polonezköy'dedir. sabah kahvaltılarındaki ev yapımı reçelleri, ev yapımı pastaları çok güzeldir. kahvaltı sonrası geniş bahçesinde tembellik yapılabilecek hamakları vardır. girişinde de kocaman bir papağan bulunur. likörlerini de unutmamak lazım. hafta sonları gitmek için ideal.

(sr71blackbird - 13 Kasım 2007 13:12)

ayrıca kumarbaz adlı romanının sonsozünden öğrendiğim kadarıyla bu polina hanımefendi (asıl adı apollinaria suslova imiş) ahlaksız bir kadınmış (orda yazıyor valla) bir gün dostoyevski'nin önünde yarı çıplak soyunup sonra onu terslemiş. (yuh!) ve de onu kumara teşvik ediyormuş. hayatında dostoyevski varken de onda bulamadığı şehveti başka bir adamda bulduğunu söyleyip kahırdan öldürmeye niyetlenmiş besbelli adamı! (bu sırada da dostoyevski de evli aslında)
pembe dizilerdeki kötü kadınlara taş çıkartan cinstenmiş polina, hey gidi hey!

(oholey - 16 Mart 2008 00:57)

buraya gidip karpatka yemeden döndüyseniz yazıklar olsun. dün biri geldi hatırlattı da... yemiş. :(

(karnimac - 24 Ağustos 2011 15:29)

polina şube istanbul il sınırları içindeki en güzel birkaç kahvaltı mekanından biridir. pastaları^* ve aplikleri/avizeleri şahanedir. bir keresinde -sahibiydi sanıyorum- 40 küsur çeşit reçel yaptıklarını söylemişti. pazar günleri çok kalabalık oluyor ama siz yine de yazüstü^* gidin; pişman olmazsınız.^*

(kronikduzelmez - 22 Ocak 2012 23:21)

giderseniz anjelik ve izabel odalarinda masa isteyiniz. polonyali bir amcanin evine misafir edilmissiniz hissi var bu odalarda. gerci fiyatlara gelince hic de misafir edilmis gibi bir hava yok :) 35tl kisi basi ama bir cok yerle kiyaslanirsa kesinlikle hizmet ve size sunduklarina deger.

(rapideye - 23 Aralık 2012 13:36)

çok güzel pastalar yapan polonezköy mekanı. fakat bu yazının sebebi ne yazık ki pastaları değil patates kızartması. sanırım dışarıda yediğim en enfes patates kızartmasını burada yedim. yuvarlak yuvarlak kesilmiş değişik çeşit bir patates nar gibi kızartılıyor, porsiyonu 20 liraya 3-4 kişinin doyacağı büyüklükte bir tabakta servis ediliyor. enfesti. pastası da güzel ama lafım yok. karamelli özellikle enfes.

(man of honor - 14 Nisan 2015 23:55)

polina şubedeyiz..
burası hakkındaki yorumlar genelde iyi. bugün geldik. hatta şuanda oradan yazıyorum. gelecek olanlar için belki faydalabilirler bu bilgilerden.

5 kişilik serpme kahvaltı aldık.
1 tane peynir tabağı (2 çeşit ve herkese birer dilim)
ve 2şer, 3er tane salam..
1 tane tereyağ tabağı..
3 reçel, 2 zeytin ve 1 kaymak çeşitlerinin olduğu bir tepsi geliyor. (bunlardan 2 tane geldi)

1 tane domates salatalık marul tabağı..
1 tabak çökelek..
1 kızarmış 1 normal ekmek sepeti..
1 tava menemen..
1 tava sucuklu yumurta..
1 tabak çiğ biber..
çay..
3 şişe 1.5lt su aldık. 2si ücretsiz. 1 tanesi için para aldılar. (bu su 3tl)

2 tabak patates kızartması aldık. patatesler çok yağlı ve bazıları aşırı kızarmıştı. ayrıca tabağı 20 tl. kesinlikle değmez..

kişi başı yemek ücreti 45tl..

servisin belli zamanlarında çok yavaş hareket ediyorlar. verdiğimiz siparişi unutuyorlar. şu anda yaklaşık olarak 15 dakikadır su bekliyoruz mesela. belki de aşağıda oturuyoruz diyedir. ^*

neyse. ortam güzel. hava da çok güzel.

son not.. fiyat performans oranı çok iyi değil bence. ınsanin gözünün doyması lazım ya. doymuyorsunuz.

bir de çocuklar için oyun parkları olmasına rağmen arazi çok eğimli olduğu için çocukları yalnız bırakamıyorsunuz.

neyse.. yemek miktarını artırmaları lazım biraz. biraz da servis hızlı olursa o zaman daha eğlenceli olabilir.

bugün için "olmamış" diyoruz..

(is kurayim basinda durmayayim diyen adam - 18 Temmuz 2015 13:54)

çok çeşit reçelleri bulunan, kahvaltısı gerçekten güzel ağaçlar arası kalmış hoş bir mekan. standart gelen reçellerden başka çeşitleri de mevcut. o yüzden yaşlı amca ve teyze ile konuşmayı ihmal etmeyin. hem hazırlayanları tanımış olursunuz hem de diğer çeşitleri de tatma şansına erişirsiniz. kışın daha çok seviyorum burayı. farklı konseptte yerleri var. polonya bayraklarının bulunduğu kış bahçesi kahvaltı için favorim. girişte sağda kalıyor kış bahçesi. geçerken tatlı reyonuna bakarak geçebilirsiniz.

kahvaltı sonrasında yürüyüş parkuruna yakınlığı da başka avantaj. orman yürüyüşü bazen yağmur altında bırakabiliyor sizi. o yüzden şemsiyenizi unutmayınız. yürüyüş sonrası yöresel karpatka tatlıları eşliğinde kapalı mekana geçip (bu sefer soldaki kısım) sıcak soba eşliğinde kitap okuyabiliyorsunuz. unutmayın bir porsiyon iki kişiye yetiyor.

nihayetinde mutlu bir gün geçiriyorsunuz. hoş anılarla ayrılıyorsunuz.

not: teyzem artık yokmuş. çok üzüldüm.

(departure - 28 Aralık 2015 14:33)

geçen hafta sonu gitme gafletinde bulunduğum yer. 15 dakika ayakta bekletildikten sonra boş gördüğümüz bir masaya gayri ihtiyarı oturuverdik. oturduktan sonra bir süre daha gelen giden olmadı. sonra yaşlıca bir garson gelip sıra var, 6 kişilik masaya oturamazsınız diyerek masadan bizi kaldırmak istedi. bizde yanımıza başkalarının oturmasını sorun etmeyeceğimizi söyledik. garson kalkmamız için ısrar edince bizde mekanı terk ettik.

hafta sonu bir kahvaltı keyfi yapalım dedik zehir oldu. kısacası işletme bilincinden yoksun, uzak durulması gereken mekan.

(ne yapicaz be kamil - 25 Kasım 2016 21:32)

müdavimi olduğum, pastalarını sahibesinin hergün kendi elleriyle yaptığı, acayip köy kahvaltısı veren polonez köydeki bir cafe/kendin pişir kendin ye/kır lokantası.

(samantha - 11 Mayıs 2006 18:50)