• "ilk olarak 5 subat 1887'de milano'daki teatro alla scala'da sergilenmis giuseppe verdi'nin son operasi."
  • "dokuzuncu nesil çaylak."
  • "genelde 5 yıldızlı otellerle çalışan ve otel tekstiliyle ilgilenen tekstil firması"
  • "izmir devlet opera ve balesi tarafından sahnelenen, turneye çıkmış oyun. 25 aralıkta aydın'da da gösterimi var."
  • "(bkz: othello)"
  • "harbiye acik hava tiyatrosu'nda izlendigi zaman etkisi uc kat artan oyun. baska hicbir sahnede o kadar guzel kullanamıyorlar mumlar ve mesalelerle dolu sahne dekorunu."
  • "buyuk umutlarla gidip hayal kirikligiyla ciktigim opera oldu.. yine de verdi sen bizim her seyimizsin, o ayri.."
  • "güzel ve akıl isteyen bir siyah- beyaz taş oyunu."




Facebook Yorumları
  • comment image

    akm gösterimi kıyafetleri ve dekoru berbat olduğundan insanı rahatsız eden bir opera.
    hele ki venedik elçisinin orkestra şefi kıyafetinde gelmesi ve selamlamada da gerçek orkestra şefinin de aynı kıyafet içinde sahneye gelmesi iyice saçma bir hale getiriyor olayı.
    deri ceketle tişörtle othello mu olur allah aşkına?


    (pati - 30 Kasım 2006 23:48)

  • comment image

    izdob'da da oynanan bir oyundur..

    guiseppe verdi'nin operasi üzerine playback bir balesini yapmis arkadaslar.. operacilar tenorler sopranolar orada bagirip cigiriyorlar kasetten bizimkiler sahnede oynuyorlar. enfes kesinlikle..

    mamafih bu bir tiyatro oyunu, bunu bale yapinca iş çığrından çıkıyor. balet ve balerin arkadaslar yanlis anlamasinlar ama nihayetinde maksimum 25 hareket var balede. kuğu gölü gibi trişka bi mevzuyu bale ile anlatabiliyorsun ama, şekspirin otellosu gibi komplike bir hadiseyi bale ile anlatmak cidden bir deha istiyor, ve bu dehayi ne yazik ki tanri bizim ülkemize bahşetmemiş..

    sahne dizayni, kostümler mükemmeldi. tüm oyun boyunca çok az kadın iç çamaşırı gördük ki bence bir bale'nin en önemli noktası bu. ben oraya don görmek için otursam, revü'ye giderim baleye değil zira.. arap bir otello bulamamalari, eğer ki izdob'un kadrosunda "samuel jackson" yoksa kolay degil. ama allaskina yahu, sayın "kıvanç ekin" tüm bir yaz varken önünde, insan biraz esmerleşir. en azindan fedon gibi olabilir yahu! bembeyaz bir arkadaştı otello'yu oynayan..

    oyunun sonundaki portatif küvet, dekorun içbükey yapisi falan enfesti. ama dediğim gibi baleyle, hele aradaki iki satir konusmayla olmamış bu iş. ki oyun sonunda "valla hiç bir şey anlamadim" diyen insanlardan da bu anlaşılabiliyordu.. ben mevzuyu bilmesem ben de anlamazdim nihayetinde. zira bir takim insanlar çilgin danslar yapiyor, bati yakasinin hikayesindeki gibi birbirlerini iktirerek dans ediyor onun da "aslen dövüş" olduguna inanmamizi bekliyorlardi.. mesela mendil'in otello'ya gösterilmesi sahnesi pek vurgulu değildi, ya da mesela iago ile desdemona'nın yaveri "emilia"'nin aslında karı koca olmasi anlatilamamıştı. sanki iago gelip mendili zorla caliyormus gibi gösterildi. oysa benim hatirladigim, emilia kocasina istemeyerek de olsa veriyordu o mendili..

    yine de iago'yu oynayan timur varlıklı veya sertan yetkinoğlu (kimin cumartesi matinede oynadigini bilmiyorum. biliyorsaniz söyleyin lütfen zira ben bulamadim) kesinlikle mükemmeldi. adam bale de yapsa mimiklerine kadar oynadi. gerçi bi ara bianca ile takilirken adile naşit'i düşünmek zorunda kaldi ama olur o kadar.. sarışın ve adının ne olduğunu bulamadiğim emilia'nin da en yetenekli dansçı olduğunu söylemem gerek..

    benim eleştirel yorumum 6.3/10 bu oyuna.. ama gidin izleyin izmirdeyseniz. öyle çok bir para degil (tam 15, öğrenci 7.5 pazarlikla 5)


    (azuth - 18 Ekim 2009 14:09)

  • comment image

    otello operası ,10 mayıs 2011 tarihinde bursa da,izmir devlet opera ve balesi tarafından atatürk kongre ve kültür merkezinde sahnelendi.
    çok keyifliydi. siyah ağırlıklı sahne dekorları (özellikle kendi ekseninde dönen platform) bence çok hoştu.
    edit: imla ve ek bilgi


    (cripple - 28 Mayıs 2011 15:56)

  • comment image

    buyuk umutlarla gidip hayal kirikligiyla ciktigim opera oldu.. yine de verdi sen bizim her seyimizsin, o ayri..


    (assos - 19 Mayıs 2005 00:08)

  • comment image

    ustte gecen "jago, ne haber, cassio'yu gordun mu?" yazisinin ustune gulmek istedigim, ama etrafi kolacan edip kimsenin gulmedigini gordukten sonra kitschligimle, rezilligimle basbasa kalip gulemedigim operadir. bir de sahne biraz sikisik duruyordu, sanki arka odadaki butun malzemeleri alip dekor diye doldurmuslar gibi.


    (itinerant - 10 Ağustos 2005 01:16)

  • comment image

    entry’e baslamadan evvel ufak bir aciklama: bu entry, sanat egitimi almis ya da sanatci olmakla uzaktan yakından ilgilisi olan biri tarafindan degil, yaklaşık 7 yasindan beri opera/bale/müzikal izleyicisi olan biri tarafindan gayet anti-profesyonelce yazilmistir, elinde olmadan kısmı spoilerlar icermektedir, tamamen subjektiftir.

    idob tarafından akm’de sahnelenen otello ile ilgili soylenebilecek ilk sey: yorucu. sahneye atlarin ciktigi aida’da ya da motorsikletli la boheme'de ya da onlarca koristin sahnede oldugu gorkemli nabucco’da ve hatta cirque du soleil’de bile sahneyi takip etmekten bu kadar yoruldugumu hatırlamıyorum. sahnedeki simultane hareketlenmeler, * fazla akılda kalıcı olmamakla beraber guclu bir muzik, ustteki “altyazı” ve tabii kostüm ve dekorlar –ki birazdan ayrıntılı bahsedecegim- gibi kosulların bir araya gelmesinin seyircinin oyuna konsantre olmasını olumsuz etkiledigi kanısındayım. dekor ve kostumler hakkında soylenebilecek tek sey var: katastrof. verdi'nin 4 perdelik operasına ustelik de bir shakespeare tragedyasına ucuncu lig tribunu/tuyap otoparkı/vapur merdivenibozması bir sahne kurulması icin ne soylenebilir hic bilemiyorum. kimse kalkıp da bunun yok efendim modernlikmiş yok efendim heyecan verici bir calismaymis, muzige ve sanata farkli bir bakismis yorummuş oldugunu soylemesin, hadi ordan demek istiyorum. cok değişik/farklı sahnedeki acilip kapanan garaj kapısından bozma şey resmen gacirdiyordu ve “farklı” olmanın ötesinde fevkalade anti estetik ve gudubetlik derecesinde cirkindi. vapur merdiveninden bozma basamaklardan yan basarak inen/çıkan sanatçıları seyrederken ben “düşüp baslarına birsey gelmese bari” diye korktum. sahneyi kurarken bir estetik kaygısı kurulmadığı o kadar belli ki akm’nin kablo/ışık sistemlerini perde vs ile kapatmayı bile gerek görmemişler, zannediyorum ki bütün salon sağ ve soldaki bütün ışık/kablo/boru düzeneklerinin planını çizebilir. gaarç diye bir ses eşliğinde yukardan adam sarkıtmakla nasıl bir etki yaratmak istemişler bilemiyorum ama salonun yanlarındaki kabloları o ana kadar görmemiş varsa o noktada herkes net olarak gördü. bir takım 23 nisan lazer ışık gösterileri ve tribünlerin ardından basılan sis de bütün bu sahnenin muazzamlığına gerçekten çok şey kattı, herkesi adeta büyüledi. biraz da kostümlerden bahsedelim. ilk yarıdaki kostümleri görünce herhalde taksim meydandaki garanti bankasının iş çıkışına gidip sesi güzel olanları kolundan tutup sahneye çıkarttılar dedim. o gri takımlar, o fularlar, o ayakkabılar, o bordo üstler...kadınlarda tam bir bankacı/memur görüntüsü yakalamak istemişler ve başarmışlar. erkeklerde ise adeta bir garson boy/ergenlik havası hakimdi. velhasıl kostümler de tam bir hayalkırıklığı.

    idob standartlarına göre oldukça cürretkar denebilecek öpüşme sahneleri ise genel olarak tutkuyu yansıtmaktan ve estetikten uzaktı. desdemonayı oynayan perihan nayır ses olarak elbetteki muhteşem ama ruhunu canlandıran son derece zarif balerinle ister istemez kıyaslandığından olsa gerek fazla kilolarından dolayı sahnede kolundan tutulup ordan oraya fırlatılması rahatsız edici bir goruntuydu.

    butun bunlara ragmen efe kislali*, perihan nayır*, murat güney *, caner akin * ve tabii ki orkestra muhtesemdi. mumkun olsa da cd kaydı olsa, seyretmek yerine sadece dinlesek ve cok zevk alsak.


    (oceanus - 21 Nisan 2006 19:03)

  • comment image

    yurdumda magazin haberlerine konu olmayi basarabilmis nadir operalardan biridir. othello*, desdemona'ya* evlenme teklif etmis temsilden sonra.

    guzide bir gazetemizin cuma ekinde tam sayfa kaplayan bu haber, gulsen'in banyoda gotunu kaya tuzuyla ovdugu haberinden sonra en begendigim magazin haberi olmustur.


    (satine - 21 Nisan 2006 19:42)

Yorum Kaynak Link : otello