en kilit cümlesi hapishane müdürünün andy'e söylediği ''kurtuluş incilin içinde saklıdır..'' olan aşmış bitirmiş film.
(bkz: so was red)
(bkz: brooks was here)
(bkz: kusku mevsimi)

(gil - 3 Mart 2002 17:10)

"azimle sıçan duvarı deler" temasinin en güzel işkendiği filmdir...

(portakal - 11 Mayıs 2002 13:37)

her seyredisimde ayni zevki aldigim mukemmel film. allah star'dan razi olsun iki ayda bir yayinliyorlar zaten. tim robbins basimizrolde. tamamen zeka uzerine kurulmus bir film. (bkz: stephen king)

(yok - 27 Temmuz 1999 00:00)

tim robbins ve morgan freeman'in mukemmel performans sergiledikleri harika bir oykuye sahip mutlaka seyredilmesi gereken filmlerden biri..

(ssg - 27 Temmuz 1999 00:00)

2010 yılında izleyen bebelerin, holywood klişesi olarak nitelendirdiği bazı olguları, 1994 senesinde sinema sanatına yerleştiren, yani klişe olan değil arkasından gelen filmler için "klişe" yaratan sinema tarihinin en önemli başyapıtlarından.

(naga sadow - 29 Ocak 2011 11:45)

filmle ilgili nefis(!) yorumlardan anlıyoruz ki bizler hapis hayatını görmeden filmlerden öğrenirken, girip çıkan ağır abi olmaya özenirken bu filmi sevmişiz. ama hapishaneye girip girip çıkan tecrübeli sözlük yazarı bey abilerden çok güzel olmadığını öğreniyoruz ki bu da direkman bu filmin iyi olmadığı anlamına geliyor.

bir durumun klişeleşmesi için gereken şartlar nelerdir? bu derece "unique" bir filme bile "klişe dolu yea" diyebilmek için gerçek manada kocaman, "ben popüler olanı beğenmem" egosu lazım. bu tavrı da zaten "burada keseyim yoksa kendimi biliyorum ben, bir kaptırırsam sözlük tarihinin en uzun entrysini yazarım soracıma" gibi aksiyonlarla çözümleyebiliyoruz.

iyi birşeye bok atarak prim yapmaya çalışan zihniyet, sözüm sana: çirkinsin...

çevreye verilen rahatsızlıktan ötürü edit: bilemedim trolle cevab vermeye çalıştığımı, farkedemedim, frrıkkk!..

(khidiatulin - 29 Ocak 2011 12:14)

- abi yeaaa sovşenk ridempşını beğenmedim ben yaeee
- neden canım benim. neyini beğenmedin şimdi güzelim filmin?
- 3d bilek değeeell yaeeee xd xd zaaaa..

(xetex - 29 Ocak 2011 12:17)

yirmi sene sonra morgan freeman'in oynadığını öğrendiğim filmin adıdır. bi yaşıma daha girdim.

(furio - 1 Mayıs 2013 13:50)

filmin imdb trivia bölümünden alıntılar yapacak olursak;

izlemeyenler için spoiler içerir!

-mahkumların sinemada izlediği filmin adı gilda
-morgan freeman ın şartlı tahliye belgelerindeki gençlik resmi küçük oğlu alfonso freeman a ait. ayrıca bu film alfonso freeman ın oynadığı ilk film. ardından 1995 de se7en da muhtemelen baba kontejanından küçük bir rol daha alıyor.
-andy dufresne nin silahını doldurduğu ve hücresinin duvarına adını kazıdığı yakın çekim sahnelerdeki eller, filmin yönetmeni frank darabont a ait. sadece kendisi, istediğini, istediği şekilde yapabileceğini düşündüğü için bu şekilde çekilmiş. yönetmenin ismi birşey ifade etmediyse; güncel olarak the walking dead, geçmişe yönelik ve bence kült olarak fly 2 görüntü yönetmeni, the nightmare on the elm street 3 görüntü yönetmeni. ve boardwalk empire, sopranos ve goodfellas seven herkesin en azından trailer ına göz atması gereken mob city dizisini yayınlayacak yakında.
-önce tom hanks e önerilen andy rolü, forrest gump ın çekim takvimiyle çakıştığı için, tim robbins e kalmış. aynı rolü o sıralarda waterworld ü çekmekle meşgul olan kevin costner da reddediyor. imdb ye göre nicholas cage, johnny depp, tom cruise diğer düşünülen isimlerden.
-tim robbins, kütüphaneci brooks un olmadığı ve karga jack le konuşması gereken sahnede, kargasının gaklama düzenini (?) öğrenerek, diyaloğuna başlıyor. sahnede karganın karşılık vermesi beklenmezken bu detaylara çalışmak, tim robbins hakkında bize fikir verebilir.
-filmde hiç bahsedilmeyen brooks un suçu, karısını ve kızını kötü bir poker elinden sonra öldürmesi.
-red in film sonunda bulacağı, andy inin gömdüğü kutu; film çekilmeden aylar önce gömülüyor. ağaca giden patika ve taş duvar film için yapılıyor. daha sonra duvarın taşları toprak sahibi tarafından ebay de parçaparça satılıyor.
-yönetmenin tasvir ettiği son, red in andy e ulaşmak üzere yola çıkıp, otobüse binmesiyle bitiyor. dağıtıcı castle rock ikisinin buluşması konusunda, seyircinin daha mutlu olacağını varsayarak ısrarcı oluyor. ve film bu şekilde bitiriliyor.
-andy nin 1966 da banka müdüründen çaldığı 370.00$ ın değeri, 2010 da 2.500.000$.
-ve son olarak film boyunca sadece 2 kadın konuşuyor.

(der doppelganger - 17 Ağustos 2013 20:09)

bu filmin bu kadar çok sevilmesinde, defalarca izlenmesinde catharsis olayını çok başarılı bir şekilde uygulanmasının etkisi vardır bence. seyirci sevdiğimiz tim ve morgan abilerimizle (ki bu filmin her ikisinin çok sevilen oyuncular olmasında önemli bir yeri vardır) özdeşleştirir filmin başlarında kendini. bundan sonra tüm film boyunca tim bir sürü haksızlığa ve dayanılmaz bir şiddete maruz kalır. zaten haksız yere hapse girmiştir. tüm bunların yanında insanlığını hala kaybetmemesi, başkalarına yardım etmek için çabalaması bu karakteri seyirci gözünde iyice yüceltir. kendisi insanlığını kaybetmemiştir, hatta insan olamayacak kadar iyi birisidir özünde belki ama gördüğü muamele bunun tam tersi insanlık dışıdır. en ağır şekilde aşağılanır, işkence görür hatta sayısız kere tecavüze uğrar. aşağı yukarı filmin her sahnede tim onu bağrına basan seyircinin cinlerini tepesine çıkaran, ekran karşısında kahrolmasına neden olacak bir haksızlığa uğrar.
bununla da kalmaz filmin sonlarına doğru timin masum olduğu da kesinleşir. ama bu gerçeğin hunharca örtbas edilmesi seyircinin adalet duygularını kırmızı alarma geçirir. üstelik tim o gaddar müdürün kölesi olmuştur artık. seyirci bir çileden çıkmadan bir diğerine girmektedir.
tim umutsuzdur. kendinde değildir. o etrafına neşe saçan nur yüzlü insan gitmiş yerine bir başkası gelmiştir adeta. intihar.. evet böyle bir durumda yapılacak tek şey intihardır. seyirci kendini onun yerine koyar ve intiharın en doğru şey olduğunu düşünür, bir yandan da üzülmeye devam eder timin durumuna.
seyirci en uç noktadadır artık. climaxleri delip geçmiş ağlamamak için kendini zor tutmaktadır.
umut? yoktur. hiç olmadığı kadar yoktur hem de? dünya böyle berbat bir yerdir işte. iyiler hep kaybeder film acı içinde bitecektir.

küüt. seyirci keder dağının zirvesinden kafa üstü yere çakılır. gözlerine inanamaz mutluluktan ağlamak ister. mutlu sonların kralıdır bu. iyliğin, zekanın ve özdeşleştiği tim in zaferidir bu. halay çekmek, zafer marşları söylemek, balkona çıkıp avazı çıktığı kadar bağırmak ister seyirci. sarhoş olmuştur adeta. tüm o çekilen acılar unutulmuş umut kaplamıştır dört bir yanı. güzel filmdir.

(zebra ureticisi - 1 Haziran 2004 01:22)

bağlaç olan -de'yi ayiramayan tiplerin gelip hakkında abartılmış dediği efsane film. 7 puanlikmis. kardeşim saka misiniz gece gece?

edit: "orospu çocuğu" gibi bir küfürle bu entryme cevap veren ergenle bizzat ilgilenecegim. aşağılık cahil serserilerle ugrasmak benim işim ne de olsa. jangling jack adlı yazar bu.

gelen mesajlar üzerine edit: bu filmi sevenlerin koyun psikolojisi ile hareket ettiği söylenirse kusura bakmayın ama o -de'yi söylemek zorundayım.

edit 3: jangling jack adli yazar bu entrynin hemen altina bu filmi sevenlere ve özellikle şahsıma, afedersiniz ama "anasinin amina metro rayi girsin" gibi ağır küfürler etmiştir. silmiş entrysini. ayrıca sadece bahsettigim entryi degil, gece buranin karismasina neden olan, önüne gelen herkesin bütün sülalesine ettiği kufurlerle dolu entrylerinin hepsini silmiş.

(salazar - 14 Kasım 2014 00:47)

sedet eserinle gurur duy. adamin yaptığına bak.

film.

edit: (bkz: #46989649)

(salazar - 14 Kasım 2014 00:57)

insanların beğenileri üzerinden birbirlerinin annelerine küfür edebileceklerini bize gösteren film.

hiç mi utanmanız yok. anneniz yok mu?
yarın eşiniz olacak lan. kızınız olacak. annenizden, eşinizden, doğmamış kızınızdan utanın ya ne olur. biri film beğenmedi diye, diğeri adam imla bilmiyor dedi diye nasıl küfür edebiliyorsunuz. siktirleri, yavşakları, amk ları geçtim.

anasına metro rayı girmiş, şerefsiz dolu kancık çocukları, piçin döl ortakları, amına kodumun çocukları havada uçuşuyor.

yazık!

(godmother theme - 14 Kasım 2014 00:59)

yalandan tanım: güzel film.
arkadaş ben çok yazmam, daha çok okuyucuyumdur ve bundan da genelde zevk alırım. la dedim sevdiğim bi filmi sol framede gördüm açıp bakayım ne yazmışlar bikaç replik, güzel sahne hatırlayayım ama yok. abuk sabuk adamlar yorgun geçen günün ardından uyumadan sözlük okuma zevkimizin içine ediyorlar. emeği geçen herkesin allah belasını versin diyor, iyi geceler diliyorum.

(erkan13 - 14 Kasım 2014 01:11)

geri zekalı süzgeci film. subjektif yorumları bir kenara bırakıp olaylara biraz geniş açıdan bakabilen herkes bu filmin neden bu kadar yüksek puan aldığını anlayabilir. ama nerde, bizim dingil "aklım almıyor yahuu" diye giriyor olaya. almaz amk, o kapasiteyle almaz zaten. bak sevgili zigot, gene anlamayacaksın ama tane tane anlatıyorum:

adamlar her yaştan, her kitleden ve her anlayıştan insanın anlayacağı ve ilgisini çekebilecek bir senaryo kurgulamışlar. öyle inception gibi uçmamışlar, ve ya pulp fiction gibi aşırı doz sanatsal girmemişler olaya. bu filmi ben de hiç sıkılmadan izlerim, anne-babam da, rahmetli dedem de sağ olsaydı izletsem izlerdi. hiçbiri uyuklamazdı ekran karşısında, hepsi beğenirdi gayet.

genelde filmlerin akıllarımıza kazınan noktaları hep sonlarıdır. ve bu filmin sonu öyle bir intikamla bitiyor ki, izleyenin orgazm çığlıkları atası geliyor, içten içe gururlanıyor gereksiz bir şekilde, insanın o hep beklediği "gün gelecek adalet yerini bulacak" fetişi canlanıyor gözünün önünde. ki izleyiciyi o ana kadar kızdırmak için tüm kötü karakterler birleşip ellerinden geleni o kadar güzel yapıyorlar ki , oyunculuklara şapka çıkarmak gerek.

filmdeki tüm ters köşeler, son andaki yaratılan başrol oyuncusunun kendini asması ihtimali, önce duygulandırıp akabinde gelen final de zevki 100'e katlıyor. bazı filmler vardır, izleyicinin bug'ını yakalar. istediği tüm duyguları hissettirir izleyene. çok sert mizaçlı ve odun bir adamı ağlatabilir. çok duygusal bir insanın mantığına hitap edebilir. misal babam ve oğum'da da vardı benzer bir olay. fikret kuşkan'ın ölüm sahnesi bir bug'dır mesela. en hayvanoğlu hayvanı bile ağlatır, acımaz.

bir de bu filmi hep futbolla alakalı söylenmiş bir sözle bağdaştırıyorum. "futbol basit bir oyundur ama basit oynamak çok zordur" diye bir söz vardır. evet, bazı şeyleri en basit haline getirebilmek çok zordur. ve bu filmde verilmek istenen herşeyin en basit, en direkt yolla verilmesi genel izleyici kitlesinin hoşuna gitmiştir ve o kitle de filmi hakettiği yere taşımıştır. (bahsedilen basitlik olay örgüsü basitliği değil, olayları ve duyguları aktarma yolundaki basitlik ve netliktir )

ama gel gör ki herşeyin en iyisini bilen , herşeyin en iyisini yapan denyo ekşi sözlük yazarlarına ulaşamamıştır, dokunamamıştır bu film, dolayısıyla dünya sinema tarihi açısından çok büyük bir kayıptır...

edit: harika bir yer burasi gercekten. adam boklu götune bakmadan kendini zeki, dunyanin büyük bir kismini aptal ilan ediyor, bunun üzerinden sistemi eleştiriyor. özgüvenini esekler siksin e mi?

(gorkemli olur gariplerin orgazmi - 14 Kasım 2014 01:20)

"brooks was here"
"so was red"

bakın sırf yukarıdaki şu iki enstantane için bile hakkında sayfalar dolusu yazı yazılabilecek derinlikte bir filmdir shawshank redemption.

gerçi kime ne anlatacaksın?

bu filmin sinemasal yapısını eleştirip pişkince "overrated" terimini kullanan adama, bela tarr filmi izletsen, "sıkıldım ben hacı" argümanından öteye gidemeyecektir diye tahmin ediyorum.

nuri bilge ceylan'ın, cannes film festivali'nde "en iyi film ödülü"nü almasının ardından gerçekleştirdiği basın toplantısı'nda, bir muhabirin sorduğu "yakın tarhinizde gerçekleşen gezi olaylarında ölen insanlar için yapmış olduğunuz konuşma sonrası filmlerinizde daha politik bir duruş sergilemeyi düşünür müsünüz" ekseninde bir soruya öylesine net ve temiz bir cevap vermişti ki ceylan, "bunu yapmaktansa, insanlardaki utanma ve empati yapabilme duygusunu harekete geçirmeyi tercih ederim" şeklinde.
işte shawshank redemption gibi bir filmi eleştirirken de bu altmetinleri dikkatli okumak gerekiyor can dostlar.
öyle göbeğini kaşıyıp "overrated" demekle bitmiyor iş.
keşke bitse.
ama bitmiyor.
senin algın, anlatılmak istenen altmetni okuyamayacak çizgideyse eğer, yapacağın eleştirileri süzgeçten geçirmek en doğrusudur sanırım...

(theymademedoit - 14 Kasım 2014 01:30)

hepsini okudum. jangling jack sen haksızsın ibne. seni kınıyorum ve sana laflar hazırladım.

duydum ki filmi beğenmemişin
bizim de çok umrumuzda sanmışsın
renkler ve zevkler tartışılmaz diye bir söz var bildin mi?
ikinci mısradaki deleri ayırt edebildin mi?

imdb puanını da sıralamasını da sonuna kadar hakeden film.

(nurtenin yegeni leyla - 14 Kasım 2014 01:41)

bu güzide filmle ilgili bir cd ci diyaloğu:
- abi esaretin bedeli var mı?
+ pornolar arka tarafta kardeş!
- !!??

(atay - 5 Aralık 2004 00:12)

"korktukça tutsak, umut ettikçe özgürsünüz..."

-- filmin afi$inden

(shaw - 13 Ekim 2001 13:29)

--- spoiler ---
brooks un andy den kurtçuğu aldığı sahnede eyvah yiyecek galiba diye düşünürken cebindeki kuşa vermesi ile çok tuhaf duygular hissettiren, sevindiren filmdir.
--- spoiler ---

(niniel - 16 Mayıs 2006 13:37)