Çıkış Tarihi     : 13 Şubat 2018 Salı, Yapım Yılı : 2018
Türü                : Aksiyon,Macera,Drama,Tarih,Savaş
Ülke                : Czech Republic
Yapımcı          :  Warhorse Studios
Yönetmen       : Daniel Vávra (IMDB)
Senarist          : Daniel Vávra (IMDB),Ondrej Bittner (IMDB),Jakub Guman (IMDB),David Horak (IMDB),Prokop Jirsa (IMDB),Ondrej Malota (IMDB),Jan Nemec (IMDB),Janek Smejkal (IMDB)
Oyuncular      : Tom McKay (IMDB)(ekşi), Matthew Wolf (IMDB), Michael Pitthan (IMDB), Logan Hillier (IMDB), Luke Dale (IMDB), Peter Hosking (IMDB), Bobby Crowe (IMDB), Jade Becker (IMDB), Dan Brown (IMDB), Bob Boudreaux (IMDB), Randall Scott Williams (IMDB), Victoria Hogan (IMDB), Georg Kusztrich (IMDB), Luke Gale (IMDB), Barbara Vackova (IMDB), Ben Bradshaw (IMDB), Marc Cram (IMDB), Richard Zeman (IMDB), Brian Blessed (IMDB), Bethany Adams (IMDB), Gabriel Andrews (IMDB)

Kingdom Come: Deliverance ' Oyununun Konusu :
Kingdom Come: Deliverance is a video game starring Tom McKay, Matthew Wolf, and Michael Pitthan. Henry is thrust into a civil war, watching helplessly as invaders storm his village and slaughter his family. Narrowly escaping the...


  • "yapay zekası müthiş olan oyun. işte o an"




Facebook Yorumları
  • comment image

    benim gibi büyü ve sihirden arınmış saf orta çağ yapımı hastası birinin fenalıklar geçirerek boşalmasına sebep olmuş oyundur. tanıtımlara kanmamayı öğrenecek kadar bu alemin içerisindeyim ama ayrıntılar grafikler filan, çok güzel görünüyor lan.


    (uzunbacakli edward - 12 Mart 2014 00:22)

  • comment image

    her oyunda olduğu gibi.pre-order yapılmaması gereken oyundur. şurada çıkmasına iki hafta kaldı zaten. çıktığındaki haline bakıp rewievleri okunup öyle alınması gerekir. ben de takip ediyorum oyunu çok büyük ihtimal ben de oynayacağım ama pre-order kültürünü beslemeyin.

    oyun ilk çıktığında büyük ihtimal buglu ve optimize olmamış haliyle çıkacak
    patchler ile toparlayacaklar. ne kadar az pre-order ne kadar çok kaliteli oyun.
    babanız bile oyun çıkarsa pre order yapmayın.


    (geraltofrivia - 30 Ocak 2018 09:49)

  • comment image

    başlığı "sistemim minimum sistem gereksinimlerini karşılamıyor ama ben oyunu aldım ve oyunun kasmasından şikayet ediyorum" temalı bir entry içeren orta çağ temalı rpg.

    oyun çok güzel olmuş. benim emektar gtx 760'ta da kasıyor ama yapacak bir şey yok, cryptocurrency minerları sağ olsun ekran kartı alamıyoruz. henüz sadece 14 saat oynayabildiğim için açıkçası geniş geniş yorum yapamıyorum ama ilk izlenimlerim çok olumlu. bütçeleri de olsaymış neler olurmuş diye düşünmekten kendimi alamıyorum zira oyun modern aaa oyunlarla karşılaştırıldığında gerçekten düşük bir bütçeyle yapıldı.

    oyunun combat sistemi çok güzel bu arada. başta bir şey anlamamanız normal zira oyuna bir blacksmith'in çocuğu olarak başlıyorsunuz ve oyun size bu dünyada hayatta kalmak için gerekli becerilere sahip olmadığınızı oyunun ilk saatlerinde yeterince anlatıyor zaten. karakterimiz henry ile birlikte gelişiyor, onunla birlikte öğreniyoruz her şeyi. açıkçası alelade birisi, bir "hiç kimse" olarak hissetmek çok güzel geldi. 14 saatin sonunda yeni yeni kılıç kullanmayı, at sürmeyi, ok atmayı, avlanmayı öğreniyorum. bu açıdan muhteşem bir karakter gelişimi var oyunda.

    farklı ve güzel bir rpg olmuş. parasını da sonuna kadar hak ediyor, aldığımda pişman olmaktan korkuyordum ama bütün korkularım yersiz çıktı. oynayın derim suserlar.


    (vandrad - 15 Şubat 2018 23:14)

  • comment image

    benim sistemim minimumun altında olduğu için biraz çekine çekine aldım. neyse ki grafikleri kısınca sıkıntı yaşamadan oynayabiliyorum. hoş, eğer oynayamasaydım da başlığı altında ağlamazdım çünkü adı üstünde minimum sistem gereksiniminin altında bir sistemde oynayamamam gayet normal.

    --- spoiler ---

    cohhcarnage, pintipanda ve quanaril gibi yayıncıların oyunun ilk kısmını oynadıkları yayınları izlediğim için ilk görevleri bir miktar biliyordum. sağa sola sataşıp kavga çıkarınca babamın beni azarlayacağını bildiğim için, yayıncıların denemediği bir şey yapmaya karar verdim ve itlik kopukluk yapmadan efendi efendi çiçek topladım. çiçekleri satarak kazandığım parayla kömür aldım. arkadaşlarım, deutch'un evine bok atmam için beni zorladıklarında ayak diredim. babamıza borcu olan ayyaş, borcunu ödememekte diretince kavga çıkarmadım. birayı da tavernden aldığım gibi soğuk soğuk babama ilettim.

    bu noktada beklediğim şey oyunun bu kadar uslu davrandığım için beni bir şekilde ödüllendirmesiydi. peki ne oldu? babam aynı nasihatleri tekrar etti. "seninle konuşurken gözümün içine bak" diye de iyice ezdi. valla babacım pırlanta gibi çocuğu bulmuşsun, hala ortaçağdan kalma (!) ebeveynlik yöntemlerini izliyorsun. yarım saat sonra sırtına kılıcı yiyeceksin diye aramızı iyi tutmaya çalışıyorum ama sen böyle yaparsan olmaz. neyse zaten annem ve sen öldükten sonra beni kimse tutamaz. atoma da mühendisliğine de lanet olsun. bundan sonra her türlü hergelelik, itlik kopukluk benden sorulacak.
    ---
    spoiler ---


    (glmaster - 16 Şubat 2018 08:55)

  • comment image

    ciddi optimizasyon sorunu dışında çok beğendim. işlemcim biraz güçsüz kalıyor (i5 4460) evet ama gtx 1060'da low'da oynayabiliyor olmak biraz abartı olmuş. low ayarlarda bile güzel görünüyor neyse ki, 2 hafta içinde de patch gelecek. optimizasyona da el atarlar diye umuyorum.

    bunun dışında, 14. yüzyıl bohemya bölgesi, -insanlar henüz dünyanın içine sıçmamışken- yemyeşil kırsal alanlar, dereler, göller, kaleler çok iç açıcı geldi. mekanlar, zırhlar, silahlar gerçeğe uygun tasarlanmış. karakterlerin bir kısmı da gerçekten o dönemde yaşamış lordlar falan. codex bölümünde zaten o dönemle alakalı bir dolu bilgi var. o dönemin ayakkabıcılarından tutun, satıcılarına, mezarlarına kadar, meraklısı için derya deniz bir oyun olmuş.

    dövüş sistemi şimdiden oyun dünyasını ikiye böldü bile. ya çok sevildi, ya nefret edildi. diğer rpg'lere oranla çok farklı bir sistem olmasından dolayı -sonuçta her açıdan gerçekçi olması için kasılmış bir oyun bu- ilk başta alışması zor. zaten demircinin oğlu olarak başladığımız oyunda kılıç tutmayı bile bilmiyor olmamız oldukça doğal ve zamanla biz de onunla beraber öğreniyoruz resmen. bu çok keyifli geldi bana. kılıç ve yumruk dövüşlerine bir süre sonra alışılıyor ama asıl zor olan okçuluk. burda da gerçekçi olması için crosshair (nişan göstergesi) koymamışlar. alıştırma yaptıkça daha iyi nişan almaya başlıyorsunuz, aynı gerçek hayatta olacağı gibi. özetle ben beğendim dövüş sistemini, açıkçası biraz tırsarak yaklaşmıştım ama, bence olmuş. pata küte girişmeyi sevenler sevmeyecektir doğal olarak, ama bu bir aksiyon oyunu değil zaten.

    gerçekçilik etkeni ana görevlerde de bayağı karşımıza çıkıyor. normalde oyunlarda bir adam sizi bekliyorsa, siz yanına gidip "hazırım" diyene kadar sonsuza kadar bekler di mi? siz de o sırada günler geçirebilir, başka görevlere gidebilirsiniz falan. genel alışkanlık bu yani. ama burada, eğer bir göreve başladıysanız etrafta oyalanmamanız gerekiyor. zira dün, adamlarla bir yere at koşturacaktık, benim hazır olmamı bekliyorlardı. e madem bekleyecekler, ben de gidip üstümdeki fazla eşyaları satayım, yüzümdeki kanları yıkayayım dedim. kasabanın diğer ucuna giderken ahan da görev başarısız oldu diye uyarı geldi. adamlar beni beklemeden gitmiş. sonra götüm tutuştu tabii, kendim gittim adamların arkasından. gidilecek yere ulaştığımda lorddan azarı yedim "nerdesin lan sen" diye. "benim suçum yok, diğer oyunlar yüzünden, siz genelde orada sonsuza kadar beklersiniz ya hani" diyemedim tabii, "sorry sir" diyebildim. bu bir yandan güzel olmuş, öte yandan bir görev başlattıysanız hafiften özgürlüğünüz kısıtlanıyor, aman vaktinde yapayım, aman azar yemeyeyim diye direkt göreve odaklanmak gerekiyor. demem o ki, gezmenizi, keşfinizi göreve başlamamışken yapın en iyisi.

    yine gerçekçilikten gideceğim. skyrim'e modlarla eklenen ve oyunu daha da güzelleştiren acıkma, yorulma mekanikleri bu oyunda direkt var. uzun süre uyanık kaldıysanız gitgide enerjiniz düşüyor, aksine çok fazla uyumuşsanız da bir daha uykuya dalamıyorsunuz. çok aç olduğunuzda güçten düşüp, fazla yerseniz de bu sefer şişiyorsunuz ve koşarken, dövüşürken vesaire çabuk yoruluyorsunuz. çok yediyseniz alttaki barda çıkan domuz ibaresi ile "yavaş ye ulan" diyor size oyun. dövüşten yeni çıktığınızda üstünüz başınız kan oluyor, yıkanıp bu kanları temizlemezseniz konuştuğunuz kişiler üstünde etki bırakma şansınız azalıyor. aynı durum giysiler için de geçerli. ne kadar "soylu" giyinirseniz insanları o kadar etkileyebiliyor, ne kadar "şövalye" gibi giyindiyseniz de o denli korkutabiliyorsunuz. güzel ayrıntılar yani, beğendim.

    hırsızlık ve kilit açma, mini oyun mekaniği ile işliyor. hırsızlık için, adamın üstündeki eşyaları pat diye göremiyorsunuz, hepsinin üstü kapalı gözüküyor, kısıtlı bir zaman içerisinde ne olduğu belirsiz eşyalara tek tek tıklayarak ne var ne yok bakmanız ve almak istediklerinizi seçmeniz gerekiyor. kilit açma ise tamamen el becerinize kalmış. doğru noktayı bulunca kilitle beraber aynı hızda hareket ettirmeniz üzerine kurulu. pc'de fare+klavye ikilisiyle o kadar zor değil ama konsollarda çok zorlanmış insanlar, basitleştirilmesini isteyen çok var. yapımcılar da bu konuda bir şeyler yapacaklarını belirtmişlerdi en son.

    hikayenin daha çok başındayım ama gidişatı şimdilik sevdim ben. prag'taki ünlü köprüye adını veren, birçok yapıda da etkileri hala görülebilen iv.charles yeni ölmüş, oğlu iv.wenceslas karıya kıza, içkiye vermiş kendini, ülkeyi sallamıyor. bir yanda "o bizim gerçek kralımız" diyen sadıklar, öte yanda "ülke bok yoluna gidecek" diyen soylular. bu wenceslas'ın üvey kardeşi, macar kralı sigismund, kumanlardan (cumans) oluşan bir orduyla tahtı zorla alıyor wenceslas'ın elinden ve köyleri yakıp yıkıyor (bu arada kumanların bir türk boyu olduğu söylenmekte ve oyunda "barbar, tecavüzcü" diyor herkes bunlara). hikaye böyle başlıyor, sonrası spoiler olur, oynayın görün.

    optimizasyon problemi dışında cillop gibi oyun olmuş, bir kez konuşurken birbirinin üstüne binen karakterler dışında bug ile de karşılaşmadım henüz. orta çağ meraklılarına afiyet olsun.


    (topuklu - 16 Şubat 2018 15:22)

  • comment image

    yıllar yıllar sonra (pek tabii aylar da olabilir) beni pc başına kilitleyebilmiş oyundur. buglar, performans sorunları, hantallıklar falan pekala kabul edilebilir fakat bu bağımsız yapımda görmek istediğim şeyleri bana gösterebilen bir eserdir kingdom come deliverance.

    eski armaları hatırlatan ormanda lokasyon bulma görevleri, gecenin karanlığında ciddi anlamda yalnızlığın verdiği atmosfer, orta çağ'ın hissettirdiği sınırlı olaylar (mesele başkarakterimiz henry'nin doğaüstü söylemler karşısındaki dalga geçer tavrı), sıkmayan fakat olması gereken gerçekçilik (acıkma, uyku, yaralanma, kirlenme), doğa (inanılmaz görüntüler ve sesler: sanırım ilk defa bir oyunda guguk kuşunun sesini ciddi bir gerçekçilik içinde duyabiliyorum), ortalama insan tipleri, statüler, perkler ve dövüş sistemi inanılmaz.

    biz eline adam akıllı kılıç almamış bir demirci evladıyız, yavaş yavaş gelişiyoruz ve bunu iliklerimize kadar hissediyoruz.

    bir oyundan keyif aldıktan sonra gerisi teferruattır efendim.


    (joseph oblomov - 27 Şubat 2018 04:34)

  • comment image

    10 numara oyundur. bu bünye witcher 3 oynadı, skyrim de oynadı, alayını oynadı yani, rahat olun. gerçekten çok iyi oyun.
    şimdi burada oyunu gömmeye çalışan adamların yazdıklarını okuyorum. resmen cahillik paçalarından akıyor lan. şimdi burayı okuyan çoluk çocuk var ayıptır. cahilsen yazma başlığa siktirgit.
    adam yazmış mesela. "ilk görevde adamı yumruklamaya çalışıyorum, öldüremiyorum, o yüzden çok boktan oyun"
    ulan mal, sen kim köpeksinki yarma gibi adamı yumruklayarak dövmeye çalışıyosun. demircinin daha kılıç bile tutmayı bilmeyen karı-kız peşinde koşturan gerizekalı bir bebesin. sen ne sikime koskoca adamı yumrukla benzetmeye çalışıyorsun. bu oyunun iyi olmamasından değil. senin kocaman bir yarrak olmandan kaynaklanıyor.
    burada yapman gereken şey: senin bu piç arkadaşların varya, hani alman adamın evine bok attığınız, o elemanlardan yardım isticeksin. bu adamı birlikte döveceksiniz.
    bak gene sinirlendim ya. adam aksiyon oyunu oynadığını zannediyor adama kafa göz dalıyor. töbe yarappim ya.
    yine bazıları yazmış. adam 4 kişilik bandit kampına uçarak dalmaya çalışıyor. "ama ölmüyürler" yazmış. gelde bunları sikme.
    ulan evladım. bak tane tane anlatıyorum. önce gidip siyah giysi bulacaksın kendine. benim bulduğum en güzeli rahiplerin giydiği uzun siyah giysi mesela. gece görünmüyor, 10 numara. sonra bandit kampının yakınında gece olana kadar bekleyeceksin. bunlar bakmazken gidip pişen yemeklerin içine bane potion atıcaksın. bak nasıl sinek gibi geberiyolar.
    https://youtu.be/k0iqjsmptoe?t=106
    tek bi kılıç sallamana gerek yok. "amaaa çohhh zor olmuşşş oyunnnn ühühühü"
    diyen arkadaşların gözüne sokarsınız.
    eğer zehirle hepsi ölmezse gece karanlık arkasından yaklaşıp pıçağı boynuna kitlemekte bir çözüm. bak tekrar ediyorum. 4-5 kişilik kampa öyle dalarsan tabiki yarrağı yersin gerizekalı çocuğum.
    sonuç: oynayın amk 10 numara oyun. cahiller oynamasın.


    (viraja hizli girdigi iddia edilen arac - 1 Mayıs 2018 22:28)

  • comment image

    şimdi bi sözlükçü arkadaş bana pathfinder: kingmaker için yazdığım entry hakkında bi mesaj attı.

    ben de cevapta, kingdom come: deliverance'dan bir örnek verirken, ulan bunun isminde iki nokta üst üste var mıydı, yok muydu diye google'a bakma gereği duydum.

    tabi google bunu görünce, youtube'da benim karşıma çatır çatır kingdom come: delivarence videoları çıkarmaya başladı ki, o sırada aklıma geldi... bu oyunda yönettiğiniz mal köylü çocuğuyla bi yerden bi yere giderken, bi kavşakta karşınıza bir şövalye çıkıyor...

    böyle korkak, çekingen, utangaç bir şövalye... bizim oğlana durup duruken seni düelloya davet ediyorum diyor. bizimki de şaşkın. hacı ne alaka, neden düeollo yapalım, seni tanımam bile diyor.

    bu da, ya birader, kusuruma bakma, benim düello yapıp birini öldürmem lazım çünkü annem kızıyor, sen ne biçim lord olacaksın, kimseyi öldüremiyorsun diyor, anneme birini öldüreceğim sözünü verdim, seninle düello yapmam lazım diyor.

    bizim kayseri kurnazı köylü oğlanı da bununla alay ediyor, ya birader git annenle, babanla ilişkini düzelt, bu işler böyle olmaz, önce yetişkin olmayı öğren, sonra adam kesersin diyor. şövalye de ikna oluyor gidiyor...

    şimdi sıkı durun...

    bu olayın aynısı witcher 3'de var.

    kızını ve karısını döven baron'un şatosunun biraz ilerisinde, terk edilmiş bir köydeki kavşak noktasında bi şövalye bekliyor... bizim geralt abi oradan geçerken, şövalye buna pişşşt, birader bakar mısıın bi dakika diyor. geralt da ne vardı kardeş deyince, şövalye geralt'ı düello'ya davet ediyor.

    allah allah diyor geralt, ne alaka şimdi düello, kafayı mı yedin diyor. şövalye de, ya birader kusuruma bakma, ben bi kıza aşığım ama kız benim gerçek bir şövalye olacağıma inanmıyor, sen kimseyi öldüremiyorsun, savaşamıyorsun, senden bi halt olmaz diyor. benim biriyle düello yapıp öldürmem lazım, yoksa sevdiğim kız dibini rakip şatonun prensine dövdürecek diyor.

    geralt abi de buna lan sgdirgid buradna, gerizekalı, gözüm görmesin seni, çükünü kesip, o prensesin gödüne sokarım, git kendine doğru düzgün bi kız bul, böyle aşkın ızdırabını skerim diyor. şövalye de doğru söylüyosun abi, haklısın, evet ya, ben nabıyrum ya, diyor ve gidiyor.

    şimdi bu tesadüf mü yani?

    adamlar oyunu yaparken, witcher 3'e laps diye selamı çakmışlar.


    (frege - 22 Ocak 2019 05:48)

  • comment image

    -eğer bu oyuna başlıcaksanız ve daha önce çok rpg tecrübeniz yoksa sudan çıkmış balık gibi gezinirsiniz çünkü bu oyun "gerçekçilik" kılfıyla baya zorluyor oyuncuları mesela yemek yemeniz ve uyumanız gerek sürekli.
    -savaş kısımları gayet güzel gerçekçilik yine ön planda eğer çok üstün zırhınız yoksa 2v1 atmak bile çok disiplin istiyor.
    -kapışmalarda en hoşuma gitmeyen şey elbette bir hedefe kilit durumu çok hantal olmuş hedefler arasında geçiş yapmak zulüm.
    -oyunda en zorladığım kısım ise kilit açmak bir orta seviye kilitlerden öteye geçemedim.
    -gizlilik ise çok mantıklı olmuş çünkü oyunda görünürlük ses çıkartma puanlarınız var mesela zincir zırh veya metal plakalı zırhlar tahmin edebiliceğiniz gibi aşırı ses çıkartıyor ve parlıyo bu yüzden sneak attack yapma şansınız yok eğer sneak istiyosanız simsiyah bir kıyafet giymelisiniz tavsiyem siyah rahip cüppesi diğer herşeyi çıkartın ha bu arada hançeriniz yoksa yine yapamıyosunuz sneak attack koca kılıçla denemeye kalkmayın hançeri elinize alamıyosunuz envanterinizde bulunsan gizlice yaklaştığınızda zaten o seçenek çıkıcak.
    -at edinin atsız gezmeyin.
    -pazarlık yapın.
    -oyundaki belkide en önemli şey konuşma sanatı çünkü oyunda birkaç görev dışında kan gövdeyi götürmüyor sürekli laf anlatmakla geçiyo gününüz o yüzden konuşmayı kasmaya bakın.
    -okuma öğrenin ilk fırsatta birkaç görevde işinize yarıcak baya
    -simya kısmı ise tek kelime ile muhteşem bu kadar güzelini daha önce görmemiştim.
    -oyunun ana hikayesine abanmayın her yan görev bulduğunuzda aradan çıkartın çünkü ana hikayedeki bazı görevler bu görevleri başarız kılıyor ve kayboluyor.
    -oyunun ticaret kısmı çok acımasız 2kya satın alabilceğiniz bir eşyayı 700 groşene satıyosunuz çünkü.
    -değerli bir şey görürseniz veya bir silahlılk falan görürseniz patlatmaya bakın ama burda dikkat edin yakalanmayın yakalanmadan patlatırsanız bilinki artık parayla pulla işiniz yok
    -değirmencilerle iyi geçinin çalıntı malları onlara satıyoruz çünkü
    -ne biliyim skyrim gibi falan haritayı gezip ilginç biryer görmeyi umut etmeyin çünkü yok öyle biryer.
    -hazine haritalarını kovalayın çok temiz ganimet para çıkıyor içinden
    -atınızda bir şeyler saklaya biliyorsunuz bir tane bahçıvan küreği mutlaka olsun her zaman atınızda
    -oyunun finali hakkında konuşmak istiyorum bu final olmamış final bile değil oyun yarım kalmış çıkartmışlar öyle sanki bu ne yani oyun hakkında beğenmediğim tek şey bu oldu.
    -en eğlendiğim görev ise (bkz: #85090224)


    (texasred - 24 Ocak 2019 06:04)

Yorum Kaynak Link : kingdom come deliverance