http://www.beyazperde.com/film/839

çok güzel bir animasyon. kapıyı açık bırakmamaya dikkat. çok önemli bir müessese, insanlara elektrik vs. sağlıyor. çocuk faciasında görgü tanıklarıyla röportajlarda çok eğlendim. boo'nun kapısını bulma telaşı da çok güzeldi. ekstralarda çekim hataları, boo'nun kapısı oyunu, çıkartılmış fikirler vs. var.
roz, beyza'nın kadınları'ndaki arşivci kadına benziyor.

türkçe sesledirenler: kerem atabeyoğlu (james p. sullivan), ziya kürküt (mike wazovski), melis severcan (boo), aliekber diribaş (randall), kaya akarsu (waternoose), göksel kortay (roz), ali gül (yeti), gülen karaman (flint), talat bulut (bile), gamze gözalan (celia), boğaçhan sözmen (fungus), sercan gidişoğlu (charlie), mazlum kiper (george), ali düşenkalkar (suşi aşçısı)

(johnny depp mania - 1 Şubat 2007 21:57)

--- spoiler ---

"kiddy has to go" kısmında elıme yuzume sumuk bulasmıs halde anıra anıra ağlayarak ızledıgım anımasyon. bız de cocuk olduk, boyle canavar gormedık yalnız.

--- spoiler ---

(anneke - 22 Temmuz 2007 03:24)

"kitty!"

ayrıca pixar'dakilerin ne tür psikopatlar olduklarını daha iyi anlamak için aşağıdaki sahnede sully'e dikkat edin derim.

--- spoiler ---
mike: schmoopsie-poo..
celia: googley bear!
m: happy birthday!
c: oh, googley-woogley you remembered!
--- spoiler ---

(lepidodendron - 12 Kasım 2007 15:38)

turkce dublajla seyredilse bile etkisi azalmıyor gibi. ba$tan sona zevkle seyredilen bir film. ozellikle boyle bir kız cocugu daha gelmedi cizgi diyara, acayip $irin. filmin sonundaki cekim hataları kısmını seyretmeden cıkmayın. ek olarak, kahramanlarımızdan tek gozlu olanın sevgilisinde genel gecer bir betimleme de var: zira bayanlarda olu$an sinir, sabırsızlık ve öfke cıngırak ile muthis sembolize edilmi$; super yakalanmıs bir ayrıntı kanımca.

(dempsey - 21 Nisan 2002 02:30)

filmin başındaki kuşlar bu kadar mı komik olur bişi yarabbim dedirtmiş muhteşem animasyon. kesinlikle son zamanlardaki bütün komedi filmlerinden daha komik ve dikkat çekici bir animasyon. dolap kapılarının olduğu yere gittikleri sahneler teker teker sanat şaheserleri.

ayrıca:
"we scare because we care"

(daughtear - 22 Nisan 2002 18:45)

sadece seyrettiğim bütün dijital animasyonlar arasında değil, seyrettiğim bütün sinema filmleri arasında da en tepelere yerleştireceğim sanat eseri. hatta bunu ilk ona yerleştirebilmek için gerekirse çok sağlam filmlerimi yerinden edebilirim. etmişim belli ki. 37 yaşındaki babası 2 yaşındaki kızıyla aynı zevki alarak seyredebiliyorsa belli ki var bir sihiri... bu sihir de sinemada gerçekten zor yakalanan bir şeydir (seyirci için de, yaratıcı için de). ayrıca tekrar seyredilme katsayısı da (ben uydurdum oldu) kesinlikle çok yüksektir.

(bkz: liste yapma hastalığı)

(ventolin - 15 Mart 2008 15:47)

türkçe dublajı beni gülmekler yerlere yatıran, dilime kelimeler dolayan muhteşem pixar eseri.

(bkz: buu)

(bkz: tedicik)

(acemiyazar - 10 Haziran 2008 00:06)

pixar'ın koparan çekim hataları bölümünde eski karakterlerini gösterme geleneği bu filmde de bozulmamıştır. filmin sonundaki çekim hataları kısmında toy story'de korkunç olmaya çalışan dinazor deneme çekimindedir.yine korkunç olmaya çalışır ama oyuncak sevimlisi bişi naapsın benim gibi işsiz kalır.

(luthien dark - 11 Ocak 2009 01:25)

--- spoiler ---
her izledigimde, kitty'yle boo'nun ayrilma sahnesinde deli gibi agladigim ama herseye ragmen beni en mutlu eden sufer film.
--- spoiler ---

(elma suyum bitmis - 28 Şubat 2009 06:42)

herkesin mutlaka seyretmesi gereken bir film. yaramaz kizin yaratiklari korkutmak icin yaptıgı booo hareketi ve sonrasindaki gulusu harikaydi. hicbir filmde cocuk karakter bu kadar sevimli olmamistir herhalde.

(nick the zen - 10 Kasım 2002 22:30)

küçük kız boo'nun türkçe dublajı kendisi kadar hoş ve sevimli. gerçi kız fazla konuşmuyor ama tuvalette iken söylediği "arap kızı" tekerlemesi bizleri koparmaya yetmiştir bile.

(battuta - 27 Kasım 2002 18:08)

izlemekten hic ama hic bikmadigim, eglenceli, surukleyici, komik bir animasyon. filmin basinda sokakta ip atlayan kiddo canavarlar, ve ip niyetine tuttuklari bir canavarin dili, canavarlar sirketi reklamlarini izlerken sullivan'in ve mike'in tipleriyle uyumlu koltuklari, evde ikisi icinde ayri boylarda kapi olmasi, mazgala dusen jole seklindeki canavar... bir suru guzel ayrinti ve espriyle dolu olan filmde beni en cok gulduren sey ise boo cop ogutuce makinesine girdiginde sullivan'in verdigi bayilma tepkileriydi. yuzlerce kere izlememe ragmen bu sahneye hala kahkahalar atmaktayim...

(wishfish - 11 Temmuz 2010 20:33)

boo'nun eve yollanış sahnesinde suratını asıp ağzını büzmüş ağlamak üzere olan 28 küçük yüzle karşılaşmama neden olan harika ötesi bıkmadan hergün izleyebileceğim animasyon.

(1kilo mutluluk alacaktim - 12 Aralık 2010 01:02)

eğer ben de bir bozukluk yoksa -sanırsam 1 sene içinde 30 kez izledim- gerçekten de çok çok iyi bir animasyon bu. senaryosu çocuk filmi şeklinde nitelendirilebilecek bir animasyon filmi için fazlaca iyi. yüzlerce kere izleyesim, uğruna zirveler düzenleyesim var, deli miyim doktor bey?

- hadi git, git de kus(vayk vazovski)

(magicflute - 6 Temmuz 2003 20:33)

- deodorantın var mı?
- çöp kokusu mu küf kokusu mu?
- çürük balık var mı?
- yok
- ıslak köpek?
- var

(magicflute - 6 Temmuz 2003 20:43)

ufak göndermelerden biri de sanırım boo'nun sullivan'ın eline tutuşturduğu oyuncaklardan biri toy stroy'deki kovboydu^*.

(trenchkot - 11 Eylül 2003 15:26)

çocukken sinemasına gidip izlemiştim. sinema çıkışında mcdonalds'dan çocuk menüsüyle birlikte oyuncağımı da almıştım. çok iyi hatırlıyorum, mike wazowski'nin oyuncağını seçmiştim. zaman ne kadar hızlı geçiyor. keşke çocukluğumu bir daha yaşayabilsem. ikinci filmini sinemada izleme zevkini elde edemesem de, bu sabah izledim. adamlar resmen mutluluktan ağlatıyordu beni.
bir konuya değinmek istiyorum;
bizim ülkemizde hala pepe ile büyüyen çocuklar var. aramızdaki farka bakıyorum.. belki teknoloji açısından bizden ileride olacaklar ama bizler daha şanslıymışız.

(everett - 4 Eylül 2013 11:15)

son derece eğlenceli bir animasyon. sırf boo gibi acaip sevimli bi karakteri görmek için bile izlenir. insan filmin içine girip bu kızı mıncıklamak istiyo. böyle de tatlı işte.

(peb - 27 Ocak 2004 02:03)

benim de ileride boo gibi bir kızım olsa keske diye icimde istek uyandırmıstı seyrederken. o ne tatlı konusma ne tatlı mimikler ne sevimli bakıstır.... yerim ben seniiii

(bi bakalim bu nick secilmis mi - 5 Eylül 2004 19:39)

canavarlarin $ehrinde, enerji kaynagi cocuklarin cigliklaridir. bu i$ icin ozel yapilmi$ kapilardan insanlarin boyutuna gecen canavarlar cocuklari korkutur, cigliklardan gelen enerji tuplere doldurulur. lakin, canavarlar da cocuklardan korkmakta, onlara dokununca mikrop kapip oleceklerini du$unmektedirler. bir gun, kahramanimiz, minik sevimli, yaramaz kizin yanli$lik sonucu canavarlar boyutuna gecmesiyle her $ey kari$ir. olaylar geli$ir. film gulduruyor, ama insani huzunlendiriyor da. ba$tan sona bir nefeste izleyebiliyorsunuz ve dimaginizda ho$ bir tat birakiyor. ozellikle cocuklarin sevecegini saniyorum.
bir de, sondaki "cekim hatalari" kismi film bittikten sonra olayin uzerine tuz biber serpmi$, yanaklarim agriyor hala. animasyonda cekim hatasi olur mu demeyin, filmi izleyin.

(tsan chan - 20 Ocak 2002 04:21)