Süre                : 1 Saat 25 dakika
Çıkış Tarihi     : 27 Mayıs 1998 Çarşamba, Yapım Yılı : 1998
Türü                : Komedi,Drama,Romantik,Heyecanlı
Ülke                : Fransa
Yapımcı          :  Fidélité Productions , StudioCanal , Canal+
Yönetmen       : François Ozon (IMDB)(ekşi)
Senarist          : François Ozon (IMDB)(ekşi)
Oyuncular      : Évelyne Dandry (IMDB), François Marthouret (IMDB), Marina de Van (IMDB)(ekşi), Adrien de Van (IMDB), Stéphane Rideau (IMDB)(ekşi), Lucia Sanchez (IMDB), Jules-Emmanuel Eyoum Deido (IMDB), Jean Douchet (IMDB), Sébastien Charles (IMDB), Vincent Vizioz (IMDB), Kiwani Cojo (IMDB), Gilles Frilay (IMDB), Antoine Fischer (IMDB)

Sitcom (~ Home Drama) ' Filminin Konusu :
1998 Namur En İyi Oyuncu, En İyi Görüntü, 1998 Sitges En İyi Kadın Oyuncu (E. Dandry) Programda son filmi Kadın İsterse de yer alan Ozon’un en muzip filmi, sakin bir banliyö ortamında yaşamlarını mükemmel bir uyum içinde sürdüren sıradan bir Fransız ailesini izliyor. Baba bir mühendis, anne ise çocuklarıyla ilgili bir ev kadınıdır. Oğulları Nicolas ciddi bir hukuk öğrencisidir, kızları Sophie bir sanat okuluna gitmektedir. Bir gün, Baba eve “evcil” bir fare getirir. Kısa süre içinde bu deney hayvanı yüzünden evde büyük kavgalar patlak verir; farenin yanına yaklaşan tüm aile bireyleri, gizli cinsel ve ruhsal sapkınlık belirtileri göstermeye başlar.


  • "şüphesiz ki türkiye için en iyi örneği tatlı hayat'tır. sonrasında avrupa yakası gelir, ayrılsak da beraberiz de üçlüyü tamamlar."
  • "belli belirsiz esprilerini "şimdi! gülün!" efekt*leri ile yutturmaya çalışanları pek acınasıdır. izleyiciyi salak yerine koyar bunlar."




Facebook Yorumları
  • comment image

    francois ozon'un cok eglenceli buldugum filmi. tipik bir fransiz burjuva ailenin yasaminin, babanin eve bir kobay fare getirmesi uzerine allak bullak olmasini anlatiyor. fareyle temasa gecen aile bireylerinin bilincaltinda kalmis takintilari birer birer su yuzune cikar, evin oglu escinsel olur, kizda sado mazo egilimler basgosterir, anne enseste meyleder, bir tek baba fareye dokunmaz ve etrafinda olan biteni algilamadan ve umursamadan yasamina devam eder. izlemek isteyen olursa diye, sonunu anlatmak gibi bir adilik yapmayip, bu entryi burada bitirmekte fayda var.


    (grizabella - 28 Mart 2002 15:09)

  • comment image

    françois ozon'un 1999 istanbul film festivali'nde gösterilen ve ilgiyle karşılanan bir filmi. claude chabrol'ün "seremoni"sini hatırlatır yer yer. köhnemeye yüz tutmuş klasik burjuva değerlerine keskin ve alaycı bir bir saldırı vardır bu filmde, dolayısıyla televizyonda gösterilme olasılığı çok azdır.


    (comandante - 26 Nisan 2002 23:21)

  • comment image

    absürd komedi tadında bir ozon* filmi.

    şöyle bir film düşünün:

    --- spoiler ---
    bir fransız ailesi, her şey mükemmel görünüyor, harika bir ev ve evlilik, bir kız bir erkek iki çocuk.
    bir gün evin babası eve bir hamster getirir ve bu hamster'ın yaydığı kötü elektrik ev halkının saçma sapan şeyler yapmasına sebep olur.

    1- evin oğlu nicolas, akşam yemeği sırasında tüm aileye eşcinsel olduğunu açıklar.
    2- hizmetçinin kocası, nicolas ile "ilgilenmek" için odasına gider ve onunla sevişmeye başlar.
    3- evin kızı sophie, fareyle haşır neşir olduktan sonra kendini camdan atar, sakat kalır.
    4- evin annesi, oğlunu eşcinsellikten vazgeçirmek için odasına gidip onunla ilişkiye girer.
    5- evin kızı sophie, sevgilisiyle bdsm oyunları oynamaya, ona tasmalı köpekmiş gibi davranarak, belden altı tutmadığı için bu şekilde haz almaya çalışır.
    6- evin kızı sophie, babasına, kendisiyle yatması için teklifte bulunur.
    7- evin babası olan bitene kayıtsız kalır.
    8- evin oğlu asosyal nicholas, "out" olduktan sonra odasında ilginç tiplerin de katıldığı rulet partileri düzenlemeye başlar.
    9- evin hizmetçisinin kocası, eşcinsel olduğunu fark eder.
    10- evin hizmetçisi, evin hanımı gibi davranmaya başlar.
    11- evin hizmetçisi, evin kızı sophie'nin sevgilisine titfuck yaparken basılır.
    12- en sonunda adam herkesi öldürür.
    13- ve daha bir sürü şey.

    ---
    spoiler ---

    ozon'dan ilginç bir deneme, eğlenceli ama tuhaf bir film.


    (kirlikedi - 22 Nisan 2011 12:20)

  • comment image

    tarihcesi ve kelimenin icadi amerikada ulusal radyo kanallarinin arttigi ve radyo dinlemenin amerikan toplumunda bir moda oldugu yillara giden olgu.
    o yillarda radyolarda ozellikle komedi programlari cok ilgi cekerdi ve radyo yildizlari hep stand up komedyenlerdi. bu komedi programlari herkes tarafindan dinlenir ve gunluk ya$ama yon verirdi. lakin kisa bir zamanda bu komedyenler malzemelerini tukettiler ve ratingleri du$meye ba$ladi. artik yaratici espri yapilamiyor, sektor cokuyordu. bu esnada bu komedyenler farkettiler ki, esprinin ozu ayni kalmak $arti ile cevre ve olay degi$tiginde yani durum degi$tiginde izleyici buna gene guluyordu. yani durum degi$ip espri ayni kaldiginda, program hala pazarlanabiliyordu. (durum=situation)
    sektor ayni esprileri tekrar tekrar yapip pazarlayabilmenin yolunu bulmu$tu. o donem radyoculari bu programlara situation comedy dediler, sitcom oldu sonra...


    (delikan76 - 29 Ekim 2003 01:54)

  • comment image

    şüphesiz ki türkiye için en iyi örneği tatlı hayat'tır. sonrasında avrupa yakası gelir, ayrılsak da beraberiz de üçlüyü tamamlar.


    (mcbtr - 12 Aralık 2013 04:57)

  • comment image

    "neden bütün başarılı, popüler amerikan sitcomları 7-8 yıl sürerler?" sorusu kafanızı kurcaladı mı hiç? (bütün başarılı amerikan sitcomlarının 7-8 yıl sürdüğünü farketmiş mıydınız? "hayır, aklımın ucundan bile geçmemişti" diyorsanız entrynin ilk triviası bu olsun) cheers, the simpsons gibi istisnalar mevcut elbet, fakat tutulan amerikan sitcomlarının büyük çoğunluğu ya 7. ya da 8. sezonun sonunda veda ederler ekranlara. misal olarak: (bkz: mad about you) (bkz: seinfeld) (bkz: whos the boss) (bkz: growing pains) (bkz: charles in charge) (bkz: fresh prince)

    esprilerin (iyice) bayatlaması, yarım saate sığdırılabilecek bütün durumların kullanılmış ve tüketilmiş olması, yazarların artık yeni konu bulamaması, her türlü romantik eşleştirmenin yapılmış ve mümkün olduğunca sömürülmüş olması, sitcom sayesinde meşhur olmuş aktör ve aktrislerin "sinemaya yönelmek istiyorum, hollywood'da yıldız olacağım ben" türü arzularla yanıp tutuşmaya başlamaları; bütün bunlar amerikan sitcomlarını sonunu hazırlayan önemli etkenler elbet, fakat tam 8. yıl civarında bitmelerinin sebebi bunlardan hiçbiri değil. nitekim yukarıda saydıgım nedenlerin hepsi şu veya bu şekilde 1 saatlık dramalar, veya pembe diziler için de geçerli, onlarda "8 yıl laneti" gibi bir şey yok ama.

    çok uzamaya başladı, diyeceğim şudur: amerika'da her başarılı dizi "syndication"'a girer, yanı eski bölümleri diğer kanallarda gösterilmeye başlanır (aslında cnbc-e'nin yaptıgı da bir çeşit syndication, ama benim bahsettiğim o değil, çünkü bu dizileri türkiye'de bir tek cnbc-e gösteriyor, 3-4 değişik kanal birden değil.) bu "tekrar gösterim" olayı ilk gösterimden bile daha karlı bir olgudur sitcom yapımcıları ve oyuncuları için. bir örnek vermek gerekirse, seinfeld'in 187 bölümünün her biri 3 milyon dolara satılmıştır syndication şirketine, hatta jerry seinfeld sırf bu syndication anlaşmasından 40 milyon doların üstünde bir gelir sağlamıştır (bu sayede de ben günde istersem 5 değişik seinfeld bölümü izleyebiliyorum, ama çok dolu bir hayatım olduğundan genelde en fazla üç ya da dört tane seyretmeye vakit bulabiliyorum.) yalnız, bir sitcom'un syndication'a girebilmesi için en az 100 bölümünün çevrilmesi mecburidir (yılda 22 bölüm çevrildiğinden, bu da en az beş sezona denk gelir.) 150 bölümden az olursa da pek karlı olmaz sitcom'un tekrar pazarlanması süreci. fakat öte yandan, 200. bölümden sonra prodüksiyon masrafları feci şekilde artar ("geometrik olarak" diyemeyiz belki ama kesinlikle "feci şekilde" diyebiliriz). oyuncuların, yönetmenlerin, yazarların maaşları, yapım masrafları ve diğer muhtelif giderler 8. yıl civarında ulaşacakları en üst noktaya ulaşırlar, syndication'ın getireceği gelirler yapılan masrafları karşılamamaya başlar, karşılaşa da diziyi ekranlarımıza taşıyan emektarların kafasında beliren "değmez ya bu kadar uğraştığımıza, syndication için yeterince bölüm çevirdik işte, bırakalım bu işleri, tahiti'ye taşınıp bütün gün meyve kokteylleri içelim" fikrinin cazibesinin önüne geçemez artık.

    işbu ekonomik sebeplerden dolayı bütün başarılı amerikan sitcomları 8. yıl civarında (dikkat edin, yaklaşık 170-180 bölüm oluyor, syndication için ideal miktar yani) ebediyete intikal ederler, diğer kanallarda hortlamaya başlarlar.

    friends dizisinin 2004 senesinde sona ermesinin sebebi de bundan başka bir şey değildir işte. (friends'in amerika'da bittiğinin farkında olmayan, ve bu haberi vererek istemeden üzdüğüm okuyuculardan peşinen özür dilerim.)


    (benbirpipodegilim - 23 Kasım 2004 23:20)

  • comment image

    belli belirsiz esprilerini "şimdi! gülün!" efekt*leri ile yutturmaya çalışanları pek acınasıdır. izleyiciyi salak yerine koyar bunlar.


    (okan bayulgen - 26 Kasım 2004 04:35)

  • comment image

    her bölümün aynı karakterlerle aynı mekanda geçtiği ve farklı bir "ilginç olay"a sahne olduğu, sonunda herşeyin normale, eski haline döndüğü ve sonraki bölümde bu olayın lafının geçmediği dizi çeşidi. mesela pembe diziler gibi yılan hikayesi değildir, komplike ilişkiler yoktur, diziyi anlamaya başlatmak için 10 bölüm seyretmek ve karakterleri çözmeye çalışmak gerekmez genellikle.


    (eleanor rigby - 19 Ocak 2002 00:54)

Yorum Kaynak Link : sitcom