mmorpg ile tanışmamış orta dünya sevdalısını oyun dünyasına çekebilecek, tolkien fanlarının heyecanla aylar boyu beklediği, ön siparişini verdiği ve oyuna kavuşma anından itibaren de hayal kırıklığına uğramadan aynı tutku ve sevgi ile oynamayı sürdürebildikleri oyun.
bunun yanısıra türkiyeden bir dağıtıcı firma ile anlaşma sağlanamamıştır ve bu nedenle sadece online alımı mümkündür.
shadows of angmar oyunun ilk aşamasıdır ve belli aralıklarla gelen eklentileri ile mines of moriaya kadar geçen yaklaşık iki senelik sürede asla sıkıcı olmamayı başarabilmiştir. ( oyundan elbet sıkılınan anlar olur ancak bunun oyunun eksikliğinden olduğunu düşünmüyorum; günde 18 saat boyunca 6 ay bir şeyi yapan insanın sıkılıabileceği oranda bir sıkılmadır bu) mines of moria eklentisi ile ise oyuncularını bir kez daha kendine delice bağlamış ve beklenenden fazlasını sunmuştur. elbet muhalif kesimler olmuştur. misal uç noktada tolkien fanlarının yeni eklenen bir class ile ilgili sorunları olmuştur ve tepki olarak oyunu bırakmaya yeltenmişlerdir ancak bunu tabii ki çoğu başaramamıştır.

wow oyuncusu ile lotro oyuncusu tartışır:
wow oyuncusu adeta radikal idealist imajı çizer. buna hak vermemek çok da elde değil, yılların getirdiği bağlılık ve milyonlarca oyuncunun tercihinin verdiği güven vardır. ancak lotro oyuncusu bir türlü anlatamaz derdini. çünkü o "bu oyun en iyisi" deme derdinde değil "bu oyunu seviyorum" deme derdindedir. grafiklerinin wow'dan iyi olduğu tartışılmaz bir gerçektir ancak lotro oyuncusu bu konuya girmek dahi istemez çünkü onun için önemli olan bree şehrinde arpadam kaymakpürüzü'nden bira alıp içebilmek, shire'da çıkınçıkmazını görebilmek, fırtına tepesinden tüm lone lands'e bakabilmek ve şu an mines of moria ile birlikte kardeşliğin moriada kıstırıldığı, balin'in mezarının olduğu odada bulunabilmektir.
bunun yanı sıra lotro oyuncusu şu soru ile de karşılaşır: pvp'si nasıl bari?
pvp'si evet zayıfır. bir kere kötü ırk yoktur ana karakter için tercih edilebilecek. ancak herhangi bir freep karakterin level 10'a erişmesinden sonra monster play seçeneği karakter seçimi esnasında belirir ve kişi istediği creep'i yaratabilir. bu creep en yüksek level ile oyuna başlar ve ancak pvp için ayrılan haritada (ettenmoors) oyuna dahil olabilir. ancak bu da çok sınırlayıcı bir durum değildir çünkü bir çok, çılgınlar gibi creep oynayan bir gün içindeki saatlerini buna yatıran ancak vazgeçmeyen ve sıkılmayan oyuncular tanıyorum. creepler level atlayamasalar da rank atlarlar, yeni skilller alabilir, kendilerini geliştirebilirler. sadece creep oynamak bile yeterince geniş bir alandır. bu yeterince geniş ve yeterliyken lotro oyuncusu yine de buna fazla değinmez ve daha çok oyunun kendisi için değerli kısımlarında bahseder. çünkü pvp'ye ihtiyaç duymamaktadır. görevlerin zenginliği ve sürükleyiciliği ile tatmin olmaktadır. görevler (tamamı olmasa da) bizi bir yerden bir şekilde kitaplara dahil eder. mesela bir görev moria'ya girmeden önce kardeşliğin salmak zorunda olduğu midilli bill'i bulmak üzeredir. görevlerin çoğu hikaye takip edildiği sürece son noktada keyif vericidir, çünkü aslında oyunda yeni bir kitap yazılmaktadır.
lotroya ara verip farklı mmorpgler denemiş ancak en fazla 1-2 aydan sonra lotroya dönmüş bir çok oyuncu tanıyor olduğuma da güvenirsek (ki bunlardan biri age of conan'ı deneyen benim) bu oyun bağlayıcı ve oyuncu kişiliği önem verdiği nitelikler ölçüsünde ziyadesiyle tatmin edebilecek bir oyundur.

(chuchi - 2 Mart 2009 05:00)

uzun zaman sonra kimi oyuncuları ( ben ve eşim de dahil ) kendisine döndürmeyi başarmış olan mmo.

eksiklikleri hala pek aşılamamış da olsa, fazlaları yeniden başlamaya kesinlikle yeterli.

+ mükemmel harita tasarımları
+ kesin olarak bu güne kadar yapılmış en iyi questing sistemi
+ çok yüksek derecede kişiselleştirilebilen ve adını sizin koyabileceğiniz efsanevi silah ve ekiplanlar
+ kendinizi başkalarının ot böcek toplayıcısı yada çırağı, deneme tahtası gibi değil de yüzüklerin efendisi içinde sanki tolkien'in yazdığı bir karakter gibi hissediyrsunuz.
+ su ve bitki tasarımları başta olmak üzere tüm grafik ve bestiary tasarımları harika
+ orijinal classlar
+ şimdiye kadar bir mmo da yapılmış en başarılı crafting yapılandırması ve başarılı meslek grupları
+ wow daki müthiş kolaylaşmadan sonra, gayet zor denilebilecek epic questler ile bezeli book sistemi
+ oldukça başarılı bir achivement (deed) sistemi, kazandığınız achivemenlerin hemen hepsinden bir özellik kazanıyorsunuz.
+ wow da talent dediğimiz, burada trait denen ve çeşitli kombinasyonlar yaratabileceğiniz gelişim ağacı.
+ esnek ui
+ dx10 ve pek yakında (1 ay içinde) dx11 desteği

- addon yok
- oyuncu sayısı az
- auction house ve mail sistemi çok başarılı değil
- pvp de olmasına rağmen, oyun kesinlikle pvp amaçlı oynanacak bir oyun değil, bu açıdan çok parlak değil
- oyuncu kalitesini net olarak ölçmek mümkün olmadığından "son derece" noob oyuncular ile az sayıdaki son derece class oyuncular bir arada oynuyor. wow da da öyle demeyin, wow da kötü adam bile en azından ne olduğunu mantık olarak naapmasıgerektiğini ve nasıl charını geliştireceğini hangi ekipmanı kullanacağnı bilir, burada ok ile mob öldürmeye çalışan, 3 mobdan bir tanesini üzerinde tutamayan tanklar, fuldps gear ve talentiyle hard instance heallemeye çalışan healerler, normal mobu öldürürkennerdeyse ölecek duruma gleen hatta ölen dps ler mevcut.
- developer ların olaya bakışı sert yani hani ilerde bunlar gelirmi dediğiniz de lotro da böle bişi yok diyorlar.
- düzgün kin (guild) sayısı az

biz iki kişi, 7 yıllık mmo oyuncuları olarak zaten dolaşmadığımız mmo kalmadı ve şuanda bize en çok zevk veren ve oynanabilir mmo olarak lotro yu gördük. şunu kesin olarak söyleyebilirim ki, ciddi anlamda oyunculuğuna güvenen fazal değil 10 - 12 kişi ile inanılmaz derecede başarılı işler yapılabilir ve delicesine eğlenilebilir burada. şu anda snowbourn server'ında elennaril (bendeniz bayan rk - 56) ve alusiel (eşim beyefendi warden - 35 (+55 mini)) olarak, " hebo estel " kin'inde (guild) dağ depe dolaşıp level kasmaktayız.lotro nasıl diye merak edip, doğru dürüst bir yer yada ilgilenen site yada guild göremediğinden başlamayanları bekleriz efem.

nihai olarak lotro gerçekten görülmeyi hak ediyor.

(enurale - 4 Haziran 2010 11:08)

high resolution clientı 10,448 mb olan mmorpgdir.

şimdi indiriyorum o high-res clientı; hele bir kurulsun (tahminen 3 günde falan), kaplamalarda, sabah olduğunda çiçeklerin üstünde çiğ damlaları görmezsem yıkarım o orta dünyayı yüzük müzük kullanmadan. 10 gb client mi olur lan?

(the angevil - 10 Eylül 2010 20:40)

son yayınlanacak patch ile free to play için sınırlar baya bir kaldırılacaktır. legendary item sistem, level 65 e kadar ilerleme, moria, mirkwood, lothlórien, ve enedwaith haritalarına girebilme ve bu sayede buralardaki yüzük görevlerini yapabilme.

böylece para vermeden de orta dünyanın en ücra köşelerini gezebilme şansı doğdu birçoklarına.

(sivil - 27 Kasım 2010 09:04)

son ek paketi rise of isengardın, dün gece itibari ile orta dünya halklarının hizmetine sunulmuş olduğu naçizane oyun. uzun süredir lvl 65 sınırında takılıp kalmış olan tecrübe barındaki ilerleme görülmeye değer. bekle beni saruman, sakalına sıçmaya geliyorum.

(bkz: lord of the rings online rise of isengard)

(sivil - 27 Eylül 2011 19:36)

şu an ufacık bi' canlı yayın yapayım size de, nasıl bi' şey olduğunu anlayın;

5 dakika kadar önce prancing pony hanına girdim. hancıyla konuşup çıkmayı planlıyordum fakat şöminenin önüne kurulmuş 2 cüce müzisyen gördüm. biri lavta, diğeri de boru gibi bi' çalgıyla müzik yapıyorlardı. 5 dakikadır dinliyorum ve hanı kolaçan ediyorum arada. kapının orada omzunu duvara dayamış ve görünüşe göre sağlam zırh ve silah takımlarına sahip tecrübeli bi' silahşör var. arada handaki hatunları kesiyor. bi' ara bi' hatunun ilgisini çeker gibi oluyor, fakat o hatun da kısa süre sonra ilgisini ortamdaki başka bi' elfe çeviriyor. bu elfin zırhları ve silahları yok. sanırım savaşçı değil de alim. az önce şarkı değiştirdi cüceler. şarkı aralarında alkışlıyorum. arkalardan bi' yorum geliyor "çok denedim bi' şeyler çalmayı ama beceremedim" diye. bu laf üzerine tatlı bi' sohbete başlıyoruz arkadaşla. uzun süredir kuzey diyarlarında kılıç sallamaktan yorulmuş, bree yakınlarındaki evine dönerken durup handa biraz içmek istemiş...

böyle bi' oyun. lorien'li finhod, laurelin'den bildirdi.

(soulforger - 25 Aralık 2012 20:33)

şunun gibi leziz görselliğe sahip mmo-rpg'dir. high ve ultra-high ayarlarda ağzınız açık oynayabilirsiniz. son olarak bu sene, plastik adamlara benzeyen avatar'lar düzgünce yeniden modellenecek. karakter animasyonları da dahil olmak üzere.

bekle helm's deep, geliyoruz.

moria

durin'in taht odası(ndan küçük bir kısım)

eorl'un anıtı

mead hall (theoden'in değil, küçük bir beyliğin)

lothlorien

lorien'de gün ağarırken

nazgul, rohan semalarında

not: hobbit: an unexpected journey'de gördüğümüz erebor'un iç mekan tasarımları, sevgili p.j. tarafından lotro'nun (balrog öncesi) moria'sından direk tırtıklanmıştır.

(l goshin - 17 Şubat 2013 22:48)

turbine tarafından geliştirilen, the lord of the rings trilogy’ye göre yazılmış bir epic quest chain üzerine inşa edilip, side questler ile desteklenerek yaratılmış bir mmorpg oyunudur lotro (lord of the rings online).

11 temmuz 2014 itibari ile oyun helm’s deep (miğfer dibi) savaşını bitirmiştir ve 14 temmuz 2014’te beklenen update ile dol amroth’a geçecektir. bu update ile (u14 diyoruz buna) gondor’a giriş yaparken bir yandan da ölülerin şehri olan dunharrow’da questler yapacağız. hali hazırda 95 olan level cap, bu update ile 100’e çıkartılacak.

ben snowbourn’da oynuyorum ama birçok server var. snowbourn kalabalık serverlardan biridir, diğerlerini çok iyi bilmiyorum. role-playing serverlar var… fransızca ve almanca konuşulan serverlar da mevcut, o dili daha iyi bilen arkadaşlar varsa diye. son oynadığınız server ondan sonra hep en üstte olur. küçük bir detay ama onlarca server içinde aramak zorunda olmamak bile iyi oluyor.

gelelim oyunun içeriğine. oyuna bugün başlayan ortadünyalılar için 4 ırk ve 9 sınıf mevcut. lotro ırkları bittabi human, elf, dwarf ve hobbit’ten oluşuyor. bunlar kendi içlerinde, man of rohan, man of gondor, elf of rivendell, dwarf from blue mountains vs. şeklinde geliştirilebiliyor. bunun sadece görünüşe bir etkisi oluyor, bunun dışında sadece gondor hayranı isen oradan gelmişsin hissini yaratıyor sana. male ve female seçenekleri, insan, elf ve hobbitler için mevcut, dwarf için yok. bu da tabii ki tolkien evreninde hiç dişi dwarf görmeyişimizden kaynaklanıyor. ırkların her birinin başlangıç buffları ve debuffları var. mesela elf ırkı +agility ile ama aynı zamanda –fate ile başlar. bunlar 95 lvl civarında 3.500’leri gören statlar için çok mimimum rakamlar (15 – 20 gibi) ama başlangıçta epeyce önem arz ediyor. her bir ırkın ayrıca oyun içinde yaptığı işlerden (deed deniyor bunlara biz de deed diyelim) aldığı ırksal kazançlar oluyor. yine elflerden gidelim, tüm elflerin diğer ırklara göre +%2 bow damage avantajını sağlayan racial trait’i var.

sınıfların her biri bir tolkien kahramanından etkilenilmiş ve bu şekilde ortaya çıkarılmış. en bariz örneği bilbo baggins’ten etkilenerek yaratılmış burglar. bu notlar zaten her sınıfın kısa açıklamasında mevcut. isteyen okuyabilir. toplam 9 sınıf var demiştik. bunların 3 tanesi dps, 2 tanesi tank, 3 tanesi cc (crowd control denilen support sınıflar) ve 1 tanesi heal bazlı sınıflar. ancak bazı sınıflar kendi içlerinde aldıkları traitler ile değişiyorlar. bunları sınıfların her birini açıklarken açıklayacağız. sınıflar ayrıca light, medium ve heavy armor giyebiliyor oluşlarına göre de ayrılıyor. toplam 3 light, 3 medium, 3 heavy class mevcut. sınıflar hakkında son genel bilgi ise 7 sınıfın free to play iken sonradan eklenen 2 sınıfın ücretli olması. illa para vermeniz gerekmiyor. oyun içinde yaptığınız işlerle de kazanabileceğiniz turbine pointler ile (kazanması gerçekten kolay) oynamaya açık hale getirilebiliyor.

gelelim sınıfların detaylarına. genel olarak bütün sınıflara aşina olsam da, hunter, rune-keeper, minstrel ve champion diğerlerine göre daha iyi bildiklerim. lotro oynayıp eksikliğimi gören arkadaşlar lütfen yeşillendirsin.

light armor sınıflardan başlayalım diyorum.

loremaster: elrond reyiz’den etkilenerek yaratılmış bu sınıf, doğadaki güçlere hükmederek savaşır. nedir bunlar? örneğin düşmanlarına alev topları fırlatır, kafalarına yıldırımlar indirir, kısa bir süre için bir ent yaratarak ortalığı dağıtır falan. bu üstün güçlerine rağmen kendisi dps class değildir. cc dediğimiz supportive classların ilkidir. daha çok debufflar ileçalışır. düşmanları belirli süreyle stunlamak, onları rootlamak vs suretiyle diğer sınıfları destekler. az da olsa healing (outside healing tabii, yoksa her class kendini healleyecek 1 – 2 skill’e sahip) yetenekleri vardır. oyunda hayvanlara hükmedebilen tek sınıftır. ayıdan, kuşa, panterden, bog-lurker’a birçok hayvana hükmedebilir. bu tabii level atladıkça alınan yeteneklerdir. oyunda lm olarak geçer. 1 staff ve 1 kılıç taşıyabilir. class ıtem dediğimiz slot için loremaster book vardır. yalnızca elfler ve insanlar loremaster olabilir.

minstrel: rune keeper (birazdan açıklayacağız)’dan önce oyundaki tek healing sınıftı ve rune keeperın dps özelliği olmasından ötürü hala tek healing sınıf olarak bahsedebiliriz (miyiz?). isminden de anlaşılacağı üzere kendisi müzik ile (silmarillion okuyanlar tolkien evreninde müziğin önemini bilir) işini gören bir sınıftır. ana işi diğer karakterleri çeşitli skilleri ile ayakta tutmaktır. bunun yanında özellikle solo takılırken çok sağlam bir dps olabilir. aynı anda hem dps hem healing olmuyor ne yazık ki. minstrel instancelar esnasında ölen diğer fellowlarını hayata döndürebilir. bunu hem savaş devam ederken hem durmuşken yapabilen sınıflardandır (tabii bunların hepsi hep cooldown). oyun içinde minnie / mini olarak geçer. şu anda overpower olarak nitelenmektedir. kılıç, sopa, gürz gibi tek elle kullanılabilen silahları kullanabilir, hafif kalkanlar taşıyabilir. esas silahı, müzik aletleridir. class ıtem olarak minstrel’s book kullanır. her ırk minstrel oynayabilir.

rune-keeper: üçüncü ve son light armor sınıfımız rune-keeper. class traitleri ile dps ya da healer olabilen bir sınıftır. aynı anda ikisini de olamaz ne yazık ki. ellerinde üzeri rünler ile kaplı runestonelar vardır. esas silahı budur. bunun dışında başka bir silah kullanamazlar. chisel denilen bir item kullanırlar (amaç tabii ki buff vermek ama mantık taşları yontarak rünleri okunur halde tutmak). ellerindeki rünler ile ateşe, yıldırımlara ve soğuğa (kara, buza) hükmederler. oyunu iyi bilen bir rune-keeper çok ciddi damage verebilir karşısındakine. aslında ilk yaratıldığında dot bir karakterdi. sonra seçtiğin class traitlerine göre “dot veya instant dps olabiliyor” hale getirildi. rune-keeper seçtiği class traitleri ile ihtiyaç halinde healer olabilir. dps’te olduğu gibi over time healerdır. küçükten başlar, devasa skorlara çıkabilir. class itemları rünlerini tuttuğu bir çantadır. rune-keeper’s bag ya da satchel. yalnızca elfler ve dwarflar rune-keeper olabilir.

şimdilik bu kadar bilgi paylaşımı yeter. devamını getireceğim zaman zaman yazarak.

(amras saralonde - 11 Temmuz 2014 14:11)

uzun bir aranın ardından, bazı bazı burada yazılanların gazı ile, en çok da bir gün şans eseri twitch'te stream'ini açtığım bir "grandma"nın oyundan aldığı keyfi görüp, kendi zamanlarımı anımsayınca geri döndüm.

çok uzun bir süre birlikte olduğum kinship zayıflamış, çok sevdiğim birkaç dostum oyunu tamamen bırakmış. ben de bunun üzerine yeni bir karakter açıp, bir noob edasıyla hem de yeni insanlar tanıyayım diyerek yeni bir kinship'e girdim (eski karakterlerim eski kinship'imde, bir ihanet yok^*). yaklaşık 2 buçuk haftadır burada oynuyorum.

dün akşam bir ingiliz, bir isveçli, bir yunan, bir polonyalı ve bendeniz arasında dönen kinship chat muhabbetinden başlıklar:

- finlandiyalıların norse olmadığı, aslında türk kökenli olduklarına dair demografik bir tartışma
- osmanlıların salt türk olmadıkları, multi nasyonel bir ırk karışımı olduklarına dair bir tartışma, (adamlar türklerin anadolu'ya 11. yüzyılda geldiklerini, osmanlı'nın kuruluşunu vs çok iyi biliyorlardı)
- isveç - polonya arasındaki savaşlar hakkında, bu iki ülkenin ortak tarihi hakkında yazılan kitaplar ve çekilen filmler hakkında bir tartışma,
- polonya'daki kürtaj yasası ve kadınların buna tepkisi hakkında tartışma,
- organik kimya ve buna bağlantılı olarak veganlık hakkında bir tartışma,
- türk yemekleri,

kendimi cennette gibi hissettim.

neden başka bir oyunda aradığım hazzı bulamadığımı daha iyi anladım.

ben bu oyunun bu ortamını seviyorum arkadaş.

başka nerede bulunur bilmiyorum.

t: iyi ki yeniden başlamışım diye düşündürten, yeniden düzenlenmesi de başarılı görünen oyun.

edit: küçük bir düzeltme.

(amras saralonde - 8 Ekim 2016 10:16)

merhabalar. son zamanlarda üzerime yapışmış 'bir şeyleri erteleme' huyumdan öte sözlüğe gireceğim entrylere de mâni olan bu nadide oyun hakkında minik ve açıklayıcı bir şeyler söylemek istiyorum ben de.

öncelikle ufak bir sss yapmak istiyorum. uzun uzadıya cümleleri okumaya başlamadan önce kendi içinizde bir evet-hayır düellosu yapıp devam etmeniz daha sağlıklı olacaktır. zira zaman önemli, geri gelmiyor.

• ilk olarak; 2018 yılında mmo oynanır mı? evet. mmorpgler hâlâ oynanıyor. dünyanın temposundan nefes almak isteyen belirli ölçüde geek her insan kendini bu evrenler içinde buluyor, hayatının bir parçası hâline getiriyor ve haftanın belirli saatlerini buna ayırıyor. oyunda yaşattığı karakteri kendisini yansıttığı için rol yapmaktan keyif alıyor dolayısıyla.

• sonralıkla; "lotro world of warcraft'tan daha iyi bir oyun mu?" hayır değil. şu bir gerçek ki world of warcraft piyasaya sürülmüş hiçbir oyunla; ama hiçbir oyunla kıyaslanamayacak kadar efsane ve derin bir evren. bugüne kadar yapılmış her rpg oyun içinse "işte wow bu sefer ağır darbe aldı, kesin bitecek wow'da aranan her şey bu oyunda" dendi ama zirve tek kişiliktir. ve evet; wow ölmedi, bitmedi. yalnızca eski popülaritesini günden güne kaybediyor. konumuz bu değil. gel gelelim bir tolkien hayranıysanız neden the lord of the rings online ölmeden kendinize yer bulmanız gereken ve deneyimlemeniz gereken bir dünya ondan bahsetmeye.

oyundan genel hatlarıyla bahsetmeden önce izlemediyseniz bu videoyu izlemenizi tavsiye ediyorum. benim yazacaklarıma giriş niteliğinde ön bilgiler sunacaktır. lotro sektörde 10 yılı aşkın süredir yaşayan bir oyun. ödeme sistemi vaktinde bir hâyli karmaşıkmış. sanırım aylık abonelik sistemi uyguluyormuş mâlum oyun gibi, sonrasında f2p olmuş ve oyun içi bölgelere, genişleme-görev paketlerine, kozmetiklere özel alışveriş açarak yoluna devam etmiş. geliştiricisi turbine yıllar içinde oyunun üzerine koymuş ve tolkien loreuna sadık kalarak hardcore fanları kendine bağlamış. artı ve eksilere geçip maddeler üzerinden devam edelim.

• evet bu oyun oynanıyor. kitlelerce oynanıyor ve şu güne kadar gördüğüm en iyi oyun içi topluluğa sahip oyun lotro. bunu her yerde duyabilirsiniz çünkü nesnel bir yargı neredeyse. burası ikinci bir ev gibi. hatta bazılarının hayatı buraya bağlı da ben onlardan biri olmadım hiçbir zaman, hiçbir oyun için. lotro'nun oyuncu kitlesi özgün, seçkin ve yaş olarak 20'nin altında kimseyle karşılaşmadım. "aa ben yüzüklerin efendisi izlemiştim oyun da beleşmiş bir bakayım" diye gelen veletler zaten hem kendisi bir şey anlamayıp çıkıyor, hem de world chat'de barındırılmıyor. bu harika bir şey! peki lotro'yu kim oynuyor? peşinen söyleyelim her seride olduğu gibi kitaplar filmlerden daha iyi, ayrıntılı ve derindir, doğal olarak. fakat pj orta dünya evrenini sinemaya başarılı yansıtmıştır -hobbit üçlemesinin son iki filmi hariç-. uzun yıllar facebook'da tolkien evrenine dair çeşitli sayfaların kuruculuğunu ve yöneticiliğini yapmış, thewhitetree.org gibi seçkin bir forumda takılmış bir insan olarak bu okuyucu ve bilinçli tüketiciye sahip oyun arkadaşları ile aynı ortamda bulunmaktan mutluluk duyuyorum. evet lotro yüzüklerin efendisi filmlerinin değil, kitaplarının oyunu. dolayısıyla filmlerde gördüğünüz yerlerin oyun içinde benzememesi bölgeleri yanlış değil aksine gerçek, öyküye bağlı ve doğru yapıyor. yani olması gereken birebir yansıtılıyor oyuna. sıradan bir dağın nehre baktığı yöne kadar kitaptaki betimlemelere uygun bir evren yaratılmış. oyuncular kibar. herkes birbirine yardım etmek için yer arıyor. roleplay anlayışı üst düzey. bir elf elf gibi davranıyor, hobbit ise hobbit gibi diyebiliriz. oyunda belirli ırkların kendi içinde bir araya geldiği kinshipler bile var tamamen lore'a sadık kalmak adına. world chat çok kaliteli. djent ve math metal tartışılırken bir yandan gündeme gelinebiliyor, kuantum fiziği üzerine düşünceler belirtiliyor vesaire. ucu bucağı yok.. aptal saptal trollemelere ve gürültücü küfürlere de yer yok. oyunda her şey chill ilerliyor anlayacağınız. rekabetçi bir ortam elbet var fakat bunun çok tatlı ve özenle korunan bir çizgisi var. kimse bir telaş içinde değil. sakin sakin, orta dünya'yı sindire sindire, binlerce yan görev ve onlarca epic quest tamamlarken kahvenizi yudumlayabiliyorsunuz. birilerine bir şey sormaktan çekinmek gibi bir derdiniz olmuyor. çünkü oyun sonuna ulaşmış bir karakter de, yeni başlayan kişi de bunun bir oyun olduğunun bilincinde. bana göre en önemli madde de bu. vanilla wow aşığı eski hardcore raiderlar, ruh eşiyle birlikte oynayan oyuncular, kitapları ayda bir kez bitiren tolkien detaylarının aşıkları, ve benim gibi hepsinin karışımı olan casual oyuncularla dolu oyun topluluğu.

• topluluğun kalitesinden bahsettikten sonra yönetime ve oyun içi ödeme sistemine geçmek istiyorum. daha sonra oynanışa değineceğim. aylık ödeme sistemi yok. bu yüzden wow'da oyunda bulunamadığınız her an hissettiğiniz suçluluk duygusunu yaşamıyorsunuz. haftanın belli saatleri zaman ayırmanız yetiyor. şimdiye kadar çıkmış altı ek paket var yanılmıyorsam. bunların dördü toplu hâlde makul bir fiyata satılıyor ve level 85'e kadar olan questleri yapmanızı ve o bölgelerde bulunmanızı sağlıyor. bu dört ek pakette 1000'i aşkın quest ve deed var. yani orta dünya kitaplarındaki detaylar ince ayrıntısına kadar işlenmiş. yinelemekte fayda var, oyundaki karakter betimlemeleri ve olay örgüsü filmlere göre işlenmiyor. yani başlar başlamaz moria'ya atılmayacaksınız. moria girişi 50-60 level arasında başlıyor. düşünün oralara gelene kadar yapacak neler neler var... moria, mirkwood, isengard ve rohan ek paketlerinin ardından helm's deep ek paketi var. tahmin edeceğiniz üzere büyük miğfer dibi savaşını bizlere yaşatıyor. bu da level 85'den sonrası için gerekli. helm's deep'in ardından ise level sınırına kadar oyunu uzatan ve yüzük savaşının sonunu anlatan mordor ek paketi var. oyunun f2p anlayışı belirli bir seviyeye kadar. ben oyunda yüksek bir seviyede değilim ama başlamadan önce uzunca bir süre araştırdım izledim dolayısıyla oyun bilgisine ve evrenine hakim şekilde ilerliyorum, ek paketleri satın alarak başladım oyuna. tavsiyem bir deneyin, bakının quest sistemi ve oyun akışı hoşunuza giderse, kitapları da okumuşsanız devamını getirin. atmosfer sizi içine çekiyor ve aklınızı çeliyorsa tamamdır zaten. oyun içi alışverişleri gerçekleştirmemizi sağlayan lotro point adında bir sanal para var. turbine point (tp) imiş eski adı. bu coinleri oyundaki görevlerden, tekrar haline gelmiş deedleri yaparak elde edebiliyor ve biriktirerek hiç para vermeden ek paketleri satın almaya bile kullanabiliyoruz. var böyle çılgınlar ama zaman paradan daha değerlidir her zaman. siz onlardan olmayın, kazandığınız puanları indirimlere saklayın. oynanışta bahsedeceğim ama oyunun en önemli detaylarından biri kozmetik ve binekler. lotro store'da her haftaya özel indirimler ve ücretsiz bir eşya sunan haftalık kodlar oluyor. onları takip edip coin harcamalarınızı sağlıklı bir şekilde yapabilirsiniz. bir de oyunda ilk ay almanız neredeyse şart olan bir aylık vip üyelik var ki bir ay boyunca giriş yapacağınız ve yaratacağınız her karakterin kullanması gereken traitleri açıyor, 500 lotro point veriyor, xp boost sunuyor, riding trait açıyor ve daha nicesi. bu tip detayların hepsini lotro wiki'den alabilirsiniz. özetle; oyun ücretsiz değil, olmayacak ve olmasın da. denemesi ücretsiz yalnızca.

• lotro'nun oynanma ve kendine has bir kitlesinin oluşunun arkasında hikayeye sadık kalışı yatıyor. kitle tolkien'i gerçekten anlamış ve kitaplarını analiz edip üzerinde bir şeyler tartışabilecek yeterliliğe sahip olduğu için oynanış ön planda değil. bu yüzden son maddede yer verdim ben de. şöyle ki; bir mmorpg oyununda görebileceğiniz gelmiş geçmiş gelecek en iyi grafikler lotro'da. tüm ayarlar yüksekteyken iyi bir monitör ve kulaklıkla shire'a girildiği zaman 250 boyutlu bir lotr filminden daha çok keyif verecektir, şüpheniz olmasın. incelemek isterseniz grafiklerin ön planda olduğu şu ve oyundaki bineklerle birlikte suyun kalitesini görebileceğiniz şu görüntülere göz atabilirsiniz. bir mmorpg oyununda yapılmış en iyi ve detaylı quest sistemi de lotro'da. çoğu questi arkadaşlarınızla veya henüz tanıştınığınız insanlarla bir fellowship oluşturarak yapmanızı tavsiye eder oyun. pek çok quest de fellowship exclusive'dir. orta dünya'da solo sıkılabilirsiniz ama tek başına gezinmeyi tercih edenler de var tabii. işleyiş klasik rpg oyunu işleyişi, evrene ait questler yap ve giderek güçlenen ve nadirleşen şeyler kazan, crafting ve türevi hobilerle uğraş kendine ev ve binek edin gibi tipik özelliklere sahip. kendinize orta dünya'da bir hayat kuruyorsunuz yani.

• oyunun iki adet sıkıntısı var. ilki, oyun motoru eski olduğu ve o motor üzerine yeni nesil grafikler yazıldığı için performans sıkıntıları var. canavar sistemlerle spesifik bölgelerde fps düşüklüğü yaşayabiliyorsunuz. fakat abartılacak boyutta değil, oynanabilir ölçüde. ki rpg oyuncuları grafik ve performans için o evrende kalmazlar. diğeri ise savaş sistemi. karakter gelişimi muhteşem ve taktiksel ayarlanmış olsa da uzun yıllar wow oynadıysanız dövüş sistemine alışamayabilirsiniz. çünkü hareketler yeterince akıcı değil. ne bileyim, bir tuhaf işte izleyin oynayın inceleyin ama ne çok kötü ne çok iyi. sadece bir takım animasyonlar eksik gibi geliyor insana. bazı classlarınki gayet düzgün yapılmışken bazılarında sırıtıyor. wow'un bu konuda daha iyi olduğu aşikâr, yalnızca bu konuda.

• videolardan inceleyebileceğiniz harika mountlar ve petler var oyunda. oyunun ilerisinde istediğiniz gibi giydirebileceğiniz ve at üstünde savaş imkanı sunan war-steedler var. fakat her şey rasyonel. tolkien evreninde kullanamayacağınız mountlar yok. ben de isterdim epik ejderhalara binen bir elf olayım ama... questlerden ödül olarak alabileceğiniz, yılın belirli dönemleri festivallerden edinebileceğiniz temasal binekler ve lotro puanlarınızla alabileceğiniz binekler var elbette. her biri birbirinden güzel tasarlanmış. keçi var, geyik var, at var.. bildiğin at işte. süslüsünden ama. oyundaki crafting sistemi çok gelişmiş. kendi zırhınızı evinizi her şeyinizi kendiniz yapıp özelleştirebiliyorsunuz. ve bir de benim oyunu oynama sebebim kozmetikler var. üzerine çok şey yazardım da, şuraya biraz göz atmanız yeterli. çok, çok güzeller.

• dünya kadar instance (raid) var yine, klasik şeyler yine izleyerek incelenebilir. oturun sevgilinizle başlayın. chill bir dünya lotro. herkes öyküsüne bağlı, tatava gürültü yok, kimse kimseyi trolleme dolandırma peşinde değil, rare droplar için sabahın altısında sıra bekleyen apple fanboyumsu tipler yok oyun içinde. herkes kendince bir şeyler yapıyor ve bunu kinshipi ile paylaşıyor. pvp'si var, sauron'a hizmet edilebiliyor, yıl içinde bir sürü festival düzenleniyor, müzik yapılabiliyor (çok ciddi gruplar ve festivaller düzenleniyor), kedi sahiplenilebiliyor falan filan pek çok sevimli şey. ben de henüz başladım ama dediğim gibi level derdinde değilim. sindire sindire oynuyorum, çeşitli şeyler deneyerek. bahsetmediğim şeyler elbet vardır aklıma geldikçe düzenlerim.

tolkien ruhunu yaşatan insanlarla dolu aradığınız evren burası. mutluluğu uzaklarda aramayın, rivendell'den ered luin yokuşuna at sürün!

(morgothsheir - 19 Ocak 2018 05:48)