Post Tenebras Lux (~ Karanliktan Aydinliga) ' Filminin Konusu : Dünya sinemasının en yenilikçi görsel ustasının bu son filmi doğa ile insanlık, geçmiş ile gelecek arasında kalan bir ailenin karmaşık öyküsünü anlatıyor. Juan ve kentli ailesi, Meksika´nın yemyeşil taşrasında bir ev kurarak her şeyden uzakta hayatın keyfini ve çilesini yaşamaya başlar. Kimse bu iki farklı dünyanın birbirini tamamladığından mı yoksa birbirini yok etmeye mi çalıştığından emin değildir. İzleyiciyi ve eleştirmenleri ikiye bölen bu zorlayıcı ve iddialı film her izleyenin farklı yorumlayacağı "dışavurumcu bir tablo" gibi kurgulanarak çekilmiş.
Ödüller :
Stellet Licht(2007)(7,3-5275)
Nuestro tiempo(2018)(7,2-367)
Heli(2013)(6,8-4311)
Loong Boonmee raleuk chat(2010)(6,7-11655)
Revolución(2011)(6,0-340)
Batalla en el cielo(2005)(5,7-5468)
Cannes Film Festivali : "Best Director"
okulumun* ingiliz kız okulu* olduğu dönemlerden kalma, ingiliz geleneğine uygun latince mottosu. son derece iyi tasarımlı olan okul armasının üzerinde yazar. her okul yönetiminin bu güzel geleneği devam ettirmesi, hiç birinin "hayır canım latince motto da neymiş" gibi saçma bir anlayışla bunu kaldırmaya çalışmaması ayrıca takdire şayandır.
(queenofdarkness - 23 Haziran 2009 15:36)
latince "karanlıktan aydınlığa" demektir. beyoğlu anadolu lisesinin okul yüzüklerinde ve armasında yazar.
(poison - 27 Kasım 2002 19:08)
(bkz: dile kolay)
(detached - 30 Haziran 2010 00:16)
1. robert collegein okul yüzüklerinde ve armasında yazan cümle2. cenevre kantonunun mottosu
(tarator - 30 Aralık 2002 11:11)
(bkz: cenevre)
(jouissife - 28 Mayıs 2011 13:25)
özel mesajla tehdit edengillerden. 3 gündür kendisi ve bazı ünlü arkadaşlarının bana vadedildiği gibi beni bulmasını bekliyorum.
(in search we trust - 14 Mayıs 2012 12:03)
carlos reygadas'ın malick'in topraklarına girdiğine dair işaretler taşıyan film. cidden merak uyandıran bir fragmanı var.
(mutereddit tedirgin - 21 Mayıs 2012 10:50)
32. uluslararası istanbul film festivali kapsamında gösterilecek olan carlos reygadas filmi. sırf bu film için lale kart almayı bile düşündüm ama umarım bu sene kart sahibi obur sinemaseverler bize yer bırakırlar.
(vatandasriza - 13 Mart 2013 20:32)
gördüğüm en muhteşem şeylerden biri.
(shannonmcfarland - 14 Nisan 2013 16:18)
reygadas harikası.. çok begendim. 32. uluslararası istanbul film festivali'nde izledigim güzelliklerden. yakında uzun uzun yazacagım hakkında.
(love me to my death - 15 Nisan 2013 17:54)
carlos reygadas'a, cannes film festivalinde "en iyi yönetmen" ödülünü kazandıran bu filmin adını; "karanlıktan sonra ışık" diye de çevrilebiliriz, anlam bütünlüğünü bir kenara bırakırsak eğer. ancak, adıyla tezat oluşturacak şekilde; film bittiğinde hiç ışık değmemişti düşüncelerime. tünelin ucundaki ışığı aradı gözlerim, ama zihnimde belirmesini beklediğim o aydınlık bir türlü oluşmadı. aksine; çok daha bilinmez, çok daha çözülmez karanlık kuyuların içine attı bu film beni ve orada da bıraktı. film boyunca; farklı zaman, mekan, olay ve kişiler arasında gidip gelen değişik sahneleri yap boz gibi bir araya getirmeye çalıştım oysa ki. ve eleştirmenleri de ikiye bölen bu filmdeki, pek çok parçayı; bir bilmecenin çözülmeyi bekleyen parçaları gibi ayrı ayrı bıraktım ben de o kuyuda. içinde; şeytan, seks, rugby, doğa, insan, hayvan, ses, şiddet, mutsuzluk, pişmanlık... adına değişik parçalar bulunduran bu film reygadas'ın kendi hayat hikayesinden de izler taşıyormuş. belki de bilmecenin çözümü buradadır? kim kimin bilinçaltındaki parçaları yüzde yüz çözebilmiş ki?
(dolls - 15 Nisan 2013 22:02)
izleyeli bir hafta olmasına rağmen hala içinde yaşadığım, sahnelerinin gelip beni en olmadık zamanlarda vurduğu reygadas filmi.
(pelikur - 28 Mayıs 2013 00:09)
reygadas, bu filminde, bu kez sığırları çiftleştirmiş, at çiftleştirdiği müthiş filmi japon'a selam çakmıştır.
(porsgemsheniark - 27 Haziran 2013 23:00)
ilk filmi japon’da modern hayatın keşmekeşi arasında sıkışan bir ressamın hikayesini anlatırken tarkovski’nin stalker filmine, sınıf çatışmasını ve burjuvaziyi eleştirdiği batalla en el cielo’da luis bunuel’e, taşrada geçen bir yasak aşk hikayesinin konu edildiği stellet licht’te da dreyer’in ordet filmine selam duran reygadas, son filminde de geçmiş ve gelecek arasında kurduğu sarkaçla birlikte bir ailenin yaşamı üzerinden doğa ile birey arasında ilişkiyi sorguluyor. sessiz ışık’tan sonra yönetmenin biçimsel kusursuzluğuna ve birey/doğa ilişkisini nasıl sorguladığına tanık olmak adına, karanlıktan aydınlığa büyük bir merak uyandırıyor.
(jeansolpartre - 31 Temmuz 2013 17:20)
reygadas'ın yine iyi yine güzel eyyorladığı film.. sinyallerini, 2010 yılında meksika'nın cevval yönetmenlerinin bir araya gelerek çektikleri kısa filmlerin içinde parlayan işinde, "this is my kingdom"da vermiştir zaten..hadi öptüm byes..ahanda burda;http://blogs.indiewire.com/…-is-my-kingdom-20130208
(jengshimishiva - 5 Ağustos 2013 21:54)
açılış sahnesi çok güzel olan film. eyyorlamam bu kadar. gerçi reygadas'ın bütün filmleri için eyyorlamam tek cümleden ibaret zaten.
(jiyuu - 21 Temmuz 2014 18:51)
genel itibar ile reygadas filmlerine bakıldığında sinematografik açıdan son filmi post tenebras lux ile belli bir yol katedilmiş, tüm ekipmanı yenilemiş, dijital sinemaya daha bir ayak uydurmuş kurgusundan montajına yeni bir kan gelmiş olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz ki bunda önceki filmlerinden aldığı ödüllerin katkısı olduğu kanısındayım. filme gelince; --- spoiler ---genel itibari ile, japon filmindeki gündoğumu kadar çarpıcı bir günbatımı ile başlıyor, ve film ilerledikçe günbatımı sahnesinin diyaloglardan küçük kızın ruyası olduğu çıkıyor. bu küçük kız reygadas'ın kendi kızıymış daha sonradan bir yazıda okudum. eve giren alet çantalı erkek şeytan yine eve gizlice giren oduncu ile parallellik kurarken oduncunun vicdan azabından kendi başını koparıp azabını dindirmesi ile başlayan yağmur temizliğin ve ferahlığın yani karanlıktan aydınlığa ulaşan bir serüvenin göstergesi mahiyetinde.--- spoiler ---
(otomatikparadoks - 6 Haziran 2014 14:45)
bazı düşünceler vardır ki bunları kafandan atmak istersin, seni kemiren düşüncelerdir. sülük gibi beyninin içinde seni sömürür durur. kafanı bazen kopartıp bir kenara atmak istersin, işte film boyunca kafamda biriken anlamsız soruları filmin 106. dakikasında atmam beni rahatlatmış olsa da film bittikten sonra da ''bu böyle bir film işte'' dediğim nadir güzel filmlerden biri.
(dumanizt - 30 Aralık 2013 21:29)
sadece açılış sahnesi değil hemen hemen çoğu sahnesi sinematografik açıdan harika olsa da ne anlattığı pek anlaşılmayan film. bilmiyorum ben anlamadım ya da. anlamış olan varsa anlatsın. yönetmenin kendi hayatından da izler taşıyormuş. zaten aşırı belli oluyor bu kişisellik durumu.
(feministim ben - 9 Mayıs 2014 14:56)
sanat filmi galiba. denk geldiğim sahnesinde tamirci çırağı, iki ayağı üzerine dikilmiş alev renkli bir keçi bir evde dolaşıyordu. korktum ciddi anlamda. rüyama girmemesi dileğiyle. spoiler
(ucikibir - 12 Ekim 2014 23:44)
Yorum Kaynak Link : post tenebras lux