• "ne alakası var anlayamadım ama; girişindeki dört nota, sürpriz bir şey göstermek isteyenlerin kullandıkları bir efekt* olmuştur."
  • "beethoven'in en cok pic edilen senfonisi. punk versionu ot versionu bok remix'i derken adami mezarinda taklaci guvercine cevirdiler."




Facebook Yorumları
  • comment image

    ne alakası var anlayamadım ama; girişindeki dört nota, sürpriz bir şey göstermek isteyenlerin kullandıkları bir efekt* olmuştur.


    (kibritsuyu - 19 Temmuz 2007 15:31)

  • comment image

    beethoven'ın ev sahibine borcu vardır. bir gün ev sahibi gelir ve kapıyı hızla "ta ta ta taaaa" seklinde yumruklar. beethoven'da içeride onun kapı vurus sesini piyanoda yapar..sonra arkası gelir. 5. senfoninin bestelenis öyküsünü konservatuardaki hocalar böyle anlatırlar..


    (luna - 21 Haziran 2002 17:59)

  • comment image

    yapitin ilk temsili 22 aralik 1808'de viyana'da 'viyana nehri tiyatrosu'nda verilen bir konserde yapilmistir. konserde ilgili yapitin yani sira

    beethoven piyano konçertosu no. 4
    pastoral senfoni
    beethoven do major missa(sadece gloria, sanctus ve benedictus bolumleri)
    beethoven korolu fantezi ve
    beethoven ah perfido baslikli 65 eser numarali konser aryasi'nin da ilk temsilleri gerceklestirilmistir. programda yer alan koncertoda beethoven solist olarak gorev almistir.

    ilk etapta sadece bir konser programi olarak goze carpan bu liste, uzerinde, yapitlarin muzik tarihindeki yerleri goz onune alinarak dusunuldugunde insanin aklini kacirmasina, bence, neden olabilir zira adi gecen yapitlarin hepsi tulerinin saheserleridir. ozellikle programda yer alan diger senfoni ve koncerto, turunun en seckin ornekleri arasinda yer almaktadir. bu harika yapitlarin hepsinin ilk temsillerinin ayni konserde yapilmis olmasi inanilmazdir. herhalde bu nitelikte yapitlar bugun bestelense her bolumunun ilk temsili ayri bir konserde yapilirdi.

    bu yapit tum zamanlarin en cok calinmis ve kaydedilmis muziklerinin basinda gelmektedir. ilgili olarak yine tum zamanlarin en unlu ses yaratilarindandir.

    yapit 4 bolumludur ve ilk bakista bolumler klasik yapi ve sirada gozukurler. ilk bolum hizli tempoda ve sonat formundadir. ikinci bolum tema (bu ornekte iki tema) ve cesitlemeler (iki tema olmasindan mutevellit cift cesitleme) seklindedir. 3. bolum scherzo final ise yine sonat formundadir.

    ancak yakindan bakildiginda bu bolumlerin muzikal iceriklerinin adi gecen yapilara ciddi istisnalar teskil ettigi gozlemlenir.

    yapitin ilk temsilinde bu yapit programda '6. senfoni' olarak geciyordu. konser programinda yer alan pastoral senfoni ise 5. senfoni olarak gozukuyordu. yapitlarin nota basimlari esnasinda bu numaralamalar gunumuzde bilinen halini almistir.

    yapitin bestelenisi yaklasik 5 yillik bir sureyi kapsar. bu beethoven gibi detayli calisan bir besteci icin dahi uzun bir suredir. gorulen o ki beethoven urettigi muzikal materyali bir araya getirmekte ve islemekte turlu sorunlar yasamistir ve bu nedenle besteleme surecine bircok kere ara vermistir.

    yapitin orkestralamasi ilginctir. ilk uc bolumunde o gune kadar kullanilan klasik bir orkestra kullanilirken final (4.) bolumunde pikolo, kontrafagot ve birer adet alto tenor ve bas trombon orkestralamaya dahil edilmistir.

    edit : yapit beethoven'in 9 senfonisinden minor tonda yazilmis 2 adet yapittan birisidir. digeri icin (bkz: beethoven senfoni no. 9). bolum surelemeleri kabaca 7 - 10 - 6 - 11 dakika gibidir. (tekrarlar dahil edilerek)


    (osuruktan teyyarenin kabin amiri - 28 Mart 2011 16:47)

  • comment image

    yapitin 1. bolumu en unlu bolumudur. sonat formuna gorece uyan bu bolumde beethoven iki adet temaya yer verir. 1. tema cok meshur kisa - kisa - kisa - uzun motifidir. buna motif demek daha dogrudur zira tema kelimesi hic olmazsa bir kac olcu surmesi beklenecek ve gorece mirildanilabilir bir muzik intibasi birakirken bu motif bu ozellikleri tasimaz.

    beethoven muziginde sik rastlanan bir olgu olarak bu kadar kisa bir motif, bolumun onemli bir kismi uzerine insaa edilecek sekilde islenebilmistir. hatta kimi muzikologlar motifin yapitin geri kalan bolumlerinde de kendini gosterdigini ve bu sekilde yapita olaganustu bir butunsellik kattigini 'iddia eder'ler. ilgili motifin benzerlerinin \ turevlerinin diger bolumlerde bilinci olarak mi kullanildigi yahut diger bolumlerde oldugu iddia edilen benzerlerinin zorlama ile bu motife mi benzetildigi konusu tartismali oldugu icin 'iddia eder' diyip birakmakla yetiniyorum.

    ozetle beethoven bu bolumde de az malzeme ile cok is yapma kabiliyetinin harika bir ornegini sunmustur.

    seriminin tekrari dahil 7 dakika kadar suren bolumun (allegro con brio'yu andante gibi calan yorumlari goz onune almiyorum) serimi 1,5 dakika kadar surer. daha ilk olcusunde sadece meshur motifiyle degil ancak orkestralamasiyla da dikkat ceker. sadece yaylilar tarafindan sunuldugu sanilan motifi aslinda yaylilarla birlikte klarinetler de sunmaktadir. bu ilginc bir ayrintidir.

    meshur ilk temayi (motifi) muteakip kornolarin bir ünlemi (aslinda motifin sonuna kuyruk ilave edilmis bir hali) ile gorece daha ezgisel 2. tema arz-i endam eder. ancak bu temanin islenisi esnasinda dahi motif pesimizi birakmaz ve baslarda kendini surekli olarak duyurur. kisa suren 2. tema islenisi yerini 1. temanin bir turevine birakir ve serim bu sekilde sonlanir.

    serimin tekrarinin alinmadigi temsil - kayit sayisi herhalde parmakla sayilacak kadar azdir. benim bildigi tek ornegi yapitin ve dahi tum zamanlarin ilk tum senfoni kaydi olan 10 kasım 1913 tarihli berlin filarmoni orkestrası - arthur nikisch - polydor (deutsche grammophon) kaydidir. bu kayitta tekrarin alinmama nedeninin zamanin kayit teknolojisinin getirdigi sure kisitlamalarinin bir yansimasi oldugunu dusunuyorum. yoksa konser temsillerinde adi gecen yorumcularin bu tekrari almadigini hic sanmam.

    bolumun gelismesi serimde iki temayi birbirinden ayiran korno ünleminin daha dramatik bir yankisi ile baslar. motif, orumcek agi misali muzigi ormeye devam eder. motifin aletler arasi gezintisi harikadir. oldukca dramatik sessizlikler ve bunlarin motif tarafindan hasin kesilisleri ve en sonunda motifin buyuk bir tekrari ile gelismenin doruguna (aslinda rekaputilasyona / serimin turevine) cikilmis olur. sonrasinda motif yaylilarda sessiz olarak tekrar edilir ve gelisme serimin turevine baglanir.

    gelisme serimin turevine cok orjinal bir bicimde baglanir. solo obua daha dusuk tempoda yazilmis bir kac olcu icerisinde bolumun belki de en dramatik anini gercekler ve akabinde 'motif' adeta kullerinin icerisinden dogarcasina yukselerek karsimiza cikar ve serimin turevini baslatir. burasi onemlidir zira serimin turevi alisilageldigi uzere serimin kendisi gibi baslamaz, ayni motifle baslar ama serimin basinda oldugundan cok daha farkli bir islenisle...

    serim ile turevi arasindaki belirgin bir farklilik; turevde 2. temayi 1. temadan (motiften) ayiran ünlemin tonu degismis ve kornolardan fagotlara gecmistir. bunun nedeni sudur : o devir kornolari ses genisliklerinin yetmemesi nedeniyle ünlemin serimin turevindeki halini calamamaktadirlar dolayisiyla orkestralama esnasinda bu olcu fagotlara verilmistir. hemen her temsilde bu olcu fagotlar tarafinda seslendirilir ancak ornegin herbert von karajan kayitlarinda bu olcude kornolari kullanir. buradaki mantik sudur : sayet ses genisligi yeterli olsaydi beethoven burada da 'ünlem'i kornolara verecekti, su halde o verememis olsa da biz verelim.

    yapitin ilk temsilinden kisa bir sure sonra kornolar bu olcuyu calabilecek kadar gelistirildikleri halde besteci yapitin yeni bir nota basimini yaptirmamistir.

    (ünlemin serimin turevinde kornolardan fagotlara gecirilmesine iliskin olarak kaynak : wikipedia)

    ikinci temanin serimdekine benzer bir islenisini ara vermeden gecilen kapanis takip eder. genelde klasik senfonilerde kisa ve icerik olarak cok da onemsenmeyen kapanis, beethoven muziginde cok onemli bir yer tutar ve bu bolumun kapanisi bunun onemli bir ornegidir. serimin kendisi kadar uzun olan kapanis beklenecegi uzere cok agirlikli olarak motif uzerine insaa edilmistir ve motif daha once olmadigi kadar vahsi ve zorlu bir islenise tabi tutulur.


    (osuruktan teyyarenin kabin amiri - 28 Mart 2011 17:25)

  • comment image

    ta ta ta taaa sesinin mors alfabesindeki "v" harfi oldugu ,"v" nin de victory anlamına gelmesinden dolayı bbc radyosu bunu ikinci dünya savaşı boyunca mesaj kaygılı egilimlerinde kullanmıştır..."kader kapıyı böyle vurur" diye düşündüğü rivayet edilen beethoven'ın, gergin bir kader anlayışı oldugunu anlamak için zorluk cekilmez. nedense yaratıcı güçleri doruklarında olan sanatçılar kaderden öyle çekmişlerdir ki çaykovski de dördüncü senfonisinde nesesini yarıda kesen bir etken olarak göstermiştir kaderi. onun kaderi, trombonun soguk sesinden oluşsa da ille de kader bu kadar tüyler ürpertici olmak zorunda mı diye düşünür insan. bir de bu iki senfoni ,"klasik müzik cok dinlendiricidir baska da bir etkisi yoktur" diyenlerin agzına tıkaç oluşturur...


    (salome - 22 Mart 2003 12:07)

  • comment image

    ludwig'e * saygım sonsuz, bu besteyi seslendiren çeşitli orkestralara saygım sonsuz, bu muhteşem müziği çeşitli enstrumanlarla yorumlayan içine müzik kaçmış bütün insanlara saygım sonsuz lakin senfoniyi götüyle yorumlayan şu kardeşimize saygım sonsuzun üstünde. keşke her, işini götüyle yapan insan (buraya da bi parantez açıp işini düzgün yapmayan insanlara höykürelim sözlük, misal sokaktan heyetiyle geçerken balkonda cugarasını tüttüren insanlara laf atan yetkililer var) böyle yapabilse:

    --- +18, bilemedin +13 ---

    https://www.youtube.com/watch?v=huwfval2zrw

    --- +18, bilemedin +13 ---

    bu vidyoya tesadüf etmemde eseri tesadüften öte sözlük kullanıcısı https://eksisozluk.com/biri/invinoveritas kişisine (bkz: #29720269) teşekkürü borç bilmekteyim. öte yandan konuyla ilgili en hakiki bakınız

    requiem the fifth


    (daphne - 30 Ekim 2015 17:42)

  • comment image

    ancak bir delinin bestelemeye cüret edebileceği ve ancak bir dahinin besteleyebileceği eser. ta ta taaa gibi basit bir temadan koca bir bölüm çıkarması eserin geri kalan kısmında yapacağı işlerin yalnızca ilk işaretidir. ilk bölümde takılıp kalmayın, gerisine de bakın, aklınız şaşsın. özellikle üçüncü bölümü son bölüme nasıl bağladığına dikkat edin.

    üstadın kendisinin de goethe'ye söylediği gibi:
    dünya bir sürü imparator gördü ama bir tane beethoven var.

    dehanın elle tutulur birşey olmadığını zannedenlerin aleyhine müthiş bir delildir bu eser. elinizde tuttuğunuz cd'ye dikkat edin, o dehanın vücut bulmuş halidir.


    (svr - 19 Ocak 2005 00:58)

  • comment image

    bu yapit ayni zamanda beethoven'in kendisinden sonraki bestecilere ornek olacak bir kurguyu, bildigim kadariyla ilk kez ortaya attigi yapitidir; bu kurgu oznel bir bicimde ifade edecek olursam "final yapiti" kurgusudur.

    bu tabirle ne kastediyorum? klasik bir cok bolumlu enstrumental yapit (senfoni, sonat yaylilar dortlusu vb.) genelde en kapsamli bolumu ile baslar. hizli tempodaki bu ilk ve kapsamli bolumu ekresiyetle yavas ve kimi zaman kapsam bakimindan ilk bolumle yarisacak bir bolum takip eder. daha sonra yapitin en kisa bolumu olan dans bolumu gelir ve yapit bu dans bolumunde daha kapsamli olabilse de ilk iki bolume nazaran kisa ve muzikal icerik acisindan daha basit bir bolumle sonlanir.

    klasik cag muziginin tohumlari yeni yeni atilmakta olan burjuva sinifini ve onculu olan aristokrasi sinifini 'eglendirmek' ve sanat ihtiyacini karsilamak oldugu akilda tutulursa bu tip bir kurgu kendi icinde mantikli gorulecektir: yapit, dinleyici ayikken en genis kapsamli bolumuyle baslar.

    daha sonra cok da yavas olmayan ancak gene de kapsamli bir bolumle devam eder. (cok da yavas olmayan vurgusu onemli zira bildigim kadariyla geride biraktigimiz yy.'da yapitlarin yavas bolumlerinin yorumlari oldugundan yahut olmasi gerekenden, kimi zaman, cok daha yavas yapilmaktaydi. halbuki besteciler lento, adagio gibi tempolari pek tercih etmiyorlardi yahut adagio'dan anladiklari ayak suruyen bir tempo asla degildi. andante zaten kelime anlami itibariyle yurumek demek, yani ifade ettigi tempo da yuruyus temposudur. )

    genelde bir klasik yapitin 3'te ikisi bu ana kadar bitmis olur. geri kalan 3'te bir, kalan iki bolum arasinda paylastirilir ve ilk iki bolumde 'yorulmus' olan dinleyici bu bolumlerde daha hafif muziklere maruz birakilir ki bestecimizden 'bikmasin' ki bilet satirlasi dusmesin ki eve ekmek gitsin.

    beethoven'in da ornegin ilk iki senfonisi bu yapiya uyar. 4. senfoni istisna degildir. 3. senfoni biraz faklidir, onun finali ilk iki bolume nazaran daha kisa olmakla birlikte (2. bolumun cok hizli calindigi kimi kayitlarda finalle arasindaki sure farki cok azalir) icerik olarak oldukça doludur. diger yapit turlerindeki verimlerinde benzer ornekler bulunabilir.

    ama 5. senfoni bu acidan farklidir. yapitin meshur ilk bolumu tekrar gozetilerek calindigindan 7 dakika kadar surer. ikinci bolumun 10 dakikadan kisa surmesi normaldir. kimi edisyonlarda tekrar ihtiva eden ucuncu bolum bu tekrarla 6-7 dakika kadar surer. final tekrariyla 10 dakikayi asar. 3. bolumun finale bagli oldugu ve tempo anlaminda her ikisinin de basliginin allegro oldugu goz onune alinirsa beethoven bu yapittan 7 ve 10 dakika suren sirasiyla hizli ve yuruyus temposundaki iki bolumden sonra dinleyicinin karsisina hizli tempoda 18 dakikalik bir blokla cikar. muzikal icerik de onceki bolumlerin sorularini coskun bir zafer edasinin hakim oldugu bir cozume tasir.

    bu acidan yapit finaline dogru buyuyen, finalini amaç edinmis bir yapittir. en basta bahsettigimiz klasik kurgunun tam tersi soz konusudur.

    bu yapittan once beethoven 23. piyano sonatini benzer bicimde kurgular. 3 bolumlu yapitin son iki bolumu birbirine bagli calinir ve toplamda 15 dakikayi asar. ilk bolumun 10 dakika surdugu dusunulecek olursa bu uzatmali 'final' ilk bolumu boyut olarak asar. kapsam olarak da oldukca iddiali bir muzik icerir ve yapiti bir tur final yapiti yapar. benzer kurgular keman koncertosu ve 4. piyano koncertosu 7. ve 9. yayli calgilar dortlulerinde de gorulur. yapiti cok parcali bir yigin olmaktan gorece cikarip daha az parcali bir butun olmaya dogru yonelten bu uygulama da birbirine eklenen bolumlerin celisik tempolarda olmasi yapitin, bence, tam olarak bir final yapiti olarak anilmasinin onunde bir tur mani teskil etmekte.

    ornegin keman koncertosunda son iki bolum birbirine bagli ancak yapitin ilk bolumunun o gune kadar bestelenmis en genis capli enstrumental bolum olmasi nedeniyle birbirlerine bagli olduklari halde dahi bu son iki bolum ilk bolumun yaninda cap olarak kisa kaliyor. bundan daha onemlisi bu iki bolumun farkli tempolarda olmasi ve finalin cok guzel bir bolum olmakla birlikte bir final hissiyati yaratacak icerigi olmamasi yapitin genel olarak bir final yapiti olmasina mani oluyor.

    ayni durum 4. piyano koncertosu icin de gecerli. final gercekten bir final ama cap olarak birbirine bagli(ymis gibi calinan) son iki bolum (yapit gene uc bolumlu) ilk bolumun yaninda cap olarak kisa kaliyorlar.

    5. senfoni bu 'sorun'lardan muaf: son iki bolum birbirine bagli, tempolari ayni ve hizli, bagli yapit daha onceki bolumlerde daha genis ve muzikal icerik gercek bir final hissiyatini haiz.

    bu 'final yapiti' kurgusu daha sonra brahms 1. ve 4. senfoni, bruckner 4,5,8,9(tamamlanmis seklinde), mahler 1,2,3,6, das lied von der erde (karanlik yavas ve sessiz bir sekilde bitse de) , 9 (ayni sekilde) tamamlanmis 10 kullanilmistir. daha birçok beethoven 5. senfoni sonrasi gerek beethoven'a ait gerek ait olmayan, gerek oda muzigi gerek senfonik yapitta bu kurgu gorulebilir.

    bir de beethoven'in 5. senfonisinden once, evet, mozart senfoni no. 41 gibi bir ornek var. ancak bu ornegin gecerli olabilmesi icin yapitin final bolumundeki iki tekrardan en azindan birisinin gozetilmesi gerekiyor. yapittaki tum tekrarlar gozetildiginden final 1. ve 2. bolum kadar suruyor (hepsi 11'er dakika) ancak tekrarlarin hicbirisi gozetilmeden calindiginda final gene ilk iki bolumden kisadir (3. bolum en kisa bolum oldugundan ondan bahsetmiyorum) ama bu tip ancak tekrarlarla vs. cap olarak kendini belli edebilen ornekleri goz onune almiyorum. zaten aklima gelen tek kaydadeger ornek de bu. bu ornegi kaydadeger kilan 41. senfoni finalinin insani vecde getiren askinligi ve yazisinin insan aklinin muazzam bir urunu olmasi ve bunlarin hepsinin bolumun muhtesem kapanisi ile taçlanmasi.

    (bkz: #25182125)

    40. senfoni finali de tekrarlarla ayni yapitin 1. bolumunden uzun surer ama tekrarsiz hem 1. bolumden daha kisadir. muzikal olarak dramatik ogeleri 1. bolumle yarisir ancak bunlar en azindan benim icin tam bir final havasina burunmez. haydn'in 100 kusur senfonisinde boyle bir final bilmiyorum zaten. diger klasik cag bestecilerinde ne oldugunu duydum ne de olmasina ihtimal veriyorum.


    (osuruktan teyyarenin kabin amiri - 6 Ekim 2017 12:59)

Yorum Kaynak Link : beethoven senfoni no. 5