Ask ve ceza (~ Cena milosci) ' Dizisinin Konusu : Dizi Van-Bodrum-İstanbul üçgeni içinde geçiyor. Yasemin adlı genç bir reklamcı, ablasının yıllar önce evlilik dışı bir ilişki yaşamış, hamile kalmış ve ardından kürtaj sırasında ölmüş olmasından dolayı evlilik öncesi ilişkiye girmeyeceği konusunda babasına söz vermiştir ve nişanlıdır. Fakat daha sonra nişanlısı ve en yakın arkadaşını yatakta yakalar. Kendisini barlara ve ilk gördüğü erkek olan Savaş'ın kollarına atar. O gece birlikte olurlar. Sabah Yasemin ortadan kaybolmuştur. Savaş ise Van kökenli fakat geleneklerle derdi olan Boğaziçi İşletme mezunu kariyer sahibi bir erkektir. Ailesinden olabildiğince uzak durmaya çalışmıştır. Babasının esrarengiz vefatının ardından ise hem kendisine kalan şirketin yine babasından kalan pis işlerini ortadan kaldırarak modern bir hale dönüşmesini sağlamaya çalışırken bir yandan da ölen amcasının dul kalan eşi Çiçek ile berdel Evliliği yapması gerekmektedir. Ve bir gün Yasemin ile Savaş'ın yolları, ertesi gün pişmanlık içinde kalan ve tüm hayatını kariyerine adamaya karar veren Yasemin'in şirketinde kesişir. Ancak aralarında zaten bir bağ vardır. Kendi küçük fakat büyük bir bağ; Yasemin o geceden hamiledir...
Suskunlar(2012)(8,4-4493)
Ask-i Memnu(2008)(7,2-9057)
Kara Para Ask(2014)(6,7-3607)
Asi(2007)(6,5-1874)
Menekse ile Halil(2007)(6,2-1014)
Sonsuz Ask(2017)(6,1-919)
Gönülçelen(2010)(5,7-765)
Sila(2006)(5,7-1108)
Fatmagül'ün Suçu Ne?(2010)(5,5-4774)
bugün yeditepe üniversitesi mühendislik fakültesi önünde çekimleri yapılan dizi. sayesinde elimde sigara var diye kendi fakülteme yaklaştırılmadım. oyunculuk kariyerime "mozaiklenmiş kafa" olarak başlayacaktım, izin vermediler.
(mc u - 2 Ocak 2010 15:53)
sıradan bir kudret sabancı dizisi. neler olacağını tahmin bile edemezken âlâsını tahmin ediyorum. yazık.(bkz: zerda): belediye nikahı olmadan asla.(bkz: aliye): çocuklarım olmadan asla.(bkz: binbir gece): bedava asla.
(xtr - 12 Ocak 2010 23:55)
alternatif bir evrende geçen dizi: nurgül yeşilçay'ın canlandırdığı karakter 2-3 aylık hamileyken kış mevsimiydi. kadın doğurdu hala kış.
(orko 8 - 2 Şubat 2010 21:42)
dün oturup baştan sona dinledim` :çizim yaparken bir ses iyi oluyor` bir bölümünü, nurgül yeşilçay gidince iflasın eşiğine gelen şirket olayı o kadar abartılmıştı ki kız geri geldiğinde camekana "mezeci hanım antep sofrası'nda" gibi "reklamcı yasemin yeniden falanca reklamcılıkta" yazmalarını bekledim açıkçası.bir de boyunsuz tavuk kılıklı kızıl saçlı bir kadın çirkinlikten ölen bir diğerine "bana müşteri bul, bana müşteri bağla, gerekirse adama ver" filan diyodu, özel sektörden iğrendim şirket değil red light district mübarek.
(isolde - 10 Şubat 2010 13:04)
izlediğim bölümlerden birinde aşağıdaki diyaloga sahne olan yapım.yasemin, annesine kim olduğunu bilmeden seviştiği adamla tanıştığını söyler:- adı neymiş?- savaş. savaş baldar. vanlı bi aşiretin oğlu.- hiiii. yasemiiin. bu vanlılar çocuklarına çok düşkün olur. ömer*'i almaya kalkmasınlar bizden.evet. sadece vanlılar çocuklarına düşkün. bizde çocuk olunca kedi gibi ensesinden tutup dışarı atıyolar. saldım çayıra mevlam kayıra büyüyoruz biz.
(talking head - 7 Mart 2010 17:05)
dünya gözüyle şu diyaloğu gördüm bu dizide:-aç mısın?+evet, kurt gibi hem de.-pilav yaptım sana, tane tane.
(portakal kabugu - 13 Nisan 2010 20:41)
şöyle bir diyaloğun geçtiği dizi;-nadia hanım satışlarımız çok durağan, pazar payımızı artırmamız gerekiyor, -hmm, hatırlattığın iyi oldu, ben bi yasemin'i arayayım.. bu ne laannnn, pazar payının artırılması öyle bi çalışanın hatırlatmasıyla yapılan bişey mi, firmalar bunun için yıllık planlar hazırlıyorlar.. sanırım diyalogları iş hayatı terimlerini ardarda ekleyerek oluşturuyorlar.
(okumakserbestbegenmeksart - 14 Nisan 2010 12:50)
bu dizide bir bebek var aynı abdullah gül'e benziyor, nurgül yeşilçay ve küçük abdullah.
(isolde - 26 Mayıs 2010 01:22)
az önce neymiş ne anlatıyormuş diye şöyle bir kaç dakikalığına kulak misafiri olduğum dizi. gerçekten bu diziyi izleyen insanların ya vakti çok bol, ya da akıllarından zorları var. veya bana şanssız bir kısmı denk geldi dizinin. hikaye örgüsüne en ufak katkısı olmayan diyaloglar ve bayıcı sahneler...--- spoiler ----pardon hesabı alabilir miyiz?(hesap gelir)bu sahne böyle bitti. başka bir şey yok. nurgül yeşilçay arabadadır, telefonu çalar. blackberry ekranında bilinmeyen numara belirir. telefon bir kaç kez çalar. nurgül yeşilçay açmaz telefona mal mal bakar. şoför: -hanımım iyi misiniz?nurgül yeşilçay: evet, kapandı çekmiyor herhalde...adının savaş olduğunu öğrendiğim şahıs posbıyıklı bir herifle konuşmaktadır. savaş-gidip bir çiçekle konuşayım benposbıyık-savaş bir şey söyliycem sanahiçbirşey söylemez, sahne değişir. ceyda hanım isimli birisi yavuz bey isimli birisini arar...yavuz telefon dibinde olmasına rağmen yavaş yavaş telefonu açaryavuz bey- ceyda hanımceyda hanım- merhaba yavuz bey!yavuz bey- merhaba!bu sahne de böyle bitti. bar sahnesi. burada akılda kalıcı bir diyalog vardı: bora noyan - benim adım bora noyan güzelim orada koca bir musluk dururken bir bardak suyla mı yetinicem? mutfak sahnesine geçeriz. döne isimli bir kadınla başka bir kadın mutfakta yemek pişirmektedirler.diğer kadın: döne bak bakalım sosun acısı iyi mi?döne(sosun tadına bakarak): az daha koysan tam olacakadının nazan olduğunu öğrendiğim kadın: kolay gelsindöne: sağoldiğer kadın: nazan uyuyor muydun sen gözlerin şişmişnazan: evet bu aralar çok uyuyorum, (döne'ye dönerek) döne baran'ın alerji şurubu nerede?döne: içeridenazan: hadi git getiriver, ne pişiriyorsunuz siz buradadiğer kadın: mis gibi kuru köfte kuzunazan(midesi bulanır, kusar gibi olur): bögggh! ay dayanamıycam çok fena koktu. ben de dayanamadım benim de bu noktada midem bulandı ama diziden. uzun uzun sessiz bakışmalar, odaya girmeleri iki saat sürüyor çıkmaları iki saat. bomboş içeriksiz konuşmalar. alakasız yerlerde istanbul manzaraları...böyle aşkın sefasını da skeyim, cezasını da ızdırabını da. sonra bir ara tekrar açtım. -anne ben yatırıyorum ömer'i...-iyi kızım, ben de yatayım yavaş yavaş...--- spoiler ---herkes özürlü gibi yavaş hareket ediyor.
(powerbroker - 18 Şubat 2011 03:13)
ilk başladığında sırf nurgül yeşilçay oynuyor diye izlemeye başladığım dizi. allahım çok korkunç, bırakamıyorum diziyi. dizide hiçbirşey yok, bomboş. o kadar sittiriboktan ki anlatamam. dizide nurgül "trip atmazsa ölecek hastalığı"na tutulmuş gibi. savaş baldar* desen bokumun ağası; sert mi yumuşak mı ne halt olduğu belli değil. konu desen ilerlemiyor, iki ileri bir geri. amma velakin salak gibi izliyorum diziyi, biri beni kurtarsın. içine horoin mi ne katmışlar dizinin, anlamadım valla.
(duck lee - 9 Mart 2011 12:44)
Yorum Kaynak Link : aşk ve ceza