Przypadek(1987)(8,0-6809)
Kárhozat(1988)(7,9-4323)
Bez konca(1985)(7,6-3236)
Családi tüzfészek(1977)(7,4-898)
Panelkapcsolat(1982)(7,4-841)
Öszi almanach(1985)(7,3-1031)
A londoni férfi(2007)(7,2-3225)
yarattığınız şehirde gezinebilme, alt kültürlerin ilişkileri, yolları çizgi üstünde yapma zorunluluğu olmaması gibi özellikleriyle cezbetmiş, süpere yakın şehircilik simülasyonu. simcity 4'ten sıkılındığında oynanacak oyun. bundan sıkıldığınızda da simcity 4'e dönersiniz. ders falan neymiş.
(plectrum - 19 Ocak 2008 19:36)
insanları fakir, zengin, orta direk gibi sınıflara ayırmak amacıyla debelenip geçen gecelerin ardından küçücük bir alana itfaiye hizmeti götürmediginizden mütevellit ordaki halkın evini kendini hemen yakan oyun.yazık günah el üstü bakıyorum onlar radikal olsun diye sanayimden fabrikamdan dişimden kavuğumdan ayırdığımla onlara parklar bahçeler yüksek okullar yapıyorum ama sen onları iki saniyede duman ediyorsun. içtiğim suyu oyuna attım yine söndüremedim koca yangını.
(halinin ucundaki toz parcasi - 12 Aralık 2009 06:06)
bu oyunun cities xl diye devamı çıktı yakın zamanda.
(elcezire exclusive - 12 Aralık 2009 06:12)
facebook şeysi, oyunu. bildiğin sex and the city karakterlerinden birini seçiyorsun, alışveriştir, evdir barktır, erkek arkadaştır falan alıp satıyorsun. bu oyun bağımlılığından kurtulmak isteyen ancak can sıkıntısından tekrar tekrar saran bünyeme pembe pembe, şirin şirin göz kırpmaktadır her seferinde.
(cordy - 14 Şubat 2010 23:28)
taşıma sistemleri ile simcity'nin gerisinde kalan simülasyon. arkadaş ben bu oyunda ağız tadıyla "tren gelir hoş gelir limi ley" türküsünü çığıramadıktan sonra neyleyeyim bu hayatı. metro durağı koyunca hiç bir hat çekmeden çalışıyor metro. nerede gerçekçilik. ayrıca sınıflar hep birbirleriyle çatışma halinde. milyon dolarlık projelere imza atıp iş sahası yaratıyoruz, adamların her sorununu çözdük ipnelik olsun diye problem yaratıyor herifler. en saçma tarafı ise nüfus. hepi topu 15 bina diktim bir buçuk milyon nüfusum oldu. cities xl her türlü önde.
(patlak fermuar - 27 Haziran 2011 21:21)
oyun cd'sini takıp yüklemeye başlamamdan bu yana tam 42 dk geçmiş olan oyun. sanırsın wow yüklüyoruz. 20 gb haritası falan var. daha başlamadan kendinden soğuttu yemin ederim.
(slimshadycanki - 22 Kasım 2012 17:14)
bela tarr'ın imdbde kayıtlı olan fakat bulamadığım belgeseli. bulanlar yeşillendirebilir.
(kortizon - 14 Ağustos 2014 16:37)
bela tarr'ın filmi the last boat/son tekne/az utolso hajo olan 10-12 kadar yönetmenin ürünü bir ortaklaşa avrupa filmi. bulması gerçekten zor olmalı. ötekilere bir şekilde ben de ulaşmıştım. film grubunun yapım yılı 1990, tarr'ınki ise 1989 yapımı galiba.yönetmenler listesi: dirk rijneke, mildred van leeuwaarden, alejandro agresti, gabor altorjay, josé luis guerín, krzysztof kieslowski, clemens klopfenstein, tato kotetishvili, william ousmane mbaye, eagle pennell, carlos reichenbach, mrinal sen, béla tarr.
(ibisile - 7 Eylül 2015 23:58)
2009 yaz mevsimimi oynayarak geçirdiğim; simcity'deki şehir simülasyonuna ek olarak sosyal sınıflar ile de uğraşmanız gereken, bu açıdan hafif de olsa sosyolojik sorunlarla da uğraşmayı öğreten oyun. altı tane sosyal sınıf vardır:- have nots (yoksul sınıf)- fringes (orta sınıf progressive)- blue collars (orta sınıf traditional)- radical chics (zengin progressive)- suits (zengin traditional)- elites (über-zengin sınıf)her sosyal sınıfın çalışması gereken bir alan vardır. örneğin öğretmenler fringe'lerden çıkarken polisler blue collar'lardan çıkarlar. bir süpermarkette bir fringe, bir blue collar, bir have not olması gerekir. o yüzden oyunun ilk başlarında bu üç sınıfı da kurmak zorundasınız; fringe'ler olmazsa şehirde öğretmen olmaz, blue collar'lar olmazsa şehirde polis olmaz.bir aile, sosyal sınıf atlayabilir ve düşebilir. mesela have nots mahallesinin oraya okul, market, karakol vesaire yaparsanız orası sunduğunuz eğlence alanlarına göre fringe veya blue collar olur. yalnız "have not olmasın, kimsenin fakir olmasını istemiyorum, onlar da iyi koşullarda yaşasın" derseniz de bu sefer marketinizde çalışacak adam bulamazsınız; o yüzden şehrin bir kısmını da yoksul bırakmak zorundasınız maalesef. bir having not'a iyi koşullar sağlarsanız sağladığınız koşullara göre fringe'e veya blue collar'a evrilir. bir fringe'e çok iyi koşullar sağlarsanız radical chic'e evrilir, blue collar'a çok iyi koşullar sağlarsanız suit'e evrilir. suit'e veya radical chic'e de çok iyi koşullar sağlarsanız elite'e evrilir. etrafındaki koşulları kötüleştirirseniz de bir sınıf düşer. ama şehrinizin gelişmesini istiyorsanız bu sınıfları da oluşturmanız ve o sınıfta tutabilmeniz gerekir; örneğin bir akademisyen ancak radical chic'ler arasından çıkarken, yazılımcılar da suit'ler arasından çıkar. bu sınıflar olmadan şehrinizde bir üniversite ya da yazılım şirketi kuramazsınız.yalnız sınıflar kendilerinden başka sadece iki sınıfı severken diğer üç sınıfı sevmezler. mesela fringeler ile suitsleri yanyana yaşatırsanız orada sürekli kavga çıkar. bunu çözmek için ya her yere karakol kurarsınız, ya community center kurarsınız, ya da ayrı ayrı mahallelerde yaşatmak zorunda kalırsınız.
(awelley - 5 Kasım 2015 03:34)
stroke 9'nin nasty little thoughts albumunun ikinci sarkisi. sehir yasamaninin o insani kendinden yabancilastiran yanini ve gunluk yasamin surekli tekrar eden motiflerinin anlamsizlastigi noktadaki krizi ele aliyor bu sarki. ya da cok benzer bir hissiyati.
(lawn wrangler - 9 Kasım 2005 23:13)
Yorum Kaynak Link : city life