türü sevenleri ziyadesiyle memnun edeceğine ve güzel bir seyirlik yaşatacağına gönülden inanıp sabırsızlıkla beklediğim bir film. hadi hayırlısı.

(sierra leone - 20 Eylül 2013 21:35)

merak ettiğim ve beklediğim bir film. kadroda kim var, kim yönetmiş diye şöyle bir baktım.

yönetmen ruairi robinson, kendisini daha önce hiç duymadım, hiç bir eserini görmüş değilim, filmin en büyük sürprizi bence kendisi.

star yok. kadroda çok da meşhur olmayan, kaliteli işlerde rol almış, yetenekli oyuncular var.

the reluctant fundamentalist filminde cia ajanı gazeteci bobby lincoln rolüyle izlediğimiz liev schreiber başrollerde. rolünün hakkını veren, hak ettiği kadar tanınmamış bir oyuncu.

olivia williams var, the postman ve 6th sense filmlerinden hatırlayabileceğiniz.

elias koteas var, rolünün hakkını veriyor genelde.

filmin sarışın güzel ihtiyacını da romola garai ile gidermişler.

johnny harris, goran kostic, tom cullen kadrodaki diğer oyunculardan bazıları.

bekliyoruz.

(roboute guilliman - 20 Eylül 2013 22:19)

--- spoiler ---

zombili film çekecek yer arayan yapımcı, bütün kontenjanların dolu olduğunu görünce anasını sikmiş gitmiş marsta çekmiş.

başka bir şey yok.

bir tek filmin başında; hevesli ve hırslı orospu ilgi çekiyor. ama o da sonradan nezaket ile doluyor.

bir de ilk zombinin yukarı nasıl çıkmış olabileceğini anlamadım hala.
--- spoiler ---

(irregular - 4 Kasım 2013 15:51)

standart zombi filmi ama çölde, amaaan marsta geçiyor. ısırılan kişi bi kaç dakika sonra başkalarını ısırmaya başlıyor. zombi filmlerindeki klasik şeyler bunda da var, mesela arkadaşın zombi olduğunu kabullenememe, ilaçla tedavi etmeye çalışma v.s v.s.

zombi filmi ve mars videoları izlemişliğiniz varsa bu filmi pas geçebilirsiniz.

(buyuyup buyuk adam olacaktim - 5 Kasım 2013 09:21)

"mars'da yaşam bulduk ama hiç hoşumuza gitmedi" konulu filmlerin sonuncusu. bu sefer zombi'li bir versiyonunu yaparak olayı iyice cıvıtmışlar. yazıktır.

biz bu kafayla mars'a nah gideriz.

(vanwarantion - 5 Kasım 2013 17:27)

the wolverine ile birlikte iki gecemi heba etmiş film. ama the wolverine'e göre daha az hayıflandım bu filmi izlediğim için.

--- spoiler ---
kurguda bariz hatalar olmasına rağmen özellikle oyunculuğu beğendim. herkes olması gereken karakteri iyi ortaya koymuş. en sonunda campbell ve diğer kız araçta mahsur kalıyor ve pilleri bitene kadar zombilerden kaçmaya çalışıyorlar. zombiler de bunları sürekli takip ettikleri için devamlı kaçmaları gerekiyor. ancak bu arkadaşlar araçta saatlerce uyuyorlar ve uyanınca bakıyoruz ki ne gelen var ne giden.

--- spoiler ---

(dblaine - 7 Kasım 2013 01:11)

--- spoiler ---

bir grup bilim adamı ve astronot , mars gezegeninde üçlü sistemde (yörüngede ana uzay gemisi, nakliye mekikleri, mars yerleşik üssü) araştırma faaliyeti yürütmektedir.rutin çalışmalar sırasında araştırma görevlilerinin birinin kişisel bilgisayarında yapılan bir denetleme sonucunda ; alınan toprak örnekleri içerisinde yapılan elektron tarama mikroskop sonuçlarında “mikroorganizma düzeyinde” yaşam kanıtına rastlanır.

elbette bu büyük ve sarsıcı bir durumdur. bütün ekip şaşkınlık içerisindedir.derhal araştırma yapan bilim adamı ile temasa geçilir.(kendisi o an yüzey üzerinde el sondası ile numune toplamaktadır).. ancak araştırma yüzeyi çöker ve kaos başlar.. kayıp kişiyi aramak için başlatılan çalışmada , bir arkadaşları daha kaybedilir.. bu arada kazı alanında oldukça gelişkin bitki formları tespit edilir.. ancak şok henüz bitmemiştir.

kaybolan iki astronot, kırık kaskları ve atmosfer basıncına rağmen yaşamakta ve ana üsse doğru “yürüyerek” ilerlemektedir. ana üsse vardıklarında, durum anlaşılıncaya kadar , ortalık mezbahaya dönmüştür. bulunan mikroorganizma , ciddi olarak bulaşıcı risk taşımakta ve şifayı kapan kişiler , mutant benzeri cehennemi yaratıklara dönmektedir. ekip her geçen an kontrolü kaybetmekte ve mantık dışı davranışlar sergilemektedir.

sonuçta büyük çöküşe doğru adım adım ilerleyen filmde , sonu belirsiz bir kıyamet başlangıcı finali ile perde kapanmaktadır.
--- spoiler ---

evet konu bu.. film açıkça kurgusu, oyuncu performansları, dekor, efektler ve abartısız tarzı ile vasatın üzerinden bir oy almayı fazlası ile hak ediyor ancak ;

artık denene denene suyu çıkmış bulaşıcı virüs teması o denli baydı ki ; bu mevzuyu (bkz: 28 days later) filminden tutunda (bkz: world war z) filmine dek defalarca izledik…

ayrıca bu vahşileştiren ve insanlıktan çıkaran virüs konusu “bilim kurgu” için yeni bir şey değil ki… örneğin (bkz: kuduz virüsü) 1300 yıldır insanoğlunun gündeminde…

kısaca bu film yeni bir şey adına zerrece sinema değeri sunmayan bir yapım..oysa bilim kurgu türü her şeyden önce denenmemişi denemek ve olmayanı anlatmak demektir… son yıllarda bu tür, daha çok kalıpsal temaları sunmaktan başka bir şey yapamadı…

sonuçta bu film izlenebilir mi ? kesinlikle evet… ama çok şey beklenmemek kaydı ile..

(ayamandrake - 8 Kasım 2013 10:37)

her onune gelenin film cekmemesi gerektigini gosterten filmdir. 3 episode battlestar galactica izleseniz daha cok keyif alirsiniz. fizik kurallari eski total recall'dan daha cok pic edilmis.

--- spoiler ---

zombi mi? zombi ne arar la mars'ta?

--- spoiler ---

(dummy decoy - 16 Kasım 2013 02:32)

hollywood'un bilim-kurgu filmlerindeki bilim adamlarının bildiğin moron oluşu, mal mal hareket etmelerine dair çekilmiş bir başka film. cem yılmaz'ın gerizekalı mesleki reaksiyon yorumuna örnek gösterilemeyecek kadar gerizekalı gösteriyor bu adamlar astronot'ları, bilim adamlarını. nasa nerede kardeşim? bir tepki gösterin artık. bizimkiler bu kadar moron değil, iq'ları şu kadar, şu basınca dayanıyorlar falan deyin yahu. uzaya gitmiş tanıdığım yok ama o kadar maliyetli projeleri mallara teslim etmiyorlardır, değil mi?

--- spoiler ---

karakterleri tek tek ele alalım.
vincent: klostrofobi mi var, adamda bir sorun var. nasıl oluyorsa uzaya göndermişler. en sağlamı bu, o yüzden bundan başladık.
kim: filmde aklı başında, mantıklı davranan tek kişi. protokol diyor, millet duygusala bağlıyor. oraya görev yapmaya gelmişsin. kadın bir ilerleme kaydedemedik diye sinirleniyor, sen bitse de eve gitsem diyorsun. ah hollywood!
irwin: lan nerede karaktersiz, güçsüz tip var hep niyeyse uzay gemilerini bunla dolduruyorlar filmlerde.
brunel: gördüğüm en etkisiz lider karakteriydi. neye istinaden önder yapmışlarsa.
marko: nasa'nın efendi adam yerine piç tercihi! komedi lan. uzay gemisinin arkasına geçip gizli gizli ot da çekmiştir bu.
dalby: arkadaşı tutarken "tutmayın lan beni" diyen tiplerdendi sanırım. brunel bıraksaydı da yanında bir bok yokken o çukura nasıl girmeyi planladığını görseydik.
harrington: protokole sokarım dedi. zombi ona soktu, matkabı.
lane: etkisiz eleman. zorlarsak moral destek ünitesi işte.

yardıma gelen ekip: dışarda tanımlayamadığımız bir şeyler var. o zaman kapıyı açalım. aaa öldük!
--- spoiler ---

kaliteli bir türk bilim-kurgu filmini ellerimle yapıp uzaya gidenlerin mal olmadığını kanıtlamak istiyorum. paranız mı var? hadi uçuralım şu bebeği dostum!^*

(alavgan - 24 Nisan 2014 20:20)

zombi/vampir olayı fantastik sinemada da olsa en zevk almadığım unsurdur. e sen bunu gidip bilim-kurgu türüne koyarsan ben de sana kibarca gönül koyarım sevgili yönetmen/yapımcı/senarist. ortada bu açıdan ciddi bir absürdlük var.

ama insanın hayatta kalma güdüsü ve bencillik üzerine güzel noktalar yok değil. gerilim türünden bakarsak kendini izlettiriyor aslında film.

---spoilergrad---

bilim-kurgu filmlerinin kaderi sanırım bu; tüm mürettebatı kaybettik yine.

---spoilergrad---

(koray - 2 Şubat 2015 22:44)