The Call of the Wild ' Filminin Konusu : Vahştin Çağrısı, bir kızak köpeğinin, Alaska'da vahşi yaşamda hayatta kalmak için verdiği mücadele konu ediliyor. Bir kızak köpeği olan Buck, Kaliforniya'daki hayatından koparılarak kızak çekmesi için Alaska'ya götürülür. Bir anda mutlu yuvasından ayrılıp hayatı tepetaklak olan Buck, Alaska'nın zorlu yaşamına uyum sağlamaya çalışır. Posta dağıtım işinin çaylağı olan Buck, gün geçtike bu dünyaya alışır. Onun bu vahşi hayata alışma sürecinde yaşadıkları, Buck'un kendisini keşfetmesini sağlayacaktır.
Doctor Who(2005)(8,6-204033)
Frozen II(2019)(7,1-71600)
Spies in Disguise(2019)(6,8-15139)
Call of the Wild(2000)(6,6-144)
The Call of the Wild(1972)(6,0-1379)
Call of the Wild(2009)(5,3-652)
Cats(2019)(2,8-28476)
asıl ismi the call of the wild olan jack london'un en başarılı eseri sayılan roman. bununla birlikte türkçe'ye isminin çevrimi konusunda bazı yanlışlıklar yapıldığı aşikardır. doğa'nın çağrısı, vahşiliğin çağrısı, vahşetin çağrısı gibi birçok isimler verilmiştir. ama burada asıl olan buck'un çağrıldığı vahşi hayattır, içine düştüğü vahşet değil.
(ernest everhard - 5 Kasım 2007 16:46)
jack london'un köpekler üzerinden insan doğasını ve insan ilişkilerini anlatırken bir yandan da evrim üzerine yoğunlaştığı romandır. jack london'un charles darwin okuyup etkisinde kaldığı hatta before adam'ı yazdığı düşünülecek olursa, call of the wild'de özellikle vurgulayarak, buck'un aslında yargıç miller'ın evinde yetiştiği halde vahşi doğaya kolaylıkla uyum sağlamasının hatta uyum sağlamanın ötesinde aslında kendisini zaten oraya ait hissetmesinin nedeni atalarının vahşi dünyadan gelmiş olmasıdır. jack london aynı durumun insanlar için de var olduğunu düşünmektedir ve bu da etkilendiği friedrich nietzsche gibi diğer düşünürlerin savunduklarını benimsemesinden ileri gelir.
(ajanaida - 18 Mayıs 2008 21:40)
ithaki yayinlarindan nilgun ozcan cevirisi ile cikan cikan ve 110 sayfa olan enfes bir jack london kitabi...“göçebe misali gelir eski özlemler,aşındırır alışkanlığın zincirini;uzun kış uykusundan tekraruyandırır içindeki vahşiyi”
(azuth - 6 Ağustos 2002 20:19)
gördüğüm en kötü çevirisi "ormandan gelen ses"tir.hangi yayıneviydi hatırlamıyorum ama beni kitaptan da okumadan da bi anda soğutuvermişti.
(sus konusma - 19 Temmuz 2010 00:16)
maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi'ni daha iyi anlamak için bu kitabı okumak gerek mirim. buck, miller'ın yanında yaşarken nasıl da "en asıl duyguların köpeği"dir? vakurdur, soyludur, güçlüdür, sağlıklıdır, güzeldir, dir dir dir... hatta bu tavırlarını çalınıp yollara düştükten sonra da devam ettirir; hatırlayınız hırsızlık yapan, öldürülen arkadaşlarına gülen köpeklere karşı bakışlarını, düşüncelerini, lanetleyişlerini. lakin kazın ayağının öyle olmadığını anlayışıyla yüz seksen derece dönüşü de gerçekleşiverir. artık o da hırsızlık yapmaktadır, o da iktidarı ele geçirmek istiyordur, o da hizipçidir, o da arkadan saldırmaktadır... kısacası oyunu kurallarına göre oynar. akabinde liderliği eline geçirir, direnci artar, kudretlenir, sevilir-sayılır, alaska ellerine namı yayılır... maslow'un piramidinin zirvesine koşar adımlarla tırmanır. özünü keşfedip, kurt sürüsüne lider olması da fenafillaha erişmesidir. hülasa, buck -alaska hayatında- önce fizyolojik ihtiyaçlarını gidermiş, sonra sevgi-saygı-statü kazanmış, nihayetinde de kendini gerçekleştirmiştir. işler insanlar için de böyle yürümez mi zaten?
(robert nedir o - 22 Ekim 2010 21:43)
köpeksevdiren bir eser.
(sutsuz kahve - 2 Eylül 2012 00:24)
kitabın adı vahşetin çağrısı olarak çevrilmiş. the call of the wildinto the wild filmi ise özgürlük yolu olarak çevrilmişti.ikisini içler dışlar çarpımı yapıp paydaları eşitlersek;"özgürlüğe çağrı", "özgür yaşamın çağrısı", "vahşi yaşama doğru", "huzura doğru" gibi bir çeviri uygun olabilirdi.
(galove - 12 Eylül 2013 10:06)
wild'ı en güzel karşılayan vahşet değildir, zira wild'la kastedilenin "yaban" (hatta doğa) olduğu kabak gibi ortadadır; yıllar önce yapılmış bir çeviri hatasına (ki muhtemelen hata değildir, daha dikkat çekici olsun istenmiştir) doğru muamelesi yapmayalım. kaldı ki wild'a vahşet dediğimiz an, "insanlar"ın tarafına geçmiş olur, hikâyeyi onların gözünden yorumlamış oluruz; hâlbuki london bariz biçimde köpeklerin tarafını tutar. gerçi neyi anlatıyorum, kitabın son bölümü tamamen "çağrı"ya (the call) ayrılmış, doğa var, ağaçlar var, wild (yaban) lan işte, london maalesef pek sofistike bir yazar olmadığı için wild'a boktan bir çiftanlamlılık yüklemediği kesindir.sırada reklamlar:http://www.idefix.com/…asp?sid=pshh18tyz3un87rn24hl
(jiyuu - 3 Eylül 2015 03:27)
jack london'ın beyaz diş'ten sonra, bu olayın tersi yazılsa nasıl olurdu diye düşünerek kaleme aldığına inandığım klasik romanı. beyaz diş'te köpekleşen bir kurdu anlatan yazar bu romanda doğanın çağırdığı kurtlaşan bir köpeği* anlatır.
(god - 28 Aralık 2004 14:07)
sopa ve dis yasasinin bulundugu kitap. ...ama onu iyice doven, kirmizi kazakli adamin elindeki sopa, buck`a daha temel ve ilkel bir yasa ogretmisti. uygarken, ahlaki bir dusunce ugruna, ornegin yargic miller~in kirbacini korumak icin canini rahatlikla verebilirdi, ama uygarliktan uzaklasmasinin tamamlanmasiyla ahlaki dusunceleri savunmaktan kurtulmanin acik bir belirtisiydi. zevk aldigi icin degil, midesinden gelen gurultuler yuzunden caliyordu. hirsizligi acik aciga degil, gizli ve sinsice, sopa ve dis yasasina olan saygisindan yapiyordu... kisacasi yaptiklari, yapmamaktan daha kolay olduklari icin yaptigi seylerdi.
(ray kinsella - 20 Mayıs 2005 15:24)
Yorum Kaynak Link : the call of the wild