müreffeh, adil ve kendi kendine yetebilen bir sanayi toplumu yaratmak için çıktığım yolda stalin ve saddam hüseyin kırması bir diktatöre dönüştüğüm muazzam oyun. örnek :

1.gün:
-işçi lazım çocukları çalıştıralım mı?
-hayır! çocuklar bizim geleceğimiz. onlar için iyi vakit geçirebilecekleri güvenli bir sığınak inşa edelim.

33.gün :
- hasta insanlarla dolu mülteci kafilesi geliyor napalım?
-ya skerim mültecisini, kapıdan giren olursa vurun amk. kömür lazım laaaannnn, oğlum şu kiliseden bi vaaz maaz bişey verin skicem tahtalarını.

(sergezer - 6 Kasım 2020 16:33)

yazar ile oyun olanın ayrılması gereken başlık. yeşilim her yandığında saçma sapan nickaltı entryleri okumaktan bıktım yemine ederim. yok mu lan bi mod ayırsın şu başlığı?

15 yıldır yazarım, beni mod yapın, tonla başlık var böyle, üşenmem düzeltirim dedim ama oralı olmadılar, bari siz yapın be uyumayın gözünüzü seveyim.

(toujours pure - 17 Temmuz 2021 06:46)

azcık kurcaladım oyun hoş görünüyor. management tarzı bir oyun. karda kıyamette mümkün olduğunca halkınızı yaşatmaya çalışıyorsunuz. tarzının steampunk olması benim çok çok hoşuma gitti. onun dışında tech tree var genişçe upgradelemelik. haritaya scout yollayıp random olduğunu düşündüğüm encounterlardan kaynak, survivor veya eşya toplayabiliyorsunuz. tech treemiz var dedik, bir de yasalarımız var. yasa imzalayarak yeni yasalara da yol açabiliyorsunuz. burda da sağa sola dallanma mevcut. misal baktınız çalışacak adam az, stoklar tükeniyor. çat diye çocuk işçi çalıştırmayı seçiyorsunuz. burda biraz discontent (hoşnutsuzşuk) artışı oluyor biraz da hope (umut) azalışı oluyor (anlatacağım). survivorlardan bazısı "benim çocuğum köle mi" tarzı yorumlar yapıyor ki hoş olmuş bence. mesela çocuk işçiler yasasında sonra "çocuklar her tarz işte çalışsın" gibi bir yasa da açılıyor. veya aksine gidip çocuklara takılmalık bir yer inşa ediyorsunuz orda geçiniyorlar.

hope ve discontent olarak iki bar mevcut. seçtiğiniz yasalar ve halkınızın yaşam koşullarına göre oynuyor bunlar. henüz sonuna dayamadım hiçbirini ama muhtemelen istediklerinizi yapmama veya firar tarzı şeyler olabilir mutsuz halkta. bu ikisinin yanında ana mekanik olarak soğukla da mücadele ediyorsunuz. ortada bir "soba" var (santral gibi bir şey- furnace diyim) ve onun çevresine yerleşkeler kuruyorsunuz. uzaklaştıkça soğuk oluyor evler, işyerleri ki hastalıklar artıyor. teknolojiyle buna da farklı çözümler (ısı range artırma, ısı binaları vs) mevcut. hava durumu kafasına göre soğuyup azcık ısınabiliyor. böyle küçük randomnesslar güzel bence. misal frostbite (soğuk yanığı) olan birini ampute etmeyi seçebiliyorsunuz. event olarak "bu adam ampute olmak istemiyor" geldi. dedim yine de ampute edelim (ki bu da yasalardan radikal tedaviyi seçerek mümkün oldu. onun yerine bakım evine kaldırıp palyatif tedavi de edebilirdim). bir kaç gün sonra adamın intihar ettiği haberi geldi. bu arada tüm karakterlerin kendi ismi, karısı-kocası var ama o kadar insandan kimsenin adını da ezberlemezsiniz kanımca.

grafik namına bayağı tepeden baktığımız için ortam güzel. karakter animasyonları felan gerekmiyor zaten karınca gibi insanlar dolanıyor işine gidiyor fakat bu kötü anlaşılmasın oyun elindekileri en iyi şekilde sunuyor. her yer karla kaplıyken karakterlerin yürüdüğü yerlerde patikalar oluşuyor. ısı artırıcı yapılar koydukça o bölgedeki karlar eriyor yavaş yavaş. bacalardan çıkan ateşler ve dumanlar hep çok hoş. ha uzun vadede sıkar mı bilemem. aynı şey eventler için de geçerli. eventlerçok güzel resimlerle geliyor. karakter portreleri menüler çok hoş fakat uzun vadede ne olur göreceğiz.

(taktakatak - 25 Nisan 2018 01:10)

her mekanik o kadar harika düşünülmüş ki, insanın ekran başında alkışlayası geliyor. bir önceki referansı this war of mine olan bir firmadan, yine birçok ahlaki sorgulamalarla dolu bir oyun frostpunk.

bunun yanında city building / management tarzının klasik mekaniklerine çok güzel geliştirmeler yapılmış, türün bundan sonraki temsilcilerinin kesinlikle örnek alması gerekiyor.

this war of mine dikkat çekici bir yapım olsa da, frostpunk ile birlikte yerini kesinlikle perçinledi 11 bit studios. bilgisayar oyunlarıyla alakanız counter strike ya da pubg'den öteyse, mutlaka göz atın. oynadığım ilk beş saate göre bir başyapıt.

(mith - 25 Nisan 2018 05:12)

aslında oyun sivas simülatörü... biz sivas'da hava -20 derece olunca oh bugün hava biraz ılıdı deyip kısa kollu giyiyoruz. bu adamlar ölüyorlar hemen.

demek ki oyunda ki karakterler genel itibari ile güney bölgelerden alınmış yoksa bu kadar kolay ölünmez ki.

ilk geceden 20 adamım öldü biraz daha uğraşmam gerekecek sanırım. 1-2 gün daha hayatta kalabilirsem editleyeceğim hemen burayı. ^*

(lycanthrope - 25 Nisan 2018 20:52)

an itibariyle tek seferde hiç yönetimden düşmeden bitirdim. tek kelime ile enfesti. 80 kişiyle başladığımız yolculukta bir ara 350 kişiye çıkan nüfus -150 dereceyi görünce 250 lere kadar düştü ve fırtınanın son bulmasıyla oyun bitti. çoğu taktikleri spoilerda bulabilirsiniz.

--- spoiler ---
ne yapın edin bir süre sonra steam corelarınızı endüstriyel yiyecek yeri açmak için ve otonom robot yapmak için harcayın. oyunsonu bütün üretimimi 7 tane otonom robotla sağladım. eğer bunu farkedemezseniz oyun biter. çünkü fırtınanın -80,-90 ları gördüğü vakit artık insanlar "işe gitmek istemiyoruz son saatlerimizi ailelerimizle geçirmek istiyoruz" diyorlar.bu noktada eğer insanların teklifini kabul edip evlerine gönderirsem yönetici olarak benimde son günlerimiz olduğunu düşündüğümü düşüneceklerini varsayarak kimseye izin vermedim ve çalışmaya devam etmeleri konusunda gaddar ama gerekli bir karar aldım ve onları işe gönderseniz dahi gittikleri yerde soğuktan donuyorlar ya da uzuvları kesilmek zorunda kalıyor. işte tam bu noktada yemek dahi üretemediğiniz noktada mecburen new order kanunu yayınlıyorsunuz. artık umudun düşmesi problem değil çünkü zor kullanıyorsunuz. net biçimde askeri oligarşi başlıyor. sadece hoşnutsuzluğu giderecek şeylere yönelmeniz artık daha öncelikli. işe gidip ölen her insan,açlıktan ölen her insan ve evde donarak ölen her insan hoşnutsuzluğu arttırır. oyunun son günlerinde sırf bu yüzden kerhane açtım. fakat inanç kanunlarını benimserseniz ileride problem yaşarsınız. oyunun başlarında mutlaka public house açın ki halk işten sonra gidip vakit geçirip moral bulsun. dediğim gibi ben dini bir yönetim seçmedim. katı kurallara sadık kalan bir amaç için yaşadığımızın bilincinde olan topluluk oluşturmak istedim. ve londra ayrılıkçılarını en sonunda güvenlik görevlileriyle dövüp -7 tanesi bu esnada öldü- şehre geri soktum. nüfus çok önemli fakat gerektiğinden fazla nüfusu alırsanız bu sefer yiyecek,ev ve hastane kıtlığı çekersiniz. en önemli avantajlarınızdan biride outpost ile ticaret yapabilmeniz. fakat ticareti göndereceğiniz yer üretimde eksik olduğunuz yerler olsun. mesela kömürünüz yoksa 1 günlük mesafeden 800 kömür getiren bir ticaret işinizi görür ya da steam core kalmadıysa 1 günlük mesafede 1 steam core gönderip önemli avantaj ve önemli bina ya da otonom robot kurmanızı sağlayabilirsiniz. ileride bu 1 günü teknoloji ağacında araştırıp yarı yarıya düşürebilirsiniz. fakat bunları çok ama çok erken yapmanız gerek çünkü büyük fırtına geldiği anda ticaret yaptığınız yerler donuyor.haliyle hiçbir şekilde bedavaya birşey getiremiyorsunuz.yani outpost çok yardımcı oluyor bir süre. en kötüsü ise benim farkına varmadığım yiyecek stoklama işi. oyunda avcılarınız fırtına daha gelmeden "artık biz avlanamıyoruz çünkü dışarısı çok soğuk" demeye başlıyorlar. işte bu esnada avcılarınızdaki bütün işçiler boşa çıkıyor. boşa çıkan avcıları(işçileri) mutlak ihtiyacınız olduğu yerlerde kullanın. birde oyunda hiçbir zaman 24 saat çalışma kanunu çıkarmadım. çocuk işçileri hiçbir zaman çalıştırmadım aşırı derecede hoşnutsuzluk çıkaran kanunlardan uzak durun. fakat çocukları 2 yerde kullanabilirsiniz ya hastanede ya da mühendislerin yanında. ben mühendisleri seçip teknoloji araştırmalarını %120 etkinlik ile yapmalarını sağladım. bir ara 80 çocuğa kadar çıktı nüfus ve genelde 4 te 1 i çocuktu popülasyonun. önemli bir tüyo ise otonom robotları heryerde 7/24 kullanabilirsiniz. fakat işçiler bir süre sonra paydos ederler. ama otonomlar sürekli çalışır.bu yüzden otonomlara kesinlikle önem verin. endüstriyel yiyecek çıkarmada ve kömür çıkarmada sürekli otonom robot çalıştırdım çünkü işçilerimden daha fazla sürede sürekli üretim halindeler ve üşüme gibi durumları da yok. bu arada üşüyen işçiler donarak ölebilirler ya da kaza geçirip ya da soğuk yanığı ile uzuvlarını kaybedebilirler. bu noktada bu adam sakat sekmesinde kalır. eğer biyonik araştırma yaptıysanız fabrikadan sakat insanlar için biyonik kol veyahut uzuv geliştirebilirsiniz 5 kişiyi işine geri döndürmüştüm böylece. ama steam core istediği için tavsiye etmem. 1 çiğ et, 2 yemek eder bunu iyi hesaplayın nüfusu aç bırakmamak önemli. ve belkide sizin için en önemlisi mühendisleriniz oyun sonlarına doğru size" büyük bir fırtına geliyor teleskobik balon yaparsak bu fırtınanın vaktini görebiliriz" diyecekler. mutlaka ama mutlaka araştırın ve yapın .;) son olarak ise propaganda binasında günde 1 defa olmak üzere propaganda yaparak halkın neden çalıştığını ve neden bir arada kalması gerektiğini anlatabilirsiniz işte tam bu noktada umut artar,hoşnutsuzluk düşer. kullanın ben çok faydasını gördüm. kolay gelsin.
--- spoiler ---

edit: imla ve ekleme.

(girisimcilikruhu - 9 Mayıs 2018 04:02)

rte simülasyonu olan oyun. acımasız bir lider olarak halkın bütün haklarını elinden aldım. çalışma saatlerini arttırdım. çocuk işçiler karda kışta telef oluyor. futbol yerine de dövüş arenası kurdum. izleyip izleyip yesinler birbirlerini mk. başkaldırmasınlar. oyun bir yerden sonra soruyor halkı yola getirmek için bekçi mi koymak istiyorsun yoksa ibadethane mi diye. kurdum camileri güdüyorum koyunları. her gün biz niye yaşıyoruz ki diye isyan ediyorlardı şimdi allaha sığınıyorlar. işler tıkırında.

şaka bir yana güzel oyundur, atmosfer ve müzikler iyidir lakin kontrolleri ve görselleri beğenmedim. binalar birbirine karışıyor. hepsini merkeze kurmak zorundasın zaten. oynaması biraz daha kolay olsa daha iyi olurdu. kolay derken görselleri ayırt etmek, düzen kurmak ve kontrollerden bahsediyorum. neyin nerede olduğu karışıyor bir süre sonra. çok kaos var. işletmelere alttaki menülerden defalarca tıklayarak ulaşmak durumunda kalıyorum.

oyunun felsefik bir yanı da var. çok hoşuma gitti.

(imagination x - 7 Ekim 2018 15:38)

berbat bir şekilde pis, şımarık, ukala ve nazlı bir halkınız var. sırf bu yüzden fırtınada hayvan gibi kömürüm olmasına rağmen inadına 4 gün kapattım jeneratörü son gün açtım 410 kişiden 90ı sağ çıktı.

neymiş demek ki -120 derecede bile yaşabiliyormuşsunuz, -20 derecedeyken nazlanıyordunuz. işte böyle gerçekler çıkartılır ortaya.

edit: arkadaşta izledikten sonra ilk oynayışım, normal zorluk seviyesi.

(ucbacaklikedi - 7 Şubat 2019 11:12)

ya güzel oyun da şu yapımcı firmanın illa ki "vicdan azabı çekeceksin ülenn" tavrına ifrit oluyorum amk.

oyunun ortasında bana iki seçenek sunmuşsun birisi disiplin birisi dinle halkı uyuşturmak. bir çok materyalist/pragmatist insan gibi disiplini seçtim ve bana sunduğu binalardan yaptım, politikaları kullandım.

ebesinin örekesinden gelen mültecileri yarısından fazlası yaralı şekilde şehre aldım, onları tedavi edicem, yemek sağlıcam diye götüm çıktı kurulu düzenim bozuldu. hiçbir şekilde tiranlık yapmadım, herkese adil davrandım, kızını kurtarmak isteyen babaya yolluk verdim vs vs ve sonunda 576 kişiyi sağ salim buzul kıyametten kurtardım, oyunun sonunda çıkan yazıyı çeviriyorum aşağıda

önce çocukları işe koştum,
sonra propaganda ile insanların beynini yıkadın,
otoriteni kötüye kullandın,
şehir kurtuldu..ama buna değdi mi gerçekten?

ya kusura bakmayın da değdi tabi amk, gören de naziler gibi toplama kampında londonerleri yaktık sanır. illa kötü hissetirmeye kasıcan amk, this war of mine de de aynı ağlaklık vardı onda da hiç kılım kıpırdamamıştı.

bokumu hayatta kalırdınız amk o laf ettiğiniz asayiş kuleleri olmasaydı. nankör pezevenler.

neyse ya onu boşverin de öyle bir oyun ki bitirdikten sonra kalktım kombiyi fulledim o kadar söylüyorum dsadjlasd.

(geraltofrivia - 10 Şubat 2019 21:19)

(bkz: çok şükür kötü günleri geride bıraktık, şimdi sırada daha kötü günler var.)

(sagukhayal - 27 Mart 2019 14:45)