Neseli Günler (~ Happy Days) ' Filminin Konusu : Turşuculukla geçinen mutlu bir aile bir gün anne ve babanın arasında çıkan turşunun nasıl yapıldığı ile ilgili kavga sonucu ayrılırlar ve çocukları üçer üçer paylaşırlar.Uzun süre birbirleriyle görüşmezler ama yıllar sonra çocuklar büyür ve tesadüfen karşılaşır ve olaylar değişmeye başlar
Süt Kardesler(1976)(9,0-16747)
Ikinci Bahar(1998)(8,6-4599)
Dedemin Insanlari(2011)(8,0-7688)
Sultan(1978)(7,7-2834)
şener şen*'in büyük avcı,mahallenin yakışıklısı, çapkın playboy,izmit itfaiyesinin gururu,palavra bakanı, gillette türkiye distribitörü, nikah şekeri pazarlamasının vazgeçilmez ismi,içişleri bakanının yakın arkadaşı iki tarafı da idare eden, içten pazarlıklı, hiçbir işte tutunamayan ailenin amcası karakterini oynadığı film. türk komedi filmlerinin efsaneleri arasında kendine yer bulmuş bir performans. özellikle kahvede jilet sattığı sahne ve adile naşit küçük ev'i izlerken şener şenin biranda ağlamaya başlaması filmin kopartan sahnelerindendir.
(murdock - 13 Mayıs 2002 18:34)
bu film, icindeki bir sahne ile türk sinemasindaki en fedakar produksiyonlardan biri olduğunun kanitidir. o sahne de adile naşit'in, mürüvvet sim'in kafasindan a$agiya bir tencere dolusu yaprak sarma'yi boca ettigi sahnedir. yaprak sarmadan bahsediyoruz arkada$lar... film icin hazirlanmi$ belki de pi$irilmi$, film ekibi tirtiklamasin diye ko$e bucak saklanmi$ bir tencere dolusu yaprak sarma... hollywood'mu$.. pehh!! sen istedigin kadar arabalari, binalari havaya ucur. ya da akil almaz grafikler ile bilim kurgu felan cek... 1 tencere dolusu yaprak sarmayi, film icin ziyan edebildin mi bunun cevabini ver?i$te bu yuzden enfes bir filmdir.ps: bu arada mea maxima culpa karde$imiz, tencerenin icindekilerinin yaprak sarmasi degil, sadece yaprak oldugu konusunda beni uyardi.kendisine bu uyarisi icin te$ekkur ediyorum, $u guzel ortami bozdugu icin ayrica kiniyorum!!
(karaktersiz - 26 Haziran 2009 21:37)
aile kurumu ne yücedir allahım temalı bir film.anası adile naşit, babası münir özkul olan biri elbette neşeli günler geçirir.orda bi de, babası erol taş olan, anası aliye rona olan insanlar var, onları kimse düşünmüyor.
(otisabi - 25 Mayıs 2000 00:19)
bu filmde, ziya'nın karakola düştüğünü kazım efendiye haber veren polis, türk dedikoducu teyzelerinin tipik örneğidir. - senin birader kahvede birinin gırtlağını kesmiş. ulan böyle mi haber verilir be? sanırsın ziya adamı satırla doğramış.
(zipirinsan - 25 Temmuz 2013 15:12)
filmin başlarında, henüz adile hanım'la kazım bey ayrılmamışlarken, ziya amca bunların evindedir ve çocuklara palavra sıkmaktadır:çocuklardan biri: amca anlatsana almanya'da neler yaptın?amca: almanya'da arkadaşlarla aslan avına çıktıkkazım: ziya almanya'da aslanın ne işi var ulanamca: olmaz olur mu abi? alman aslanı bu(çocuklara dönerek) ha nerde kalmıştım. jipten indik, etrafa dağıldık... elimde tüfek ağır ağır ilerliyorum. bi ses duydum, arkama döndüm onu gördüm...bi de ne göriim boyu on metrekazım: ziyaaaamca: on metre yoksa da 5 metre varkazım: ziyaaaaaaamca: işte aslan kadar aslan, çektim tüfeği bastım... tık... tüfekte kurşun yok. çıkardım çakıyı açtım, atladım aslanın üstüne. karnına böyle tak tak takkazım: çakıyla aslan mı öldürdün?amca: öldürdüm, öldürdüm abi yakazım: yeter ulan palavralarınla sabahtan beri çocukların kafasını karıştırıp duruyosun.
(fair - 24 Mayıs 2001 15:03)
tuuurrrrrruuuuuuppp sıkıyım onun gençliğine :)
(cashmire - 17 Ocak 2015 20:18)
çocukların anne ve babalarını bir araya getirmek için açlık grevi yaptıkları yerin gezi parkı girişi olduğunu fark ettim az önce. zamanında seçememişim, gezi parkında kazanılan ilk direniş buymuş meğer.bugün gezi parkında böyle bir şey yaşansa ertesi gün okuyacağımız haber:"anne ve babalarının barışması için gezi parkı'nda eylem yapan 6 kardeş biber gazı ve coplarla dağıtıldı. kardeşler gözaltına alındı. bu gelişme üzerine park kapatıldı."
(dave87 - 17 Ocak 2015 20:34)
1978 senesi istanbulunda cekilmistir bu melodram. grevlerin arttıgı, kardesin kardesi vurdugu, basiretsiz siyasetcilerin ulkeye sahip cıkamadagı, cıkarcılarının ise sabahtan aksama parti degistirdigi bir ulkede cekilmis bir melodramdır hem de. kazım usta cocuklarına kahvaltı hazırlayıp sokuklerini yamarken “üniversitenin acilacagi yok, cocuk taksi de calısıyor. ne yapsın?” der. daha filmin acilisinda nem kapar, sundan bundan mesaj cıkarmak isteyen benim gibi maksatlı zihinler. senaryo ilerledikce ana-babanın sebebini bile unuttukları bir inat ugruna cocuklarına eziyet cektirmesi, ziya enistenin cikari nerede ise o eve siginmasi, iki kardesin bir kız ugruna kavga etmesi.. gibi ozellikler filmi, doneminin kosullarına satır arası mesajlar ileten bir eser olarak dusundurur. antin kuntin sosyal tespitler yapıp, gudik cıkarımlar yapıyorsun diyorsundur muhtemelen okur kardes. ama ıı. dunya savası doneminde amerikan politkasına idealizmi ogutleyen romantik filmler cekerek destek veren hollywood sineması gercegini kabul ediyorsak, kargasa icindeki turk halkına arzu filmin kardeslik ve uzlası mesajı olarak neden algılamayalım bu filmin alt metnini?
(kermith - 11 Ocak 2005 13:34)
the sound of music müzikalinin sevilen şarkısının türkçede uygun görülmüş olan karşılığı. şarkının "do bir külah dondurma" diye başlayan meşhur ilk mısraı; parçayı türkçeye çevirirken orijinal sözlerini pek de dikkate almayan şahsın, hazır böyle de bir kaygısı yokken niye satır başından kafiye oluşturmaya çalıştığını düşündürür.aslında, şarkının orijinal halinde hiç kafiye yoktur. burada nota isimleri kelimelere benzetilerek her bir mısrada bunların küçük tanımlamaları yapılmıştır. onun için de, şiirde ölçü kurallarının dışına taşılmamış olsa da, her bir mısradaki nota ismiyle mısraın devamı arasında herhangi bir ses uyumu yoktur. parçayı türkçeleştiren kişi ise, muhtemelen türk halkının gönlüne daha net bir taht kurabilmek için eserin kafiyeli olmasını tercih etmiş, cümlelerin akışını buna göre belirlemiştir. nitekim; her mısraın başında adı söylenen nota ile mısraın son hecesi birbiriyle uyumludur. ancak istisnai olarak, ilk mısrada bu kural göz ardı edilmiş ve "do" notasının devamında "bir külah dondurma" süslemesi kullanılmıştır. bu da, parçanın diğer mısralarıyla tezat teşkil etmiştir. oysa;do, neşeli bir bandoya da do, şakıyan bir altoveyahut ille de dondurma efekti kullanılacaksado, bak dondurmam mado seçenekleri ile parça bütünlüğü korunabilirdi.yok, bu dondurma mısraından hiç taviz veremiyorsak, o zaman parçanın geri kalanı buna göre düzenlenirdi. şöyle mesela:do, bir külah dondurmare, çok güzel bir resimmi, sivri bir minarefa, dört tekerli faytonsol, renkli bir solüsyonla, ilahe illallahsi, ayşenin simidive tekrar başa dön ve sol mi re
(stitch - 3 Mayıs 2005 01:39)
bu topraklarin filmidir tam anlamiyla. ne bati olalim derken terlik yerine ayakkabi giydirir insanlara, ne villalarda yasatir insanlari. analar gri lastik coraplariyla yemenileriyle boy gosterir, babalar calismaktan yorgun dusmus yuzleriyle. gencler temiz yuzludur, guzeldirler, ne hollywood standartlarina uyduklari icin ne pahali kiyafetler tasidiklari icin. hepsi soluk gri, soluk mavi, soluk kirmizi kiyafetler tasirlar, kendileri renklidirler cunku; bizim gibi renklerle renksizliklerini kapatmaya calismazlar. amcalar palavra sikarlar, olmak istedikleri bati gibi olduklarina inandirmak icin. ama dogulu da degillerdir tam bu insanlar, kimileri "ne o icki icip bir de kadeh mi kaldiracagiz?" derken, yasak ustune yasak getirirken gazetelerde boy boy gunumuzde, onlar mutluluklarini gazozlarini "havaya kaldirarak" kutlarlar muhallebici koselerinde. bu topraklarin insanlaridir iste, iki arada bir derede. bir bakista analigin, bir bakista babaligin tum gerceklerini gozler onune sererler. tursu suyuna kavga cikaracak kadar cocuk, mutlulugun ailede basladigini ve bittigini bilecek kadar olgun. zengini "gonul hos olsun yeter" diyecek kadar alcakgonulludur,isci gecmisinden gurur duyar; arabayla degil, kiyafetle degil ictenligiyle begendirir kendini hoslandigina. politiktir ve ateslidir. hakkini aramak icin olumu goze alir. ama en cok yasar da. bir biz yasayamiyoruz sanirim. yanlis zamanda mi dogdum? yoksa hic gercek olmadi mi bu hayatlar bu insanlar?
(cernunnos - 20 Kasım 2005 01:05)
Yorum Kaynak Link : neşeli günler