Facebook Yorumları
  • comment image

    alaska'nin en ucra koselerinde yasayan bir takim insanlarin hayatlari uzerine bir national geographic dizisi. yeni basladim cunku (bkz: #47887790)

    su an dorduncu sezonda. ben ise hem birinciden hem dorduncuden bolumler izliyom baya guzel.

    dorduncu sezonda glenn diye bi eleman var gotunu basini acmadan duramiyo. bak yukarda alaska dedim degil mi? 5 bolum izledim hepsinde bi bahaneyle orasini burasini acti ciplak ciplak nehirlere filan girdi enteresan bir insan.


    (nuitari - 25 Aralık 2014 20:04)

  • comment image

    bu programda hayatları anlatılan insanların ben normal olduklarına inanmıyorum.
    senin, benim modern kentlerimizde pc arkasından savunduğumuz hayvan haklarını filan sikledikleri yok bu insanların. sen taksimde hayvan hakları protestosuna katılırsın ama alaska'da amerikan yerlisi bir kadın husky postundan kendine "custom made" bir kaban yapar mesela. hayvanı kendi öldürür, derisini yüzer, diker, mis gibi de giyer. sen bi sik yapmamış olursun.

    bir tanesi gider bir insan evladının yaşayabileceği en kuzey ve en soğuk noktada kilometrelerce alanda tek başına bir konteynerde yaşar, sen burada ağaçlarımızı kesmesinler diye eylem yaparsın ama o orada telefon hattı kurmak için yirmi tane ağaç kesip direkler diker, göle sıçar, çöpünü kara gömer, umrunda da olmaz.

    hep diyorum, garanti yasadan kaçan insanlar bu alaska'dakiler. yoksa normal bir insan yapamaz bunu kendine.


    (headredhead - 26 Mayıs 2016 19:06)

  • comment image

    eskiden alaska, sibirya lafı falan geçince içim giderdi, bir şekilde kısa süreliğine de olsa bu yerlere gitmek isterdim. bu programdan sonra deli mi sikti ne işim var allahın siktir ettiği yerde diyorum. hevesimi kaçırdınız ibneler.


    (headredhead - 13 Kasım 2016 20:36)

  • comment image

    happy people isimli rus belgeseli favorim olmakla beraber bu dört ayrı insanın hikayeleri de ilginç fakat taze bir yorum yapmak istiyorum hazır yeni başlamışken;

    prodüksiyon ve pazarlama açısından kabul edilebilir belki ama izleyici tarafından bakınca hikayeler arası geçişlerin çok hızlı olması beni biraz yordu,spoiler sayılmayacağı için söylememde sakınca yok,adamlarımızdan biri bir hayvan avlıyor,kesiyor,daha eve gelmeden hooop diğer hikayeye,öbürü gidiyor odun kesiyor hooop bitti,diğer hikayeye,demek istediğim piç etmişler fazla bölüm sayısı çekeceğiz diye.ortalarda ve sona geldiğimde tekrar yorum ateşlerim ama bu aşırı kısa geçişler sinirimi bozmaya başladı

    bu hikayelerden içimi en çok karartan ve yok artık dedirteni kavik'te yaşayan sue oldu.o nedir abi,hadi diğerleri bir şekilde kurmuş hayatını,yaşıyorlar da ablacım sen orada tek başına hiçbir şeyin olmadığı bir yerde o konteynerlerde napıyorsun ya!!

    edit1: an itibarıyla 1. sezon 6. bölüm bitti ve son izlediğim bölümde sue'nun olduğu bölümleri kaydırarak es geçiyorum çünkü artık içim kurum bağladı,dayanamıyorum.o kadarı da fazla!

    edit2: wiseman'da yaşayan genç oğlan tam kırık :) herifin hiçbir şey umrunda değil,koca muskat faresinin üzerine botuyla basıp gebertiyor,hiçbir şeyden iğrenmiyor.diğerleri yaşını başını almış,babaanne olmuş,diğerlerinin eşi var falan ama bu oğlanın canı hiç kadın çekmiyor mu kardeşim ya! :) genç olmasının avantajını yaşıyor,kısmetli de maşallah,her gördüğünü avlıyor,geçimini sağlıyor bir şekilde.av rehberliği yapması da ayrıca güzel.

    doğada yaşamanın çok ciddi zorlukları da var,baksanıza her biri mekanik ustası,ne bozulsa anında tamir ediveriyorlar.ağır mesai yapıyorlar.ben dönüp dönüp yine kavik'teki sue'ya sarıyorum.bir insan orada nasıl yaşar ya!!


    (ken wu - 20 Ekim 2018 00:40)

Yorum Kaynak Link : life below zero