Süre                : 1 Saat 50 dakika
Çıkış Tarihi     : 16 Mart 1964 Pazartesi, Yapım Yılı : 1964
Türü                : Komedi,Romantik
Taglar             : Senarist,Senarist,American in paris,reference to buenos aires argentina
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  Richard Quine Productions , George Axelrod Productions
Yönetmen       : Richard Quine (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Julien Duvivier (IMDB)(ekşi),Henri Jeanson (IMDB)(ekşi),George Axelrod (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : William Holden (IMDB)(ekşi), Audrey Hepburn (IMDB)(ekşi), Evi Marandi (IMDB)(ekşi), Noel Coward (IMDB)(ekşi), Tony Curtis (IMDB)(ekşi), Marlene Dietrich (IMDB)(ekşi), Mel Ferrer (IMDB)(ekşi), Frank Sinatra (IMDB)

Paris - When It Sizzles (~ Paris'te aşk başkadır) ' Filminin Konusu :
Pierre, başarılı bir dansçıdır ve son derece kritik bir rahatsızlığı vardır. O kalp hastası olmuştur ve öleceğini düşünmektedir. Bir tek umudu organ naklidir ve sırasının gelmesini beklemektedir. Bu yaşadığı süreçle algıları değişir ve dünyaya ve etrafındaki insanlara başka bir pencereden bakmasını sağlar. Pierre’in kız kardeşi Elise, çocukları ile birlikte onun yanına taşınır. Onun ölecek olması fikri aracılığı ile her alanda insan bir araya gelir hayatları anlam bulur. Manav, fırıncı, dansçı, evi olmayan bir üniversite profesörü, sosyal işçi, yasa dışı bir göçmen gibi bambaşka hayatların insanların kendi içlerinde ne denli biricik olduklarını deneyimlerken biz de bunu duyumsamanın tadını çıkartabiliriz filmi izlerken.


  • "yarısına bile gelemeden kapadığım bir audrey hepburn filmi. kendisinin de star döneminde yer aldığı en beğenmediği yapımmış, zevklerimizin de benzemesi ne hoş, ruhu şadolsun."
  • "filmin muzikleri de cok guzeldir, fred astaireden that face vardir, ama i love paris yoktur maalesef. sinema endustrisiyle cok guzel tiy gecer, yeni dalga yonetmenleriyle ozellikle."
  • "pek çok ünlü ismin filmin beklenmedik anlarında yan rollerde karşımıza çıkması filme ayrı bir tat katmıştır."
  • "üzerine ödev yaptığım güzel audrey hepburn filmi."




Facebook Yorumları
  • comment image

    yarısına bile gelemeden kapadığım bir audrey hepburn filmi. kendisinin de star döneminde yer aldığı en beğenmediği yapımmış, zevklerimizin de benzemesi ne hoş, ruhu şadolsun.


    (kreb17 - 24 Mayıs 2022 21:22)

  • comment image

    paris - when it sizzles, turkiyedeki sinemalarda kavruldugunda paris, sicakta paris ya da agustosta paris seklinde oynamis olabilir.
    cok sevdigim romantik komedi filmlerinden biridir, 1964 yapimidir, yonetmeni richard quine'dir. basrolunde tabii ki audrey hepburn gabrielle simpson rolunde oynar, olanca zerafeti hurbert de givency kiyafetleri ve parfumuyle filme hayat verir.
    diger bas rol oyuncusu ise, william holdendir, kendisine cok duskun olmadigim icin yorum yapmaktan kaciniyorum.

    guzeli, guzelligi seven herkesin, ozellikle iclal aydin'in izlemesini tavsiye ederim. gercek zerafetin audrey hepburn'un oynadigi karekterde vucut buldugunu goreceksiniz.
    ayrica bu filmde audrey hepburn'un oynamis oldugu bir baska film olan breakfast at tiffanyse nice gonderme bulacaksiniz.


    (elf - 28 Ocak 2003 19:33)

  • comment image

    pek çok ünlü ismin filmin beklenmedik anlarında yan rollerde karşımıza çıkması filme ayrı bir tat katmıştır.


    (rotwein - 7 Nisan 2003 19:05)

  • comment image

    fevkalade keyifli bir film.. hele ki my fair lady ve panamount pictures göndermeleri tatlı bir öz eleştirinin ta kendisi.. audrey hepburn her zamanki gibi endamıyla candır kandır. dahası eyfel kulesindeki balo sahnesinde audrey'in o dönem ki eşi mel ferrer'ı barın dibinde kurt adam olarak görmek mümkündür.


    (bira - 2 Mayıs 2012 10:34)

  • comment image

    neredeyse tum audrey hepburn filmlerini severek izlemis biri olarak diyorum ki, bu film en iyisi, en keyiflisi. filmi salt romantik komedi olarak adlandiramiyorum. hem doneminin (60'li yillar) ana akim sinemasiyla hem yeni dalgacilarla hem de kendisiyle dalga gecen, bol gondermeli diyaloglariyla keyif veren absurd bir romantik komedi.


    (thewifeofbath - 12 Temmuz 2012 20:59)

  • comment image

    çevrildiği yıllarda insanlar sinemada ilgiyle seyretmiş olsa bile şimdilerde ancak sıcak günlerin hatrına evde otururken kanapeye yayılıp, duygusal yogunlaşmalar yasamadan sakin sakin vakit geçirmenizi saglayacak bir film..
    tabii ki günümüzde pek rastlamadıgımız bir audrey hepburn zerafeti , annemiz yasındakilerin william holden hayranlıgı , arada yüzünü gösteren tony curtis filmi seyrettirir seyrettirmesine ama fazla birşeyler ummanın da gereği yoktur...araya serpiştirilmiş güzel benzetmelerle, sözlerle anlık gülümsemeler yerleşebilir insanın yüzüne ...özellikle frankestein ile my fair lady nin aslında aynı sey oldugu sadece birinin sonunun kötü diğerinin iyi olmasıyla ilgili söylenen sözler filmi vasatlıktan kurtarabilir...yine de ismi ve oyuncularıyla çekiciliğini korur...


    (salome - 7 Temmuz 2003 19:41)

  • comment image

    içinde audrey hepburn'ü barındıran çok az film kötüdür. adını pek duymadığım, şu güne kadar pek de ilgimi çekmeyen paris when it sizzles'ın kötü bir film olduğunu düşünüyordum. neyse ki öyle bir film çıkmadı. şüphesiz mükemmel, müthiş, hatırdan silinmeyecek bir film falan değil. ama 105 dakika boyunca izleyiciyi eğlendirebildiğini söylemek mümkün. hepburn önceki karakterlerine benzer bir karakterle, bir senaristin (williem holden) senaryosunu daktilo etmekle görevli sevimli, eğlenceli, romantik bir hanfendi rolünde karşımıza çıkar. williem holden ise bence filmin asıl yıldızı. hepburn'den daha iyi oynadığını, daha fazla repliği olduğundan mıdır, nedir daha fazla eğlendirdiğini düşünüyorum. bu iki oyuncunun merkezde olduğu filmde tony curtis'i kısa bir rolde görüyoruz. zaten curtis'in üçüncü sahnesinde adam, kendisine "sen bu filmin yardımcı rolüsün. adın sayfanın en altında küçük bir şekilde yer alacak" diyor. rolü küçük, ama curtis gene eğlendirmeyi başarıyor. hatta rol çaldığını bile söyleyebiliriz. neyse. dönemin ünlü oyuncularından, benim zerre sevemediğim marlene dietrich de 20 saniyeliğine görünür filmde. frank sinatra ise sesiyle katkıda bulunmuş. bu oyuncularla zenginleşen film, sinema endüstrisine yaptığı göndermelerle daha da eğlendirir (audrey'nin başrolünü oynadığı my fair lady ile frankenstein'ın birbirine benzetilmesi, breakfast at tiffany's filmine yapılan gönderme, benim de pek hoşlanmadığım yeni dalga'yla geçilen dalgayı sevdim). eğlenceli bir film. lakin büyük beklentilerle izlenmemeli. hepburn'ün en iyi filmlerinden olduğunu düşünmüyorum.


    (sherlock holmes 90 - 10 Haziran 2014 09:19)

  • comment image

    başından sonuna kadar audrey teyzenin sürekli öpüştüğü film. öpüşüyor, bir şeylere şaşırıp gözlerini kocaman açıyor; öpüşüyor, gözlerini kocaman açıyor. yeter be abla yeter anladık dönemin marjinalisin bu nedir yaa.


    (pulcher - 17 Kasım 2018 00:01)

Yorum Kaynak Link : paris when it sizzles