Süre                : 1 Saat 43 dakika
Çıkış Tarihi     : 04 Temmuz 2008 Cuma, Yapım Yılı : 2008
Türü                : Korku,Bilim Kurgu,Heyecanlı
Ülke                : ABD
Yapımcı          :  POP Films , Shoreline Entertainment
Yönetmen       : David Bruckner (IMDB)(ekşi), Dan Bush (IMDB), Jacob Gentry (IMDB)(ekşi)
Senarist          : David Bruckner (IMDB)(ekşi),Jacob Gentry (IMDB)(ekşi),Dan Bush (IMDB)
Oyuncular      : Anessa Ramsey (IMDB), Sahr Ngaujah (IMDB), AJ Bowen (IMDB)(ekşi), Matthew Stanton (IMDB), Suehyla El-Attar (IMDB), Justin Welborn (IMDB), Cheri Christian (IMDB), Scott Poythress (IMDB), Christopher Thomas (IMDB), Lindsey Garrett (IMDB), Chad McKnight (IMDB), Claire Bronson (IMDB), David Bruckner (IMDB), Dan Bush (IMDB), John Clifton (IMDB), Nikki Bingham (IMDB), Ryan Lewis (IMDB), Tracy Martin (IMDB), Angele Masters (IMDB), Kalina McCreery (IMDB), Marc McPherson (IMDB), Stacy Melich (IMDB), Alexander Motlagh (IMDB), Edward Morgan (IMDB), Kid Richmond (IMDB), Robert Sanders (IMDB), Tristan Towne (IMDB), Jeremy Turner (IMDB), Thomas Wallis (IMDB), Steve Warren (IMDB), Steven Westdahl (IMDB), Pat Yeary (IMDB), Ngozi Lamar Beane (IMDB), Linda Burns (IMDB), Luanne Byrd (IMDB), Michael Germon (IMDB), Mark Holbrook (IMDB), Tonya Kennedy (IMDB), Jeremy Motlagh (IMDB), Eric Pace (IMDB) >>devamı>>

The Signal (~ O Sinal) ' Filminin Konusu :
The Signal, televizyon ve internet gibi medya araçlarından yayılan gizemli bir sinyalin insanları cinayet ve deliliğe yöneltmesini konu alıyor.


  • "hiç zorlamaya gerek yok, olmamış filmdir. tek artısı var, film kendini sonuna kadar izletiyor. neymiş şunun sonu diye izliyor insan ama sonunda hiçbir şey yok."
  • "görüntü yönetmenliği dışında hiçbir artısı olmayan film."
  • "hicbir konusu, mesajı ve görselliği olmayan film. ileri ileri yaparak izleyince 45 dk da bitiyor."
  • "lan oğlum aynı isimle iki tane film var. kim hangisinden bahsediyor belli değil. işin garibi ikisi de bilimkurgu ikisi de gerilimli.başına tarihini filan yazın bari. gerçi ikisi de bok gibi de olsun."




Facebook Yorumları
  • comment image

    uzun süreli bilim-kurgu ve gerilim harmanı açlığımı gidermesi ümidiyle izlediğim film. beklentilerim tavan değildi ama yine de torrent ortamlarına düşdükten sonra izleyeyim diye aklımdan geçmiş olmasına rağmen "siktir et bilim-kurgu sinemada başka olur" düşünce yapımdan ötürü sinemada izledim.
    yukarıdakiler kadar acımasız davranmayacağım filme çünkü benim şahsi görüşümce ne olursa olsun bir 6,5/10 puanı hak ediyor.
    çok değil belki bir kaç hafta sürecek bir kaç sahne eklentisi-soundtrack revizyonu ile kesinlikle yılın en iyi bilim-kurgusu olmaya namzet bir eser ortaya çıkarılabilirdi.

    ama mevcut hali ve özellikle sonu ile "mınıski" duygusunu vermeye kastırmışsa bile başaramamıştır.
    bence tansiyonu yüksek tutmaya yönelik dubstep kullanma yöneliminde bulunmasalardı ve filmi the moon ağırbaşlılığında ve sunshine karanlığında bir çizgide sürdürselerdi çok daha güzel bir film izleyebilirdik.

    soundtrack olayı cidden ne kadar değiştirebiliyor filmin atmosferini alenen gördüm. clint mansell eli değmeli her filme.


    (dadananadam - 24 Temmuz 2014 10:41)

  • comment image

    şimdi efendim ıssız adam için sayfalarca entari girip, öyle beğendik böyle öldük şöyle bittik diyen bir güruhun bu filmi anlamasını zaten beklemiyorduk. film copy-paste değildir, ithaflarda bulunulmuştur ki bunlar açık açık altı çizilerek yapılmıştır. yönetmen filmin gerçeklik ve düş ikileminde geçen atmosferini de bu ithamlarla yine altını çizerek oluşturagelmiştir. klişeler iyi dekore etmyei başarırsanız çok güzel aksesuarlar olabilir. beyaz hastane odaları bembeyaz odalarda kırmızı bir çanta ve çantanın içinde tek bir silha olması, bunlara güzel anlamlı nostaljik dokunuşlar kanımca. #44480954 nolu entride değinilen eleştiri yazısını çok yerinde buluyorum. filmde güzel, yerinde metaforlar, süper bir fikir var ama finali, final tam bir holivud finali olmuş. meraktan ölmek üzere olan seyircinin tam da istediği şey yarım yamalak da olsa bir bitiş. oysa bu hikaye bitişi olmayan sonu gelmeyen bir hikaye olmalı ve finali filan siktir edip öylece yarım yamalak bırakmalıydı seyircisini. ( yönetmen olsam sadist olurmuşum*)
    haley'in sinir bozucu pasifliği ise çok başka bir imge bence, değinmeden kapamak istemedim entry'yi. erkek algısında kadının pasifize edilmiş korunmaya muhtaç komadayken bile güzel ve arzulanan saçma sapan yerini özetlemiş adeta.


    (peline - 31 Temmuz 2014 14:53)

  • comment image

    son zamanlarda seyrettiğim en güzel film, william eubank' ten beklenmeyecek bir film, helal olsun. önce saçma sapan gibi görünse de zamanla her şey anlam kazandı. insan zekasının küçümsenemeyeceğini gördük. bilim kurgu filmi çekmek için astronomik maliyete ihtiyacın olmadığını kanıtlayan film.


    (sakaltutan - 4 Ağustos 2014 14:42)

  • comment image

    girişini çok beğendiğim film. soundtrackler de fena değil lan bence. bir de o yesillikte koşma olayları falan bana çok güzel geldi.

    ne kötü ne iyi ortada bir filmdi.

    --- spoiler ---
    bi ara district 9'a bağlayacağız sandım umutlandim onu da söylemeden geçemeyeceğim.


    (sulphur - 8 Ağustos 2014 10:07)

  • comment image

    film boyunca "aha şimdi bir şey olacak" diye başladım kendi kendime konuşmaya. film bitti hala bekiyorum bir şey olacak mı diye.. film kendini izlettiriyor bir şekilde ama filmin sonunda kafa yana yatık "hayırdır inş" bakışıyla kaldım.

    not olarak düşmek gerekirse herkes için olmasa da bazıları için "the signal"i izlemek yerine "signal" diş macunu almak daha mantıklı. en azından dişe dokunur bi iş yapılmış olur.


    (sourbeyi - 12 Eylül 2014 03:42)

  • comment image

    yarım bırakıldığı izlenimine kapıldığım film. film bi şekilde kendini izletiyor. insanda gerçekten merak uyandırıyor. ama filmde ulan dur bakalım bu ne acaba dediğiniz hiç bi şeyin açıklaması yok. her bilimkurgu filmde olduğu gibi bunda da anormal şeyler gösteriliyor ama sebebi açıklanmıyor. filmi sonuna kadar izledim güzel vakit geçirdim ama vay bee diyemedim. sonunda oha lan dediğim bi sahne oldu ama onu da bi halta bağlamadılar. yani filmde kim kime ne yapıyo ne için yapıyo belli değil. ama insanda merak uyandıran tarafları nedeniyle izlenir. ayrıca bazı noktalarda bana göre tutarsızlık var. ve film öylece kesilip bitiyo.


    (ergenpezeveng - 16 Eylül 2014 17:15)

  • comment image

    hiç zorlamaya gerek yok, olmamış filmdir. tek artısı var, film kendini sonuna kadar izletiyor. neymiş şunun sonu diye izliyor insan ama sonunda hiçbir şey yok.


    (banasorsevgilikari - 21 Eylül 2014 21:02)

  • comment image

    çok bir şey vaat etmiyor ama yine de bilim kurgu sevenlerin boş zamanlarında izlemesini tavsiye edebilirim. aslında filmin dokusunda yer alan bazı konular filmin ana kurgusundan çok daha ilgi çekici. yalnız yapımcılar bunun üzerinde durmayıp insanı nasıl meraklandırırız, nasıl twist yaparız diye bunun peşine düşmüşler. bu da filmi yeni bir matrix olacakken ucuz bir yapıma dönüştürmüş.

    --- spoiler ---

    filmin finalinde aslında her şeyin devasa bir uzay gemisinde olup bittiğini anlıyoruz. matrix göndermesini o yüzden yaptım. düşünün ki içinde yaşadığımız evren bir uzaylı öğrencinin hadron çarpıştırıcısı deneyinde oluşmuş olsun.

    ---
    spoiler ---


    (sirensoul - 24 Eylül 2014 11:40)

  • comment image

    az daha sözlükte yazanlar yüzünden izlemekten vazgeçecektim. çok iç açıcı bir imdb puanına da sahip değil, an itibariyle 6.3

    yalnız oldukça güzel bir konusu var, sıçtığı nokta ise her şey çok yüzeysel.


    (kimlanbu - 24 Eylül 2014 17:55)

  • comment image

    filmden bir şey anlamayanlar için ufak bir hizmet:

    filmi çözemeyen bir usere yazdığım mesaj:

    --- spoiler ---

    nası hiçbir şey anlamıyorsun yahu, filmin sonunda verilen mesaj çok açık şu an yaşadığınız dünya da böyle bir simulator olabilir demeye getiriyor. (matrix terk) + senaryoda çocuk kontrolsüz bir deneyin de parçası oluyor, uzaylılar sıradan bir insanın eline süper bir güç verildiğinde insanın neler yapabileceğiniz de test ediyor, sonunda simulator ün dışına çıkacak sonuçlar doğuyor fakat uzaylı dostlar sanırım bundan memnun kalıyor çünkü sonda esas oğlanı öldürmüyorlar, galiba uzaylılar insanoğlunun düşündükleri kadar aşşağı bir varlık olmadığını keşfettikleri için mutlu oluyorlar çünkü zenci herif sonda kaskını çıkartıyor (sanırım o simulatordeki uzaylıların temsilcisi) ve mutluluk sergiliyor. =)
    ---
    spoiler ---


    (kozmonot hilmi - 24 Eylül 2014 22:48)

  • comment image

    --- spoiler ---

    william eubank'in yönettiği 2014 yapımı ilginç film. başrollerde brenton thwaites, olivia cooke, beau knapp ve "morpheus" laurence fishburne var. uzaylılarla temasa dayalı enteresan bir senaryosu olmasına karşın pek iyi kotarılamamış ve karar çoğu noktada izleyicilere bırakıldığı için muğlak kalmış bir film. uzaylılarla bir şekilde temas edenlerin vücutlarının transformers benzeri dönüşüme uğramaları bir garip. en sonda da the matrix kıvamında bir hava yakalıyor film. konu ilginç ama bence fazla belirsiz bırakıldığı için yeterince başarılı olamamış film. ayrıca elemanın uzaylı teknolojisi destekli robotik bacaklarıyla koşarkan oscar pistorius gibi göründüğünü de belirtmek lazım.

    ---
    spoiler ---


    (sanver - 12 Ekim 2014 15:04)

  • comment image

    hakkında bazı hoş teoriler bulduğum, birleştirdiğim ve ileride bir kez daha izlemek istediğim film. beyin dünyama hafif bir yolculuk oldu. şu aralar çok seviyorum zaten o tarz şeyleri. özellikle içkili iken*.

    öyle çok beğendiğim bir film olmadı kabul ediyorum. içindeki bazı ögeler zaten ilgimi çeken ögelerdi bu filmde de çekti. filmi çok fazla düşündüğünde bariz aksaklıklar görüyorsun çoğu filmde olduğu gibi. ama bunun sayısı önemlidir benim için. şu dönemde en çok önemsediğim şey gerçeklik. filmde de her sahne değil de gerçekten gerçek hayatta olası bir şeyi filmde gerçekçi olmasını bekliyorsun. mesela 2 sevgilinin yatakta yatarkenki muhabbeti gibi. sonuçta yaşamsal, basit gerçek bir konuşma. ama dediğim gibi filmde ilgimi çeken olaylar bu basitliğin üstünde. bu sebepten benden fena not almadı film. beni tatmin etti bir yönden o yüzden bazı taraflarını görmezden gelebiliyorum.

    --- spoiler ---

    uzay gemisinde dünya dışı varlıklar insanlara bazı yetenekler veriyorlar. ve bu gücü insanların nasıl kullanacağına bakıyorlar. insanoğlu sevdiği varlıklar için bu gücü kullanmaya çalışıyor filmde. kolları değiştirilmiş arkadaş 2 arkadaşını kurtarmak için kendini feda ediyor. duygu patlaması yaşadığında kolları kırmızılaşıyor ve güç patlaması yaşıyor. ayakları değiştirilen arkadaşta da aynı durum geçerli. ilk kez hızlandığında kız arkadaşını kurtarmak istemekteydi. keza son hızlanmasında da öyle. sonuncu biraz daha güçlüydü sanki. herşeyin bittiğini düşünüyordu, yakalanmışlardı, arkadaşı ölmüştü, kız arkadaşını tekrar kaçırmışlardı ve etrafı çevrilmişti. kıza ulaşmak için kırmızılaştı. ve arabayı delip duvarı parçaladı.

    bunun dışında insan iradesi de deneyin amaçlarından biriydi. yakalanmalarından filmin sonuna kadar siyahi uzaylı doktorumuz ana karaktere devamlı bir şeyleri yapamayacağını söylüyordu. iradesini kırmaya çalışıyordu. ana karakter de devamlı iradesiyle yapmak istediği şeyi yapıyordu ve başarıyordu da. doktor her karşılaşmada yine aynı olayı tekrarlıyordu. mesela son sahnede helikoptere yetişemeyeceğini söylemesi, asansörle yukarı çıkarsan öldürüleceksin demesi, masada şekilli-kelimeli oyunu oynarlarken çözemediğini söylemesi vs. filmin sonunda da doktor tatmin olmuş bir şekilde yavaş yavaş geliyordu yanına. bütün testleri geçtiği için mutluydu sonuçta. iradesini göstermişti insanoğlu. sonunda bunu başarabilen bir insan çıkmıştı. belki de 224 921. denek..

    ancient aliens belgeselini çokça izlemiş ve sevmiş, düşüncelere dalmış bir insan olarak insan ırkının belli bir zeka seviyesine gelmesi için yapılan bir deney olduğunu düşünüyorum. uzaylıların düşünce seviyesine ulaştığımızda onlar bizimle evren ile ilgili bilgilerini paylaşacaklar. bunun için bizi deniyorlar üzerimizde deneyler yapıyorlar. çünkü dünya gezegenine canlı tohumlarını, insan tohumlarını ekenler onlar. onbinlerce yıl önce başladıkları asıl deney devam ediyor. belki sümer mitolojisinde anlatıldığı gibi maden çıkartmak için kölelere ihtiyaçları vardı. belki de fiziksel değil de zihinsel kölelere ihtiyaçları vardı. zihinleri yeterli seviyede insanları kullanıyorlardı. bu deney küçük bir deneydi büyük deneye denek bulmak için.* ancient aliens olayına girersem 2 saatlik yazı yazarım buraya ona pek girmek istemiyorum açıkçası. burada bitiriyorum gerisini zihnime bırakıyorum orada kalsınlar daha iyi.

    kasabadaki diğer insanların ise programlaştırılmış insanlar olduğunu düşünüyorum. bizim ana karakterler de dünyadan kaçırılmış ve uzay gemisinin içindeki dünyaya hapsedilmiş deneklerimiz. deneklerimiz virüs muamelesi görüyor. çünkü o yapay dünyaya ait değiller. programsılar fiziksel temas kurdukları zaman deneklerle hastalanıyorlar. beyinleri yanıyor, saçmalıyorlar ve silinmeleri gerekiyor. silinme işlemi de kırmızı çantadaki silah ile oluyor. bir nevi program ekle kaldır menüsü.
    ---
    spoiler ---


    (electrum - 23 Kasım 2014 15:04)

  • comment image

    guzel film. sonunu filmin ~20. dakikasinda kestirebiliyorsunuz, ama yine de sasirtici ve ilginc ogeler var, sonrasinda dusunduruyor.

    --- spoiler ---

    laurence abimizin karakteri uzaylilarin arasinda ingilizce bilen tek kisi, ondan baska kimse karakterlerimizle konusmuyor, konusamiyor.

    okumayi ya da yazmayi da bilmiyorlar, zaten cocukla konusulan sahnelerde adam sirf kagida daireler vs ciziyor. saat bozuk fakat bozuk oldugunun farkinda degiller, kizin hastane notlari bos cunku harfler anlamsiz.

    kasabadaki diger insanlar buyuk ihtimal yillar once kacirilmislar, yeterince akilli olmadiklari icin kafayi yemisler.

    kizin da bir gucu var, omurgasiyla ilgili bir degisiklik yapilmis--yonetmen bir roportajda onun gucunu de gostermek istedigini fakat yapamadigini, ikinci bir film cikarsa orda godeterbilecegini soyluyor.

    film boyunca duyulan garip sesler de gemiden geliyor, en sondaki uzun ve guclu ses vardiklrini belirten siren.. kiz bir noktada sesleri sorguluyor zaten
    ---
    spoiler ---


    (bir arkadas - 24 Aralık 2014 17:44)

  • comment image

    bok gibi bir film.

    bazı başlıklarda beğendiğim filmlere yazarların böyle yazdığını okuyunca kızıyordum ama bu gerçekten bok gibi bir film.

    bi tek oğlanın ormanda koştuğu sahneler güzeldi. o sahnelerle klip çekselermiş daha iyi olurmuş bence.


    (elorelia - 27 Aralık 2014 23:09)

  • comment image

    lan oğlum aynı isimle iki tane film var. kim hangisinden bahsediyor belli değil. işin garibi ikisi de bilimkurgu ikisi de gerilimli.

    başına tarihini filan yazın bari. gerçi ikisi de bok gibi de olsun.


    (cczgnn - 5 Şubat 2015 22:51)

  • comment image

    kendi içinde tutarlılığı olan film. bilim kurgu, uzaylılar falan seviyorsanız boş bir vaktinizde izleyebilirsiniz. tabii bence sonuna kadar sabredin. belli ki öyle çok büyük bir bütçeyle de çekilmemiş bir film.

    --- spoiler ---

    ilk olarak uzaylı kardeşlerin dünyadan insan kaçırmak için çok kasmalarını anlamlandıramadım. yok mit'in serverlarını hackle, öğrencilerle dalge geç ki peşine takılsınlar. sonra seni aramayı gelsinler ki onlar kaçırabilesin. la oğlum uzayın var gemin var, boş bir yolda hoooop diye çeksene ne kasıyorsun. belki herifler peşinden gelmeyecek, yollarına devam edecekler.

    ikinci olarak uzaylı kardeşler kaçırdıkları insanları modifiye ediyorlar. bak bu fikir güzel. esas oğlanın ayakları sakattı yeni droid bacakları verdiniz de diğer tipin elleri niye değiştirdiniz onu anlamadım. esas kıza da bir şeyler modifiye etmişsiniz belli ki kafayı güzel yapmakla alakalı bir şey. bu insan modifiyesinin tek amacı uzaylı teknolojisini insan vücuduna dahil etmekse iyi ama başka bir amacı varsa filmde bunu göremedik malesef.

    üçüncü olarak uzaylıların insanları kaçırıp sanal gerçekçilik ortamı oluşturup tutmanın amacı ney? yani insanları modifiye etmek dışında niye bu kadar uğraşıyor bu uzaylılar orasını anlamadım. gora filmindeki meşhur replik gibi; sen kaçırdın sen anlat.

    dördüncü olarak, belli ki daha nomad/damon (ilk dakikada belliydi hacı dayı) tarafından vurulan diğer insanlar daha önceden kaçırılmış ki neden insan işi silahlarla öldürüldüler anlamadım. madem uzaylısın ışın saçan bir şeylerle öldürseydin ya. neyse mevzu bu değil, mevzu o insanları neden öldürdün? sonuçta o tipler senin sanal gerçekçiliğini kabullenmişler. adam ne diyor kedim vardı, annemle yaşıyordum falan :) ne gerek vardı vurup öldürmeye değil mi?

    ---
    spoiler ---

    yine de izlenir. güzel film. sonuçta festival filmi. çok şaapmamak lazım.


    (potter harry - 16 Mart 2015 23:22)

Yorum Kaynak Link : the signal