Latcho Drom (~ Safe Journey) ' Filminin Konusu : Mısır, Hindistan, Türkiye, Romanya, Macaristan, Slovakya, Fransa ve İspanya çingenelerinin danslari ve müzikleri ile yer aldığı bir belgesel.
Ödüller :
Gadjo dilo(1998)(7,7-6992)
Mondo(1996)(7,4-504)
Vengo(2000)(7,3-2492)
Korkoro(2010)(7,2-1100)
Swing(2002)(7,2-929)
Djam(2017)(7,1-788)
Les princes(1983)(7,1-83)
Transylvania(2006)(6,8-2266)
Exils(2004)(6,8-2812)
Je suis né d'une cigogne(1999)(6,6-322)
Indignados(2012)(5,2-126)
Cannes Film Festivali : "Un Certain Regard Award"
çingeneler üzerine bir film. bir çok ödül almış. tony gatlif yönetmiş.
(hainbaykus - 12 Mart 2002 17:39)
1993 yapimi vengo oncesi baska bir tony gatlif filmi.. soz yok, diyalog yok, cingeneler var, dans var ve muhtesem gatlif muzikleri var.. filmde sadece misir, hindistan, turkiye, romanya, macaristan, slovakya, fransa ve ispanya cingenelerinin danslari ve muzikleri yer aliyor..
(charlottesometimes - 7 Nisan 2002 16:03)
hindistan'ın kuzeyindeki parya'ların mısır, türkiye, romanya, macaristan, slovakya, fransa'yı aşıp ispanya'dan la caita'nın müthiş sesi eşliğinde denize döküldükleri iyi yolculuklar anlamına gelen müzikal belgesel. üzerine vengo ve gadjo dilo seyredilirse insanda akir görülme sendromu görülebilir abe.
(musimo - 9 Eylül 2008 22:23)
ilk basta türkiye sahnelerindeki bazı yapmacık hareketler insanda acaba diger ülkelerdeki çingeneleri de mi boyle cekti bu adam diye hayal kırıklıgı uyandırıyor. tüm bunlara ragmen gerçekten muhteşem sahneler va. dikkat çeken başka bir şey de dogudan başlayan yolculuk türkiyeye kadar cok neşeli geçmesi hır gür şamata; fakat türkiyeden sonra balkanlara hatta taaa ispanyaya kadar ise hüzünle dolu olması. hatta dogru duzgun neşeli bir sahne yok bile denilebilir. dogu batı arasında bu kadar büyük bir ayrım olması donemin koşullarından mı kaynaklanıyor yoksa tony gatlif başka bir şey mi soylemeye calısıyor bilmiyorum. fakat bu ayırımın türkiyeden sonra başlaması yönetmenin türkiyeye bakış acısı hakkında bilgi veriyor olabilir.
(elcucu - 2 Ekim 2008 05:22)
tony gatlif'in 1993 yılında çektiği müzik ağırlıklı çingene belgeselidir. belgesel hindistan'dan başlar, orta doğuya uzanır, istanbul'a uğrar, doğu avrupa'yı selamlar, ispanya'da biter. film boyunca her bölgenin çingenelerinin kendine has müziklerini, kendi coğrafyalarında dinleme imkanı buluruz. müzikteki ve yaşam biçimlerindeki ortaklıkları görmemek içinse kör-sağır olmak lazım galiba..kendimizi bin türlü sınıra bölüp, bin parçaya ayırdığımız bu çağda aslında bütün olmanın huzurlu teslimiyetine ihtiyacımız var. acıyı, hüznü, mutluluğu aynı şekilde hissedip farklı ifade eden insanoğlu, kardeşlerini tony gatlif ve çingeneler sayesinde bir kez daha hatırlıyor.
(freakme - 17 Aralık 2008 12:30)
dünyanın neresinde olursa olsun çingenelerin her zaman müziğe yetenekli ve oynamayı seven insanlar olduğunu bize kanıtlamış filmdir.
(anti silence - 1 Nisan 2010 13:55)
hindistan çingenelerini anlatan kısımdaki ikinci parçaya hayran kaldığım film. aşağıda var ama tavsiyem bütün filmi izlemeniz yönündedir. ve bilgisayarınızda bulunsun. sık sık açıp beğendiğiniz sahneleri, müzikleri izleyeceksiniz zaten. http://www.youtube.com/watch?v=fv8trqxz2t0
(onuruno - 6 Haziran 2011 20:34)
başındaki latcho kelimesinin bizim laço tayfa'daki laço kelimesiyle aynı kelime olduğundan şüphelendiğim film.
(agacgolgesi - 5 Eylül 2011 14:49)
başındaki latcho kelimesi bizim laço tayfadaki laço kelimesiyle aynıdır, ingilizceye safe journey diye çevrilmesine rağmen türkçeye güvenli yolculuk, güvenli seyahat değilde güzel yol, güzel yolculuk, güzel yürüyüş olarak çevrilmesi daha doğrudur.
(ebuegebinmahmut - 30 Eylül 2011 01:48)
bu mükemmel filmde tek üzücü yan minarenin tepesinde ezan okuyan müezzindir. onun dışında her bir karesi kartpostal, her bir karesi sanat eseri.
(mbaran - 6 Aralık 2011 20:26)
bu filmin soundtrack'inde les gitans de badajoz'un ramona adlı bir şaheseri bulunmaktadır :http://www.youtube.com/watch?v=mq1ip4nc-9y
(reddediyorum - 22 Aralık 2011 19:07)
neresinden tutsam, surekli "yok yok en guzel kismi bu" dedigim film. sonra tekrar donup baska sahnesini izliyorum, "yok bu digerinden daha dokunakli, ben aslinda kis insaniyim" diyorum. basa donuyorum "en guzeli yaz ve guney ulkeleri" diyorum. oylesine guzel oylesine mukemmel ki, ruhumu citi citi yikadi.en cok beni kendine asik ettiren rajasthan kismindaki ghazi khan manganiyar'in soyledigi solo sarkiyi seviyorum. adamin bakislari nasil buyuleyici, zaten karsisindaki genc kizlar da dayanamayip gulusuyorlar ve cok etkileniyorlar. el hareketleri bakislari mimikleri, ve yaninda khartal calan ve saz calan diger muzisyenler.ikinci olarak misir kismina asigim. ikinci sarkida hem oynayip hem soyleyen adam ne kadar ince ve centilmen bir el hareketiyle isiltili baslikli dansozu sahneye davet ediyor. diger kadin da yarim saat dansettikten sonra hop oturuyor hoppp memesini cikariyor kizini emzirirken digerlerine laf yetistiriyor. ne kadar dogal. sarkinin adi ya dorah shami.sonra kis ve romanya, cavusescuyu anlatan, keman calan amca.sonra auschwitzde esini kaybeden, bir omur esinin fotografini kibrit kutusunun ustunde, auschwitz numarasini ise kolunda dovme olarak tasiyan yasli teyze, beni aglatti.sonra cocuklar ve cocuklarin sarkilari. ilk hindistan kisminda ilk sarkiyi soyleyen cocuk sarkisiyla ruyama girdi. sarkiyi dinleyerek uyandim. hemen ardindan kelbeliya dansi yapan hint kizina eslik eden diger sirin cocuk. en sonda ispanyada flamenko soyleyen cocuk.daha sonra goruntuler. cocuklarin, insanlarin guzelligi, yollarin guzelligi, alevlerin dansedisi, kisin agac ustunde evler yapip cay icen insanlar. istanbul kismina gecerken dalgalarin serinliginin sesi ve goruntusu. vapurun dudugu. hicaz dolap. artik var olmayan ayi oynatan adam, 90larin artik var olmayan turkiyesiufff iyi ki izlemisim. bunu izlemeden gecen omur omur sayilmazmis.
(lambacini - 6 Nisan 2013 02:31)
dün akşam üst üste iki defa izledim, tadı damağımda, tınısı kulağımda kaldı. çingeneleri birazcık tanıyorsanız, birazcık birlikte vakit geçirmişliğiniz varsa kendinizden, onlardan, geçmişinizden pek çok şey buluyorsunuz.ayrıca dikkatimi öyle bir şey çekti ki, "yuooooaaahh heaa siiktir laaan" diye bağırdım farkedince. romanya'da keman çalan aga (anghel gheorghe), le concert'de keman çalan aganın ta kendisi, mimiklerinden hemen tanınıyor zaten. çok güzel lan. sünnetimde çalan sebahattin şençalar, remzi limon'u filan görsem filmde bu kadar sevinmezdim.
(herseyde bisey vardir - 27 Ağustos 2013 12:02)
son sahnesi insanlığın çirkin yüzünün resmidir. adam tek bir soru sorup tokadı çakıyor; yüzümüz farklı diye bize yaptığınız bu muamele nedir?
(neyzen neyzen - 4 Eylül 2013 23:52)
misir kismini donup dolasip youtube uzerinden izledigim filmdir. o ortamdaki dogallik, ordaki muzigin oynakligi, teyzenin cigara icip alkis calarkenki mutlulugu..ote yandan rajastandaki dengbej abinin performansi da es gecilmemeli.tony gatlif bu filmde (ki en eski filmlerindendir) herseyini yansitmis sanatina. hep yaptigi gibi bir yol filmi cekmis, hep yaptigi gibi cingenelerin hayatini anlatmis ve yine muzigin guzelliginden mahrum birakmamistir seyircisiniekleme editi: bir de filmde dunyanin farkli cografyalarindaki cingenelerde muzigin nesilden nesile nasil aktarildigi alt temasi da cok basarili bir sekilde islenir. her bolumunde ordaki bir cocuk buyuklerine heves ederek gelecegin muzisyeni olmak yolunda ilk adimlarini atmaktadir
(mahzun yuzlu sovalye - 5 Eylül 2013 00:02)
hindistan bölümüne hasta olduğum film. o titrek sesli abi öldürdü beni.
(bela tarr - 14 Kasım 2013 10:07)
bir film olmaktan ote uzunca suren bir ilahiyi andiran tony gatlif eseri.
(wicca - 9 Kasım 2004 20:18)
harita cingenelerle goc ediyor renk renk muziklerin ve danslarin cingene zamanindan asigiyla*. yeni donem uzak sevgililer ise onun film listesinden goc ediyor. yorunge hindistan ispanya arada tropikal ormanlar ve adalarin kucuk karidesi.
(sprintpcs - 11 Kasım 2004 21:28)
her bir sahnesinde, her bir geçişte bu en sevdiğimdi lan dediğim bir film olmuştu. hala da çalışırken youtube dan buldum videolarını açıp arkada dinliyorum, sabahlamak istiyenlere tavsiyemdir, uyutmuyor namussuz.filmde en çok hoşuma giden kısım " abim çok çektik be " havası olmamasıydı. yani herşey çok kötü gidiyor olabilir ama hayat herşeye rağmen devam ediyor mesajı verilmiş yoğun olarak. özellikle de fransa da geçtiğini düşündüğüm saint marie of the sea (youtube yorumlarından arak olduğundan çevirirken de sıçmak istemediğimden komple böyle yazdım ismini) festivaline giden çingene grubunun yaşadığı zorluk ve herşeye rağmen kutlamalara katılmaları bunu anlatıyordu.ayrıca ispanyada geçen bölümde, sanırım güney ispanya da bizimkine benzer bir geri dönüşüm çılgınlığı yaşanmış o dönemde * kaleci saçlı çocuğun ateş yakmaya çalıştığı ve la caitianın flamenco söylediği sahnede tepenin yeşilliği ve onunda ufuktaki gökdelenler bunu çok " tatlı " anlayıtordu. kör gözüme parmak değil sadece gösteriyordu, o kadar.ayrıca şunu söylemeden geçemiyeceğim, tony gatlif'in 1993'de böyle bir film çevirip, bizimkilerin 30 senedir gırgıriyeden öteye gidememesi de ayrı bir utanma biçimi değil mi?
(kagit hamuru - 10 Şubat 2015 20:09)
5 yıl olmuş her şeyden çok taraf de haidouks dinliyor, tarafla yatıp tarafla kalkıyorum. ve nihayet, o deli orkestrayı dinlerken ne hissetiğimin resmini bugün gözüme gözüme sokmuş filmdir latcho drom. o dörtnala atla ahh, bitirdin beni tony abi.
(zazie - 7 Kasım 2004 21:03)
Yorum Kaynak Link : latcho drom