Solntse (~ El sol) ' Filminin Konusu : Moloch'ta (1999) Hitler'in Eva Braun'la ilişkisini irdeleyen, 2001'de çektiği Telets / Boğa ile ölüm döşeğindeki Lenin'i mercek altına alan yönetmen, Güneş'te kamerasını yirminci yüzyılın bir başka önemli adamına, Japon İmparatoru Hirohito'ya çeviriyor. Güneş, Ağustos 1945 ile 1946 yılının ilk günü arasında, yerle bir olmuş Tokyo'da geçiyor. İmparator Hirohito yaptığı konuşmayla ordunun ve halkın savaşa son vermesini buyurarak milyonlarca kişinin yaşamını kurtarır. Sorgu için Amerikan işgal kuvvetleri komutanı General Douglas McArthur'un karşısına geçer ve halkının daha fazla yıkıma uğramasını önlemek için kendi 'kutsal' konumundan feragat etmesi gerektiğini anlar.
Russkiy kovcheg(2002)(7,4-18534)
Dni zatmeniya(1992)(7,3-812)
Molokh(1999)(6,7-2349)
Faust(2011)(6,7-4641)
Otets i syn(2003)(6,6-2237)
Francofonia(2015)(6,6-2234)
albrecth dürer'in eşsiz gravürlerinden biri olan "mahşerin dört atlısı"nın filmde son derece akılcı biçimde kullanıldığı sokurov filmi. dürer'in gravüründeki dört atlı; beyaz, kızıl, siyah ve soluk sırasıyla kutsallık ve paklık, savaş, ölüm ve salgın hastalıkları ya da toplu yıkımları simgelemektedir. kitab-ı mukaddes'te geçen ve kıyametin, armageddon'un hemen öncesinde ortaya çıkacağı vahyedilen bu dört atlının savaşı kaybedip, ülkesi işgal edilen ve kutsallık payesinden kendi rızasıyla vazgeçen imparator hirahito'nun dramatik yaşamöyküsünün en keskin kırılma anlarını anlatıyor. sokurov'un sade ve etkili anlatımıyla japonlarca kutsal sayılan imparatorun insan olarak kendi sıradanlığına büründüğü ve ülkesindeki yıkımı durdurmaya mecbur kaldığı zor anlara tanık oluyoruz. amerikalı istilacı askerlerin, başındaki şapkasıyla onu charlie chaplin'e benzeten gazetecilerin, ağabeyinin elçi olarak bulunduğu japonya'da işgalci amerikan birliklerinin komutanı konumundaki mc arthur'un pervasızca karşısında puro tüttürdüğü japon imparatoru oldukça naif bir karakter olarak betimlenmiş. asaletin sadeliği ve istilacıların derinliksizliği filmde birçok detayda kullanılmış.
(ecco homoreous - 27 Nisan 2014 18:54)
üzerine hiç güneş doğmayan, gri bir aleksandr sokurov filmi. kanmayın adına... 25. uluslararası istanbul film festivali bünyesinde gösterime girdi. ağustos 1945.. tokyo yerle bir olmuştur. hirohito, "insan ötesi varlık" kimliğini soyunur ve sıradan, etten kemikten bir insan olarak karşımıza geçer. hirohito ve mac arthur'un karşılıklı sahnelerini izlerken gözlerim doldu. yine çevirmen gazabı pik yaptı, azap oldu. salondan oluk oluk seyirci kaçtı. keşke çeviri yapanların, görevli oldukları filmler ve o filmlerdeki hayatlarla ilgili ön bilgileri, fikirleri, olaylara yüzeyin az altından bakışları olabilse de, çevirdikleri cümlelerin altını görebilseler. o inanılmaz zeka savaşı, gerilim halinde geçen sahnelerde iki adamı da şaklaban etmeselerdi. neyse.. yine de izlemeye değer bir filmdir. izlenmelidir. iyi seyirler..
(ranini - 7 Nisan 2006 20:59)
hirohito'nun adını ilk defa bu filmle duymuş biri olarak düşüncem, eğer filmde anlatılanlar ve festivaldeki çeviri doğru ise ve eğer imparator hirohito, tanrısal kimliğinden feragat ettikten sonra bu hale geldiyse, filmin başının eksik olduğudur. aksi halde japonyayı savaş boyunca çocuk ruhlu bir imparator yönetmiş demektir.
(hokkaz - 7 Nisan 2006 21:32)
rus.gunes
(summer son - 7 Nisan 2006 22:12)
festival kitapçının yine saçma sapan bir şekilde tanıttığı filmlerden biri. biz bir hükümdar ile bir komutanın psikolojik harbini beklerken kitapçıka göre, bir imparatorun tanrılıktan kurtuluşunu izledik.
(cnbce - 11 Nisan 2006 04:31)
Yorum Kaynak Link : solntse