Play It Again, Sam (~ Aspirins for Three) ' Filminin Konusu : Karısı tarafından terk edilen eleştirmen Allan’ı, bu travmatik durumdan arkadaşları kurtarmaya çalışır. Allan arkadaşlarının tanıştırdığı yeni kızlarla flört ederken, bir yandan da alt benliği olan Humphrey Bogart’ın tavsiyelerine uymaktadır. Allen’ın aynı adlı tiyatro oyunundan uyarlanan film, her bir dakikasında ayrı bir lezzet taşıyan, dolu dolu bir komedi..
Manhattan(1979)(8,0-119964)
Crimes and Misdemeanors(1989)(8,0-49485)
Love and Death(1975)(7,8-32372)
Zelig(1983)(7,8-37049)
The Purple Rose of Cairo(1985)(7,7-42366)
Broadway Danny Rose(1984)(7,5-21517)
Sleeper(1973)(7,3-37602)
Stardust Memories(1980)(7,3-20681)
Take the Money and Run(1970)(7,3-25820)
Bananas(1971)(7,1-31390)
Everything You Always Wanted to Know About Sex * But Were Afraid to Ask(1973)(6,8-35354)
A Midsummer Night's Sex Comedy(1982)(6,7-16934)
her ne kadar kendisi yönetmemiş olsa da yine de çok eğlenceli bir woody allen filmi. özellikle casablanca filmini sevenler için film yerinde göndermeleriyle daha da eğlenceli bir hâl alıyor.oyuncularda woody allen bildiğimiz woody allen'ken, diane keaton ise "gençliği de izlenmeye değermiş" dedirtiyor insana. (her ne kadar filmde gözüktüğü ilk sahnede o berbat erkek takımını giyiyor olsa da (bkz: erkek kiyafetleri giyen kizlar))--- spoiler ---ayrıca filmde çok sevdiğim iki sahne oldu,bahsetmeden geçemeyeceğim. ilki de vittorio de sica'nın film afişini gördükten sonra woody allen'in aklında canlanan italyan filmi sahnesini ki gerçekten çok komik ve başarılıydı. diğeri ise resim sergisinde woody allen'a kadın ararlarken güzel bir kıza rastladığı sahne. woody allen , sergide gördüğü kıza gidip resim hakkında ne düşündüğünü sorar, kız varoluşun saçmalığından girip,hayatın boşluğundan çıkar,woody allen kızın cevap vermesinden umut ederek cumartesi ne yapacağını sorar,kız "intihar edicem." der,woody allen hiç bozmadan devam eder "ya cuma günü?"--- spoiler ---
(gioberg - 13 Ocak 2007 02:39)
woody allen'ın oynadığı karakterlerin ortalama personasının (psikolojik sorunlu, nevrotik, kendine güvensiz, kaygılı vs.) tam zıttı, heralde humphrey bogart'ın oynadığı karakterlerin ortalama personasıdır (karizma, kendine güvenen, taşaklı, cool, hazırcevap... hmm sonuncusu allen için de geçerli :) diyebiliriz. allen bu iki karakteri aynı filmde buluşturup, bogey'i allan'a halüsinatif akıl hocası yapınca da ortaya woody allen'ın erken dönem komik filmlerinden belki de en iyisi çıkar.tagline şöyledir: "if you're going to take advice - take it from the best."özellikle allan'in karısından ayrılışından sonra tanışacağı ilk kadın için girdiği tripler inanılmaz komiktir. kendisi olamamak için herşeyi yapar adeta. sıçtıkça sıçar batırır. ekran karşısında erkeklik adına bizim, yani izleyicinin yüzü kızarır. allen kadınlara yaklaşım konusunda en alt limiti göstermiştir adeta. ama filmin sonunda öyle bir manevra yapar kiii (gerçi o da casablanca'dandır ama neyse karıştırmayın işte laf anlatıyoruz burada), belki de uçağa binenler için "güzel bir arkadaşlığın" başlangıcına neden olacaktır bu manevra!allan mevzuyu çözmüştür sonunda: allan: i guess the secret's not being you, it's being me. true, you're not too tall and kind of ugly, but what the hell? i'm short enough and ugly enough to succeed on my own.bogart: here's looking at you, kid.
(axellennox - 16 Haziran 2007 01:49)
"madem ki internetimiz var o zaman niye hayran oldugumuz adamlarin tüm filmlerini izlemiyoruz ki" konseptinde izledigim 6. woody allen filmi.. ve bence ilk kaydadeger olani.. öncelikle film hakkinda yaptigim ufak arastirmanin sonuclarini soyleyeyim.. woody allen in diane keaton ile oynadigi ilk film bu film.. sonrasinda annie hall ile oskar alacak bu ikili ilk kez uyusuyorlar.. opusmeleri disinda ben bir rahatsizlik gormedim acikcasi.. ama rahmetli aysel gürel'in genc bir cocukla opusmesinden sonra gordugum en rahatsiz öpüsmenin de bu ikiliye ait oldugunu bir cirpida soyleyebilirim.. bununla birlikte diane keaton kesinlikle cok güzel bir kadinmis arkadas.. gülüsüne bilmemnesine vuruldum kaldim.. film aslinda manhattan'da long island da cekilecekmis ama donemin işcileri o bolgede ucun besin hesabini yapip greve gidince, filmin cekimleri san francisco ya sarkmis ki biz de bu travmayli ilimizi gorebilelim, ozlem giderebilelim.. sahsen ben istanbulun yokuslari icin de bu tramvaylardan bol bol istiyorum.. lütfen! herneyse film tam bir holivud'un altin cagina gondermeler soleni. daha sonralari woody allen ingrad bergman a selamlar cakacakken simdilik humbrey bogartlara, clark gable lara selamini cakiyor.. onlar gibi yasamaya, onlar gibi yapmaya calisarak bizi 90 dakika eyliyor.. kesinlikle izlenmesi gereken, izlemeyen woody allen fanatiklerinin cok sey kaybedecekleri bir film. en azindan bananas, take the money and run,what s new pussycat,everything you want to know about sex gibi filmlerde gordugumuz, ucuz gaglerin, nasil durum komedilerine donustugunu aleni olarak gorebiliyoruz.. on üzerinden sey edeyim ki 9.7.. gercekten..
(azuth - 28 Şubat 2008 15:52)
casablanca 'da geçtiği düşünülen repliktir.. hatta filmle bütünleşmiş en önemli repliktir.. ancak gerçek şu ki , filmde böyle bir replik geçmez. en azından bu şekilde geçmez.. (bkz: play it, play as time goes by)aynı adlı woody allen filmidir bir de.. kanımca en komik ve zekice yazılmış , başarıyla oynanmış woody allen filmlerindendir.. izlerken gülerken koltuktan düşme garantisi veren filmdir.. dvd kapağında öyle yazar mı bilmem ..
(paris - 15 Aralık 2008 13:57)
izmir konak sahnesine hakkında hiç bir fikrim olmadan gittigim oyundu. hatta biletleri verirken film başladı geç acele edebilir misiniz diyen görevlinin böyle bir esprisine şaşırdım. sonra bir girdik salona casablanca oynuyor. lakin sisleri başka şekilde vermeleri tercih ederim. çünkü sahneye çok yakın olmamamıza rağmen sislerin kokusu o kadar rahatsız etti ki. sahneye sis verilince direk olarak seyircilerin üzerine akıyordu sisler. bir şekilde çözülmeli sorun.
(safak efendisi - 12 Ocak 2009 11:06)
filmin sonunda allan hayatım boyunca bu casablanca repliğini söylemek istemiştim diyerek alıntısını yapar. aynı şekilde bir gün söylemek için can attığım sürüyle woody allen filmi quote'u var. yani allan o alakasız casablanca repliğini hayatının bir yerinde söylemeyi başarabilmişse kendim için de umut vardır gibi geldi bana. tabi allan'ın bu tutkusuna nancy'nin verdiği ayar da pek yerinde:--- spoiler ---nancy: you like movies becuase you're one of life's great watchers. --- spoiler ---
(absinthe - 18 Ekim 2009 15:10)
tarihsel bir tartismaya en son belgeler * isiginda son vermek için asagidaki bölümü sunuyorum bilgilerinize. (parantez içinde, filmin baslangicindan beri geçen zaman hatirlatilmaktadir).[elsa rick's 'e gelmistir, sam onun yanina gelir seyyar piyanosuyla. biraz muhabbet ederler. sam bana burda çalmam için para veriyorlar der gibi piyanosuna döner].ilsa - some of the old songs, sam.sam -yes, ma'am[sam bir seyler çalar].ilsa -play it once, sam. for old time's sake.sam - i don't know what you mean, miss ilsa.ilsa - play it, sam. (31'00). play as time goes by (31'03'').sam - i can't remember it. i'm a little rusty on it. [ilsa hatirlatmak için mirildanir. sam çalmaya baslar.]ilsa - sing it, sam. (31'32'').[sam çalmaya söyleyerek devam eder, biz de ister istemez mirildaniriz. yan siralardan hisst derler. o sirada rick kumarhane bölümünden çikar ve irkilir]rick - sam, i thought i told you never to play… (32'07'').[sam kafasiyla ilsa'yi isaret eder ve belediye zabitasi geldiginde seyyar piyanistler ne yaparsa onu yapar, sandalyesini kapar ve piyanosunu iterek kaçar].(…)[bar kapanmistir…rick ve sam basbasadirlar. rick içmeye koyulmustur].rick - they grab ugarte (almanlarin o gece öldürdükleri arkadasi), then she walks in. that's the way it goes. one it, one out… sam !sam - yes, boss.rick - if it's december, 1941, in casablanca, what time is it in new york ?*sam - what -- ? my watch stopped.*rick - i bet they're asleep in new york. i bet they're asleep all over america… *** [rick masaya bir yumruk atar] of all the gin joints in all the towns in all the world, she walks into mine… * what are you playing ?sam - a little something of my own.rick - stop it. you know what i wanna hear.sam - no, i don't.rick - you played it for her, you can play it for me.sam - i don't think i can remember.rick - if she can stand it, i can. play it ! (36'45'').sam - yes boss.[sam çalar ve söyler. biz de mirildaniriz. yan siralardan bir sey demezler artik.]
(pinocchio - 4 Aralık 2002 00:41)
çok güldüğüm bir woody allen filmi. barda dans eden kızla tanışmaya çalışan allen'ın linda'yla şu diyaloğu için bile izlenebilir:--- spoiler ---linda: now, start dancing. you ready? keep count. and it's one, two... one, two... right. go ahead, say something to her.bunun üzerine allen dans ederek kıza yaklaşır ve şöyle der: allen: one, two...linda: try something more meaningful.allen tekrar dans ederek kıza yaklaşır.allen: three, four...linda: speak to her.ve allen dans eden kıza şunu sorar:allen: are you interested in dancing?--- spoiler ---
(dustepesi - 16 Şubat 2011 17:54)
filmin başında casablanca'nın finalini izleyiciyle izleyen, izleyiciyle büyülenen woody allen, üçlü aşkı ve benzeri bir finali vaat etmişti. herkesin aslında çekmek istediği böyle nefis bir sonu replikleri bile bozmadan müthiş bir mizah duygusuyla yineliyor casablanca remake'inde woody allen. filmin şapşallığı üzerinde baş karakteri ve absürt fiziksel 'kazmalıklar' 60sonu 70başı ucuz ama komik gag'lerin adamı bi nevi keaton, chaplin mirasçısı, sesli pandomimci yahudi new yorker'ın hala ham sinemacılığının işaretiyken; yer yer duygusal, bütünlüklü hikaye ve görece arındırılmış(erken dönem filmlerinde görülen, sırf güldürmek için konmuş ancak normalde metne bir etkisi olmayan) dış öğeler büyük sinemacılığının işaretleridir her ne kadar yönetmeni olmasa da filmin. yani izleyin, gülün, eğlenin. yarısında çıkacağınız bir salon da bulabilirseniz; bileti atmayın, yarısı bile olsa beni çağırın. yetiştiğim yerden izlerim. sorun etmem.
(monochrome - 22 Şubat 2011 20:16)
canım sıkıldığında, mutsuz olduğumda dönüp dönüp izleyebileceğim bir woody allen klasiği. kahkaha krizine falan girmezsiniz izlerken, insanın içine melankolik bir mutluluk* verir.
(neyseneiste - 22 Şubat 2011 22:26)
sakar, nevrotik, kaygılı, özgüven eksikliğiyle olmadık kimliklere girmeye çalışan ve bence bildiğin abaza allan'ın bogart yardımıyla yeni bir imaj yaratma hikayesini anlatan film. woody allen yönetmen koltuğunda değildir ancak öykü bize gösterir ki allen, annie hall ve manhattan'a tam yol ilerlemektedir.--- spoiler ---bence filmin en iyi sahnesi diane keaton ile gittiği sanat galerisindeki intiharı düşünen kadınla allan arasında geçen diyalog idi. allan'ın kadına kendi tarzına uygun depresif- nevrotik olma ihtimalini düşünerek jackson pollock tablosu hakkında ne düşündüğünü sormasıyla başlar. kadın tabloda hakim olan düşüncenin karamsarlık olduğunu, evrenin olumsuzluğuna işaret ettiğini söyler. ayrıca kadın varoluşun iğrenç boşluğunu hissetmektedir. cevabının özünde çıplak, kara, tanrısız bir boşluk, saçma bir evren vardır. tüm bunları sakin sakin dinleyen allan'ın ikincisi sorusu ve peşinden aldığı cevap bombadır:allan: cumartesi ne yapıyorsun?kadın: intihar edeceğim.allan: ya cuma gecesi?--- spoiler ---
(us and them - 8 Ağustos 2011 01:37)
woody allen'ın yazdığı ve diane keaton'la birlikte oynadığı film
(amandine - 13 Kasım 2000 11:58)
woody allenın eserinden hoş bir diyalog:allan- sence kızı etkilemek için pop müziği mi çalmalıyım yoksa bartokun yaylılar için 5 numaralı kuartetini mi?linda - pop müzik çalıp bartokun plağını görülecek bir yere koysan...allan - iyi fikir (bartok plağını iyice farkedilecek bir yere koyar)
(electric warrior - 23 Mayıs 2003 02:35)
woody allen mükemmel komiklikte bir filmi olup diane keatonun da gencken ne kadar da güzel oldugunu anlamamiza yarayan film. humphrey bogart'li sahneleri yarar gecirir. woody allen sevenler icin bir kesinlikle izlenmeli.**
(aged - 27 Ağustos 2003 02:46)
(bkz: çal keke çal)
(baba jo - 9 Nisan 2013 00:58)
(bkz: play it again israfil)
(marsec - 22 Aralık 2003 02:31)
terkeden karısı (arabayla uzaklaşırken arabanın camından bağırır) - hoşçakal allan! avukatım avukatını arayacakallan + avukatım yok ki benim? tk - ...allan + doktorumu arasın!
(uzun house efendi - 27 Ekim 2013 16:09)
woody allen'in kitabi. kendini sadece sinemada mutlu hissedip, en iyi oldugu konu "sinema" olan bir karakteri canlandirdigi film. filmlerden replikler söyledigi yerlerde kadinlar ona hayran olur:"yagmuru severim cünkü, hayat kaldirimlarindaki anilari siler."
(anahita - 15 Mart 2005 22:04)
(bkz: oynak biseyler cal sam)
(dirtyharry - 4 Ocak 2002 20:57)
ismi hakkında bir çok farklı görüş bulunan film .kimisi der casablanca da yoktu aslı böyledir, yok efendim öyle değil aslı böyledir vs.vs. "play it once, sam " deniyor casablancada bi kere ama olay o değil , marx kardeşlerin a night in casablanca sında geçmiş play it again sam repliği . allen casablanca ve bogart filmlerinden güzelcene derleyip toparlamış anlicanız. marx lara olan saygısını ve sevgisini de her fırsatta dile getirmektedir zaten . casablancadaki o trajik, dramatik çaresiz aşkı bay allen almış muhteşem bir komediye dönüştürmüş. aslında çoğu filminde allen ın yaptığı da bu , benim için "gerilim, film noir, romantizm vs farketmiyor" diyor, "her durumu komik hale dönüştürebilirim öyle de zekiyim, afacanım. hiç bi şey göründüğü gibi değildir bakış açısına göre değişir" diye de ekliyor, ve bu gayesini anlamayanlar için de artık dayanamayıp melinda and melinda yı çekiyor. herkese seslenen, anlaşılmak isteyen, sevgi dolu, varoluşçu, idealist bir yönetmen olduğunu çıkarıyorum ben bu bakımdan woody allen ın . muhakkak gidin izleyin , akabinde imdb puanını yükseltin bu sevimli filmin.*
(ditriell - 10 Haziran 2006 05:08)
Yorum Kaynak Link : play it again sam