Keep 'Em Flying (~ Iki Açikgöz Tayyareci) ' Filminin Konusu : Keep 'Em Flying is a movie starring Bud Abbott, Lou Costello, and Martha Raye. When a barnstorming stunt pilot decides to join the air corps, his two goofball assistants decide to go with him. Since the two are Abbott & Costello,...
The Time of Their Lives(1946)(7,7-3032)
Who Done It?(1942)(7,7-1976)
Hold That Ghost(1941)(7,6-3048)
Pardon My Sarong(1942)(7,5-1984)
The Naughty Nineties(1945)(7,5-1623)
In Society(1944)(7,4-1705)
Buck Privates(1941)(7,3-3643)
Hit the Ice(1943)(7,2-1317)
In the Navy(1941)(7,1-2703)
One Night in the Tropics(1940)(6,9-1417)
Abbott and Costello in the Foreign Legion(1950)(6,8-2565)
bir the white stripes sarkısıdır da. in some respectsi suspect you've got a respectable sidewhen pushed and pulled and pressuredyou seldom run and hidebut it's for someone elses benefitnot for what you wanna dountil i realize that you've realizedi'm gonna say these words to youyou don't know what love isyou do as you're toldjust as a child at ten might actbut you're far too oldyou're not hopeless or helplessand i hate to sound coldbut you don't know what love is...you just do as you're toldi can see your mancant help but winany problems that may arisebut in his mind there can be no sinif you never criticizeyou just keep on repeatingall those empty "i love you's"until you say you deserve betteri'm gonna lay right into youyou don't know what love isyou just do as you're toldjust as a child of ten might actbut you're far too oldyour not hopeless or helplessand i hate to sound coldbut you don't know what love isno you don't know what love isno you don't know what love isyou just do as you're toldyou do as you're told
(aportionofme - 25 Aralık 2007 12:31)
sayısız cazcı tarafından yorumlanmış bambaşka bir eser, caz standartlarının kraliçesi. gene de paul tarafından 1941'de yazılan parçayı john coltrane, eric dolphy, sonny rollins, miles davis, george benson, bobby hutcherson, billie holliday, ella fitzgerald, dianne reeves, roy hargrove, grant green, herbie hancock, dexter gordon, george coleman, cannonball adderley, donald byrd, freddie hubbard, curtis fuller, bill evans, keith jarrett ve adı şu anda aklıma gelmeyen sayısız caz üstadı yorumlamış, her bir yorumda güzelliği farklı yönlere çekilmiştir. örnek vermek gerekirse keith jarrett'ınkinde klasik müziğin kuvvetli tınısını, roy hargrove'unkinde başarılı bir quintetın sertliğini, dexter gordon yorumundaysa aşkın anlamını hissedebilirsiniz.yine de 1956, saxophone colossus'taki sonny rollins yorumu kesinlikle dinlenmeli; gerekirse depresyon hırkasını giyerek yaşanmalıdır. çünkü rollins ilk iki saniyede geçiyor üzerinizden. bas tonlardan tize akarken çoktan yere serili buluyorsunuz bedeninizi. o size "you don't know what love is" derken aslında aşkın ne olduğunu duymuş oluyorsunuz. böyle, hüzün ve yalnızlıktır bu güzide standart.edit: en iyi yorumu mu? kesinlikle ölümünden 45 gün önce kaydettiği last date adlı albümden* eric dolpy'ninkidir efendim.
(ornette - 7 Mart 2009 22:25)
(bkz: i wanna know what love is)
(coldplay - 20 Eylül 2002 15:27)
her şeyi olduğu gibi, bunun yorumunun da en iyisini nina simone yapmıştır.http://www.youtube.com/…bguiwbw5j3q&feature=related
(gosdex - 10 Nisan 2012 07:09)
raymond carver şiiri. zafer aracagök çevirisiyle:"siz aşk nedir bilmezsiniz(charles bukowski ile bir gece)siz aşk nedir bilmezsiniz dedi bukowskiben 51 yaşındayım bir bakın banagenç bir güzele aşığımkötü saplandım bu işe ama onun hâli de kötüfakat olacaksa böyle olsunkanlarına siniyorum onların ve kurtulamıyorlar bendenher şeyi deniyorlar kaçmak içinama sonunda hep geri dönüyorlar hepsi geri dönmüştür bana yalnızgömdüğüm bir tanesi dışındaağlamıştıma rdındanama kolay ağlardım o zamanlarçocuklar sert içkileri yaklaştırmayın yanımaacımasız oluyorum o zamanburada oturup bütün gecebira içebilirim siz hippilerle birliktebu biradan on beş litre içerim vebana mısın demez su gibi gelir banaama bir defa koklatın sert içkileripencereden dışarı atmaya başlarım insanlarıkim olursa olsun fırlatırım dışarıbunu yaptım daha önceama siz aşk nedir bilmezsinizbilmezsiniz çünkü hiç âşık olmamışsınızdırişte iş bu kadar basitgenç bir fıstık buldum şimdi öyle güzel kibukowski diyor banabukowski diyor o minicik sesiylebense ne var diyorumama aşk nedir bilmezsiniz sizsize ne olduğunu anlatıyorumama dinlemiyorsunuzaşk buraya kadar gelip kıçınızı dürtsebu odada içinizden birinin bileruhu duymazşiir okuma toplantılarının boktan bir şey olduğunu düşünürdümbana bak ben 51 yaşındayım ve çok dolaştımboktan diyorsam öyledirama sonra dedim ki kendime bukowskiaç kalmak daha da boktan sonuçta işte burdasın ve hiçbir şey olması gerektiği gibi değilo adam neydi adı galway kinnellbir dergide resmini gördümyakışıklı bir suratı varama öğretmentanrım düşünebiliyor musunuzeyvah sizler de öğretmensinizsize de küfrediyor oluyorum o zamanhayır o adamın adını hiç duymadımne de ötekininhepsi birer asalakbelki egom yüzünden artık çok fazla okumuyorumama şu ünleri beş altı kitap üstüne kuran insanlar var yahepsi birer asalakbukowski diyor bana bu kızniçin klasik müzik dinliyorsun bütün günsizi şaşırttım değil mibenim gibi ayyaş birisininklasik müzik dinleyeceğini düşünmezdinizbrahms rachmaninoff bartok telemannkahretsin burada yazamıyorumçok fazla sayıda ağaç var buradaşehirleri severim en uygun yerler benim içinher sabah koyarım klasik müziğimive oturup yazı makinemin başınabir puro içerim bakın işte böyleve bukowski derim sen ne şanslı bir adamsınbukowski bu belaların hepsini atlattınve sen şanslı bir adamsınve mavi duman yayılır masamın üstüneve pencereden dışarı delongpre caddesine bakarımve kaldırımda bir aşağı bir yukarı giden insanları görürümve puroyu şöyle içime çekerve sonra şöyle küllüğün içine bırakırımve derin bir nefes alırve yazmaya başlarımbukowski işte yaşam budur derim kendimeyoksul olmak iyidir basur olmak iyidiraşık olmak iyidirama siz nasıl bir şey olduğunu bilmezsinizaşık olmak nasıl bir şeydir bilmezsinizsevgilimi görseydiniz ne dediğimi anlardınızburaya gelince baştan çıkacağımı düşündütam böyle olacağını bildiböyle olacağını bana söylemişti allah kahretsin ben 51 yaşındayım o ise 25'indebirbirimize aşığız ve o beni kıskanıyortanrım bu güzel bir şeyburaya gelip baştan çıkarsam gözlerimi oyacağını söylemiştialın işte aşk sizlereiçinizden hangisi bilir böyle bir şeyisizlere bir şey söyleyeyimöyle adamlarla tanıştım ki hapishanedeüniversitelere ve şiir toplantılarına gideninsanlardan çok daha fazla yol yordam bilen insanlardıkanemicilerdir onlar bütün görmek istediklerişairin çorapları kirli midir acabaya da koltukaltları kokuyor mudurüzülmesinler düş kırıklığına uğratmayacağım onlarıama sizden şunu hatırlamanızı istiyorumbu odada yalnız bir tane şair var bu gecebelki de bu ülkede yalnız bir tane şair var bu geceo da benimiçinizden kim biliyor yaşamıiçinizde kim biliyor herhangi bir şeyihangi biriniz hayatta işten kovulduya da sevgilisine dayak attıya da sevgilisinden dayak yedibeş defa kovuldum ben sears and roebuck'tankovmuşlar tekrar kovmuşlardı beni35 yaşındayken tezgahtarlık yapıyordum onlarasonra kurabiye çalarken yakalandımben nasıl olduğunu bilirim çünkü oralardan geliyorum51 yaşındayım ve aşığımşu gencecik güzel şey diyor ki banabukowskive ben ne var diyorum o isesen pisliğin tekisin diyor banave ben bebeğim beni anlıyorsun diyorumbu dünyadaki tek güzel şey okadın ya da erkek bu tür hareketine katlanacağım tek kimseama siz aşk nedir bilmezsinizhepsi geri döner bana sonundaher biri geri döneryalnız o sözünü ettiğim bir tanesihani o toprağa vermiş olduğum dışındayedi yıl birlikte yaşamıştıkçok içerdikbir avuç memur görüyorum ben bu odadaşair filan yok aranızdahiç şaşırmadım bu işeşiir yazmak için âşık olmanız gerekirdive siz aşık olmak nedir bilmiyorsunuz kisizin derdiniz buşu ağır içkiden verin biraz banatamam buz istemem güzelgüzel işte çok güzel böylehaydi bakalım gösteriye başlayalımne dediğimi hatırlıyorum ama bir tek atacağım yalnızcane de güzel tadı var şu meredinhaydi uzatmadan bitirelim bu işiyalnız bundan sonra kimse durmasınaçık pencerelerin yanında"şiir ayrıca, carver şiirlerinden oluşan bir seçkiye adını verdi: http://www.idefix.com/…asp?sid=bzf09754g7wucsl1cqc7
(raskolouse - 19 Mayıs 2015 11:58)
(bkz: caz standartları)
(de nada - 24 Aralık 2015 00:27)
belki de chet baker'ın bununla hiçbir ilgisi yoktu. 4 saat boyunca akciğer ödeminde olan hastanın başındaydım bu gece. 4 saat hayatta tutmaya çalıştık zavallıyı. kardiyolog da değiliz. hoş, bugünkü kardiyoloğumuz da kardiyolog değildi bugün. ne acı tesadüf. genel cerrahide yatan bir akciğer ödemi hastası gibi acı tesadüf. kötü kader.neyse herkes uyurken kaybettik hastayı. kızı da uyuyordu. uyandırdık annen öldü dedik. sonra yatmaya gittik. sikik asistan odasına geçtim, alarma 2,5 saat var. uyuyabilir miyim? sikmişim uykusunu. aç bir müzik dinle. ne dinleyeyim? chet baker. ulan sivas'ta, ramazan'ın tam ortasında, sabaha karşı 4 buçukta chet baker olur mu? olur, oldu işte. loop'a aldım, sayacı da 12 dakikaya kurdum, dinliyorum işte.şimdi şu anda memeleri çiçek kokan, geceliği sıyrılmış, üstü hafifçe açılmış, alev gibi yanan bir kadının yanında uyumak vardı. elimi iki memesinin arasına sokup uyumak. boynunu, ensesini koklamak öpmek...benim gerçeğim ise, kimbilir kaç insanın öldüğü, kaç insanın kıstuğu işediği bir yatakta uyku dilenmek. gelsin de 2 saat uyuyayım...ulan ne şarkı be.uykusuzluğumla yüzleştim chet amca. sonuç bu.
(de nada - 13 Haziran 2016 04:45)
irit dekel & eldad zitrin yorumu pek bir lezzetlidir; çalınmamış, konuşturulmuş enstrümanlara doyurur. tam olarak şu şekilde
(meyal - 23 Haziran 2016 01:25)
john martyninde pek güzel seslendirdiği, hayallere daldıran şarkı.
(schizophrenia13 - 22 Haziran 2005 20:48)
şarkılarda gerçekçilik aradığım zaman dönüp dönüp dinlediğim şarkılardan biri. bazı parçalar vardır, üfürüktendir, bilirsiniz ama gene de seversiniz. bazıları vardır, sanki üstünde biraz daha çalışılsa şiire dönüşecektir gece 12de. bu ikisinin arasında bir şarkı işte, çoğu güzel şarkı gibi...
(dutagaci - 8 Ekim 2005 02:50)
Yorum Kaynak Link : you don't know what love is