niko pirosmani ya da gürcüce bilinen soyadıyla pirosmanaşvili eğitimli ressamlardan değildir. kendi kendini yetiştirmiştir. resimlerindeki duyarlılık, naiflik, içtenlik hemen göze çarpar. kolaylıkla okunabilen yalın resimler yapmıştır. resmi, batı resminden, bu yönüyle bariz ayrılıklar taşır. uzun uzun okumalar gerektirmez baktığınızda resimleri. neyse odur.
ince bir hüzün mü sezilir; ben mi öyle anlarım bilmem? ama çok sıcak, çok sahici, sanki tablodan fırlayıp benimle kadeh kaldıracak gibidir bazı resimlerinde insanlar.

(karviskali - 7 Şubat 2007 00:21)

picasso'nun en çok sevdiği ressammış kendileri.

(atomunu yesile kaptirmis alelade bi ot - 1 Ağustos 2007 17:58)

hem naif hem komik hem de zarif bir gürcü ressam. tuval bulamadığından siyah muşamba üzerine yaptığı tablolarla kalbimi hemen fethetmiş olan köylü kişi.

(one fat lady - 18 Eylül 2007 20:49)

nikolai aslanovich pirosmanashvili

(gemici49 - 3 Mart 2009 23:42)

1969'da louvre müzesinde ilk kez düzenlenen sergide pirosmani'nin resimleriyle tanışan picasso gürcü ressam için "gürcistan'da sergi açmama gerek yok, orada pirosmani var" demiştir.

(sunnny - 6 Ekim 2010 09:34)

(bkz: million alyh roz)

(anakin - 27 Aralık 2011 06:16)

fakir ve öldükten sonra değeri anlaşılan ressam denklemi çok bilinen bir durum ancak bu adam kadar yokluk çeken ressam yoktur heralde. niko pirosmani öyle fakir bir ressammış ki tiflis'teki pek çok ev ve meyhaneyi boyamış, uzun süre badanacılık yapmış, yemek alacak parası olmadığı için resim yapma veya duvarlarını boyama karşılığında restoranlarda çalışmış. bunun yanında tuval alacak parası olmadığı için siyah muşamba üzerine çiziktirmiş, zamanla bu da onun ayırıcı niteliği haline gelmiş. bir ara ticarete girişip durumunu toparlayacak gibi olduysa da tabir caiz ise ticarete kafası basmamış, hayatının son dönemlerinde sokaklarda yatıp kalkmış ve yanılmıyorsam alkol bağımlılığı sonucu karaciğer yetmezliğinden ölmüş.

bununla birlikte çokça hayvan resmeden, özellikle hayvan figürlü resimlerinde kompozisyonu yahut çoğunlukla figürü tuvale oransal olarak yerleştirmek yerine figürler tuvalden taşacakmış izlenimi veren bir duruşu tercih etmiş, bazı sujeleri sanki o an ressamla göz göze gelmiş ve resimlerinin yapıldığını fark etmiş gibi bir saflık ve şaşkınlıkla bakan resimler yapmıştır. bu nispeten primitif veya naif pastoral duruşunun saflığını dengeleyen esas durum ise kanaatimce eşrefoğlu rumi'nin evliya tasnifinde 4. basamağa denk düşen o kendinden, halk ondan habersiz veli kabilinden yeteneğinin ebatlarını tam anlayamamış olmasıdır. yine okunulanlara göre kendisi keşfedildiğinde ona büyük bir ressam olduğunuzu biliyor musunuz denmiş, boş gözlerle bakışı seyredilmiştir. nitekim devrin bilinen bir rus neşriyyatında hakkında çıkan basit bir karikatüre çok içerlemiş ve küskün ölmüştür.

daha sonra büyük bir yetenek olarak nitelenecek bir ressama dükkan camına isim yazdırarak, trafik işaretlerini boyatarak yapılan bu ruh küçültücü yaklaşım, onu kendi yeteneğini anlama aşamasında belki de gelgitli etmiş ve kendisini anlamasına mani olmuş olabilir.

pirosmani'nin aynı isimle 1969 yapımı bir filmi de var, biraz donuk ama hikayeyi güzel anlatıyor. ilave edelim; picasso'nun övgülerine mazhar olup ruhunun öte dünyaya kabzedilmesinin 54. sene-i devriyesi civarında pablo tarafından bir de resmi yapılmıştır. picasso pirosmani yazılarak işbu resme kolayca ulaşabilirsiniz.

öte dünya var ise bu naif adama varsıl bir hayat dilerim.

(dunyanin6dabiri - 29 Haziran 2015 16:01)