, o herifin içine doğru koştuğu geçitten dışarı çıktı oldboy abi bu filmde. yönetmenler birbirlerine gönderme mi yaptı, sadece bir tesadüf mü, yoksa güney kore'de bu altgeçitlerden onlarca mı var, bilemiyorum.o değil de, güney kore sineması sayesinde, yakında seul ve çevresini avcumun içi gibi biliyor olucam galiba. türk sinemasının müptelası olup, iki farklı filmde haydarpaşa'yı görünce, "oha lan, resmen tanıyorum artık oraları" diyen koreli gibi hissediyorum kendimi.--- spoiler ---
(kivikocan - 20 Mart 2013 00:10)
biraz zorlama bir film olmuş...mantık hataları çokca yapılmış...izlenilebilir bir film ama bir oldboydeğil tabi ki...kore filmlerinin hastası olarak pek beğenmedim açıkçası...ama gerçekçi sahneler,oyunculuklara lafım yok...old boy abimiz döktürmüş...--- spoiler ---ilk mantık hatası ajanımızın eşini öldürdükten sonra zaten polis 4 şüpheliyi belirliyor...kızın babası dedektif amca esas oğlanımıza dosyaları verirken polsin bundan haberi var...e niye bu 4 adam hemen gözaltı ya da takibe alınmıyor...kaldı ki esas oğlan bir aile ziyaretiyle şeytanımızın yerini hemencecik öğreniyor...ikincisi intikam alınma uğruna pek çok kişinin hayatı tehlikeye atılıyor madem acı çektirmek amacın yakaladın mı şeytanı başla işkenceye...üçüncüsü şeytan baba ve kalan kız kardeşi öldürmeye giderken hadi baba yaşlı cep telefonu yok evden arıyor o sırada şeytan gelmişti telefona bakamadı bu amk kızın niye cep telefonu yok esas oğlan onu niye aramıyor...dördüncüsü şeytanımız sadece öldürdüğü kızın hangi kasabadan olduğunu biliyor hadi ismini de biliyor diyelim pat diye babasının evinin adresini nasıl buluyor amk...beşincisi şeytan niye yolun ortasında arabayı durdurup teslim oluyor git karakola teslim ol ya da kenara çek,çok zorlama bir kaçırma sahnesi....--- spoiler ---sonuç olarak izlenir...finali de güzel bağlanmış,sürükleyici,old boy abimizin oyunculuğu derken ortalamanın biraz üzerinde bir film...
(bissu - 26 Kasım 2013 00:05)
deli deliyi görünce çomağını saklarmış atasözüne tepki olarak çekilmiş bir film.--- spoiler ---film zeka eksikliğinden muzdarip bir katil ve insaf eksikliğinden muzdarip bir intikamcı arasında geçiyor. haliyle vahşet bakımından testere serisiyle yarışacak bir düzeye sahip. bu açıdan, haddinden fazla yer alan kanlı sahnelerin filmdeki hikayenin önüne geçtiğini düşünüyorum. adeta bir şiddet pornosu izliyormuş hissine kapılıyorsunuz. durmadan kan görmek insanı bir miktar yabancılaştırıyor.ayrıca çok çok ağır bir ruh hastası olmadıkça, katil yakalandıktan sonra bırakıldığı için korkuya kapılırdı diye düşünüyorum. işlediğin cinayetten sonra bir adam seni yakalayıp dövüyor, elini ayağını kesiyor, bayıltıyor, ondan sonra da serbest bırakıyorsa gerekirse polise teslim olursun, ama yine de o manyakla mücadele etmezsin. adam in mi cin mi belli değil, nereye gitsen eliyle koymuş gibi buluyor neticede. dangalağın oğlu insan azıcık düşünür lan, katil olacak kafasız bu zekayla bu günlere nasıl gelmiş çok saçma hakikaten. önüne geleni öldürdüğü halde hiç mi yakalanmamış, hadi o bir yana, katilin arkadaşı olacak sığırda hiç mi beyin yok da intikamcının karşısında şebelek şebelek gülüyor? lan o adam seni ağaç gibi budamayacak mıydı? neyine güvenip artistik yapıyorsun? yani psikopat da olsan katil de olsan üç kuruşluk beyin taşırsın mutlaka. niye hala adamı sinirlendirmeye uğraşıyorsun? bu nasıl saçma bir senaryodur?gerçi katil "acının ne olduğunu bilmiyorum" demişti, belki de sinir sisteminde bir arıza vardı veya "intikamcıyı sinirlendireyim de daha çok zulüm göreyim" diye düşündü herhalde. neyse sonunda öldü zaten, inşallah çocuk babasına çekmemiştir.--- spoiler ---
(buturkcheilenereye - 23 Haziran 2014 00:47)
--- spoiler ---müzikler filmdeki dramayı arttıracak kadar iyi olmuş. ilk 20 dakikası, sonrasındaki 2 saatin aksine draması yoğun bir şekilde geçti. polis yüzünden 10 kişi öldü denmiş. olay zaten o değil mi? yaşadığı kayıbın travmasıyla iyiyle kötünün ayrımındaki hakimiyeti kaybeden polis için ondan sonrası tamamen gri bir alanda geçiyor. artık tek amacı, yaşadığı acının bir benzerini karşısındaki kişiye yaşatmak. bu hırs o kadar gözünü bürüyor ki, suçundan emin olamadığı şüphelilere bile suçluymuş gibi davranıyor, kanunları çiğniyor, ahlak çizgisinden iyice kopuyor. son sahnedeki ağlamasından sonra muhtemelen altından kalkamayacağı bir suçluluk duygusuyla boğuşacak zira katil öldüğünde o duygusuz adam motivasyonu da gidiyor olmalı.filmin bir diğer sevdiğim tarafı, her ne kadar cılkını çıkarmasa da, seyirciyi polisin tarafına sokarak bizi de hukukun çiğnenmesini istememize dair dürtmesiydi. polis eve girince, her seferinde katili dövünce, katil her seferinde kaçtıkça, kızın babasının evine gidince biz de polis gibi düşündük, hissettik, sabırsızlandık, sonunda da tatmin olduk. zaten her gün sokakta, burada, sosyal medyada gördüğümüz haberlere tepkimiz de aşağı yukarı böyle değil mi? biz de hukuku tanımadan, yasa uygulayıcılar gibi hakettiği cezayı almadığını düşündüğümüz suçlular daha da beter ceza alsın, bedel ödesin istemiyor muyuz? yani film artık hukuka, devlete, polislere güvenmeyen, inanmayan bizlerin bir portresini çizmiştir. bir nevi bizi ifşa etmiştir.filmle ilgili sevmediğim yegane şey, bir sürü şey yapan ancak rahat rahat sokakta dolaşabilen, markete eczaneye girebilen suçlu profilinin burada da olmasıydı.--- spoiler ---
(lvs - 2 Mart 2017 14:24)
nedense kore yapımı bir intikam filmi olduğunda ister istemez oldboy ile kıyaslıyoruz. oldboy gerçekten bu türün zirvesi olsa gerek. bu film oldboy gibi derin bir senaryoya sahip değil belki ama çok iyi çekilmiş, nefes kesen bir intikam filmi. bol kanlı sahneler herkesin kaldırabileceği türden değil. film kötü karakterin kötü olma motivasyonunu çok derinlikli sunmasa da min-sik choi salt bir kötüyü çok iyi oynamış. süresi biraz uzun olsada kaliteli ve sıkmayan bir film.--- spoiler ---esas adamımız, katilin kendi kadar psikopat arkadaşının hastanede ağzını yırtarken ''sana daima gülen bir yüz vereceğim'' diyerek joker'e selam çakmıştır.--- spoiler ---
(plagueis - 17 Haziran 2017 17:55)
ciddi olmaya çalışan absürd bir film... insanın aklıyla dalga geçen kısımları olduğundan yarısına gelmeden izlemeyi bıraktığım...--- spoiler ---başı 4-5 defa başı çok sert bir şekilde taşa vurulan bir adam *, 5-10 dk sonra hiç bi' şey olmamış gibi caddede otostop çekiyor lan :) buna benzer bir kaç sahne daha görmüştüm öncesinde zaten...--- spoiler ---
(kronikkronik - 18 Ekim 2017 07:02)
Yorum Kaynak Link : akmareul boatda