• "euroleague takımlarını oyuna alarak 10 yıllık fantezimi gerçekleştirmiş oyun. emeği geçenlere eyvallah çekiyorum buradan."
  • "barış ermiş ile chris paul'u tutma şansı veren oyun.kabus olur. yapmayın :("
  • "yıllardır süren bir isteğim var: ponpon kızları düzeltsinler. ponpon önemli.(bkz: #23986724)"
  • "koşarken adamın içinden geçemeyince bıraktığım oyun.20 senedir oynuyoruz bu oyunları, adamın içinden nasıl geçmez lan? siktir, ibne."




Facebook Yorumları
  • comment image

    euroleague takımlarını oyuna alarak 10 yıllık fantezimi gerçekleştirmiş oyun. emeği geçenlere eyvallah çekiyorum buradan.


    (lakernationalist - 2 Temmuz 2013 13:56)

  • comment image

    oyuncular arasi iletisim fonksiyonunun eklenmesi gereken oyun. zira point guard oynayan adamsaniz, pota altinda bombos haldeki pozisyonu sayiya ceviremeyen zerzevat uzunlara saha icinde ana avrat kufur etme sansina sahip olmalisiniz. bu olmadi, en azindan basin toplantisinda bir iki bir sey soylemek gerek. isim verip kirici olmak gerek. basin toplantisi demisken, biktik artik hep konusan adam olmaktan. arada yanda oturup yorum yapan, maybas gibi kafa sallayan adam da olma hakkimiz olsun.


    (tuvaletblogu - 4 Temmuz 2013 03:38)

  • comment image

    my player modunda keşke 1 sene kolej ya da euroleague'de oynama koysalar. final four maçları bile olur. draft maçına çıkmadan önce euroleague'i kazansam, draft görüşmelerinde "lan ben avrupa'nın en iyisiyim uçururum takımı" falan desem..

    her şeyi geçtim, bembeyaz adamım gidip "yo nigga" diye zenci aksanıyla konuşmasa, kendi sesimizi seçsek ne güzel olur lan. 6 10'luk dünyanın en beyaz power forward'ıyım hala "gonna take care of my boyzzz you diggin me" diyorum.


    (youth gone wild - 4 Temmuz 2013 09:03)

  • comment image

    bu rating'ler kesinlikle amerikalı kustahligi, kibirinden başka bir şey değil. beyazlar ziplayamaz he mi? spanoulis ve diamantidis reyizler rüyalarıniza girer hacılar. neye göre en yüksek 84 (khryapa) veriliyor anlamak kolay değil. obradovic ve messina gibi iki basketbol tanrısini kizdirdiniz.

    lan hadi her şeyi sindirelim papaloukas'a 64 ne demek amk? nash'e 40 yaşında kaç rating veriyorsan bu adama da o iade-i itibari yapacaksın. yarın iş var, sendrom her yanimi sardi zaten. ziktirme kendini 2k'yi yapan adam. oyun çıkınca online oynayacağız seninle. sen miami'yi seç. ben alba berlin'i. american airlines' ta. bozuk kol da bende. ıbneler.

    ayrıca bir de şöyle bir şey var: (bkz: #35897019)


    (dylan barrett - 29 Eylül 2013 20:35)

  • comment image

    bu oyunun 2k13'ten farkı olmadığını iddia eden adam basketboldan anlamıyordur, kaale almayınız. görsel olarak 2k13'e çok benzemesinin sebebi yeni nesil konsollarla ilgili çalışmalar. oyunun mekanikleri ise son derece farklı ve 2k13'e göre ciddi anlamda gerçekçi. oyunla ilgili en önemli sıkıntı euroleague'e hakkının verilmemesi. 14 takımın çoğunu izleyen veya avrupa basketbolu bazında hayranı olan biri olarak takımları alasım gelmiyor. yeniliklerden bahsetmek gerekirse;

    - hop step tuşu kalkmış. fakat potaya yüklenirken adım almak right stick'le daha işlevli olmuş.

    - keza alley oop da değişmiş. ben xbox'da l2-kare kombinasyonuyla yaptım.

    - yeni signature skill'ler var. genelde pick and roll odaklılar.

    - daha önce yazılmış, tekrarlamak gerekirse şutun çembere girişi çok daha estetik gözüküyor. ayrıca pota altındaki temasla bitirme animasyonları gayet gerçekçi olmuş. keza smaç animasyonları da. bir de bazı durumlarda şuta oyuncunun üstüne uçarak değilde olduğumuz yerde zıplamamız gerekebilir zira shaq'ın seyirci üstüne uçmasına benzer manzaralar meydana geliyor.

    - kareem yine yok, sebebini hala merak ediyorum.

    - oyuncuların fizikleri de daha estetik. mesela pau gasol'ün vücudunun 3te 1'i kafası değil artık.

    - pas işi gerçekçi bir şekilde zorlaşmış. keza uzunlar açısından dribbling de. howard'la oyuncunun üzerine koşup posterize'ı kullanmak öyle kolay değil artık. ayrıca uzunlar pota altı dışında reversele rakip ekarte edemiyor örnek olarak.

    - özellikle ribaund'la alakalı ikili mücadeleler mükemmel olmuş. yeni gelen ribaund signature'u ile ribaund sever arkadaşlar daha ön planda.

    - blok'lar gene mükemmel olanlardan. öncelikle smacı faulsüz bloklayamama saçmalığı bitmiş. takip bloğu, face-to-face blok, yandan blok, hızlı hücum blok vb. çok estetik sahnelerle karşı karşıya kalıyorsunuz. bir de blok demişken houston'ın pota altına koşmayın öylecene benden söylemesi.

    - kısa oyuncuların dribbling'leri ön plana çıkmış. paul'ün irving'in elinden pickpocket tarzı kolay kolay top çalamıyorsunuz. faul geliyor. ayrıca elinizdeki irving de olsa iki kişinin arasına çattadanak girerseniz topu kaybedebilirsiniz.

    - oyuncu update'leri çok yerinde. bazı örnekler vermek gerekirse; overall açısından curry'nin 88, irving'in 89, wall'un 85 olması, ömer aşık gibi bazı hakeden oyunculara yeni signature'lar gelmesi ve haketmeyenlerden de geri alınması, bynum'un daha zor smaçlaması, wall, lebron gibi oyuncuların signature'lar sayesinde hızlı hücumlarda adeta uçması, çoğu oyuncunun atış stillerinin çok daha benzer hale gelmesi vb daha pek çok yenilik.

    - maç sırasındaki sesler. timberwolves maçında kurt uluması, detroit maçında tren sesi duyulması vb. bazı oyuncularda da şut girince para sesi geliyor.

    - philadelphia'nın çilesi sürüyor. o nasıl takım amk.

    - doris hala konuşuyor.

    - menülerin pezevenk arabası seviyesindeki rengarenkliği biraz azaltılmış, iyi olmuş. göz alıyordu.

    - soundtrack harika. daft punk, gorillaz, robin thicke vb.

    - son olarak oyun durduğu halde süreyi işleten, avrupalı oyuncuların suretlerini bu kadar mükemmel yapan adam euroleague'i nasıl böyle kötü yapar anlam veremiyorum. ratingler leş. rating'i geç spanoulis shooting guard mesela. ulan bu adam nba'de oynadı be ayıptır. amerikan kibiri heralde.

    my player'ı pek sevmediğim ve oynamadığım için onla ilgili bir yorum yapamayacağım.

    edit : my player.

    son edit : söylemeyi unutmuşum. l2-x ikilisi bounce pass.

    ultra edit : yeni nesilde oynayın. böyle bir grafik olamaz. entry'nin ilk cümleleri anlamlandı şu anda.


    (nine hilario - 4 Ekim 2013 14:00)

  • comment image

    hunharca oynadığım, oynarken kendimi kaybettiğim oyun.

    mycareer bölümü ile ciddi düşünüyoruz. öncelikle yarattığım karakter hikayesini kısaca anlatayım*:

    --- spoiler ---

    pek çok oyuncu gibi ben de oyun kurucu (pg) olarak başlattım kariyerimi. spikerin rahat telafuz etmesi için de takma isim olarak little general'ı seçtim. oyuncu özelliği all around dedim başladım maceraya. yanlış hatırlamıyorsam 58 overal ile başlattılar. draft öncesi o sikimsonik maçı *bok gibi oynadığımdan olsa gerek, draft için görüşmeye gelen takımlar chicago bulls 25. sırada, los angeles clippers 27. sırada, hatırlamadığım bir diğer takım 29. sıradaydı. gm'ler efendi insanlar, çok sıkmadılar, 2şer soru sorup gittiler. deli gibi istediğim chicago bulls tarafından draft edilerek duygusal anlar yaşadım. yeni bir micheal jordan bile olabilirdim. lakin bu derrick rose denen eleman hayvani bir şey. tüm takımı sırtlıyor, bench'ten bu adamı kesmek çok zor. neyse ki 4-5 maç sonra, aynı takımda ya o, ya ben sg pozisyonunda olmak kaydıyla, ilk 5 başlayabildim. ama mutlu değildim. zira play off ve ilerisi için pek ışık göremiyordum. noah ve rose ikilisinin yaptığı alley oop'ları izliyorum. ligin ortalarına doğru "takas edilmek istiyorum" dedim bulls yönetimine. adam delikanlı çıktı. ben hahahahassiktir tarzında bir yaklaşım beklerken, "hay hay, hangi takımı istersin yiğenim" dedi. ben de çıtayı yüksek tutmak için ilk olarak miami heat diyiverdim. tak bir hafta sonra odasına çağırdı. "senin takas işi tamam, hizmetlerin için teşekkür ederiz." dedi. all star haftasonuna 1 ay kala miami sahillerine doğru yelken açtım. nasıl bir ayak varsa, daha gelir gelmez dwane wade 4 aylık sakatlık geçirdi. ama takım dolu dizgin gidiyor. lebron reis ve chris bosh takımı konferens finaline zaten gözü kapalı çıkarır. neyse çaylaklar maçında maçın adamı oldum. 3lük yarışmasını kazandım derken doğu lideri olarak play off'lara çıktık. buarada roy seçilemedim ne yazık ki. sürekli play next key game demem etkili oldu bunda. merak edenler için söyleyeyim anthony bennet rookie of the year seçildi. zaten cleveland cavs ile hikayenin sonunda o ve kyrie irving ile olan hikayemi anlatacağım.

    bizim wade iyileşmek bilmedi doğu finaline kadar. sürekli ilk 5 başlıyorum. play off'larda efsane oynuyorum falan. finalde san antonio'yu süpürüp kupaya uzandık. özellikle finallerde çok ön plana çıkmak istemedim ki lebron reis finallerin mvp'si seçilsin diye. normal sezonun da mvp'si king james oldu haklı olarak zaten. sezonu yüzükle kapattım. overal 72 oldu. 3lüklerde ciddi sıçrama yaptım(80/92).

    sonraki sene lebron james'i bizim andaval gm trade ile lakers'a gönderdi. ama onun yerine gelen carmelo anthony kesinlikle onu aratmadı. 2. yıl efsane bir takım olduk. pg bendeniz little general, sg dwane wade, sf carmelo anthony, pf lamar odom, c chris bosh. bench'ten mario chalmers, terrance williams, greg oden ciddi destek veriyor üstelik. mvp olmaya yaklaşamasam da takımın en skorer 2. adamı oldum. all star haftasonunda yine yeraldım. sophmore takımında, maçın adamı da seçildim. yıl sonunda efsane bir seri ile chicago bulls'a konferans finalinde kaybettik ve elendik. 3-1'den seri verdim ama gram üzülmedim. 7. maçta elim titredi yemin ediyorum. son topu, maç boyunca 4/6 üçlük atan ben gittim 1/5 üçlük atan lamar odom'a teslim ettim. evimize döndük.

    okc thunder chicago'yu 4-1 ile geçerek şampiyon oldu. finallerin mvp'si russel westbrook, normal sezonun mvp'si kevin durant oldu. efsane sezon geçirdi adamlar yani. benim de 82 oldu overal tabi.

    kontratımın son senesiydi. yılboyu uzatma için yalvaran gm'e "uzatırız hacı yıl sonunda yea" dedim ve yıl sonunda 8 takım kontrat teklif ederken aralarında heat yoktu. ben de son şampiyon oklohama city thunders'a sansasyonel bir şekilde geçiş yaptım. kadro canavar. pg bendeniz little general, sg russel westbrook, sf kevin durant, pf serge ibaka, c kendrick perkins. bench ise büyük ihtimalle ligin en iyisi açık ara. okc dışında hangi takıma gitse kafadan ilk 5 başlayacak süper 6th man monta ellis, aldığı her topu potaya yollayan 3lük canavarı jeremy lamb, nezaman yerime girse 5 dkda 10 assist yapan alçakgönüllü nick collison ve gelecek vadeden şutör pivot donatas motiejunas. birbirinden kaliteli adamlarla beraber oynasam da, miami'deki rahatlığımı arıyorum. westbrook ve durant dururken takımın birinci hücum opsiyonuyum ama çoğu maçta sg pozisyonunda başlıyorum. alışık değilim sg oyun düzenine. bir de durant e çok az top geliyor uyuz oluyorum. adam sayı krallığında ilk 50de bile değil! westbrook ise il 10da. karakterim little general ise 4. sırada bitirdi sezonu.

    all star seçildim yedekten de olsa ilk kez. 14 sayı 3 asist 2 top çalma 2 blok ile oynadım all star maçında. batı 20 sayı farkla yendi. mvp; 30 sayı, 19 asist, 7 rebound, 5 top çalma ile chris paul oldu. takım arkadaşı blake griffin de 26 sayı 20 rebound yaptı üstelik. 3lük yarışmasına yine çağırmadılar, çok üzüldüm.

    şuan play offlara gelmek üzereyiz. overal'ım 87 oldu. 85/92 3lük, 92/92 pas, 85/90 hız, 80/92 smaç. ayrıca signature skill'ler de fena değil. microwave, gatorade performance pack, finisher 2/3, alley ooper 3/3, catch and shot 1/3 kullanıyorum.

    asıl orgazmik anlar yaşadığım kısım, play off'lardan bir kaç maç önce cleveland cavaliers ile yaptığım ve az evvel sona eren kapışmaydı. öncelikle sezonun önceki maçlardan başlayan bi husumetimiz var, kyrie irving denen lavuk ile aramızda kan davası çıktı çıkacak. tipini sevdiğim anthony bennet, çirkef pivot anderson varejao. ne kadar nefret ettiğim adam varsa toplamışlar sanki. ama son derece keyifli bir maçtı. periyotları 8 dk olarak oynuyorum buarada. son çeyreğe kadar bir onlar bir biz öne geçiyoruz. efsane oynuyorum.

    son çeyrek başlarken 72-69 evsahibi cavs önde. karakterim 21 sayı 11 asist 7 top çalma ile oynuyor. triple double yapıcam kafaya koydum. kyrie irving de 30 sayı 5 asist 5 top çalma gibi bir istatistikteydi sanırım. son çeyrekte bir ara 13 sayı geri düşsek de, bitime 2 dk kala el üzerinden attığım 3lük ile beraberliği yakaladık. maç öyle bir hal aldı ki, bir kyrie irving bir ben içeri girip turnike, smaç, faul allah ne verdiyse sayı atıyoruz. hücumlar ortalama 10 saniye sürüyor. 39 saniye kala top bende ve skor 99-99. bir boşluk buldum sandım turnikeyi zorlayayım derken, irving blok değil tecavüz ile topumu çaldı. o hırsla arkasından savunmada agresif davrandım, basket faul ile aklım başıma geldi. 102-99 22 saniye kaldı. mola aldık son top kullanıp 3lük denemem lazım. hayatımda gördüğüm en acayip savunmayı yaptı. 7 saniye kala şut çıkarmak zorunda kaldım. oyunun başından beri ilk kez 3lük çizgisinin gerisinden blok yedim. irving beni yendi lan sanırım derken taktik faul yaptım hemen. 2/2 attı lavuk. hemen mola aldık. sonrasında dip çizgiden 2.1 saniye kala 3lük buldum. 104-102 oldu.

    benim moral sıfır. 36 sayı 13 asist 9 top çalma. ulan kariyerimin ilk triple double'ını kaçırdığıma mı yanayım, 20 saniyede 2 blok yediğime mi? mola hakları bitmiş cavs'ın, pota altından topu oyuna sokuyorlar, bizimkiler taktik faul için yapışmışlar birilerine fordçu gibiler tam. kyrie irving potanın altında topu isterken araya girdim. topu kaptığım gibi turnikeyi bıraktım. aynı anda saniye doldu. joystick'i fırlattım halay çekicem nerdeyse. hakemler kenarda pozisyon tekrarını izleyecekler daha. kalbim duracak amk. ayakta izledim tekrarını ben de. çok net olmasa da topu elimden çıkarabilmişim gibi gözüküyor, ışıklar yanmadan. ödüm koptu vermeyecekler diye. neyse ki maç uzatmalara gitti.

    sigara arası verdim. balkona çıkıp hava aldım ve başladık, irving efendiyle düelloya tekrar. bu sefer son 26 saniyeye 121-118 gerideyken hücuma başladım. top westbrook'ta dermanım kalmamış. double team i görünce çarprazdan bana asist yaptı westi, yapıştırdım 3lüğü. 14 saniye top dion waiters'da skor 121-121. son topu irving almasın diye deli gibi savunma yapıyorum. bir boşluk buldu aldı topu, turnike mi derken smaca gideceğini anladım. işte o an efsane blok ile rövanşı irving efendiden aldım. neye uğradığı şaşırdı hıyar. 2. kez over time'a taşıdık maçı. durant ve ibaka 6 faulle oyun dışı kaldılar son uzatmada. son 40 saniyeye 5 sayı geride girdik. 13. top çalmamı yapıp fast breakte monta ellis'e 15. asistimi yaptım. ardından cavs hücumunda savunmada sıçtık. neyse ki boş üçlüğü kaçırdı bennet sağolsun. son top, 17 saniye var, skor 138-135. top ellerimde ama hissediyorum, 3lük denersem atamayacağım son şutu. gözüme jeremy lamb'i kestirdim. bu elemana 3lük çizgisinin gerisindeyken pas verirseniz tereddütsüz potaya yolluyor. fena da yüzdeyle atmıyor. 2 saniye kala topu verebildim el üzerinden atmak zorunda kaldı. ve kaçırdı... evet 1 saatten uzun süren maçı kaybettim. 49 sayı, 15 asist, 13 top çalma, 3 rebound, 2 blok ile tamamladım maçı. blok ve rebound haricinde kariyer rekorlarıydı her bir istatistik benim için. kyrie irving ise 56 sayı, 21 asist, 11 rebound, 7 top çalma, 3 blok ile maçın adamı oldu. westbrook 29 sayı, durant 16 sayı, ellis 12, ibaka 10 sayı attı.

    play off'lardan sonra thunders'dan ayrılmayı düşünüyorum sözlük. hakkımızda hayırlısı.

    ---
    spoiler ---

    uzun zamandır bir oyundan bu kadar keyif aldığımı hatırlamıyorum. büyüksün 2k sports!


    (tukenenkalem - 8 Ocak 2014 06:10)

  • comment image

    yıllardır, ağırlıklı olarak "online ranked" modunu oynuyorum şu oyunun... hala bu modda karşılaştığım bir takım insanların yaptıklarına anlam veremiyorum.

    bi tane eleman var, akşam saatlerinde maç ararken sıkça karşılaşıyorum, sürekli new york knicks ile oynuyor. oyunda tek yaptığı şey carmelo anthony ile post up ile top alıp, base-line spin ile içeri devrilip sayı ya da faul bulmak... yarı saha hücumunda yaptığı başka hiçbir, ama hiçbir şey yok. neyse, ilk karşılaşmamızda, bu seneki oyuna yeni olduğum için bu elemanın taktiğine bir çözüm bulmakta gecikip maçı kaybetmiştim. sonraki karşılaşmalarımızda ise carmelo'ya aldığım defansif önlemler sayesinde (on ball: tight, off ball: deny, post up: double team) kolayca galip geldim... sanırım bunu 3 kere falan yendim. ardından, ilerleyen günlerde match-maker bizi eşleştirdiğinde, bu eleman benimle oynamaz oldu. beni görür görmez çıkıyor. başka taktik denemek vs. yok... sonra bi istatistiklere bakayım dedim. elemanın ismi en tepelerde, 400 civarı maç yapmış, bu maçların 90%'ını kazanmış... yuh dedim. aynı şeyi yaparak, aynı taktiği uygulayarak, 400 maç oynamasına mı yanayım... yoksa berbat bir taktik ile oynadığı maçların 90%'ını kazanmasına mı... keşke pc versiyonunda oyuncular arası bir iletişim olanağı olsaydı da soraydım "ne zevk alıyorsun aynı şeyi 5000 kere yapmaktan" diye?

    çok acayip insanlar var ya... bir değil, iki değil... bir çok oyuncu, nedense, yenildiklerini anladıklarında oyunu bırakıp gidiyorlar. hayır madem gideceksin, niye beni bekletiyorsun? direk çık oyundan... ama yok, illa bana zaman kaybettirecekler.

    bir tanesi, yenileceğini anlayınca oynamayı bıraktı, ama oyunu bırakıp gitmiyor da. bütün molalarını kullandı, hepsini mola süresi dolana kadar bekledi... yani hem pc başında, bir yere gitmiyor, bunu yaparken de hem benim, hem kendisinin vaktini çalıyor...

    ilginç insanlar var. bazıları da maçta 5 sayı öne geçince gaza gelip oyunu durduruyor, imleci "quit" yazısına getirerek aklı sıra bana "beni yenme şansın yok, oyundan çık" diye mesaj veriyor. hayır, niye çıkayım oyundan? yenme şansım olmasa bile, oyundan zevk almaya, bir şeyler öğrenmeye bakarım. zaten ayıptır söylemesi galibiyet yüzdem 85%'in üzerinde olduğu için *, keşke beni yenen birileri çıksa diye oynuyorum. benden iyi oynayanlarla karşılaşsam da bir şeyler kapsam, yeni taktikler denesem istiyorum. bu adam gelmiş, 5 sayı fark açınca "çık oyundan" diyor... yok yea?

    garip geliyor insanların zevk için, hoş zaman geçirmek için oynanması gereken oyunlarda galibiyete mağlubiyete bu kadar önem vermeleri.


    (17 panda gucu - 24 Ocak 2014 23:07)

  • comment image

    koşarken adamın içinden geçemeyince bıraktığım oyun.

    20 senedir oynuyoruz bu oyunları, adamın içinden nasıl geçmez lan? siktir, ibne.


    (repihsrowlived - 19 Mayıs 2014 19:00)

Yorum Kaynak Link : nba 2k14