Il lungo silenzio (~ The Long Silence) ' Filminin Konusu : Il lungo silenzio is a movie starring Carla Gravina, Jacques Perrin, and Paolo Graziosi. Carla Aldrovandi, a gynecologist, and her husband Marco Canova, a magistrate live on the front line of criminal and political powers in Italy....
Die bleierne Zeit(1981)(7,6-1551)
Die verlorene Ehre der Katharina Blum(1975)(7,4-3451)
Schwestern oder Die Balance des Glücks(1980)(7,1-186)
Paura e amore(1988)(7,0-238)
Rosa Luxemburg(1986)(7,0-1005)
Das Versprechen(1995)(6,9-534)
Das zweite Erwachen der Christa Klages(1978)(6,8-224)
Heller Wahn(1983)(6,7-197)
Rosenstrasse(2003)(6,7-2178)
Die abhandene Welt(2015)(5,4-163)
Ich bin die Andere(2006)(5,3-380)
``italyanca atasözleri ve deyimlerin türkçedeki versiyonları``a buon intenditor poche parole: anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az. a caval donato non si guarda in bocca: üzümü ye bağını sorma. a chi dai il dito si prende anche il braccio: elini verip kolunu kaptırmaka chi fa i conti avanti l'oste, convien farli due volte: evdeki hesap çarşıya uymaz. a goccia a goccia si fa il mare - a goccia a goccia si scava la pietra: damlaya damlaya göl olur. a mangiar questa minestra o saltar questa finestra: ya bu deveyi güdersin ya bu diyardan gidersin.a nemico che fugge, ponti d’oro: bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın.abbiare alla luna: duvara konuşmak.acqua cheta rompe i ponti: sessiz atın çiftesi pek olur.affogare in un bicchier d'acqua: bir kaşık suda boğulmak. ambasciator non porta pena: elçiye zeval olmaz.amore è cieco: aşkın gözü kördür.asino vecchio non prende lezioni: eski kafalı olmak.aver paura della propria ombra: kendi gölgesinden korkmak.avere l’aqua in testa: kalın kafalı olmak.avere le mani bucate: eli açık olmak.avere le mani in pasta: çorbada tuzu bulunmak.cadere fra le braccia di morfeo: içi geçmek.cadere sempre in piedi: dört ayağının üstüne düşmek.cercare il pelo nell'uovo: kılı kırk yarmak – ince eleyip sık dokumak.cane che abbaia non morde: havlayan köpek ısırmaz.cane non mangia cane: it iti ısırmaz.chi ama bene castiga bene: dost acı söyler.chi ben comincia è a metà dell'opera: başlamak bitirmenin yarısıdır.chi cento ne fa, una ne aspetti - chi di spada ferisce, di spada perisce - chi semina sulla sabbia raccoglie solo rabbia - chi semina vento raccoglie tempesta: ne ekersen onu biçersin.chi cerca trova: arayan bulur.chi domanda non fa errori: soran yanılmamış.chi è causa del suo male piange se stesso: kendi düşen ağlamaz.chi ha lingua, passa il mare: bir dil bir insan, iki dil iki insan.chi la dura la vince: sabreden derviş muradına ermiş. chi guarda a ogni nuvola non fa mai viaggio: armudun sapı üzümün çöpü.chi molto parla spesso falla - chi presto parla, poco sa: çok konuşan çok yanılır. chi nasce tondo non può morire quadrato: can çıkar huy çıkmaz.chi non piange non poppa: ağlamayana meme yok.chi va al mulino s'infarina: hamama giren terler.chiodo scaccia chiodo: çivi çiviyi söker.conserva, che trovi - conserva serpenti e troverai anguille: sakla samanı gelir zamanı.cosa bella e mortal passa e non dura: güzellik gelip geçicidir.dal frutto si conosce l'albero: armut dibine düşer.dare a cesare quel che è di cesare: yiğidi öldür hakkını ver.dimmi con chi vai e ti diro chi sei: bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim.dio, se chiude una porta, apre un portone: allah bir kapıyı kapatırsa başka bir kapı açar.dov'entra il sole 'un entra il dottore: güneş girmeyen eve doktor girer.essere come cane e gatto: kedi köpek gibi olmak.finché c'è vita c'è speranza: çıkmamış candan ümit kesilmez.fra il due mani scegli il minore: denize düşen yılana sarılır.il bugiardo vuole buona memoria: minareyi çalan kılıfını hazırlar.il denaro è fratello del denaro: para parayı çeker.il gobbo quando cammina, non guarda la propria gobba: iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batır.il lupo perde il pelo ma non il vizio: kurt köyünü değiştirir, huyunu değiştirmez.il maiale magro sogna la ghianda: aç tavuk kendini darı ambarında sanır.il silenzio è d'oro e la parola è d'argento: söz gümüşse sükut altındır.il tempo è denaro: vakit nakittir.la fretta è cattiva consigliera: acele işe şeytan karışır.la gatta frettolosa fece i gattini ciechi: acele ile menzil alınmaz.la lingua non ha ossa ma fa rompere il dosso: dilin kemiği yoktur.la notte porta consiglio: sabah ola hayır ola.la storia si ripete: tarih tekerrürden ibarettir.l'abito non fa il monaco - non è tutto oro ciò che luccica: eşeğe altın semer vursan, eşek yine eşek.l'accidente gira e gira e va addosso a chi lo tira - la saetta gira gira torna addosso a chi la tira: allahın sopası yok - eden bulur.l'amico certo lo conosci nell'incerto: iyi dost kara günde belli olur.le bugie hanno le gambe corte: yalancının mumu yatsıya kadar yanar.le teste di legno fa sempre rumore - testa che non parla, si chiama zucca: boş teneke çok ses çıkarır.l’oro si prova col fuoco, gli uomini con le disgrazie: altın ateşte, insan mihnette belli olur.l’ospite è come il pesce, dopo tre giorni puzza: misafir üç gün misafirdir.lontano dagli occhi, lontano dal cuore: gözden ırak olan gönülden de ırak olur.l'uccello mattiniero si becca il verme: erken kalkan yol alır.l'unione fa la forza: birlikten kuvvet doğar.marzo pazzo costringe la persona anziana al riparo: mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.meglio godere poco, che tribolare molto: azıcık aşım kaygısız başım.meglio tardi che mai: geç olsun güç olmasın.mettere il carro davanti i buoi: ayak bağı olmak.montagna con montagna non si incontrano mai: dağ dağa kavuşmaz, insan insana kavuşur.morto un papa se ne fa un'altro: biri gider biri gelir.nella valle dei cechi ogni orbo è un re: açık yerde tepecik kendini dağ sanır - koyunun bulunmadığı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler.non c'è fumo senza arrosto: ateş olmayan yerden duman çıkmaz.non c'è rosa senza spine: gülü seven dikenine katlanır.non fare il passo più lungo della gamba: ayağını yorganına göre uzat.non si vive di solo pane: kuru ekmekle karın doymaz.non svegliare il cane che dorme: uyuyan yılanı uyandırmak.occhio per occhio, dente per dente: göze göz, dişe diş, kana kan – kısasa kısas. oggi in figura, domani in sepoltura: insanoğlu kuş misali, bugün varız yarın yokuz.ogni cosa, al suo tempo: vakitsiz öten horozun başını keserler.ogni impedimento è giovamento: her işte bir hayır vardır.pancia piena non crede a pancia vuota - pancia piena non crede al digiuno: tok, açın halinden anlamaz.parlo con tè suocera, e sentimi tu nuora: kızım sana söylüyorum gelinim sen anla.prendere due piccioni con una fava: bir taşla iki kuş vurmak.quando il gatto manca i topi ballano: kedinin olmadığı yerde fareler cirit atar.ride bene chi ride l'ultimo: son gülen iyi güler.sa più un pazzo in casa propria che un dotto in casa di altri: her horoz kendi çöplüğünde öter.sacco vuoto non sta in piedi: boş çuval dik durmaz.sbagliando s'impara: insan hata yapa yapa öğrenir.sentirsi come un pesce fuor d'acqua: sudan çıkmış balığa dönmek.sfortuna al gioco, fortune in amore: kumarda kaybeden aşkta kazanır.sotto questa mano non piove: sırtı yere gelmemek.stare coi piedi per terra: ayakları yere basmak.tanto va la gatta al lardo che ci lascia lo zampino: el atına binen tez iner. tirar l'acqua al proprio mulino: kendine müslüman.tra il dire e il fare c'è di mezzo il mare: dile kolay, söylemesi kolay.tra moglie e marito non mettere il dito: karı koca arasına girilmez.una mano lava l'altra: bir elin nesi var iki elin sesi var.versare lacrime di coccodrillo: timsah gözyaşları.
(leonina - 4 Haziran 2009 12:41)
Yorum Kaynak Link : italyanca atasözleri ve deyimler