Süre                : 1 Saat 34 dakika
Çıkış Tarihi     : 15 Nisan 2005 Cuma, Yapım Yılı : 2005
Türü                : Komedi,Cinayet,Drama
Taglar             : Rahip,Neo nazi,kilise,Rektörlük,Inanç
Ülke                : Danimarka,Almanya
Yapımcı          :  M&M Productions , August Film & TV GmbH , Danmarks Radio (DR)
Yönetmen       : Anders Thomas Jensen (IMDB)(ekşi)
Senarist          : Anders Thomas Jensen (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Ulrich Thomsen (IMDB)(ekşi), Mads Mikkelsen (IMDB)(ekşi), Nicolas Bro (IMDB)(ekşi), Paprika Steen (IMDB)(ekşi), Ali Kazim (IMDB)(ekşi), Nikolaj Lie Kaas (IMDB)(ekşi)

Adams æbler (~ Adem in Elmasi) ' Filminin Konusu :
Hapisten yeni çıkan neo-nazi Adam, topluma hizmet etmek üzere papaz Ivan'ın yanına gönderilir. Ivan ona kilisenin önündeki elma ağacının meyveleriyle bir elmalı kek pişirme görevi verir. Bu arada elmalar kuşların, solucanların ve şimşeklerin saldırısına uğrar. Ivan, Şeytan tarafından sınandıklarına inanır. Adam ise Tanrı tarafından sınandıklarını düşünmektedir, çünkü belki de kötülük diye bir şey yoktur. İyi ile kötü çatışmasına ciddi biçimde eğilen bu absürd ve çarpık kara komedi, Çaylak Kasaplar'ın yönetmeni, Mifune, Açık Kalpler ve Kral Yaşıyor gibi Dogme filmlerinin yazarı Anders Thomas Jensen'in son filmi. Adem'in Elmaları aynı zamanda Danimarka'nın En İyi Yabancı Film kategorisindeki Oscar adayıydı.


  • "adam filmin başında otobüsü çizdiği bıçağıyla filmin sonunda kendi yaptığı pastayı paylaşır. işte değişim, işte gelişim, işte film izleyin izletin."
  • "ivan: what a handsome man. your father?adam: that's hitler."
  • "-inanmıyorum.-bu kadar saçma söz duymamıştım."
  • "güldüren aynı zamanda güldürdüğü şeyle rahatsız eden film."




Facebook Yorumları
  • comment image

    yazmak istediklerimin hepsi yazılmış. gelip de tekrar etmek saçma belki ama şapka çıkarmadan da içime sinmedi.
    çok garip, uçuk kaçık, üzücü ve çoğu zaman da korkunç şekilde komik.
    zaman zaman rahatsızlık vermesi de sanırım, izleyicinin filmin nasıl bir mesaj verme çabasında olduğu konusundaki kararsızlıklarından kaynaklanıyor.
    ki bana göre bu konuda kararsız olan sadece izleyici değil. güzel olanı da bu.
    izlediğim en hoş filmlerden diyebilirim rahatlıkla.

    --- spoiler ---

    bir de tam zamanında bitiyor belki ama sondaki o iki karakterin hikayesiyle filmin devam etmesini çok isterdim doğrusu. bu da filmin başarısından tabi.
    ayrıca filmin sonunda adam, saçlarıyla john locke benzeri bi şok mu yaşatıyor ne.

    ---
    spoiler ---


    (antikpatik - 29 Ekim 2008 03:10)

  • comment image

    --- spoiler ---
    adam filmin başında otobüsü çizdiği bıçağıyla filmin sonunda kendi yaptığı pastayı paylaşır.
    işte değişim, işte gelişim, işte film izleyin izletin.
    ---
    spoiler ---


    (oz ssg - 20 Aralık 2008 13:19)

  • comment image

    dini butun birisi icin hidayete ermenin yolunun ancak tanri'ya sorgusuz inanmaktan gectigini hissettirebilecek denli deruni bir film olabilecegi gibi dini eksik ve yarimlar; ama yine de dunyayi pozitivistler gibi matematik/mekanik dil uzerinden kavramaktan imtina eden "yine de bir inanc mumkun" insanları icin hem matrak hem de anlamli bir film adem'in elmalari. hikayesinin nasil gelisecegi ve sonuclanacagi henuz filmin basinda kolayca anlasilsa ve hikayenin kendisi oyle ahim sahim olmasa da; catiskilari, mucizeleri, diyaloglari, abdurdlukleri, semavi referanslari, yazarca izlekleri ve hepsini 90 dakika icine sigdirabilmesiyle gonlumu ilk bu filmiyle feth etmisti anders thomas jensen. hikayeyi burada fas edip keyif kacirmanin anlami yok; ama gordukleri karsisindaki saskinlikla pilini pirtisini toplayip baska bir yerde meslegini icra etmeye yol alan pozitivist doktor'un da dedigi gibi, "hastalarin olmedigi, kafasindan vurulan insanlarin hastane bahcesinde hamburger yiyip guneslendigi" bir diyar burasi. lakin fantastik degil pek, ya da "bunlar yalniz filmlerde olur nalan" denilen her film kadar fantastik. ama bunun otesinde, komik de. rehabilitasyon ve sosyal hizmet amaciyla bir kilisede belli bir sure kalmasi gereken bir adet neo-nazi, kilisesinin ortasinda bir neo-nazi tarafindan agzi burnu kirilan bir adet rahip, yanlis bir hakem karariyla hayati kaymis ve akabinde kendini alkole ve kleptomaniye kaptirmis bir adet eski tenisci, suudi arabistan'daki topraklarini isgal etmis petrol sirketinden intikamini benzin istasyonlarini soyarak alan bir adet terorist ve endonezya'da yattigi erkekten hamile kalmis seks duskunu bir kadin bir araya ne kadar getirilebilirse o kadar getirilebilmis tuhaf bir karisim. ama her seyin mantikli olmasi da gerekmiyor ya! kapanis, maruz kaldigi onca ilahi sinava ve cezaya ragmen inancindan vazgecmeyen hz. eyub misal rahibimiz mads mikkelsen'den gelsin: "bu dunyada herkes mantigini kullansaydi hepimiz coktan yok olmustuk!"


    (alexis zorba - 5 Şubat 2011 19:46)

  • comment image

    film absürt komedinin yanında, sağlam bir dram ve tadından yenmeyecek güzellikte sembolizmi de sunuyor bize. burası biraz es geçilmiş gibi.

    ayrıca bu mads mikkelsen kardeşimizin sol gözünden ne isteniyor anlamadım. 2009 yapımı valhalla rising filminde de sol göz problemliydi. galiba bu filmden bir gönderme var..

    ek olarak: halil sezai'nin stilini kimden çaldığı belli oldu; gunnar


    (keke23 - 29 Şubat 2012 17:44)

  • comment image

    elma’yı yutturan bir film. yok yok hapı değil, elma’yı.

    cennetten kovulduk biz bu elma yüzünden; yeryüzüne düştük. toprağa tutunduk, filizlendik, büyüdük, açıldık, saçıldık, etrafımıza hayran kaldık, ama en çok da kendimize hayran bırakmaktan hoşlandık. daha olmadan dalımızdan koparanların yüzünü ekşittik, midelerini bozduk, kimisinin elinde ise baldan da tatlı olduk. ilgiye muhtaç olduk en çok; ilgisiz kaldık kurda kuşa yem olduk, ilgisiz kaldık kendi içimizi yine kendimiz yer olduk. sonunda, en sonunda; hamdık, piştik, yandık.

    gökten ise, sadece ve sadece bir elma düştü bu filmin sonunda. o elma’yı biz, bir türlü kovulamadığımız yeryüzünde yuttuk.


    (dolls - 12 Ağustos 2012 17:07)

  • comment image

    gelmiş geçmiş en sevimli film olabilir. üstelik başrollerde; bir neo nazi, bir kafayı sıyırmış peder, bir terörist potansiyelli arap, bir obez, bir de alkolik kadın var. her karakter ayrı ayrı güzel işlenmiş, ayrı ayrı anlatıyor kendini film boyunca.

    --- spoiler ---
    filmin sonuna doğru, doktorun eşyalarını toplayıp ''bilimin normal işlediği bir yere gidiyorum ben'' diyerek atar yaptığı sahneyi çok sevdim. ayrıca adam saçları uzattıktan sonra tanıyamadım. ne kadar değişti yahu.
    ---
    spoiler ---

    izleyin, izlettirin. yalnız belli bir film kültürüne, ufka sahip olan, kutunun dışında düşünebilen insanlar daha çok sevecektir. yoksa hollywood tadı ararsanız, olmaz o iş.


    (gmzo - 23 Mart 2013 23:37)

  • comment image

    --- spoiler ---

    izlediğim en iyi filmlerden. pederin iyimserliği ve olayları çarpıtışı, film boyunca beni benden aldı:

    +he shot my cat.

    - let's stop with the accusations. it was an old cat. he just happened to fall down while we were shooting. if you want to discuss it now, we can.

    ---
    spoiler ---


    (sparkatus - 4 Haziran 2015 22:25)

Yorum Kaynak Link : adams aebler