Süre                : 1 Saat 29 dakika
Çıkış Tarihi     : 09 Ağustos 1935 Cuma, Yapım Yılı : 1935
Türü                : Aksiyon,Macera,Drama,Romantik,Western
Taglar             : Yukon,altın,harita,köpek,Alaska
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  20th Century Pictures
Yönetmen       : William A. Wellman (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Jack London (IMDB)(ekşi),Gene Fowler (IMDB)(ekşi),Leonard Praskins (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Clark Gable (IMDB)(ekşi), Loretta Young (IMDB)(ekşi), Jack Oakie (IMDB)(ekşi), Reginald Owen (IMDB)(ekşi), Frank Conroy (IMDB), Katherine DeMille (IMDB), Sidney Toler (IMDB)(ekşi), James Burke (IMDB), Charles Stevens (IMDB), Lalo Encinas (IMDB), Thomas E. Jackson (IMDB), Russ Powell (IMDB), Herman Bing (IMDB), George MacQuarrie (IMDB), Buck (IMDB), C.E. Anderson (IMDB), Edwin Argus (IMDB), William Arnold (IMDB), Arthur Aylesworth (IMDB), Leon Beaumon (IMDB), Hank Bell (IMDB), Wade Boteler (IMDB), Tyler Brooke (IMDB), Frank Campeau (IMDB), Helene Chadwick (IMDB), Jesse De Vorska (IMDB), Kay Deslys (IMDB), Pat Flaherty (IMDB), Sam Godfrey (IMDB), Sid Grauman (IMDB), Duke Green (IMDB), Jack Grey (IMDB), Arthur Housman (IMDB), John Ince (IMDB), Perry Ivins (IMDB), Kay Johnson (IMDB), Harriet King (IMDB), Peggy Langton (IMDB), Theodore Lorch (IMDB), Loo Loy (IMDB) >>devamı>>

Call of the Wild (~ Altin hirsi) ' Filminin Konusu :
Call of the Wild is a movie starring Clark Gable, Loretta Young, and Jack Oakie. During the Klondike Gold Rush, a traveler purchases a dog to lead the way toward the treasure, but reconsiders his journey when he finds a jilted...


  • "gördüğüm en kötü çevirisi "ormandan gelen ses"tir.hangi yayıneviydi hatırlamıyorum ama beni kitaptan da okumadan da bi anda soğutuvermişti."
  • "köpeksevdiren bir eser."




Facebook Yorumları
  • comment image

    jack london'un köpekler üzerinden insan doğasını ve insan ilişkilerini anlatırken bir yandan da evrim üzerine yoğunlaştığı romandır. jack london'un charles darwin okuyup etkisinde kaldığı hatta before adam'ı yazdığı düşünülecek olursa, call of the wild'de özellikle vurgulayarak, buck'un aslında yargıç miller'ın evinde yetiştiği halde vahşi doğaya kolaylıkla uyum sağlamasının hatta uyum sağlamanın ötesinde aslında kendisini zaten oraya ait hissetmesinin nedeni atalarının vahşi dünyadan gelmiş olmasıdır. jack london aynı durumun insanlar için de var olduğunu düşünmektedir ve bu da etkilendiği friedrich nietzsche gibi diğer düşünürlerin savunduklarını benimsemesinden ileri gelir.


    (ajanaida - 18 Mayıs 2008 21:40)

  • comment image

    gördüğüm en kötü çevirisi "ormandan gelen ses"tir.hangi yayıneviydi hatırlamıyorum ama beni kitaptan da okumadan da bi anda soğutuvermişti.


    (sus konusma - 19 Temmuz 2010 00:16)

  • comment image

    maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi'ni daha iyi anlamak için bu kitabı okumak gerek mirim.

    buck, miller'ın yanında yaşarken nasıl da "en asıl duyguların köpeği"dir? vakurdur, soyludur, güçlüdür, sağlıklıdır, güzeldir, dir dir dir... hatta bu tavırlarını çalınıp yollara düştükten sonra da devam ettirir; hatırlayınız hırsızlık yapan, öldürülen arkadaşlarına gülen köpeklere karşı bakışlarını, düşüncelerini, lanetleyişlerini. lakin kazın ayağının öyle olmadığını anlayışıyla yüz seksen derece dönüşü de gerçekleşiverir. artık o da hırsızlık yapmaktadır, o da iktidarı ele geçirmek istiyordur, o da hizipçidir, o da arkadan saldırmaktadır... kısacası oyunu kurallarına göre oynar. akabinde liderliği eline geçirir, direnci artar, kudretlenir, sevilir-sayılır, alaska ellerine namı yayılır... maslow'un piramidinin zirvesine koşar adımlarla tırmanır. özünü keşfedip, kurt sürüsüne lider olması da fenafillaha erişmesidir. hülasa, buck -alaska hayatında- önce fizyolojik ihtiyaçlarını gidermiş, sonra sevgi-saygı-statü kazanmış, nihayetinde de kendini gerçekleştirmiştir. işler insanlar için de böyle yürümez mi zaten?


    (robert nedir o - 22 Ekim 2010 21:43)

  • comment image

    çocukken okuyup çok begendiğimi hatırladığım, geçenlerde tekrar okuyup amına koyıım ne anlamısım lan ben bundan o yasta dedıgım kıtap. bence kitabın en buyuk savı bir bireyin içinde bulundugu duzende yukselişinde en buyuk güdünün gurur ve hırs oldugunu soylemesıdır.


    (hghg1h - 18 Şubat 2011 09:03)

  • comment image

    kitabın adı vahşetin çağrısı olarak çevrilmiş.

    the call of the wild

    into the wild filmi ise özgürlük yolu olarak çevrilmişti.

    ikisini içler dışlar çarpımı yapıp paydaları eşitlersek;

    "özgürlüğe çağrı", "özgür yaşamın çağrısı", "vahşi yaşama doğru", "huzura doğru" gibi bir çeviri uygun olabilirdi.


    (galove - 12 Eylül 2013 10:06)

  • comment image

    wild'ı en güzel karşılayan vahşet değildir, zira wild'la kastedilenin "yaban" (hatta doğa) olduğu kabak gibi ortadadır; yıllar önce yapılmış bir çeviri hatasına (ki muhtemelen hata değildir, daha dikkat çekici olsun istenmiştir) doğru muamelesi yapmayalım. kaldı ki wild'a vahşet dediğimiz an, "insanlar"ın tarafına geçmiş olur, hikâyeyi onların gözünden yorumlamış oluruz; hâlbuki london bariz biçimde köpeklerin tarafını tutar. gerçi neyi anlatıyorum, kitabın son bölümü tamamen "çağrı"ya (the call) ayrılmış, doğa var, ağaçlar var, wild (yaban) lan işte, london maalesef pek sofistike bir yazar olmadığı için wild'a boktan bir çiftanlamlılık yüklemediği kesindir.

    sırada reklamlar:
    http://www.idefix.com/…asp?sid=pshh18tyz3un87rn24hl


    (jiyuu - 3 Eylül 2015 03:27)

  • comment image

    jack london'ın beyaz diş'ten sonra, bu olayın tersi yazılsa nasıl olurdu diye düşünerek kaleme aldığına inandığım klasik romanı. beyaz diş'te köpekleşen bir kurdu anlatan yazar bu romanda doğanın çağırdığı kurtlaşan bir köpeği* anlatır.


    (god - 28 Aralık 2004 14:07)

  • comment image

    sopa ve dis yasasinin bulundugu kitap. ...ama onu iyice doven, kirmizi kazakli adamin elindeki sopa, buck`a daha temel ve ilkel bir yasa ogretmisti. uygarken, ahlaki bir dusunce ugruna, ornegin yargic miller~in kirbacini korumak icin canini rahatlikla verebilirdi, ama uygarliktan uzaklasmasinin tamamlanmasiyla ahlaki dusunceleri savunmaktan kurtulmanin acik bir belirtisiydi. zevk aldigi icin degil, midesinden gelen gurultuler yuzunden caliyordu. hirsizligi acik aciga degil, gizli ve sinsice, sopa ve dis yasasina olan saygisindan yapiyordu... kisacasi yaptiklari, yapmamaktan daha kolay olduklari icin yaptigi seylerdi.


    (ray kinsella - 20 Mayıs 2005 15:24)

Yorum Kaynak Link : the call of the wild