• "aslında richard condon tarafından yazılan ve sonra sinemaya uyarlanan romandır."
  • "bu filmde "evdeki uzakdoğulu hizmetçi ile beklenmedik kapışma ve uzakdoğu dövüş sanatları icrası" olarak tanımlayabileceğimiz "keto fenomeni"nin ilk ortaya çıkışı gözlemlenebilir."
  • "amerikan paranoyasını beslemek adına yeni senaryo ile aynı pilavı yedirmeye çalışan film. bilmezler ki asıl onlardan korkuyor bu dünya.(bkz: i m afraid of americans)"
  • "merly streep in canlandırdığı karakteri izlerken ülkemizin en bağımlı annelerinden semra yücel i hatırlayıp bir an için irkilmeme yol açan film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    --- spoiler ---

    - eski filmde :: jocelyn her istedigi erkegi donunda sallayabilitesi olan hem fistik gibi guzel hem karakterli hem murekkep yalamis boyle bomba gibi, fi$$ek gibi bir hanim kizimizken gider raymond shaw denen kimsenin sevmedigi, sevmemekte de hakli oldugu catlak odun herife vurulur. vurulmakla da kalmaz, herifin ve anasinin yuzunden cektigi onca cefaya ragmen iki tatli lafin hatrina bir de bu odunla evlenir.
    - yeni filmde: jocelyn gencken yine raymond’a vurulma gafletinde bulunur. ama yillar sonar tekrar karsilastiklarinda raymond ona “walla senden beri tik yok bende jocelyn, gel yine beraber mutlu mesut olalim” dediginde jocelyn ona agzinin payini verip pi$pi$lar yollar.

    -eski filmde :: eugenie rosie hic ajanlikla falan alakasi olmamasina ragmen surekli marstan taze i$inlanmis gibi abuk subuk konusmakta, ulan bu da ajan cikmasin diye bos endiselere sevketmekte, haybeye kafa yormaktadir
    - yeni filmde:: eugenie fbi ajani olmus, hakettigi acaip mevkiye kavusturulmustur

    eski filmin bu yanlari zamanin sinemasina ve ozellikle film noir’a giden unsurlar olabilse de 2008’de izlerken filmden sogutabiliyordu, yenisinde degistirmeleri iyi olmus ama yine de eski versiyonu toplamda cok daha iyi bir film

    ---
    spoiler ---

    bu arada, angela lansbury ne bahtsiz kadinmis, ne buyuk holivut kumpasina gelmis boyle. adile nasit gibi. 1962’deki bu manchurian candidate’de, sonra bedknobs and broomsticks’te, cinayet dosyasinda, en son 2005'teki nanny mcphee’de, nerde gorsem hep ilelebet yasli teyze rollerinde. ustelik bu filmde oglunu oynayan laurence harvey’den sadece 2 yas buyuk


    (coolblue - 8 Ocak 2009 01:37)

  • comment image

    birçok ilginç detaya sahip olan film.
    filmde kullanılan jetin (senatöre ait olan) aslında bizzat frank sinatra'ya ait olması gibi...

    --- spoiler ---
    filmin asıl ilginç noktalarından biri ise kitabın filme alınması için en büyük desteği eski abd başkanı jfk'nin vermiş olmasıdır. kaderin bir cilvesi olarak jfk, filmdeki gibi silahlı bir suikastle hayatını kaybeder.

    ---
    spoiler ---


    (betatron - 8 Ocak 2010 18:49)

  • comment image

    politik gerilimden tiksinen bünyelere acilen önerilen film... artık böyle filmler çekilmiyor. özellikle aynı mekanda iki farklı vizyonun yer aldığı bir sahne vardır ki filme ağız açık bakılmasını sağlar...


    (lem - 17 Nisan 2003 14:20)

  • comment image

    bir kaç ufak falsosu dışında mükemmel denilebilecek bir film. bir politik gerilim bu kadar mi guzel karakter uzerine bir hikayeye oturur diye sorup duruyor insan. demokratlarla cumhuriyetcilerin carpismasi, komunistlerle kapitalistlerin, anne ile ogulun catismasi bu kadar mi guzel bir paralellikle anlatilir. güdümleme, yönlendirme, irade üzerine benzerine ancak mitolojide rastlanacak guzellikte bir film bu. izleyin pisman olmayacaksiniz.


    (insidious - 18 Nisan 2003 11:32)

  • comment image

    ing. mançurya kobayı
    kendi iradesi dışında, bir takım beyin yıkama seanslarının, ilaçların veya hipnozun etkisiyle başkalarının istediği bazı eylemleri yapanlara verilen isimdir.

    kelime mançurya'dan ve kore savaşından gelmektedir. kore savaşı sırasında amerikalı askerlere çinliler tarafından bir dizi beyin yıkama deneyi ve işkencesi yapıldığı bilinmektedir. bu terim frank sinatra'nın ünlü 'manchurian candidate' filmine konu olmuştur. filmi cia finanse edip çekmiştir. hedef tehlikeyi büyük gösterip devletten bu konuda fonlar alabilmektir. filmde robotlaştırılan bir amerikan subayının nasıl ulusal güvenliğe zarar verdiği anlatılmaktadır.
    bilimsel yöntemlerle ideal bir mançurya kobayı yaratma arayışı, nazilerden beri süre gelmiştir. soğuk savaşla birlikte, bu konuda kgb ve abd'li istihbarat örgütleri içindeki araştırmalar hız kazanmıştır. klinik psikoloji, psikaytri, nöroformakoloji, elektrofizyoloji ve parapsikoloji bu hedefe ulaşmak için kullanılmıştır

    http://ahmetdursun374.blogcu.com/…kobaylari/2835819


    (andrew - 13 Temmuz 2012 12:32)

  • comment image

    "atmosfer okyanusunda yüzen insan-balıklar birbirleriyle çarpışa çarpışa ruhsal yaralar edinirler. bunlar arasında en ölümcül olanları, anne ve baba balıktan gelenlerdir."

    (bkz: john frankenheimer), "the manchurian candidate" - 1962


    (hanging rock - 20 Ocak 2014 10:32)

  • comment image

    altmışlardaki paranoya filmlerinin iyilerindendir.

    raymond shaw'ın annesi rolündeki angela lansbury sadece üç yaş büyüktür bu roldeki laurence harvey'den.

    el dorado diye başlayan sayılar ise bir telefon şirketinin test numarasıdır. bir önem ihtiva etmez gerçekte.


    (alaskardan - 28 Haziran 2014 01:05)

  • comment image

    oscar ödüllü yıldızlar denzel washington ve meryl streep; altın küre ödüllü ve emmy adayı aktör liev schreiber ve oscar ödüllü yönetmen jonathan demme’den izleyicinin tüylerini diken diken edecek yepyeni bir politik gerilim filmi... sonuçları sadece abd halkını değil, gezegenimizdeki tüm insanları ilgilendiren amerikan başkanlık seçimlerinde perde arkasında dönen büyük komplolar... ve demokrasinin kendisini bile yok edecek büyüklükte bir komployu çözmeye çalışan bir asker...
    abd ordusunda görev yapan binbaşı bennett marco (denzel washington) geceleri gördüğü kabuslar nedeniyle yatağa uzanmaktan korkar hale gelmiştir. 1. körfez savaşı’nda kuveyt’te yüzbaşı olarak görev yapan binbaşı marco, ülkesine döndükten sonra amerikan silahlı kuvvetleri’nin halkla ilişkiler departmanına atanmıştır. seminerler düzenleyerek savaş sırasında yaşanmış olayları-kahramanlıkları süsleyerek, abartarak anlatır. www.uip.com.tr


    (tamagotchii - 16 Ekim 2004 13:30)

  • comment image

    --- spoiler ---
    denzel washington kafayı yemeye ramak kalmış bi haldeyken markette kasiyer olduğunu söyleyen güzeller güzeli bir zenci kız kendisine aşırı ilgi gösterir.
    daha sonra bu kızın fbi dan olduğu ve denzel'a gösterdiği ilginin iş gereği olduğunu anlıyoruz.
    ---
    spoiler ---

    buradan tüm erkeklerin çıkarması gereken sonuç da şudur, eğer güzel ve akıllı bi kız size ilgi gösteriyor ise durumdan hemen kıllanın.
    öte yandan erkeklerin filmden çıkarması gereken diğer bir sonuç da kafasına çip takılan erkeğin aşık olmuş bir erkekten hiç bir farkı olmadığı gerçeğidir.çünkü aşık olmuş bir erkek sevgilisinin her türlü dırdırını çektiği gibi, küstüğünde gönlünü alır, ve onu memnun edebilmek için daldan dala uçar, her türlü maymunluğu yapar. zara ve mango mağazalarında sevgilisi alışveriş yaparken kenardaki koltuklarda çaresizce oturan erkeklerin, ağzından salya akan kafa çipli erkekten bir farkı yoktur.


    (panakuya - 13 Aralık 2004 16:18)

  • comment image

    gayet güzel bir film, oyunculuklar ise filmden de güzel. gerek denzel washington gerek meryl streep koçlar gibi oynamışlar. yalnız filmin başında denzel konferans verirken lafa atlayan asker al melvin'i oynayan arkadaş* o sahnelerde süper, harikulade,fevkalade oynamış, tebrik ettim kendisini. gelgelelim türkiye'de yaşadığımızdan kelli büyük skandallara alışık olduğumuzdan filmdeki oyunlara, entrikalara o kadar çok şaşırmadım. ki iddia ediyorum filmin yapımcıları türkiye'ye gelip 2-3 yıl yaşasa, buradaki skandalları görüp "asıl film buymuş ulan" deyip ülkelerine geri dönerler.

    --- spoiler ---
    bilenler için söylüyorum, denzel'ın sorgulandığı sahnede "şu anda bana vurmak istiyorusun öyle değil mi, ahaha sorun değil vurabilirsin" gibisinden bir cümle kurup alay eden lavuğa sümsüğü indirdiği sahende kendimden geçtim. hatta "sordun soruyu, soktu boruyu ohhhahhaareeayy" diye haykırmak istedim perdeye doğru, ama diğer izleyenlerden gelebilecek tepkilerden çekindim, vazgeçtim, usul usul bağırdım içimden. raymond ise gerçekten delikanlı çocukmuş, denzel'ın götünü kurtardığı yetmiyormuş gibi amerikan başkanı olup padişah gibi yaşamak varken, kurulan kumpası bozmak uğruna canını feda etti. o an anladım ki "newyork ovası delikanlı yuvası" sözü doğruymuş. esaslı karakterdi gerçekten, yazık oldu, dostlar sağolsun.
    ---
    spoiler ---


    (hallelujah - 20 Aralık 2004 23:46)

  • comment image

    --- spoiler ---
    senatör jordan ve kızının ölümü sonrası meryl streep'in ve birkaç manchuria global* kodamanının bir malikane bahçesinde tartıştıkları sahnede ortalarından koşarak geçen köpeği biz dünya kamuoyu olarak gayet yakinen tanıyoruz... nerden? evet, beyaz saraydan... çok leziz bir gönderme olmuş. ben çektim filmimi, adamları da beyaz saraya sokturmadım ama gerçek hayatta? anladın sen onu diyor yönetmen.
    ---
    spoiler ---


    (hulleci - 29 Aralık 2004 23:01)

  • comment image

    --- spoiler ---

    her sahnesi heyecanla izlendi fakat "pes dedirten biricik bir sahne vardır ki uzunsüre akılda kalır; her şey olup bitmiştir, denzel abi ak olarak yaşayakalmıştır. ve fbi'ın ofisinde dedektörden gecen denzel abi bilgisayar teknikleri ile uluslararası bir tetöriste dönüştürülür ve olay insanlara bu hali ile servis yapılır. manipulasyonu manipule etmenin ne safhalarda olduğunu gösterir. medyanın kendisinin artık kaynak olduğunu, haberleri sunarken ki arac olma özelliğini artık kaybettiğini dehşetle görürüz. atv haber'de ekranın altında devamlı varolan "atv haberin gündemini belirler"*cümlesini hatırlarız.

    ---
    spoiler ---


    (ladyshallot - 17 Mayıs 2005 15:50)

  • comment image

    1962 versiyonu şunu demeye çalışıyordu: "komünistler hakikaten içimizi sızarak bizi ve daha sonra dünyayı ele geçirmeye çalışıyorlar aman dikkat. ama mccarthy de abarttı canım"

    yeni versiyonu da şöyle diyor: "suudilerle bir takım karanlık şirketlerin işbirliği başımıza bela açabilir. abd'nin ortadoğu'ya müdahaleleri konusundaysa aklım karışık."

    ilk filmdeki saplantılı ana-oğul ilişkisi, soğuk savaş döneminde pek bir popüler olan 'momism' korkusuna gönderme yapıyordu. "annelerine aşırı bağlı erkeklerle dolu bir toplum soğuk savaşta vatan cephesini savunamaz" gibilerinden. yenisinde de bu mevzu var, ama abd'de artık 'momism' kaygısı kalmadığı için fazlasıyla havada kalıyor.


    (ottoman vampire - 28 Mayıs 2005 23:13)

  • comment image

    bazı taşlar yerine oturmasa da, temposu düşmeyen, sürükleyici bir politik gerilim. orjinal 62 model olanından bahsediyorum tabi.

    --- spoiler ---

    janet leigh'in oynadığı kadın karakterin numarası nedir? yoksa o da sinatra'nın kontrolörü müdür? ilk tanıştıkları sahneyi hatırlayın. sigarasını yakamayan, kafası problemli, cozutmuş sinatra ile tanıştıkları sahne. kadın burada abuk subuk laflar eder. çin demiryollarında çalıştığını söyler falan. sinatra da aynı gariplikte yanıtlar verir. sadece tek bir buluşmanın ardından leigh nişanını atar ve sinatra'nın evine yerleşir. e o zaman leigh, sinatra'nın karo kızı mıdır?

    kitap diyor ki: hayır. hem eğer öyle olsaydı bile, neden sinatra'nın olaylara uyanıp shaw karakterinin işleyeceği cinayetlere müdahele etmesine seyirci kaldı?

    shaw dışındaki karakterlerin beyni ne amaçla yıkandı? shaw'ın onur madalyası almasını sağlayacak masalı anlatsınlar diye. peki shaw'da kusursuz işleyen beyin yıkama işlemi, neden sinatra ve siyahi askerde rüyalara falan girerek ters tepti?

    tüm bunların dışında filmin sonu da tahmin edilebilir düzeyde. beyni yıkanmamış olsa bile annesinden ve üvey babasından öldüresiye nefret eden bir adam var karşımızda. sonunda kötü adamları vurup günün kahramanı oluyor.

    ---
    spoiler ---

    bu kadar eleştirdikten sonra, yine de kamera açılarını takdir etmeden geçmeyelim abiler.


    (axellennox - 16 Temmuz 2006 01:04)

Yorum Kaynak Link : the manchurian candidate