Süre                : 1 Saat 30 dakika
Çıkış Tarihi     : 04 Ekim 2000 Çarşamba, Yapım Yılı : 2000
Türü                : Müzikal,Drama
Taglar             : Çingene,flamenko
Ülke                : İspanya,Fransa,Almanya,Japon
Yapımcı          :  Princes Films , Arte France Cinéma , Astrolabio Producciones S.L.
Yönetmen       : Tony Gatlif (IMDB)
Senarist          : Tony Gatlif (IMDB),Tony Gatlif (IMDB),David Trueba (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Antonio Canales (IMDB)(ekşi), Orestes Villasan Rodríguez (IMDB)(ekşi), Antonio Dechent (IMDB)(ekşi), Bobote (IMDB)(ekşi), Juan Luis Corrientes (IMDB)(ekşi), Fernando Guerrero Rebollo (IMDB), Francisco Chavero Rios (IMDB), José Ramírez 'El Cheli' (IMDB)(ekşi), Juan-Luis Barrios Llorente (IMDB), Jesús María Ventura (IMDB), Maria Faraco (IMDB), El Moro (IMDB), Manuel Vega Salazar (IMDB), Tomatito (IMDB), Sheikh Ahmad Al Tuni (IMDB), La Caita (IMDB), Gritos De Guerra (IMDB), Remedios Silva Pisa (IMDB), La Paquera de Jerez (IMDB), Natasha Mayghine (IMDB), Maria Altea Maya (IMDB), María del Pilar Borja Jiménez (IMDB), Rosàrio Castro (IMDB), Mercedes Jiménez Jiménez (IMDB), Agustín Hurtado Urbano (IMDB), El Rebolero (IMDB), Jacqueline Corado (IMDB), Paco (IMDB), Luis (IMDB), María Pérez Sol (IMDB), Helena Ribó Llauradó (IMDB), Cristina Villaplana Escribano (IMDB), Rukmini Chatterjee (IMDB), Karine Herrou (IMDB), Laya Torkaman (IMDB), Mayodi Dary (IMDB), Lilla Dary (IMDB), Sophie Benayad Chérif (IMDB), Sophie Bonnet (IMDB), Véronique Java (IMDB) >>devamı>>

Vengo (~ Amarga Vingança) ' Filminin Konusu :
Caco yakışıklı, gururlu, onurlu, toplum içinde saygı duyulan ve güçlü bir adam. Çok sevdiği kızının ölümünden sonra hayatı paramparça olur, günlerini kızının mezarı başında, resimlerine bakıp ağlayarak geçirmeye başlar. Zamanla Caco'nun evlat acısı engelli yeğeni, Diego' ya akıl almaz ölçüde koruyucu bir ilgiye dönüşür. Aile içi çözülemeyen kan davası sonucunda fikir ayrımına düşen Caco ve kardeşi arasında ki rekabet Diego'nun hayatını tehlikeye sokar...


  • "başından sonuna hüzün alır başını gider. iliğin, kemiğin hüzün olur şaşarsın öyle bir film."
  • "omuzuna istemsiz oturan yükler ve uzağa yatırılan gözlerle izlenilen bir film. arasıra aklına düşer, yutkunmana neden olur."
  • "hayat müzik, içki ve aşktan ibaret. filmin sonundaki yoldan insan aynı müzikle geçmek istiyor, üstü açık bir arabayla bir de şarkıyı yasmin levy söyleyecek ama. aynı karanlık ve aynı ağaçlarla."
  • "başrolleri vurmalı çalgıların oynadığı enteresan(t) bir film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    mutlaka izlenmesi gereken harikulade bir tony gatlif başyapıtı. inanılmaz güzellikteki müzikleri, filmin geçtiği ortamların atmosferi, ispanyollara özgü ateşli ve tutkulu yaşantılar....her şeyiyle muhteşem bir film. ayakta alkışlanır ve eli öpülür ustanın. özellikle naci en alamo'ya, yorumuna* ve çaldığı sahneye dikkat.


    (bu da gecer ya hu - 15 Eylül 2006 00:09)

  • comment image

    bir kirmizi tony gatlif filmi.. endulus topraklarinda aileler* arasi bir intikam kavgasini anlatan filmde, def, zil, ney ve bilumum ic yakan calgilarla yaptigi muziklerle gatlif kendine ne hayranlar kazandirmistir.. biz deli divane olduk kendisine yetmez mi..


    (charlottesometimes - 21 Mart 2002 16:54)

  • comment image

    vengo,flamenko sanatını,dansını gözler önüne seren muhteşem bir film.. flamenkoyu çok az seviyorsanız yahut sevmiyorsanız bile bu film size sevdirecek.film bittikten sonra bir kez daha anladım ki flamenko sadece figürlerin toplamı değil aynı zamanda aşkın ,kavganın,dostluğun,bir olmanın başka bir ifadesi..flamenko hayatın ta kendisi:) unutmadan bu film 2001 istanbul özel jüri ödülü ve fransa(cesar) en iyi film müziği ödülünü almıştır...


    (auroraa - 28 Haziran 2008 15:24)

  • comment image

    izledikten sonra rüyalarım da dahil birçok yerde başroldeki oyuncusunu gördüğümü sandığım film. aşk görmeyi beklerken sevgiyi izlemenin tadına vardım bu filmle. demek ki neymiş, bu deli kanlarımız aşktan çok sevgiye açmış.


    (assassine - 15 Eylül 2008 23:43)

  • comment image

    ister gadjo sonrası ister öğün öncesi her daim izlenesi, dinlenesi, dinledikçe paramparça olunası vengo.. kime benzerse benzesin düşlerden eksik olmayan kırmızı perdeler arasında hülyalara dalan karayağız endülüs yiğidi..


    (charlottesometimes - 4 Ekim 2002 12:33)

  • comment image

    --- spoiler ---
    o uzun saçlı, yakışıklı elemanın filmin sonlarına doğru adeta intihara giden patronuna dudakları titreyerek baktığı sahne sanırım sinema tarihinin en hüzünlü sahnelerinden birisidir.
    ayrıca telefonun tek çektiği yer olan yolun ortasında naci en alamo dinletilen sahne için söyleyecek söz bulamıyorum.
    ---
    spoiler ---


    (yusoksuz - 26 Aralık 2009 15:05)

  • comment image

    seyredemeseydim dünyadan eksik giderdim dediğim, asla sadece bir film olarak görmediğim, nazarımda destan olan bir tony gatlif şaherseri. caco rolündeki antonio canales 'in oynamadığı, rolünü yaşadığını görmek için bile seyredilmesi gereken filmdir. antoni canales 'in özellikle muazzam bir şarkı olan arrinconamela [gritos de guerra]
    şarkısı çalarken (filmin 28. dakikasından başlıyor bu sahne) öyle hüzünlüdür ki bakışları ben o bakışın hala etkisindeyim. öyle hüzünlü bakıyor ki sanki ademden bu yana insanlığın çektiği bütün acı, caco'nun kara gözlerinde ışık olmuş parlıyor. öyle etkiliyor ki beni bu sahne o hüzünlü bakışlar, sanki benden bir parça orada acı çeken. bir yabancı değil o an caconun gözleri sanki bildik bir yerden, bildik bir şeyden...
    bu kadar beni etkileyen, bu kadar acı çektiren başka bir film olmadı diyebilirim. caco'nun acısı benim acım oldu desem kim inanır ki ? oysa annem çocukken korku filmi sonrası korku nöbetlerimde 'film evladım gerçek değil' der, filmdir salla geç vurgusu yapardı. o hüzün içinde sadece film de geç desem de olmadı. deldi geçti ciğerimi.

    bu kadar duygusal olarak bağlandığım bir film daha olmamıştı. öyle samimi duygularla yapılmış ki, seyredip bunu anlamayan yoktur zannımca. film beğenilse de beğenilmese de.
    belki ispanyol çingenerinin o büyülü dünyası, büyülü şarkıları, dansları, kısaca flamenko bu filmi bu denli güzel yapan.

    --- spoiler ---
    hele ki caco'nun kendini feda edeceğini anladığım an ne hissettiğimi anlatabilseydim keşke. caco'nun kendini feda etmesi...
    naci el alamo çalarken yolu, sadece ve sadece yolu görmemiz...
    uzun yolculuğu çingenenin hiç bitmeyecek olan, insanın kendi içindeki kayboluşuna bir çıkış noktası sanki.

    ---
    spoiler ---

    bu filme dair günlerce saatlerce konuşabilirim. ama ne desem, eksik kalacak her sözüm sanki bir sonraki söylenmesi gerekene gebe. saatlerce aynı sahneyi seyrettiğiniz oldu mu hiç? çok beğendiğim bir iki filmi, tekrar seyrederim yılda bir kere mesela. ama aynı sahneyi saatlerce üst üste bir kere bile sıkılmadan seyrettiğim olmadı. yukarda bahsi geçen sahne hariç.

    --- spoiler ---

    filmin son sahnesi sadece yol ve arkada çalan naci el alamo. bu sahneyi seyretmeye doyamıyorum.
    oysa ki başka bir müzik çalsa ya da az önce caco ölmemiş olsa bu sahne bu etkiyi yaratamazdı.
    ---
    spoiler ---
    film, dinlediğim enfes flamenko şaherserleri, aklımı örgütleyen şahane dans ve ritim, gitme arzumu tetikledi diyebilirim. yolum mutlaka bir gün ispanyaya düşmeli.

    son söz olarak, caco'ya o -kara gözlü çingeneye- bağlanmamak elde değil bu filmi seyrederken. onun acısına ortak olmamak, onunla kendi gözlerininizin dolmasına engel olmaya çalışmamak, onunla küfretmemek mümkün değil.


    (filler dunyanin en masum hayvanlaridir - 27 Aralık 2009 23:51)

  • comment image

    her kim ki bu filmi izlemiş, bilmiş, sevmiş ise; insanın da onu bilesi, göresi, sevesi geliyor!

    öyle bir film ki; izleyeni, izleteni, dinleyeni, dinleteni kendine hayran bırakıyor.

    öyle bir etki ki sanki tony gatlif söylüyor, sen dinliyor.


    (yesilkrema - 16 Nisan 2010 18:26)

  • comment image

    uzun zamandır seyretmeyi planladığım ve nihayet yeni seyredebildiğim güzel film. aslında hikaye başından sonuna çok belli. bu açıdan bakınca şaşırılacak bir şey yok fakat başroldeki caco ve dieogo karakterlerinin performansları hakikaten süper.

    bir de sadece müzikleri ve görsel güzellikleri (özellikle adamlar ve kadınlar) için bile tapmak lazım. filmin girişindeki kudsi ergüner'li şarkı zaten tam öbür tarafa geçmelik. müthiş bir trans sağlıyor. naci en alamo ise zaten filmi seyretmeden hayatımın içine sıçmış bi şarkıdır.

    son olarak başrol oyuncusu antonio canales ne kadar da birol ünel değil mi? fakat çok yakışıklı adam. bilsem ki bütün endülüs ispanyolları böyle yeminle gelin giderim bilmediğim memlekete. maşşallahhhhhh!!!

    edit : seth mescaline'den gelen hatırlatma ile arrinconamelayı yazmadığımızı farkedip allah şükür yarabbi playlistine ekliyoruz.


    (tanri siva - 28 Mayıs 2010 17:24)

  • comment image

    naci en alamo şarkısını filmde ilk defa çaldığı yerde olduğu gibi, kapısı açık bir arabanın cd çalarından, yolun kenarında bira içerken (burası filmede böyle değil evet ama kapısı açık araba kesin, zira gözümle gördüm) dinlemiştim. nereden baksan 3 seneden fazla oldu. bu 3 sene boyunca filmin müziklerini bol bol dinledim. filmin neye benzediğini de hiç kestiremiyordum, hakkında hiç bir şey okumadım. sonunda bugün izledim. filmin ilk yarım saatini falan izledikten sonra en yakındaki arkadaşıma gidip dedim ki: "olum dünyadaki en güzel filmi buldum!" (evet abartıyorum). filmin başında çalan müzikler filmin müziklerinin albümünden en sevdiklerimdi ve filmin atmosferi muhteşemdi, filmin ilk şarkısının sonunda ortaya çıkan kız kesin benden daha iyi dans ediyordu.

    yani o kadar güzeldi ki, işte bak ben de oynuyorum ekranın başında, bak ben de içiyorum, bak benim de canımın sıkıldığı şeyler var, nolur beni de alın lan aranıza diye bağırdım filmdekilere ve beni de aralarına alacaklarına neredeyse emindim. nedendir bilinmez, beni duymadılar. sanki ben bağırmıyormuşum gibi film devam etti ve bitti. ne yalan söyleyeyim, başladığına sevindiğim kadar bittiğine üzülmedim. ama yine de pek güzeldi, çok hoştu.


    (inertia - 19 Ağustos 2010 03:06)

  • comment image

    --- spoiler ---
    caco'nun kilisede diz çöküp ağladığı sahnedeki n'olur merhamet et derkenki hali delicesine acıtır içimi. öyle saf ve samimi bir yakarış ki...

    aslında umutsuz ama bir tarafı başka çare bulamıyor. başka bir taraf güvenmek istiyor, bu sefer beni bırakma diye yalvarıyor. bu sefer beni bırakma diye yalvarmak allah'a! ben o sahnede bunu gördüm, çok canım yandı çok...
    ---
    spoiler ---


    (filler dunyanin en masum hayvanlaridir - 15 Eylül 2010 02:04)

  • comment image

    omuzuna istemsiz oturan yükler ve uzağa yatırılan gözlerle izlenilen bir film. arasıra aklına düşer, yutkunmana neden olur.


    (keke23 - 26 Eylül 2010 03:49)

  • comment image

    tony gatlif'in birçok eserinde olduğu gibi, müzik ve sinemanın içiçe geçmekten öte tek oldukları film. yine bu nedenle soundtrack'i çok çok başarılı. ayrıca büyük neyzenimiz kudsi ergüner de filmde gözükmesinin ötesinde, asıl müziklerde neyi ile büyük destek vermiştir gatlif'e.


    (dikakana bey - 26 Aralık 2002 21:43)

  • comment image

    bir karlı şubat gecesi kayseri erzincan treninin yataklı vagonunda, tuncelili yoldaşım ve ankaralı bendenizi ev yapımı kapadokya şarabı ile harap eden filmdir.

    önce tüyleri diken diken eder sonra içte bir sıkıntıya neden olur. güzeldir.


    (obturator - 3 Aralık 2010 21:29)

  • comment image

    endülüs bölgesindeki yoksul ve ezilen halkların hüzünlerini, acılarını, kederlerini ve dertlerini ifade etme aracı olarak doğmuş olan flamenkonun keder yanında sevinci, coskuyu da anlatabildiğinin ispatı olan, insanı bir yandan ölesiye hüzünlendirip öte yandan coşturup dansettiren şahane film..remedios silvia pisa'nın yanık sesiyle yorumladığı naci en alamo şarkısına ise söz ola bilmez..


    (mustemilat - 30 Ocak 2011 15:11)

  • comment image

    hayat müzik, içki ve aşktan ibaret.

    --- spoiler ---
    filmin sonundaki yoldan insan aynı müzikle geçmek istiyor, üstü açık bir arabayla bir de şarkıyı yasmin levy söyleyecek ama. aynı karanlık ve aynı ağaçlarla.
    ---
    spoiler ---


    (nightowl - 7 Temmuz 2011 15:31)

  • comment image

    bu filmin anlattığı bir başka şey de müziğin o coğrafyada hayatla ne kadar içiçe olduğu -diğer coğrafyalarda da olması gerektiğidir.. kan davasına odaklanmış bir aile günlük hayatta sürekli eğlenceler düzenleyip, müzisyenler getirtip, müzik eşliğinde tutkuyla dans etmekten geri kalmıyor.. aileyi korumakla görevli bodyguardlar yol ortasında flamenkoya kendilerini bırakmaktan çekinmiyor.. bir restoranda yemek yiyen askerler müziğin çağrısına sessiz kalamıyor.. ağrılar da sevinçler de hüzünler de neşeler de müzikle ifade ediliyor.. müzik bir nevi yaşamı kutsama aracı olarak kâh ibadethanelerde kâh sokaklarda kâh barlarda tutkuyla icra ediliyor..
    bir diğer okuma da, alejandro karakteri üstünden, sevginin insana neler yaptırabileceği hakkında olabilir.. ama şimdi filmi anlatmak gibi olur o da, neyse..
    her haliyle bir sinema/müzik/tutku şöleni.. harikulade bir çalışma*...


    (naranimo - 7 Aralık 2005 12:41)

Yorum Kaynak Link : vengo