Przypadek (~ Kör Talih) ' Filminin Konusu : Przypadek is a movie starring Boguslaw Linda, Tadeusz Lomnicki, and Zbigniew Zapasiewicz. Witek runs after a train. Three variations follow on how such a seemingly banal incident could influence the rest of Witek's life.
Dekalog(1989)(9,0-19648)
Krótki film o milosci(1989)(8,3-16359)
Krótki film o zabijaniu(1988)(8,1-14190)
Trois couleurs: Rouge(1994)(8,1-93978)
Gadajace glowy(2010)(8,1-2188)
Trois couleurs: Bleu(1993)(7,9-79549)
Amator(1980)(7,9-5056)
La double vie de Véronique(1991)(7,8-35446)
Trois couleurs: Blanc(1995)(7,6-69165)
Bez konca(1985)(7,6-3236)
Blizna(1978)(6,7-1287)
çok sevdiğim bir kieslowski filmi. bu kadar az yorum yapıldığına şaşırdığım bir film ayrıca. murphy kanunlarına da bir gönderme var gibi filmde. ne olursa olsun burnun boktan çıkmaz gibi bir mesaj veriliyor. pek bir karamsar, fakat gerçekçi ve güzel bir film. --- spoiler ---film daha önce de belirtildiği gibi üç bölümden oluşuyor. birinci bölümde treni yakalayıp varşova'ya giden bir tıp öğrencisi witek orada olayların gelişmesiyle komünist bir partinin bir üyesi konumuna geliyor. bununla birlikte ilk aşkını da tekrar görüp onunla da bir ilişki kuruyor. bu üyelik konumunun bir getirisi olarak ona bu örgütte çeşitli görevler veriliyor. en sonunda paris'e gidecekken örgütün bir görevi icabı bu engelleniyor, ve witek'in isyanıyla birlikte ilk bölüm bitiyor.ikinci bölümde ise treni son anda kaçıran witek polis ile kavga ediyor. bu olaydan sonra mahkemeye çıkıyor ve burada kendisine ceza olarak belli bir saat kamu görevi veriliyor. burada da görevlerini icra eden diğer insanların örgütüne katılıyor, evinde bu örgütün toplantılarını yapıyor. aynı zamanda bu sefer tanıştığı kişi çocukluktan -aynı zamanda örgütten- bir arkadaşı oluyor. en sonunda örgüt çökertiliyor, witek ise şans eseri kurtuluyor fakat o da elinde hiçbir şey olmadan, ortada kalıyor. üçüncü ve son bölümde yine treni kaçıran, fakat normal hayatına devam eden witek, eski sevgilisiyle karşılaşıp onunla bir ilişki kuruyor. evleniyor. ve üniversitedeki öğrenimine devam ediyor. fakat hocalarından biri libya'daki bir görevine gidecekken bir terslik oluyor ve witek onun yerine göreve gidiyor. göreve gidişi esnasında havadaki uçak içindeki bir bombanın patlamasıyla düşüyor ve film sona eriyor.--- spoiler ---
(bohr atom modeli - 30 Eylül 2011 20:39)
kieslowski bu filmde değişik bir teknik olarak bütün flashback'leri filmin başında yapmıştır.(bkz: şerefsizim aklıma gelmişti)
(ehli keyf - 5 Mayıs 2012 22:38)
(bkz: herşeyin hayırlısı)
(murshili - 4 Ekim 2012 10:06)
kieslowski filmi. sliding doorsun konseptinin yaratildigi film.
(eli - 17 Kasım 2003 05:26)
kieslowski'ye göre przypadek'de söz konusu olan şey yaşamımıza burnunu sokan ve bizi bir yerden başka bir yere savuran güçlerdi yani şans veya kader. fakat kieslowski filmin fikrini kendi deyimiyle çok zengin ve ilginç bulsa da, üç muhtemel son fikrini hakkını vererek işleyemediği kanısındaymış.przypadek ile ilgili muhterem kieslowski hazretleri şöyle buyurmuşlardır:''hiçbir zaman kaderimizde ne yazılı olduğunu bilmiyoruz. şansın bizim için neler sakladığını bilmiyoruz. bir mekan, bir sosyal grup, profesyonel bir meslek ya da yaptığımız iş anlamında kaderden bahsediyorum, duygusal dünyamızda çok daha fazla özgürlüğe sahibiz. toplumsal hayatımızda neredeyse tamamen şansımız bizi yönlendiriyor, yapmamız gereken şeyler var ya da nasılsak öyle olmamız gerekiyor. tabii bu genlerimizden ötürü böyle...üçüncü son -yani uçağın havada infilak ettiği sahne- benim için en anlamlı sondu, çünkü öyle ya da böyle bu kaderdi. uçakta ya da yatakta nerede olursa olsun fark etmez, hiç önemli değil.''yani seçimlerimiz bazen bize şans getirse de kaderimizden kaçamayız. bu yüzden filmin adı da kör talih.belirtmeden geçemeyeceğim, filmin müziği mükemmel. witek'in garda koştuğu sahne, arkadan müziğin çalması...stan brakhage'e de hak vermedim değil*. altta bu müzik olmasaydı o sahneden bu kadar çok etkilenmeyecektim belki de.http://www.youtube.com/watch?v=qphlbb5aqi0
(freddie mercury nin disleri - 16 Mart 2014 00:03)
insanların '' 8 '' çizme yöntemleri üzerine olasılıklar.
(thingsweneverdid - 28 Mart 2014 14:42)
polonya sinemasının usta yönetmeni krzysztof kieslowski'nin 1987 yılında izleyicisiyle buluşan zamanın ötesine uçan, enteresan filmi. her ne kadar run lola run, sliding doors filmleri hatırlansa da ilgili konseptte; özellikle tren metaforunun benzeşmesi nedeniyle ben direkt mr. nobody'yi anımsadım. nihayetinde 80'li yıllarda çekilmiş bir film için gerçekten çığır açıcı bir ilham verdiğini düşünebiliriz, yeni nesil filmlere.kieslowski, ne yaparsan yap kaderinden kaçamazsın demek istiyor sanki, her ne kadar hayatta seçimlerimiz belirlese de yürüyeceğimiz yolları; son ya da en azından son'un profili, ağırlığı veya yoğunluğu hep aynı kalıyor. başına geleceklerden, başına geleceklerin pozitif veya negatif yükünden kaçamıyorsun. film, karamsar yapısıyla ve özellikle sonuyla bunu izleyicinin yüzüne çarpıyor. her ne kadar seçim yapacak özgürlüğe sahip olsa da insan, hayatta ulaşacağın noktayı talih belirliyor, kör talih.
(black rose immortal - 10 Aralık 2015 10:08)
olasılıklara saplanmayıp, filmin ilk beş dakikasının ne denli muhteşem olduğunu farketmekle başlayın.."kaçmak istemeyecek mi? bazen insanlar kaçmak istemez"..hüzün olmazsa, bu umut, bu yaşam içler acısı bir hal alır..şimdi sana yalvarıyorum.. var ol.. hazırım.. var olmanı istiyorum..- çok konuştuk, sanırım birbirimize her şeyi anlattık..- hayır, bazı şeyleri diğerlerine anlatmak çok güçtür..çok fazla trenle uğurlama sahnesi içeren, kalbimizi kıran film.. kadınların ellerini öpen birisi.. cebimizi öpücüklerle dolduran birisi..babası ölmüş bi çocuk hakkında..8'i çevir..
(ianism - 10 Eylül 2017 08:58)
üç senaryonun ikisinde olmasını istediği olmadığı için boynu bükük kalan ama sonuncu da her şey tam yolunda gibi gözükürken birden hayatın süpriziyle karşılaşan adamımızın hikayesi. sonunda çok olsun istediklerimiz olmadığı için acaba şanslı biz miydik sorusunu akla getiriyor film. benim ve bütünümün hayrına olanı istemek ve olanda hayır vardır sözlerini kültürel kodlarımızla kaderden okumamız kolay da bu filmi etkileyici kılan "anlam" arayışının sürekliliğiydi galiba. düşünce, inanç ve aşk. hep birilerinin yanında görünür olmaya çalışıyordu, tek başına yaptığı yaşlı bir kadını araba çarpmasın diye kenara çekme işini de hoşlandığı kız görmemişti zaten. --- spoiler ---- onu çektiğimi gördün mü- dikkat etmedim--- spoiler ---oldukça başarılı çok beğendim filmi. ha bir de şu vardı;(bkz: kader gayrete aşıktır)
(sym dmn - 4 Haziran 2018 23:05)
1981 yılında çekilip, seyircisine ilk olarak 1987 de kavuşan krzysztof kieslowski imzalı film. başrolde witek rolu ile inanılmaz bir iş çıkaran boguslaw linda var. witek isimli ana karakterimiz ekseninde gelişen öykü witekin varşovaya kalkan trene yetişip yetişememesi üzerine kurulu. filmin başlangıcında, witekin hayatının dönüm noktası olan babasının ölümünden önceki hayatına ait birbirinden bağımsız oniki (12) adet sekans izliyoruz. bu sekanslar witekin hayatında iz bırakan olaylar dizisi diye düşünüyorum, ya da tamamen witekin hayal dünyasında oluşturduğu ama kendini gerçekliğine sonuna kadar inandırdığı olaylar dizisi de diyebilirim. nitekim daha sonraki sahnelerde (örneğin daniel ile konuştuğu zaman tepedeki araba ayrıntısı) hatırladığı anılardaki bazı ayrıntıların yanlış olduğunu öğreniyoruz. film üç bölümden oluşuyor; 1- witek varşovaya giden treni yakalarsa ne olur? 2- witek varşovaya giden treni yakalayamaz ve istasyondaki polisler ile kavga edip hapse düşerse ne olur? 3- witek varşovaya giden treni yakalayamaz ve polisler ile herhangi bir münasebette bulunmazsa ne olur? film için kısaca zamanının ötesinde bir film dersek sanırım yanılmış olmayız. daha sonra çekilen birçok filmi etkilemiş olan senaryosu inanılmaz başarılı. özellikle sliding doors filmi için birebir bu filmden aşırma diyebiliriz.
(uzuntu - 28 Ocak 2006 15:30)
Yorum Kaynak Link : przypadek