hayatıma anlam katan oyunlardan biri. 400 sene yaşayacak olsam, millet matrix'e falan geçse yine oturur kendime bir pentium bilgisayar ayarlar oynarım. öyle de manyağım.

sizi içine çeken şey ne aşırı grafikler ne mükemmel videolar ne de bir yarış hali.

tamamen korku, tamamen tedirginlik, tamamen atılan her adımdan, çalınan her eşyadan, bayıltılan her varlıktan, söndürülen her meşaleden, bitirilen her bölümden, hikayenin gittiği her yönden zevk almak. etraftaki her sesten, her efektten, her şeyden...

bir oyundan bu kadar zevk alınır mı lan ? yürüseniz bir şey olmayacağını bildiğiniz halde sırf o soundtrackler yüzünden dakikalarca bir karanlığa çöküp beklemek nasıl bir psikoloji anlayabilir misiniz ? harita olduğu halde yine de kaybolmayı, save tuşunu yalama etmeyi...

la ben yüklemeye gidiyorum. torrent akar.

(arthur charles clarke - 10 Aralık 2012 20:44)

küçükken ilk bilgisayarım alındığında şehir dışında okuyan abimin tatile eve geldiğinde bana hediye ettiği bir oyundu. kısaca hatırladığım kadarıyla o zamanki anılarımı paylaşayım.

yeni oyun almanın heyecanıyla hemen oyunu kurup oynamaya başladım. daha oyunun açılış menüsünde o oyunun bana ağır geldiğini anlamıştım. soundtrackler desen insanın içine korku salıyo resmen. neyse oyuna karanlıklar içinde başladım ve birden oyunun kasvetli atmosferi üzerime kara bulut gibi çöktü. daha nasıl oynanacağını bilmiyo ve tedirginlikle gölgelerden ilerliyodum. ilk sınavımı kale girişindeki gardiyanlarla verdim. kamufle olmuş bir halde gardiyanların birine ok fırlattım ve işte o an olanlar oldu. diğer gardiyan okun geldiği yöne hızla koşarak kılıcını çekti ve saldırdı. işte o anda benim elim ayağım boşaldı adam acemiliğimizi fırsat bilip bizi iki hamleyle tahtalı köye yolladı. velhasıl, gardiyanların varlığımızı fark ettiği andaki içine düştüğüm dehşeti ben hayatım boyunca yaşamadım. nolacak sanki ölsek, save noktasından tekrar başlar bir daha şansımızı deneriz. yok ama öyle olmuyo işte korkudan altıma sıçacam nerdeyse. oyunu tek başıma oynamaktan korktum. baktım benim yürek bunu kaldırmıyo, abime sen oyna ben izleyecem diye yalvarır oldum. adamın tatil bitti üniversiteye geri döndü, ben oyunu bir iki gün korkudan adam gibi oynayamadım, bildiğin stres yapıyorum oynamaya çalışırken. neyse sonraları korkularımı biraz olsun yendim ama oyunu bitirebildiğimi hatırlamıyorum.

daha thief oynarken yaşadığım atraksiyonu başka bir oyunda yaşayamadım. ha bi de bu oyunla birlikte yanında diablo i i hediye eden abime teşekkür mü etsem sövsem mi bilemedim şimdi. küçük bir çocuk için resmen kabus gibi bir kombinasyon yapmış. şimdilerde de diyor ki oğlum sen nasıl bu kadar psikopatlaştın. ee dedim ki senden ötürü amk.

(no need to argue - 29 Mart 2013 00:30)

expert seçeneğindeki en önemli görevi olan
"don't kill anyone. you are a professional thief not a bloddy murderrer."ı yapabilmek için bir ton abuk subuk cambazlıklara ve ya sabır taşı modüllüklerine başvurulmasını gerektiren ai'i her ne kadar zaman zaman saçmalasa da muhteşem oyun.
oyunu ilk oynayışında direkt expert oynamanın en büyük dezavantajı catacombs'ta (thief 2, cathedral) garip uhrevi sesler çıkararak dolaşan tiplerle karşılaşmaktır. sen bütün oyun boyunca elini kılıcına sürme bile, nasıl kılıç oyunu yapılır bilme, catacombs'taki tip'in seni geçmesini beklerken o sesler ve mekan yüzünden ceseratini yitirmeye başla sonra tipin kafaya blackjack'i yapıştırdığında sadece "çtınk" diye bir ses çıkması (şöyle açıklıyım 10cm lik dökme çeliğe süpürge sopasıyla vurma sesi) sonuçu tipin size "blöööeeeggghhhhh" yada benzeri bir ses çıkarıp elindeki morning star'ı suratınıza aşk etmesi sonucu oyunu pause'layıp bir süre adrenalin seviyesinizin düşmesini ve kalp atışlarınızın düzenlenmesi için aydınlık ve bol sesli bir ortamda oturmakla sonuçlanabilen hatta 3d bir oyunda bu kadar nasıl korkulabileceğine şaşırmak ve hatta şu günde bile nedense hatırlayınca tüylerimin diken diken olduğu sahneler ve olaylarla örülü bir senaryo'ya sahip oyun.

(neocrime - 2 Şubat 2004 21:53)

geceyarisinin biri, saat 2 olmus, isiklar kapali, thief 1 oynanmakta, madenin oraya yeni gelinmis. arkadastan buradaki cesetlerin kalkip zombi oldugu ogrenilmis, iki kisi beraber olunmus, manyak ses sistemi bangir bangir bangirdiyor, biz de konusuyoruz:
-abi deminki ceset kalkmadi ama arkadas soyledi, yalan soyliycek hali yok ya, zombiymis o yatanlar.
-neden o zombi degildi peki? bak surada bir ceset daha var.
-ya onun uzerinde sinekler ucuyordu, bunda yoklar bak, dikkat et. save aldin dimi?
-aldim. yaklasiyorum da bir sey olmuyor.
-sakin abi.
-sakinim. cok yavas yaklasiyorum.
(yavas yavas cesede yaklasilir, en sonunda dibine gelinir)
-e abi, bir sey olmuyor iste.
-bilmem ki.
-kilici salliyorum kafasinda, bir sey olmuyor. bak zipliyorum hatta tepesinde ehah
-ahah, kalkmi...
(zombi bir hamlede "hhhhhh" sesi ile beraber zaten asagi bakmakta olan bizlerin ekranini kaplayacak sekilde dirilir, ben huleaaaaaa! sesi ile oturdugum yatagin arka tarafina ucarken arkadasim da elindeki mouse'u firlatip neredeyse sandalyesinden duser, hayatlarimizdan birer yil azalir.)

(bleneak - 13 Nisan 2004 10:22)

kahramani garrett yaratilmi$ en iyi anti-hero'lardan biri olan enfes oyun. gece saat 3'te full surround sistemde oynarken kapi acilip aile erkani iceri girince kafalarina $i$e atacak kadar adami panik eder, atmosfere sokar.

(lord aragorn - 16 Temmuz 2001 12:51)

7(home) ve 9(pg up) tuşlarını kullanıp, kahramanı bişeyin arkasından sağa veya sola baktırırken,oyunu oynayan kişinin de bilnçsizce sağa veya sola eğildiği oyun.

(aziz kedi - 4 Ağustos 2001 01:25)

güzel bir makine ve yeterli hardware donanımıyla oynanırsa, kişiye: "3d'ne 3d'ne 3d'ne bandım, bedava mı sandın para vidim aldım" orgazmları yaşatan, bütün kasları kasılı tutan, rüyalara giren nefis oyun, fenomen.

(aziz kedi - 2 Eylül 2001 17:44)

anneme izlerken bana fisildayarak " ay dikkat $urdan adam geliyo gormesin " dedirten oyun..zupi

(solid snake - 19 Ekim 2001 19:51)

gecenin dördünde oynandığında undeadlerin saldırısı ve hörr hörr - höeh höeh - hing eüh sesleri karşısında altınıza sıçırtan oyun. bi de sizi buldular mı ve takip etmeye başladılar mı öf öf.

(lairo - 24 Ocak 2006 13:01)

stresli oyun. korkunç oyun. oyun menüsünden quiti seçmeye vakit bulamamaktan bilgisayara reset attığımı bilirim. ya o kadar korkunç, ya bu kadar ödlek, bilemedim.

(102 - 24 Ocak 2006 13:22)