being john malkovich filmindeki kuklaci adamin (bkz: john cusack) kuklalarla basariyla canlandirdigi, fakat bunu sokak ortasinda yaptigi icin olumsuz tepkilere maruz kaldigi oykudur.

kitabi orijinalindan okuyanlarin wilderness kelimesini yillar sonra bile bu kitapla cagristirmalari muhtemeldir.

(silik seksek cizgisi - 21 Kasım 2007 21:44)

nathaniel hawthorneun en bilinen novellasında yazar, her ne kadar hester prynene'den yanaymış gibi görünse de (ki yazıldığı dönem henüz yazarların kendilerini eserlerinden soyutlamaya başlamadıkları dönemdir) dedesinden kalma bir alışkanlıkla aslından ona lanet okumaktadır.
eser okuduğundan neden novella olduğu, novel olmadığı rahatça anlaşılacaktır çünkü howthorne sembol egzersizi yapmıştır sanki.
film uyarlamasının da kitapla alakası yoktur. kitabı demi moore için senaryolaştırmışlardır.

(malloryknox - 25 Ağustos 2002 23:15)

demi moore'un elbisesinden mütevellit yan olarak oturduğu atla dört nala koşturduğu film ayrıca. figüran mı diye dikkat ettim ama değil sanki.

(7enc - 19 Mart 2009 09:08)

demi moore ve gary oldman adlı yavru şahsiyetlerin rol aldığı burning times'a da atıfta bulunan film.

(wrathful lilith - 24 Eylül 2002 16:57)

bölümüm dolayısıyla, zorlanarak ve ittirilerek okumak zorunda olduğum bir eser.puritanzm nedir ne değildir bir türlü anlayamadıysan oku bunu .sana da iyi gelecek.

(asaletcemberi - 17 Ocak 2010 23:00)

(bkz: juhong geulshi)

(karaktersiz - 21 Ocak 2010 03:25)

- sevgi ve nefret birbirine ne kadar da yakın. birine öbüründen daha uzak değiliz.

- tanrının gözünde günah nedir? var mı söyleyebilecek olan?

diyolagları ile biten film.

(muteveffa - 27 Haziran 2010 22:43)

popüler kültüre mal olmuş bir romandır. amerikan ingilizcesinde, "dirty little secret" anlamında kullanılmaktadır.

(call of ktulu - 4 Kasım 2010 00:16)

peder tarafından söylenen şöyle bir bölüm içerir ki biraz can yakıcıdır.
"her gün duyduğum başkalarının övgülerinden bunalınca gidip günahkarların en rezili olduğumu anlatabileceğim tek bir arkadaşım ya da can düşmanım olsaydı eğer,ruhum ayakta kalmayı başarabilirdi belki.gerçeğin bu kadarcığı bile beni kurtarabilirdi.ama şimdi her şey sahte,her şey boş!her şey ölü!"

kitap acılarla ve buna benzer acı cümlelerle doludur.nathaniel hawthorne'un bu eserini çocukluğunu geçirdiği kasabada geçen bir olaydan esinlenerek yazdığı rivayet olunur.

(meds - 5 Mart 2011 00:04)

dunyanin en sikici filmlerinden biri idi heralde bu film. gozlerimi bir tek demi moore'un ciplak yuzme sahnesinde acmistim, yalniz sevgilisi olan amcam da cirilciplak yuzunce kapatmistim

(lecagot - 25 Ocak 2003 17:01)

(bkz: puritanizm)

(purplehaze - 26 Ocak 2003 18:13)

arthur miller'ın the crucible'ı yazarken ilham almış olabileceğini düşündüğüm yapıt. din, ahlak ve koloni dönemindeki toplumsal yapı ekseninde birçok paralellik vardır ikisinin arasında ve her ikisinin de altını çizdiği ortak ana iletilerden biri kitabın sinema uyarlamasında kısaca şu şekilde açıklanmıştır:

who is to say what is a sin in god's eyes?

(charlotte light and dark - 25 Ocak 2014 01:01)

scarlett kettle'ın çakmasıdır.

(vaybanabanabanavayvaybanavay - 19 Ekim 2014 21:33)

(bkz: vurun kahpeye)

(agnes de cervantes - 20 Aralık 2004 15:21)

zina nedir, ne değildir sorununa istinaden bugün karikatürlere konu olan 'zina insanın kendine yakışanı giymesidir' aforizmasını iki yuzyıl evvelden ortaya atmış kitaptır. daha en başından giyim kuşam detayları ahlak sorgulamalarında önemli rol oynar. hester mağdur kişisi, adulteress'ın a'sını göğsüne öyle güzel işler ki, göz zevkini okşar harf, yerine pek yakışır, taşlama meraklısı hemcinslerini sinir eder. hester'in zina mahsulu kızı pearl de annesinin bu üstün el becerisinden ziyadesiyle nasibini alır; onca mahrumiyete, yoksulluğa karşın en fiyakalı kıyafetleri giyer, göz doldurur (göz de çıkarır bir yandan). püriten bakış açısına göre hemcinsinden daha güzel, daha gösterişli olmak zinadır. scarlet letter'ın kabaca iliştirilmeyip incelikle yakıştırılması zinadır. gayrımeşru velet pearl'ün yaşıtlarından daha özgün ve güzel giyinmesi zinadır.
zina, hapishane önünde, otlar taşlar arasında açan yekpare güldür.
zina, hazirandır.

(agnes de cervantes - 20 Aralık 2004 19:05)

hester'ın göğsünde işlediği suçun (bkz: zina) cezası olarak taşıdığı a (adulteress'ın a'sı) romanın sonunda angelın a'sına dönüşür, zira katettiği acı dolu yol ^*sonunda melekleşir.

(redwheelbarrow - 21 Aralık 2004 17:41)

... filmden guzide bir diyalog zengin durmaz mi burada:

- tanri beni cazalandiriyor olmasin?
- kesinlikle cezalandiriyor canim, bir cocuk veriyor ya.

(deli - 19 Şubat 2005 13:50)

kızıl damga ve kırmızı leke isimleriyle de türkçeye çevirilmiş eser

(supercalifragilisticexpialidocious - 26 Şubat 2005 12:59)

kadın kısmının aşık olduğunda kaç kaplan gücünde olacağını gösteren filmdir. filmde gary oldman'ın canlandırdığı kaypak rahip ise cesaretsizliği ve güvensizliği ile son 10 dakikaya kadar insanı sinir hastası eder.

(itchy ve scratchy tom ve jerryi dover - 18 Ağustos 2005 13:01)

--- spoiler ---
filmde inandırıcılığı sarsan temel husus, hester'in^*, arthur ile ^*ilişkisinin başlamasının ardından doktor'dan olan çocuklarını hiç siklememesi oldu. kadın hamile kalıyor, hapse giriyor, çocuklara ne oluyor?
pearl doğuyor, bizim veletler ortadan kayboluyor, filmin sonunda bir tek hester arthur pearl şehri ya da kasabayı ne boksa terk ediyor ama kızlar kayıp, hayır ben mi uyudum kaldım göremedim ne olduğunu... her şeye rağmen, filmin
yeni dünya'nın keşfi ve yerleşim sürecini gerçekçi biçimde ele alma çabası güzel olmuş. üzerinde düşündüğüm tek cümle ise şu oldu:

"aşk ve nefret birbirine ne kadar yakın!
ama biri ölmeden ötekine kavuşamıyoruz."
--- spoiler ---

gary oldman'ın ise her yerine sağlık...cidden bayram ettim...

(theoria - 10 Ocak 2006 16:12)