Sanatorium pod Klepsydra (~ The Hourglass Sanatorium) ' Filminin Konusu : Sanatorium pod Klepsydra is a movie starring Jan Nowicki, Tadeusz Kondrat, and Irena Orska. Józef visits his dying father at a remote mental institution, where time itself doesn't seem to exist, and the line between dreams and...
Ödüller :
Rekopis znaleziony w Saragossie(1965)(8,0-4218)
Petla(1958)(7,8-635)
Pociag(1959)(7,8-2198)
Matka Joanna od Aniolów(1961)(7,7-2408)
Eroica(1958)(7,6-788)
Faraon(1966)(7,5-1474)
Jak byc kochana(1963)(7,5-405)
Pozegnania(1958)(7,4-253)
Salto(1965)(7,3-545)
Na srebrnym globie(1989)(7,3-1698)
Diabel(1989)(7,2-1406)
Niezwykla podróz Baltazara Kobera(1988)(7,1-140)
Cannes Film Festivali : "Jury Prize"
1973 tarihli polonyo filmi. yönetmen wojciech has. fantastik & sürreel avrupa sinemasının nadide örneklerinden. europa& det sjunde inseglet & bad timing karışımı diyebiliriz sanırım.adamımız bir sanatoryuma babasını ziyarete gelmiştir sözde, ama ya git gide aklını yitirir, ya rüyadadır ya da zaman-mekan dışı bir boyutta yaşamaya başlar, geçmişten insanlarla karşılaşır.. dili ağır olan filmin ingilizce altyazılarında kullanılan kelimeler de nefes darlığına yol açabilir..
(nihilanth - 3 Şubat 2008 19:47)
ekşi sözlüğü geçtim, internette dahi zor rastlayacağınız, resmen unutulmuş bir film bu. ama öyle bir film ki türkçede övecek kelime az vardır. eğer yapım yılına bakmadan izlerseniz 90'lar sinemasına ait bir ürün falan sanabilirsiniz. öyle bir görüntü yönetimi var ki filmin, hala daha bu kaliteye çok az ulaşan bir film var, izlerken şok oldum, kendimden geçtim. kaliteli bir film izlediğimin farkına iliklerime kadar vardım. ancak filmin asıl kalite koktuğu, asıl sırtını dayadığı ilk madde; mekanları... şimdiki hollywood'un en balon adamlarından wes anderson'ı sevenler bu filmi kesinlikle izlesin. yani onlar nasıl mekanlar, hangi hayal gücünün ürünü bunlar, alkışlamamak elde değil. mekanlarla birebir örtüşen tekinsiz atmosfer filmin kalitesini o kadar üste çekmiş ki, kendinizden geçebilirsiniz izlerken. ve bu mekanlar kesinlikle kelimelerle anlatılamaz, izlenilmesi ben sinema aşığıyım, ben sinefilim diyen kişilerin hepsi için kaçınılmazdır.ikinci madde ise kamerada. şu anda birçok kişinin yeni tanıdığı tek plan veya tek sekans çekimler bu filmde gayet ustaca kullanılmış, 73 yılında... yani bunlara şok olmaktan filme kendimi veremedim resmen. zor bir iş, (sürreale yakın bile diyebiliriz) olmasına rağmen teknik bakımdan kusursuz. elbette bu tek plan çekimler russki kovcheg filmi kadar uzun değil ancak zaten buradaki amaç da o değil.senaryo ise yine gerçekten kaliteli. zaman mekan filmleri kategorisine alınabilir. geriye akan zamanda babasının ölümünden önceki anlara kum saati sanatoryumu denen bir yer sayesinde ortak oluyor. hatta filmin kırılma anı adamın kendini tekrar sanatoryuma girerken görmesi. buradan anladığımız bir değil birkaç paralel evrende adamın yolculuğa çıktığıdır.bilerek spoiler uyarısı vermedim, zaten izleyen yok. belki birilerinin ilgisini çeker de izler. ancak izlemeyen gerçekten çok ama çok şey kaybeder. arşivime çoktan girdi bu film, her ne kadar geç de olsa...
(yakarca - 21 Temmuz 2014 13:10)
ekşi sözlüğü, interneti geçtim; tanıştığım polonyalı kızın bile bilmediği, 1973 yılında çekilmiş, polonya yapımı film. türk sineması, bu filmin çekim tekniği ve atmosferine 2033 gibi ancak yaklaşabilir diye tahmin ediyorum.
(norman stansfield - 26 Temmuz 2014 20:50)
aslında yönetmeni wojciech has'ın diğer filmi zaragoza elyazması bunuel'in anılarında tekrar tekrar izlemekten bıkmadığı film payesi almasına rağmen, spk görece neden daha az popüler olmuştur bilmem. halbuki filmin cannes'a kaçırılma hikayesi falan da vardı galiba. zamanın çizgisel olmama halini en mükemmel anlatan filmlerden biridir. bi zamanlar herkese dvd'ye yazıp dağıtıyordum. zorla izlettiriyordum. izlemezlerse gönül koyuyordum falan. şu kısmındaki yahudi şarkısını çok severim. http://youtu.be/_qqwhdndu9e
(sanal hayvan - 29 Ekim 2014 14:12)
polonyalı yazar ve ressam bruno schulz'un aynı isimdeki romanından bir uyarlamaymış. fakat filmde yer alan soykırım sahneleri kitabın orjinalinde bulunmayıp yönetmen tarafından filme eklenmiş. imgesel sürreal anlatıma bayılan biri olarak çok büyük umutlarla izlemeye başladığım fakat itiraf etmeliyim ki görüntü, çekim ve sahne geçişlerini sinematografik anlamda çok da beğensem de, konun işlenişi ve akıcılığı hakkında hayal kırıklığına uğradım. harika, ürpertici ve izleyeni koltuğa kilitleyen bir açılış sahnesi, finali de çok başarılıydı, ama giriş ve sonucu mükemmelken gelişme kısmı filmin asıl ekseninden kopuk ve bana kalırsa olması gerekenden uzun bir film olmuş. dediğim gibi yüksek beklentilerimi hayal kırıklığına uğratmış olsa da; yönetmen wojciech has, rüya ve bilinçaltı yorumlama tekniği ile dikkatimi fazlasıyla çekmiş bulunmakta. kendisinin en az bir filmini daha izleyeceğimden eminim.edit: polonyalı arkadaşımla film üzerine biraz tartıştık. yukarıda bahsedildiği gibi filmi bilen polonyalıların az olmadığını, hatta romanı bile okuyan çok fazla kişi olduğunu söyledi. çocukken okumak gibi bir hata yapmış ve kabuslar görmesine neden olmuş.
(ge ji kai - 31 Ekim 2014 18:15)
filmin vereceği mesaj da tıpkı masallara has basitlikte veriliyor. bu mesaja başkarakterimiz jozef ve babasının en son konuşmasında ulaşıyoruz. o yüzden bir anlamda bu filmi masal kitaplarının sinemadaki temsilcilerinden biri olarak görmemiz gayet doğaldır. film eleştirisi: http://sinemahzen.com/sanatorium-pod-klepsydra/
(please kill me - 2 Kasım 2014 11:50)
gereğinden 15 dakika kadar daha uzun sürmüş (sürdürülmüş?) hissi verse de, kesinlikle ama kesinlikle her sinema severin izlemesi gereken 1973 tarihli mükemmel yapım. sinematografi, oyunculuk, mekanlar, kostümler kısacası filmle alakalı olan her şey kusursuz. yönetmen wojciech has, alışılmadık biçimde harika bir iş çıkarmışizleyen herkes filmi sevmese bile, bu mükemmel eseri eminim takdir edecektir.
(daycobudeska - 31 Aralık 2014 12:13)
Yorum Kaynak Link : sanatorium pod klepsydra