ozetle dozu kacmis seksilikte bi album olmus. kulaklarima inanamadim. ellerine saglik!

(underexposed - 27 Eylül 2006 16:36)

kendi ölümünü izleme fikri başlı başına bir vakka olunca film bugün bile izlenildiğinde çok başka bir tat veriyor kanımca. sadece bir katil değil aynı zamanda image yaratma konusunda da gerçek bir obsesif olan başrolun bu hisse azıcık sahip olan insanları pek şaşırttığını düşünmüyorum. cinayete varacak sapkınlığı dışında çok tanıdık hisler, tavırlar sergiliyor. kör anneyle başrolun ilişkisi üzerine ise başlı başına bir paper yazılabilir diye düşünüyorum.

(coldfeet - 18 Ağustos 2007 02:32)

haneke'nin code inconnu'sunun bir bölümüne, amenabar'ın tesis'ine soderbergh'in sex lies and videotape'ine ve hatta daha bir çok filme ilham olmuş gibi görünen, en az hitchcock filmleri kadar ve hatta daha fazla insanı etkileyen, blowup kadar da esaslı bir film. hitchcock'un psycho'sundaki karaktere benzer, hasta bir adam var karşımızda. psikopat bir babanın eseri. aslında davranışları onu seri katil yapmaya yetiyor ama aslında onun bir gayesi var, aynı perfume the story of a murderer'daki jean-baptiste grenouille gibi. karlheinz böhm ve diğerlerinin takdir edilesi oyunculuğu, michael powell'ın usta yönetmenliği ile birleşince ortaya mükemmel bir film çıkmış. başka nasıl anlatayım bilemiyorum. otur karşısına geç, film çıkar içinden bir sürü.

(nihilanth - 26 Ağustos 2007 18:14)

pedro almodovar'in 1993 yapimi kika isimli filminin bir sahnesinde duvarda afisi asili olan michael powell filmi.

(cult - 22 Ocak 2008 01:25)

fotoğrafçı katil harvey murray glatman 'ın idamından 1 sene sonra çekilen, o zamanın izleyicisinin bu nasıl bir bir hasta ruhun eseri diyerek yerden yere vurduğu, bugün ise psikolojik yönüyle olsun, öldürme şeklindeki yaratıcılıkla olsun, atmosferiyle olsun hayranlık uyandıran michael powell filmi.

(sheen - 26 Ocak 2008 02:56)

strange days'den snuff filmlere kadar bir çok filmin önünü açan, kültür yaratan bir filmdir.

(dikakana bey - 11 Aralık 2002 02:20)

babasının sistematik deneylerinin kobayı olarak büyüyen bir çocuğun eriştiği arıza noktayı anlatan film. hiçkok'a sadece selam durmayıp bi de halini hatrını da soran film.

(camelf - 3 Ekim 2011 10:09)

" ne godiva geçer yoldan ne bir kimse kör olur " diyerek ismet özel'in de andığı tom'dur.

(bkz: amentü)

(sapan - 3 Ekim 2011 10:14)

kendisinden birkaç ay sonra çıkan psycho ile beraber beyazperdedeki psikopat katil imgesinin şekillenmesinde çok etkin bir rolü olan film.

(killer shark sofrasi - 3 Ekim 2011 10:18)

michael powell'ın yönettiği 1960 yapımı, başarılı senaryo sahibi gerilim filmi;placebonun şık şarkılarından birinin adı.

(catharsis - 11 Aralık 2000 19:03)

black mirror'ın öncülü, soyaçekinik-fotobiyografik gerilim pornosu.

(ya iste boyle senden naber - 16 Mayıs 2013 02:08)

bu muhteşem film üzerine türkçedeki en sağlam yazı sanırım şu. oldukça ilham verici.

(hanging rock - 28 Ekim 2013 11:45)

sadece film olarak bakıldığında sıkıcı bir denemeden ileri gitmeyebilir ancak freud'un voyeurism ve scopophilia kavramlarıyla birlikte izlendiğinde müthiş bir filmdir. bakmanın ve izlemenin takıntılı hazzına şahane göndermeler yapar. hitchcock'un vertigo filmiyle art arda izlenmesini tavsiye ederim. ama bence peening tom bir tık daha iyi analiz içermektedir.

ayrıca bende favorim olan ve beni en çok etkileyen film olan we need talk about kevin etkisi yaratmıştır. ikisinde de psikopat film karakteri ve çocukluğuna bakıldığında psikopat ebeveyn karakterlerini görürüz iki filmde de.

--- spoiler ---

filmde herkesi dikizleyen bundan da zevk alan mark'ın odasının kapısını kilitlemediğini bir sahne vardır, komşusu istediği gibi girip çıkmaktadır. babasının kendisini sürekli izlediği ve en mahrem anlarını bile kameraya aldığını komşusuna izleten mark "benim hiç mahremim olmadı" demiştir. bu da çocuğa mahrem alan yaratmanın ve buna saygı duymanın önemi için on numara bir sahnedir.
--- spoiler ---

(minesota - 14 Eylül 2014 22:45)

boyle kult sayilan eserlerden genelde o cok ovulen sanatsal ulvi tatlari pek alamayan, kapasitesi sinirli bi izleyici olsam da begenerek izledigim bi film oldu rontgenci mark... 1960'larda gercekten devrimsel bi etki yaratmis olmasi sasirtici degil...

karlheinz bohm'un kirik ingilizcesi ve duragan konusma tarzi, kafayi hafif siyirmis bi sosyopat icin gayet iyi gitmis, ben sahsen cok iyi rol yaptigini dusundum...

sanki yarim birakilmis gibi gelen bazi sahneler vardi, imdb'den gordum ki film zamaninda zaten epey bi kiyima ugramis, sonra da tamamen toparlanamamis bi turlu... yani gercekten filmin bazi parcalari kaybolmus, o benim kendi anlayamayisim degilmis...

(levenspiel - 6 Ekim 2014 05:26)

rontgenci
(bkz: rear window) (bkz: l b jeffries)

(cameltosis - 18 Haziran 2001 01:01)

efsaneye göre, lady godiva, vücudunu sadece saçları ile örterek geçtiği gün, coventry halkı, saygıdan kapılarını, pencerelerini kapalı olarak tutmuş, ancak, bir kişi, terzi tom, meraktan mı, şehvetten mi, yoksa her ikisinden midir bilinmez, seyretmiştir; sonucunda ise, efsanenin çeşitli versiyonlarına göre, kör olduğu ya da öldüğü söylenir. zaman içinde, bu seyir merakından muzdarip olanlar^* “peeping tom” olarak anılır olmuş.

daniel defoe ve tennyson, eserlerinde bu efsaneyi kullanan isimler arasında. tennyson'un "godiva" şiiri de, tom’un kör olduğu versiyonlardan biri: "...but his eyes, before they had their will,/were shrivell'd into darkness in his head,/and dropt before him. so the powers, who wait/on noble deeds, cancell'd a sense misused;/and she, that knew not, pass'd...."

(cedilla - 1 Ekim 2004 15:02)

ana karakter mark lewis der ki: "dunyanin en korkutucu seyi nedir biliyor musunuz? korkudur"

(krebstar - 14 Ekim 2001 18:00)

ingiltere'deki eski bir şehir efsanesine göre, lady godiva, dönemin asil hatun hatunlarından birisi,coventry'i at sırtında baştan başa , çırılçıplak bir şekilde geçermiş.. onu buna güçlü bir hükümdar zorlamış...
lady godiva arz-ı endamda bulunurken şehirde bütün pencelerin kepenkleri kapanırmış, ona bakmak kafanın uçması demekmiş ;ama tom adında bir şehirli kepenk arasından onu gözetlermiş hergün...yeniden ve yeniden.. (tom'a ne olduğunu söylemeye gerek yok herhalde.. )

dokuz yüzyıl geçse de 'dikizci tom' deyimi hala kullanılmaktadır..

placebo tom'u alır o tadına doyum olmaz parçalarından birine ekler... hayatıyla kesiştirir onu molko herzamanki gibi...
molko'nun gençlik buhranlarına dem vurduğu şarkılardan sadece biri, bu 2000 çıkışlı black market musicin etkileyici şarkılarından sadece biri:

düşmemek için dikkat et
kendi duvarlarını tırmanmak zorundayken
çünkü sen beni 'senden daha uzunmuşum' gibi hissettirensin (bkz: ego)

ben sadece bir dikizciyim
çok uzun zamandır yalnız başıma
ergenlik problemleri
kaybedecek birşey yok

ağırlıksızım ( bir hiçim..)
ortada kalmışım
sadakatsizim
korkuyorum

bir delikten sevdiklerimle yüzleşirim ( dikizlemenin bir yorumu..)
kırılmış ruhumu çaldı
kendimi senden daha uzunmuşum gibi hissettiren kişi
ben sadece bir dikizciyim
çok uzun zamandır yalnız başıma
vitesle ilgili belalar
korkacak hiçbirşey kalmadı

(nakaratlar)

kaybettiğim her bahisle
yaptığım her numarayla
sen hala senin olduğundan daha uzun hissettirensin
ben sadece bir dikizciyim
çok uzun zamandır yalnız başıma
ergenlik problemleri
kaybedecek birşey yok...

(nakaratlar)

modern bir tom haline getiriyor gençliğindeki kendini molko efendi.. bunu da çok iyi beceriyor..

(starcrossed - 2 Ağustos 2005 18:10)

kucuk mark'in korkuyla imtihani icerikli evde cekilmis videolarinda bilim insani babayi oynayan michael powell 'ın bizzat kendisidir ki isbu goruntulerdeki kucucuk mark da michael beyin gercek hayattaki evladidir. bu luzumsuz bilginin ardindan belirtmek isterim ki bu kultun kultu film scorsese icin de pek kiymetli bir yerdedir.
i know what you did last summer /i still know what you did last summer'cilari uzecekse de, ozellikle 40 yil oncesinden bugunlere ulastigi dikkate alindiginda;son derece etkin bir gerilim olduguna suphe yoktur.

(gaye topbas - 16 Ekim 2005 18:21)

her sinemacı ve fotoğrafçıda az da olsa bulunduğu öne sürülen scopophilia hastalığının halk arasındaki adı. michael powell'in filminde en üst noktası "kendi ölümünü izlemek" olarak verilmiştir.

(anahita - 6 Kasım 2005 23:54)