asagidaki replikle hic unutamayacagim film

- bana bir john daniels soyle
- sanirim jack olucakti ?
- kac senelik arkadasimin ismini bana mi ogretiyorsun

(lead guitar - 7 Kasım 2002 11:51)

bu filmde al pacino'yu görmez haliyle araba kullanırken (araba derken ferrari lütfen), polise yakalanınca görür taklidi yaparken görürüz.

oyunculuk mu demiştiniz?

peki.

(damacanabongman - 10 Şubat 2010 16:06)

nasıl desem bilmiyorum bak şimdi. bin kez izlesem bıkmam, ve bıkmadım henüz ya hani, bilemiyorum nasıl desem, öyle bir film ki hani olur ya koca taş gibi film, oyunculuklar müthiş vs ama bir sahne vardır ve o tek sahnesiyle bile mahveder seni. bu filmin de tango sahnesi altın vuruşudur. sonunda değil arada gayet de öylesine oradaymışçasına çıkıverir, izlersin, yamultur agzını kulagını.
al pacinoymuş falan bahsetmeye gerek dahi yok adam bildiğin oyuncu, geç bunu.
o nasıl bir dansediştir be adam, nasıl o kızı yönlendiriş, nasıl bes dakikada resmen bulutların üzerine çıkarış, nasıl bir bes dakikalık aşk.
hay yaa diye diye içlenip izledikten sonra, - ne açıdan baktıgına baglı olarak-karanlıkların içinden kel, şişman, kokan, meymenetsiz, boş, hatta hayran olunacak derecede aptal, bir insana hiçbir şey katmayacak, aksine yaşam zevkini dahi elinden alabilecek bir adam gelir. kızın sevgilisidir, ve kızı aynen çekip, alıp gider. kızdan son bir bakış dansettiğine... şimdi artık geri dönüşün yok. fırsattı ve kaçtı. gitme işte öyle arkasından o herifin.
o tangodan anlamayan, senin isteklerine önem vermeyen, sıradan, sevgisiz, boş adamla gitmemeliydin işte.

belki kendin için tüm yaşadığın, o birkaç dakikalık tango olacak. onla gitmemeliydin diyorum kızım sana.

(muti - 3 Mart 2010 21:25)

al pacino'nun korler okulunda 4 ay kadar kalip etrafi iyice gozledikten sonra oynadigi film

(flagg - 4 Ocak 2003 23:23)

mümkünse orjinal ingilizce dublajsız izlenmesi gerekir. böylece al pacinonun asker ağzıyla ettiği muhteşem lafları kaçırmamış oluruz. meşhur tango sahnesinde heyecanlanmayana, gururlanmayana adam dememek lazımdır.

(cool n blue - 12 Ocak 2003 17:12)

kadinlar..kim yaratmis onlari tanri!
lanet olasi bi dahi olmali..
saclar...bukle dolu saclarin arasina kafani gomdugun zaman sonsuza kadar orda kalabilirsin.
dudaklar..dudaklarina degince colu gectikten sonra ictigin sarabin ilk yudumuna benzer..
memeler...ooww..gozlerinin onundeki meme baslari.ister buyuk ister kucuk olsunlar,deniz feneri gibidirler.
bacaklar...ister antik yunan heykelleri gibi ister tahta cubuklar gibi olsun,aralarinda ne var?cennetin anahtari...
(tam metin degil ama cok yakin;ezberimden yazdigim icin bosluklar var...)

(frot - 28 Ocak 2003 12:01)

devir dostuna ihanet etmen devri.
karini aldatma devri.
anneni sadece anneler gununde arama devri.
charlie, her sey boktan.

(silvio - 29 Haziran 2011 22:01)

tango sahnesi, tango sahnesi nereye kadar? al pacino'nun yaklasik 5 dakkali tiradi icin seyredilir bu film. oncesini seyretmemis bile olsaniz onemli degil; zira, genele,ortaya konusur al pacino. ayrica al pacino'nun abisinin evini ziyaret ettigi sahnede mukemmeldir.

isin ilginci al pacino kotu adamdir bir nevi, kimse (bir kac akrabasi disinda) sevmez onu. zira -kendi dedigi gibi- hep yanlis secimler yapmistir.

(lecagot - 29 Mart 2003 22:14)

--spoiler--

bence holuvud'da ya da türkiye'de kendini "oyuncu" olaak ilan ettiği kişilerin al pacino'nun bu filmdeki oyunculuğunu izledikten sonra hala kendine oyuncu diyebilmesi tamamen onların densizliğindendir..

al pacino'nun kendi oyunculuğunun zirvesini geçtim, gelmiş geçmiş en iyi performanlardan biridir benim için yarbay frank slade karakteri..

yalnız gözden kaçan önemli noktalardan biri de chris o'donnell'in de yok sayılamayacak başarısıdır..al pacino gibi bir devin yanında ki inanılmaz bir performansı ortaya koyarken sırıtmamış olmasıdır..

tabii ki herkesin söylediği gibi tango sahnesi, slade'in ferrariyi sürdüğü ve polise yakalandığında kör bir adamın görme rolü çıkarma sahnesi, uçakta slade'in kadın tarifi, slade'in ailesine şükran günü ziyareti, intihar etme anı ve tabii ki final sahnesi..o final sahnesinde ayağa fırlayıp alkışma isteği duymayacak insan var mıdır acaba?

izlediğim filmler için en iyilerde üst sıralarda olan filmdir..başyapıttır, şaheserdir..

--spoiler--

(alwayssleepy - 2 Ekim 2012 16:52)

bu filmdeki rolü için al pacino hiçbir zahmetten kaçınmayarak new york'taki (yoksa los angeles mıydı) körler okulunda çok uzun süre kör insanlarla birlikte kalmı$tır. film için yaptığı hazırlıklarında ve film esnasında sürekli sabit tek bir noktaya baktığı için gözleri zarar görmü$ ve gözlük kullanmaya bu film sonrasında ba$lamı$tır kendisi..

(lem - 19 Ekim 2003 11:01)

öğreten adam kıvamında oynayan pacino nun "hayatım boyunca bacakları değil elleri boynuma dolanan bir kadın aradım" cümlesiyle başlayan konuşması kuşkusuz filmin en güzel repliklerinden biridir...

(zorba - 18 Nisan 2004 23:31)

al pacino'nun trafik polisine yakalandigi sahnede kör taklidi yapmanin ustune bir de kör oldugunu gizlemeye calisan bir kör taklidi yaptigi film.

(goner - 19 Nisan 2004 01:26)

replikler kopartir misal :
"out of order, i'll show you out of order! you don't know what out of order is mr. trask! i'd show you but i'm too old, i'm too tired, and i'm too fuckin' blind. if i were the man i was five years ago i'd take a flame-thrower to this place. out of order, who the hell do you think you're talking to? i've been around you know? there was a time i could see. and i have seen, boys like these, younger than these, their arms torn out, their legs ripped off. but there isn't nothin' like the sight of an amputated spirit, there is no prosthetic for that. you think you're merely sending this splendid foot-soldier back home to oregon with his tail between his legs but i say that you are executing his soul. and why? because he's not a baird man. baird men, you hurt this boy, you're going to be baird bums, the lot of ya. and harry, jimmy, trent, wherever you are out there, fuck you too."

(muzbaligi - 30 Mayıs 2001 14:14)

oyunculuk ne demektir? sorusunun cevabını veren filmdir.

(bkz: al pacino)

bir de şöyle bir replik geçer.

--- spoiler ---
hayatım boyunca birçok dönüm noktasında kararlar vermek zorunda kaldım. doğru yolun hangisi olduğunu her zaman bildim. fakat hep diğer yolu seçtim. neden biliyor musunuz?

çünkü doğru yol çok zordu.
--- spoiler ---

(aksi adam - 13 Temmuz 2014 14:54)

filmde şöyle de bir hadise vardır: chris o'donnell'ın üç arkadaşından biri feci derecede harry potter'a benzer ve dahası çocuklardan birinin adı harry, diğerinin soyadı potter'dır.

(grapes of butcher - 8 Ağustos 2004 00:54)

erkeklerin duygusallıklarını,hislerini olduğu gibi ortaya koyan,kanımca erkek mantığını,şovelyelik yapma ihtiyacını,erdemlerinden vazgeçmediği zaman çok daha delikanlı hissettiğini,ve zayıf oldukları durumlarda bunu saklamak adına ağlamak yerine kendilerini öfkeli ya da kızgınmış gibi gösterme çabalarını olduğu gibi ortaya koyan,sanki kalplerinin derinliklerini bize açıp gösteren film.

(chase - 16 Ağustos 2004 12:33)

al pacinonun koca film boyunca bir an olsun kör olmadigini ele verecek sekilde bakmadigi film. özellikle "elindeki silahi ver" kavgasinin yapildigi sahne ve sondaki mahkeme konusmasi sahnesinde çok uzun süre kamera suratina odaklandigi halde hata yok. bunlar dikkat edilmesi gereken sahneler oldugundan tekrar tekrar çekildi desek olur belki, ama en az ehemmiyete sahip sahnelerde bile pacino babamiz ayni özeni elden birakmamaktadir.
tango sahnesiyle ilgili de söyle bir soru sormak isterim: o aksam kendini öldürmeyi düsünen kör ve yasli bir adamin genç ve güzel bir kadinla tango yapmasi nasil bir histir acaba? filmin bir yerinde basini bir kadinin saçlarinin arasina sokup o kokuda bogulmaktan bahseder yarbay, ve o sahnede dans ettigi kadin yalnizca kokusuyla fark ettigi bir kadindir. bütün dans boyunca o sabun kokusu burnuna dolmaktadir, saçlarindan gelen koku da. hatta kiz duydugu heyecandan hafif terlemistir de mutlaka, ve yarbay bunun kokusunu da duymaktadir. tüm bu kokular cennetinde tango yapmaktadir, hem de çok sevdigi o güzel kadinlardan biriyle. nasil bir duygudur bu? filmi izleyenler o duygunun nasil birsey oldugunu bilirler, çünkü al pacino her haliyle bunu anlatir. filmi izlemeyenlerse büyük ihtimalle bunun nasil birsey oldugunu tahmin etmekte zorlanacaklardir, izleyince mutlaka anlayacaklardir.
al pacino gerçekten büyük oyuncudur, bu film de bunun süpheye yer birakmayan ispatidir.

(svr - 4 Ocak 2005 05:05)

al pacino"nun hayatı boyunca arzuladığını ve kollarını boynunda duyumsamak istediğini belirttiği kadının, filmin son sahnesinde ortaya çıkan tarih öğretmeninde vücut bulduğunu düşünmekteyim. al pacino"nun tasvirini en iyi yaptığı, yalnızca kullandığı kokuyu değil, boyunu posunu ve saçının rengini de doğru bildiği bu kadının; al pacino"ya aşk dolu bakışları da bu düşüncemi pekiştirmiştir. zira, ilk kez karşılaştığı bu kadının 1.70 boyunda ve kızıl saçlı olduğunu görmeden ve dokunmadan doğru bilen al pacino, kadının da kendisinden çok hoşlandığını hissetmiş olmalı. (bir insanın sadece kokusu ve sesini duyumsayarak fiziksel tasvirini yapabilmek gerçekten mümkün olabilir mi, bilmiyorum ama, al pacino öyle güzel oynamış ki bana mümkünmüş gibi geldi.) ayrıca, eve döndüğünde -her zaman kavga ettiği- küçük kıza sevecen yaklaşımı da, bu yeni filizlenen aşkın etkisiyle olsa gerek.

(symena - 17 Şubat 2005 17:18)

hiç de amerikan tarzi olmayan bir kahramanlik hikayesi anlatan film.

--- spoiler ---

filmin esas hikayesi (görünen) charlie'nin ruhunu satmasi-satmamasi üzerinden döner. burada tam da bir "protestan ahlaki güzellemesi" olarak yürür gider film.

ama bu arada gerçek kahramanlik hikayesi kaynar gider. tüm ömrü boyunca dogru yolu hep bildigini ama zor oldugu için hiçbir zaman o yoldan gitmedigini söylerken yarbay hayatiyla yüzlesmekte, yepyeni bir adam yaratmanin ilk adimini atmaktadir. alti üstü üç günde tüm hayatiyla yüzlesir adam, ve bunu ömrünün sonuna çok yakin oldugu bir çagda yapar.

birseyleri degistirmenin çok daha kolay oldugu yirmili yaslarda bunu yapmak benim aylarimi aldi. yarbayin bunu nasil yapabildigi üzerine düsünmek gerek.

tüm küfürbazligi, bosvermisligi, bencilligi içinde yarbay adeta bir anti-kahraman gibi sunulur. ama biraz daha yakindan bakmak lazim. gerçek kahramanlar ancak o zaman görülüyor.

--- spoiler ---

(svr - 20 Nisan 2005 02:57)

sinema cikisinda önümde yürüyen iki magandadan birinin digerine "ulan kadin kokusu diye geldik bi bok cikmadi" diye hayiflandigi film. seks filmi diye gelmis inekler.

(star is tired - 30 Haziran 2006 14:11)